• Sonuç bulunamadı

MUKATAALAR VE TARIM-HAYVANCILIK

Belgede Diyarbakır ekonomi tarihi 2 (sayfa 45-47)

ve XVII. Yüzyıllarda Diyarbakır Eyaletine tabi Sancakların idari Statüleri”, Ziya Gökalp

MUKATAALAR VE TARIM-HAYVANCILIK

Yukarıda da belirtildiği üzere, bir toplumun ekonomik yapısını etkileyen üç ana unsur bulunmaktaydı. Bunlar ise 1. Tarım, 2. Sanayi, 3. Ticaret olup, o dönemde diğerlerine göre ekonomik yapı üzerinde “Tarım”ın çok daha büyük bir önemi vardı.

“Mukataa” en kısa tanımıyla hazineye gelir sağlayan vergi kaynağının adı olup,

tek bir vergi türünü belli bir bölge veya bölgeler itibarı ile kapsamına aldığı gibi, çeşitli vergi türlerlerini belli bir bölge veya bölgeler itibariyle de kapsamına almış olabilirdi29.

Osmanlı devletinde bir mukataanın hazineye gelir sağlaması İltizamveya Emanet yoluyla olmaktaydı. İltizam yoluyla bir mukataayı işletmeye alan kişi peşin veya aylık taksitler halinde mukataanın meblağını ilgili hazineye yatırır ve kendisi müteahhit sıfatıyla yörenin kanunları doğrultusunda mukataayı işletirdi. Mukataaları, iltizam usulüyle işleten mültezimler merkeze bir kafil göstermek durumunda olup işletme süresi umumi olarak bir veya iki yıldı. Bu usulün babadan oğula geçme şartı olmayıp, bu suretle aristokrat bir ailenin ortaya çıkmasınaa engel olunmuştur. Mültezimler aldıkları mukataaları ikinci şahıslara pare mukataalar şeklinde satılabiliyordu. Öte yandan mültezim aldığı mukataanın, bağlı bulunduğu voyvodalığa karşı, sadece mali bakımdan sorumluydu. Bu şekilde işletmeye verilen mukataalar merkezden gönderilen müfettişler vasıtasıyla denetlenirdi. Mukataaların işletilmesinde bir diğer yol olan Emanet usulu ise Eminler vasıtası ile yürütülmekteydi. Eminler devlet memuru olup, maaşlarını merkezden alırlardı. İşletmeyi ve giderlerini yine mahallı kanunlar üzerine görürler ve muhasebesini tutarlardı. Bunların da görev süreleri bir veya iki yıl olup, merkez tarafından teftiş edilirlerdi. Eminlerin idari ve hukuki tasarrufları olmayıp, sadece mali işlerle ilgilenirlerdi.

İşletme usulü hakkında yukanda kısaca bilgi verilen mukataalar, diğer şehirlerde olduğu gibi, Diyarbakır’da da devletin en önemli gelir kaynaklan arasmdaydı. Diyarbakır şehirdeki mukataaların gelir bakımından en önde geleni ise Diyarbakır Voyvodalığı Mukataası’ydı. Osmanlı devletinin, Diyarbakır’da bulunan mukataalar içeriside en önemli gelir kaynağını Diyarbakır Voyvodalığı mukataası oluşturmaktaydı. Diyarbakır Voyvodalığı mukataası kendilerine “kapucubaşlık” rütbesi tevcih edilen Voyvodalar tarafından yönetildiği yönetilmekteydi . Diyarbakır voyvodasının en önde gelen görevi ise, Diyarbakır voyvodalığı mukataasını idare etmekti30.

29 Yavuz Cezar, Osmanlı Maliyesinde Bunalım ve Değişim Dönemi, İstanbul, 1986, s. 21 30 İbrahim Yılmazçelik,a.g.e.,s.282 vd.

Diyarbakır voyvodalığı mukataası XIX. yüzyılın ilk yansma ait kayıtlardan anlaşıldığında göre, Darphane-i Amire Hazinesince zapt ve idare edilnıekte olup, bu dönemde Diyarbakır Hazinesinin en önemli gelir kaynakları arasındaydı31.

XIX. yüzyıl içerisinde Diyarbakır Voyvodalığı mukataası bazen Emanet ve bazan da İltizam usulüyle işletilmiştir.

Diyarbakır Voyvodalığı mukataasının başka gelirleri olmakla birlikte bu mukataanın en önemli gelir kaynaklarını, Gümriik, Arasta veya Arsa (Buğday

Pazarı), Damga, Boyahane, Ihtisab mukataalarının gelirleri oluşturmaktaydı.

Eldeki belgelerden Diyarbakır Voyvodalığı mukataasının gelirlerinin sabit kalmadığı ve seneler itibariyle inişli-çıkışlı bir grafik çizdiği görülmektedir. Mesela 12 Nisan 1804 tarihli Diyarbakır Hazinesi Muhasebe Defterinden anlaşıldığına göre, Diyarbakır Voyvodalığı mukataasının 16 Mart 1801 ile 4 Mart 1802 tarihleri arasında toplam gelirleri 189.547 kuruştu32. Buna karşılık 6 Temmuz 1830 tarihli

Voyvodalık hesap defterinden anlaşıldığına göre, bu tarihte toplam gelirleri 117.859 kuruşa düşmüştü.33.

Yakınçağlarda Diyarbakır Voyvodalığına bağlı bulunan Mukataalar, bütün Diyarbakır eyaletin ihtiva etmekte olup34, bu mukataaların en önemlilerini ise

yukarıda belirtildiği üzere, Gümrük, Arsa, Damga, Boyahane ve ihtisab mukataaları oluşturmaktaydı.

Diyarbakır Voyvodalığı mukataasına bağlı olan mukataaların aylık gelirleri incelendiğinde, bunlar içerisnde Arasta veya Arsa (Buğday Pazarı) mukaatasının gelir bakımından ikinci sırada olduğu görülmektedir35.

2 Mart 1824 ile 3 Mart 1825 tarihleri arasındaki Diyarbakır Voyvodalığının gelirlerinin kaydedildiği defterden anlaşıldığına gore, Diyarbakır Voyvodalığı mukataası-nın en fazla gelir getiren mukataası Gümrük mukataası olup, bu ise Diyarbakır’ın Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ticaret yollarının kesiştiği bir noktada olmasından kaynaklanmaktaydı. Bu dönemdeki ticari yolar üzerinde Diyarbakır önemli bir merkez idi. Bundan dolayı 1824-1825 yıllan arasında Diyarbakır

Gümrük mukataası hasılatı, Diyarbakır Voyvodalığı mukataasının bütün gelirleri

içerisinde % 43.76 lık bir paya sahipti. 1824-1825 tarihleri arasında Voyvordalık mukataası gelirleri içerisinde Arsa mukataası gelirleri % 23.87 ve Boya-hane

mukataası gelirleri ise % 18.17 lik bir paya sahipti36.

1797-1834 tarihleri arısndaki kayıtlara bakıldığında Diyarbakır Voyvodalığı gelirleri içerisinde Arasta veya Arsa (Buğday Pazarı) mukaatasının gelir bakı- mından ikinci sırada yerini koruduğu görülmektedir37.

31 Diyarbakır Şer.Sic. No:356,s.14, No:351,s.16-17..

32 BA.,D.BŞM.DBH.Bâb-ı Defter-i Baş Muhasebe Diyarbakır Hazinesi.No:16800. 33 BA., Cevdet Maliye, No:25265.

34 BA., Kamil Kepeci, No: 5132, s. 1. vd.,; Cevdet Dahiliye, No: 2645.; D.BŞM., No: 7175; Kamil Kepeci, No: 5129, s. 1-5.

35 Voyvodalık gelirlerinin günlük olarak kaydedildiği defter 150 sayfadır. bkz. BA., Kamil Kepeci, No: 5132, s. 1-150.

36 BA., Kamil Kepeci, No: 5132, s. 1-150. 37 İbrahim Yılmazçelik,a.g.e.,s.286.

Bu dönemde, Diyarbakır’daki tarımsal üretim ve özellikle de pamuk üretimi açısından Penbe Mukaatası da önem taşımaktadır. XIX. yüzyılda Diyarbakır’da Voyvodalık mukattasından ayrı bir diğer mukataa da, Diyarbakır penbe mukataasıydı.

5 Mart 1803 tarihli bir fermandan söz konusu tarihte Diyarbakır penbe mukataasınm, Irâd-ı Cedid Hazinesine bağlı olduğu, 25 Mart 1803 ile 12 Mart 1804 tarihleri arasında bir sene müddetle Bağdat kapu kethüdası Mehmet Rafi’ye ber veçh-i emanet ihale edildiği anlaşılmaktadır38. 5 Mart 1803 tarihinde başta

Amid kadısı olmak üzere, Diyarbakır eyaletindeki bütün kaza, kadı ve naiblerine hitaben gönderilen bir diğer fermanda, Diyarbakır penbe mukattaasının bir sene müddetle Bağdat kapu kethüdası Mehmed Rafi’ye emanet üzere verildigi bildirilerek, penbenin bir kıyyesinden 1 para, rişte-i penbenin bir kıyyesinden, 2 para ve kozalı penbenin bir kıyyesinden 1 akçe resm alınacağı bildirilmekteydi. Yıne bu fermandan anlaşıldıgı üzere, Diyarbakır penbe mukataası, bütün Diyarbakır eyaletindeki bütün kazaları kapsamaktaydı39.

Mart 1823 tarihinde Diyarbakır valisine hitaben gönderilen bir fermanla, bu tarihte ise Diyarbakır penbe mukataası, Darphane-i Amire

Hazinesine bağlanarak, Diyarbakır Valisi Mehmed Paşa’ya ber veçh-i emanet

ihale edilmişti. Yine söz konusu fermandan, Diyarbakır penbe mukataasının “..

.Diyârbekir eyâletinin havi olduğu kazâlardan Maden-i Humâyün’a merbüt olan Harput ve Palu ve Çermik ve Eğil ve Ergani ve Çünğüş ve Çarsancak kazalarından ma’ada eyâlet-i mezkürenin...” bütün kazalarmı ihtiva ettiği anlaşılmaktadır40.

1823 tarihli bir hesap defterinden anlaşıldığına göre, 1823 tarihinde Diyarakır penbe mukataasmın bir senelik hasılatı 1225 kuruştur41..Bu da söz konusu

mukataanın bu dönemde, Diyarbakır Voyvodalığına bağlı diğer mukataalara oranla gelirinin oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte yakınçağlarda Diyarbakır’da önemli miktarda pamuk yetiştirildiği söyleneblir.

Belgede Diyarbakır ekonomi tarihi 2 (sayfa 45-47)