• Sonuç bulunamadı

İL YILLIKLARINDA HAYVANCILIK

Belgede Diyarbakır ekonomi tarihi 2 (sayfa 69-74)

ve XVII. Yüzyıllarda Diyarbakır Eyaletine tabi Sancakların idari Statüleri”, Ziya Gökalp

İL YILLIKLARINDA HAYVANCILIK

1967 İl Yıllığı’nda Diyarbakır’daki hayvan sayısı merkez ve ilçe bazında verilmiştir. Bu bilgileri, toplam olarak aşağıda sunuyoruz:

Cinsi 1965 1966 Cinsi 1965 1966 Koyun 443.490 504.123 Kıl Keçisi 375.660 493.226 Sığır 236.900 291.832 Manda 20.771 24.667 At 9.391 16.022 Katır 4.591 15.164 Eşek 34.547 42.207 Deve 1.757 1.845

Diyarbakır’dan ihracatı yapılan hayvan sayısının yıllara göre dağılım tablosu: Yıllar Koyun Keçi Sığır Manda 1962 59.102 11.079 15.737 37 1963 46.790 4.433 33.839 1.053 1964 27.958 6.208 28.096 3.043 1965 41.520 10.029 28.291 1.521 1966 54.940 17.308 42.760 2.152

Diyarbakır’da 1963-1965 Yılları arasında kesimlik etin ağırlık toplamı şu şekildedir: Cinsi 1963 1964 1965 Koyun 50.970 57.140 50.350 Kıl Keçisi 49.710 52.900 50.350 Sığır 7.743 10.960 8.770 Manda 1.394 680 520 Kuzu 825 1.060 881 Oğlak 926 1.030 1.061 Dana 493 630 488 Malak 204 100 75

Bu sayılar dışında yıllara göre kesimlik hayvanlardan elde edilen deri sayıları da yıllıkta verilmiştir. Bu deri sayıları, aynı zamanda kesimlik hayvan sayısına işarettir:

Cinsi 1963 1964 1965 Koyun -Kuzu 61.163 68.570 60.410 Kıl Keçisi-Oğlak 59.651 63.480 61.070 Sığır -Dana 9.292 13.150 10.530 Manda -Malak 1.672 820 620

Yıllıkta sağımlık koyun, keçi, inek ve manda sayıları verilerek, elde edilen süt ve yapağı-kıl oranları da ayrıca belirtilmiştir. Bu rakamlar dışında ildeki küçük evcil hayvanlardan tavuk-horoz-hindi ve elde edilen yumurta sayısı, arıcılık ve ipekböcekçiliği hakkında ara başlıklarda kısa bilgiler verilmiştir.

Diyarbakır’da Yıllara Göre Kovan Sayısı Bal ve Bal Mumu Üretimi: Yıllar Eski Usul

Kovan Yeni Usul Kovan Bal İstihsaliTon Bal Mumuİstihsali Ton

1963 16.490 220 99 5

1964 16.880 328 102 5

Yıllara Göre İpekböcekçiliği İstatistiği: Yıllar İpekböcekçiliği

Yapan Köy Sayısı Aile Sayısı Açılan TohumKutusu Yaş Koza

1963 64 1.200 1.945 106.300

1964 48 1.033 1.700 83.000

1965 52 360 1.425 54.475

1973 İl Yıllığı’nda hayvancılık verileri’nde beslenen hayvan sayıları şu şekildedir: Çeşit Sayı Çeşit Sayı

Koyun 610.344 At 26.500 Keçi 437.437 Katır 18.156 Sığır 342.705 Merkep 44.638 Manda 22.707 Deve 2.746

Verilen bilgi notunda hayvan varlığı 1.505.423 olarak yer almıştır. Fert başına düşen 27, çiftçi ailesi başına da 26 baş hayvanın düştüğü Diyarbakır’da mer’a ve çayır durumuna göre 2,3 dekara 1 baş hayvan sayısının düştüğü görülmektedir.

Yıllık’ ta 1972 Yılı esas alınarak, İl mezbahalarında yılda 150.000 baş hayvan kesiminin yapıldığı, mezbaha dışında kesimi yapılan hayvan sayısının da 75.000 baş olduğu belirtilmiştir. Şehirde tüketilen etin ise 4.000.000 kg olduğu belirtilmiştir.

İlginç bir veri de şu şekilde yer almaktadır: “Yıllık ortalama şahıs başına 17 kgr et düşmektedir. (Türkiye ortalaması fert başına 16 kgr. dır) “ Bu veri hazırlanırken, bir şahsa düşen tüketim oranın aylara dağılımı da ayda 1,5 kg olmaktadır. Dönemin şartlarında bir ailenin bu kadar et tüketimi söz konusu değildir. Bu hesaplama aynen GSMH hesaplaması gibidir. Bir kişinin başına düşen gayrı safi milli hasıla 10.000 USA Doları ise, bundan beş kişilik ailenin yıllık geliri 50.000 USA Doları değildir. Yıllık’ta verilen bu orantı, okuru yanıltmamalıdır.

Günümüzde tüketimi artan ve ucuz olduğu için revaçta olan Beyaz Et’in(Tavuk- Piliç) tüketimi, aile içinde kişi başına aylık 1 kg ile 1,5 kg arasındadır. Kırmızı etin tüketimi ise kişi başına şehir merkezi hariç, beş kişilik bir ailede en çok 4 kg ile sınırlıdır. Bu oran, memur olanlar için hesaplanmış olup, sürekli bir geliri olmayan aileler için yer yer 1 kg oranının altına kadar düşmektedir.

Şehirde üretilen süt oranları, ton olarak aşağıdaki gibidir: Manda Sütü 6.000 Keçi Sütü 10.000 Koyun Sütü 14.000 İnek Sütü 70.000.

Toplam süt üretiminin 100.000 Ton olduğu şehirde sütün ürüne dönüşümü, özellikle peynir ve tereyağı ağırlıklıdır. Her yerde elektriğin olmadığı düşünülürse yoğurdun ihtiyaç dışında yapılmadığı görülür. Diyarbakır’da 1972 sayılarına göre fert başına düşen süt üretimi165 litre civarındadır.

Arıcılık hakkında verilen bilgide arıcılıkla uğraşan köy sayısı 228 iken, üretim 95.560 kilo bal ve 8.222 kilo balmumudur. Kovanların sayısı yeni kovanda 554 iken kara kovanda 12.581’dir.Yapağının yıllık satışı 700 Ton iken keçi kılının 210 Ton oluşu dikkat çeker ki yılda başka illere sevk edilen ham deri ağırlığı 750 Ton civarındadır.

Yıllığın son bölümünde hayvancılıkla ilgili kuruluşlarla ilin hayvancılık yönünden gelişme imkânları ve sorunları hakkında bilgiler yer alır.

1995 İl Yıllığı’nın bu bölümü “Sorunlar” başlığı altında başlamaktadır. Bu sorunlar, aşağıda özetlenmiştir: Bölge hayvancılık, babadan oğula geçtiği şekilde yapılmaktadır. Yerli ırklar, düşük verime sahiptir. Barınak-beslenme ve veterinerlik hizmetleri yetersizdir. Üretici, eğitimsizdir. Beslenmede çeşitlilik yoktur. Yem bitkileri fazlaca bilinmemektedir. Son 3-4 yılda ilçelerde ve köylerde yetişmiş elemanların bulundukları yerleri terk etmesi, aksamalara yol açmıştır. Pazar problemi vardır.

Bu sorunların çözüm yollarının verildiği bölümde çiftçilikle hayvan üreticiliği arasındaki ilişkiye dikkat çekilmektedir. Yerli ırkların verimsizliği vurgulanır.

Köy Hayvancılığı’nın Islah Projesi kapsamında yapılan çalışmalara yer verilmiştir: Büyükbaş hayvanların tohumlanma işlemlerinin merkezde dört köyde 1985 yılında başlandığı ve 420 tohumlamanın yapıldığı, 1987’de bu rakamın 400’de durduğunu, 1988’de bu sayının 252 ile sınırlı olduğunu, 1989’da sayının 589’a çıktığını, 1990’da bunun 580’e gerilediğini görüyoruz. 1991’de sayı 519’a kadar düşmüş iken, 1992’de rakamın 636’ya çıkması söz konusudur. Sun’î tohumlamada rakamlar şu şekildedir: 1987-1374, 1988-936, 1989-1583, 1990-1609, 1991-1072, 1992-728

İl Yıllığı, aslında 1993 için hazırlanmasına rağmen, 1995 yılında basıldığı için, 1993 ve sonrası rakamlar verilmemiştir. Bu hususu, diğer açıklamalardan çıkardığımız gibi şu uzun cümleden anlamaktayız: “1993’te Merkez ilçe’de 2 güzergâhta, Ergani, Çermik, Çınar ve Silvan ilçelerinde birer güzergâhta olmak üzere ekiple sürdürülen sun’î tohumlamam çalışmaları 1994 yılı hedefi olan 3500 baş olacak şekilde sürdürülecektir.” (S 272) Su ürünlerini içine alan bölümde barajlarda ve göletlerde kapasite ve balık stoklarının tespit çalışmalarının yapıldığına yer verilmiştir. 1987 Yılında Antalya- Kepez Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nden getirilen 500.000 Aynalı Sazan yavrusundan 250.000’i Devegeçidi Barajı’na, diğer 250.000 Aynalı Sazan Balığı yavrusunun da Çınar Beş pınar Göleti’ne atıldığına yer verilmiştir.

1988’de Merkez Güzelgöl’e ile Devegeçidi Barajı’na yine 500.000 bin aynalı sazan yavrusunun atıldığını, sonraki yılda bu sayının 25.000 arttığını, balık yavrularının Devegeçidi Barajı ile Çermik Halilan Göleti’ne bırakıldığı görülür. 1990’da bu sayı, 475.000, 1991’de 200.000 iken 1992’de bu programın aksadığı görülmektedir.

Hayvancılığı Geliştirme Projesi’nde kredi verilen projeler sıralanmaktadır. Alınan bu kredilerin çoğu, geri dönüşümden yoksundur. Çiftlikler yapılmasına rağmen, çalışmaların çoğu inşaat aşamasında kalmış ve birçoğu gerçekleşmemiştir. Bir ara revaçta olan ithal süt sığırlarının dağıtımına dair verilerin sıralanması yapılmaktadır: 1989’da 273 inek, 35 işletmeye, 1990’sa 48 inek dağıtılmış, işletme adedi de 35’ten 41’e ulaşmıştır. 1991’de mevcut damızlık hayvan sayısı, doğumlarla 395’e çıkmıştır. 1991’de dağıtımı duran ithal süt ineği sebebiyle işletmelerin bir bölümü birleşerek sayı 38’e inmiştir.1992’de 36 ithal süt ineği 6 işletmeye, 1993’te 302 baş, Batı Almanya menşeli hayvan ile 125 baş gebe döve kurulan 68 işletmeye dağıtılmıştır.

Belirttiğimiz son dönem üç yıllıkta derlediğimiz bilgiler ve tablolar beraberinde yapılacak karşılaştırmalar, 2000’lere kadar hayvancılığın seyri hakkında bir fikir edinmeye yardımcı olunması için yeterlidir.

Maalesef Diyarbakır’da kurulan Et-Balık Kombinası’nda kesimlerin yapılması, üreticiler için kolaylık sağlamasına rağmen, özelleştirilen kombina sonrası istenilen verim elde edilmemiştir. Çarpıcı bir husus da 2.000.000 civarı aynalı yavru sazan balığının şehre ne gibi bir katkı sağladığı hususunda kesin bilgilerin olmayışıdır. Et- Balık Kombinası’nda hiçbir zaman aynalı sazan balık satışı yapılmamıştır.

Sonuç

Diyarbakır’da 1990-2000 Yılları arasında köylerde ve kimi ilçelerde yaşanan ve tasvip edilmeyen göçlerle birlikte hem hayvancılık hem tarım hem de sebze- meyve üretiminde büyük düşüşler yaşanmıştır. Yıllar sonra uygulamaya bırakılan köye dönüş projesi ise hayvancılığın eskisi gibi canlılığını kazanmasına yetmemiştir.

Yaptığımız araştırmada geçimi tarım sonrası hayvancılığa dayanan Çınar ilçesi’nde merkez’de bugün hayvancılıkla uğraşan üretici sayısı oldukça azdır. Birçok âile, hayvancılığı bırakmıştır. Çınar’da yerleşik hayata geçirilen Beritan Aşireti’nin bir kolu da hayvancılığı eskisi gibi devam ettirememektedir. Yerleşik hayata geçenlerin hayvanları için mer’a ve otlak bulamaması, otlatma alanlarının kısıtlanması ve mevcut mer’aların ekilmesi, âilelerin ancak kendilerine yetecek kadar havan beslemesine olanak tanımaktadır. Arazilerin sulanabilirliğinin artması da halkın hayvancılığı bırakmasında önemli etkendir.

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA DİYARBAKIRDA

Belgede Diyarbakır ekonomi tarihi 2 (sayfa 69-74)