• Sonuç bulunamadı

YEREL YÖNETĐM MODELĐ: Bölge Yerel Yönetimi

Türkiye’de 1982 yılında yerel yönetimler için benimsenmiş yeni model olarak Bölge

Yerel Yönetimi benimsenmiş ve yasalaştırılmıştır. Böylece artık Fransız yerel yönetim

dizgesinde bölge, departement ve komünlerden oluşan bir yapılanma söz konusu olacaktır.71

2.2.1 Modelin amaçları:

Bu modelin temel hedefi, Türk yerel yönetim dizgesinde olmayan bölge yerel yönetimlerinin bu dizgeye dahil edilmesi konusundaki bir gereksinimi ortaya koymaktır. Çünkü ülkemizde, bölge yerel yönetimlerinin kurulması, çeşitli amaçların gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. 72 Bu amaçları şu şekilde sıralıyabiliriz.

“1) Bölge yerel yönetimleri, devletin ekonomik ve sosyal politikaları için uygun bir bölümlenmedir. Zira ülkemizdeki belediyelerin küçük ve çok sayıda olduğu düşünülürse, ekonomik ve sosyal politikaların uygulanmasında, belediyelerin ideal bir alan olmadığı görülecektir. Yine il özel idarelerinin de alanlarının il’den il’e değişmesi, bu tür politikaların rasyonel bir şekilde uygulanmasına izin vermemektedir. Oysa bölge, uygulanacak ekonomik ve sosyal politikalar için optimal alanı oluşturduğu gibi, bölge düzeyinde yapılacak ulusal planlama içinde daha uygun olacaktır. 73

2) Bölge yerel yönetimlerin kurulması, merkezi yönetimin elinde bulundurduğu karar yetkisini, yerel yönetimlere bırakmasını da gerektirecektir. Böylece sürekli eleştiri konusu olan, milliyetçilik sınırlanmış olacaktır.74 Bölge düzeyinde gerçekleştirilecek olan, karar yetkisinin merkeze bağlı olarak yerel yönetimlere bırakılması, özellikle karar alma sürecinin hafiflemesine yardımcı olacak, devletin merkeziyetçi ve bürokratik yapısının değişmesini sağlayacaktır.

71 TODAĐE, Yerel Yönetimleri Sempozyumu Bildirileri, 1- 2 Kasım 2000, Ankara, s. 341. 72

A.g.e, s. 341.

73 Y. Elicin-Arıkan, La Decentralisation en Turquie, These de Doctorat, Universite de Aix-Marseille Ш,1995; Aktaran TODAĐE s.341.

74 U. Yıldırım, Türkiye’de Siyasi Đktidarların Yerel Yönetimler Üzerindeki Mali ve Đdari Politikaları, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Đzmir, 1996, s. 169-183.

3) Bölge yerel yönetimleri, demokratik ve etkin bir halk denetiminin kurulmasını kolaylaştıracaktır. Nitekim küçük ölçekte, örneğin belediye ölçeğinde yapılan katılım ile merkezi düzeyde yapılan katılım arasında geniş bir boşluk vardır. Đşte bölge yerel yönetimleri bu boşluğu kapatacak ve dolayısıyla katılımın her kademede gerçekleşmesini sağlayacaktır.

4) Bölge yerel yönetimlerin kurulması aday ülke statüsünde olduğumuz AB’ne entegrasyonumuzu da kolaylaştıracaktır. Zira AB çerçevesinde sıkça bölgesel yönetimlerin önemi vurgulanmakta ve bu yönde çeşitli politikalar uygulanmaktadır.

5) Bölge yerel yönetimleri, merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında yapılacak adil ve dengeli bir kaynak bölüşümünü sağlayacaktır. Böylece var olan bölgesel gelişmişlik farklılıklarının ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.

6) Bölge yerel yönetimlerinin kurulması, kaynakların daha verimli ve etkin şekilde kullanımını sağlayacaktır. Dolayısıyla bölgesel ihtiyaçların ve önceliklerin yerinde tespit edilmesi kaynak israfını önleyecektir.”75

2.2.2 Modelin Dayandığı Temel Đlkeler

Üniter devlet sistemi içinde bölge yerel yönetimleri kurulabilir. Devletimizin Üniter yapısı ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü bölge yerel yönetimlerinin oluşmasında üzerinde durulması gereken temel bir ilkedir. Bölge yerel yönetimlerinin oluşması devletin egemenlik gücüne zarar vermez. Zira yerel yönetimleri kuran, bu anlamda bölge yerel yönetimlerinin kurulmasına da izin verecek olan devlettir. Burada söz konusu olan devletin oluşacak bölge yerel yönetimlerine, seçilecek organları aracılığıyla yerel işleri yürütme imkanı sağlamasıdır. Diğer bir ifade ile, oluşturulacak bölge yerel yönetimleri faaliyetlerini anayasanın ve yasanın çizdiği sınırlar içinde yerine getirilecektir. Bölge yerel yönetimin kurulmasının Üniter devlet yapısını zedeleyeceği tartışmaları Fransa’da da yaşanmıştır. Nitekim 1789 yılında yeni anayasanın oluşturulması sırasındaki tartışmalarda ve 1974’de dönemin devlet başkanının yaptığı konuşmalarda bu endişeleri görmek mümkündür. Dolayısıyla Fransa’daki uygulamayla da somutlaşan modelimizdeki bölge yerel yönetimleri federatif bir yapıya yönelik olmayıp, yerel işleri seçilmiş organlarıyla yürüten yeni bir yerel yönetim birimleridir. Diğer bir ifadeyle, önerdiğimiz bölge yerel yönetimleri fonksiyonel yönetimlerdir.

75

Modelimizde bölge yerel yönetimleri, diğer yerel yönetimlerin bütünlüğüne, özerkliğine ve görev alanlarına saygılı davranmak zorundadır. Böylece daha önce varolan il özel idareleri, belediyeler ve köyler varlıklarını korumaktadırlar. Đşlevselliğini yitirmiş olan il özel idareleri ve köylere bu işlevselliği yeniden kazandırmak, bölge yerel yönetimlerinin de daha iyi işlemesini sağlayacaktır. Böylece, yerel kamu hizmetleri, en etkin ve verimli olarak yerine getirecek olan yerel yönetimlerce yapılması sağlanacaktır.

Bölge yerel yönetim modelimizde mevcut il sistemi korunarak, planlama, koordinasyon, yatırımların izlenmesi ve denetimiyle ilgili olarak bölgenin merkezi durumunda bulunan ilde, ayrıca bir bölge valisi olacaktır. Bu vali merkezi yönetimin bölge düzeyindeki politikaların koordine etmekle görevli olup, bölge yerel yönetimi üzerinde herhangi bir vesayet yetkisi yoktur. Zaten bölge yerel yönetim modeliyle, yerel yönetimler üzerindeki vesayet denetimin kaldırılıp yerine hukukilik denetiminin getirilmesini öneriyoruz. Fransa’da 1982 sonrası yerel yönetim reformları sonucunda vesayet, (tutelle), ortadan kaldırılmış; yerine hukukilik denetimi getirilerek yerel yönetimlerin özerkliği yönünde önemli bir kazanım olmuştur. Yapılacak benzer bir düzenlemenin ülkemizde de yerel yönetimleri güçlendireceği kuşkusuzdur.76

2.2.3 Modelin genel yapısı

Bu modelin genel yapısına baktığımız zaman, yerel yönetimlerin evrensel niteliklerinden birisi bu yönetimlerin merkezi yönetimin taşradaki temsilcisi değil, ortağı konumunda bulunmasıdır. Bu çerçevede, merkezi ve yerel yönetimler arasında yoğun bir iş bölümü ve işbirliği süreci yaşanmaktadır. Hizmetlerin ülke düzeyinde verimli, kaliteli, süratli ve koordineli bir şekilde sürdürülebilmesinde söz konusu işbirliğinin düzeyi önemli rol oynamaktadır. Öte yandan ülkemizde son yıllarda ekonomik, sosyal, demografik vb. açılardan hızlı bir değişim yaşanırken toplumun yönetim sisteminden beklentilerinde de önemli değişimler olduğu görülmektedir. Ülke yönetim sisteminde bundan en çok etkilenen yerel yönetimler olmuştur. Fakat idari ve mali yönden yönetim erkini elinde bulunduran merkezi yönetim karşısında, yerel yönetimlerin konumu her zaman tartışılmaktadır. Bu sorunun çözülmesi bu modeli yerel yönetimlerin iyi benimsemesi ve merkezi yönetimin bu ayrıcalığı yerel yönetimlere vermesi gerekiyor.

76

Ülkemizde 1978’den 1979’a kadar yerel yönetim bakanlığı dönemi yaşanmış, ancak başarısız olunmuştur. Y.Y Bakanlığı’nın bu sorunu çözmede güçsüz kalması başarısızlığında an büyük rolü oynamıştır.

Bölge yerel yönetimi, modelde tüzel kişiliği olan en üst yerel yönetim kademesini oluşturmaktadır. Kaynakların etkin bir şekilde kullanılması ve hizmetlerin halka ülke düzeyinde sosyal ve ekonomik planlarla fiziki planlar arasında dengeli bir ilişkinin kurulmasına bağlı bulunmaktadır. Bu ise, ancak bölgesel planlarla sağlanabilecektir. Bölgesel planlama sürecine ihtiyaç daha fazla artmaktadır. Ayrıca Bölge Yerel Yönetimin genel yapısı içinde organlarını inceleyebiliriz. Bunlar;

“ Bölge Genel Meclisi: Bölge Yerel Yönetimin en önemli karar organıdır. Meclis üyeleri doğal ve seçilmiş oluşmaktadır. Bölge sınırları içindeki belediye başkanları, il valileri, bölgenin milletvekilleri, kaymakamlar, üniversite rektörleri ve bölge koordinatörüdür. Bunlar doğal üyelerdir. Seçilmiş üyeler ise, doğrudan bölge halkı tarafından seçilen üyeler olup, çoğunluğu oluşturmaktadır.

Bölge Koordinatörü: Modelde, cumhurbaşkanınca atanmış, fakat planlama disiplinlerinden birinde ph. D. Çalışması yapmış ya da kamu yönetimi sürecinde on beş yılın üzerinde görev almış tecrübeli profesyonel bir yönetici olması öngörülmüştür. Bölgenin yürütme organı olup, bölge ile ilgili her türlü plan ve programın uygulanmasından kaynakların etkin kullanımına kadar bir dizi görevleri yerine getiren ve sorumluluğu bulunan bir yöneticidir.

Bölge Yürütme Kurulu: Bölge meclisin toplantı halinde bulunmaması durumunda bölge koordinatörün başkanlığında oluşan bir karar organıdır. Çoğunluk bölge genel meclisin kendi içinden seçtiği üyelerdir. Doğal üyeler ise, bölge yerel yönetimi temel hizmet birimlerinin yöneticileridir.

Temel Hizmet Birimleri: Planlama- araştırma, sağlık, eğitim, belediyeler, ilçe yerel yönetimleri ve şehircilik- konut şeklindeki temel hizmet birimlerinin yöneticileri; bölge koordinatörü tarafından önerilip merkezce atanan konularında uzman ve tecrübeli yöneticilerdir.

Özel Đhtisas Komiteleri: bölge yerel yönetimince bölge planlarının hazırlanması kalkınma projelerinin geliştirilmesi bölgesel sorunların ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla çeşitli araştırma ve inceleme çalışmalarında bulunmak ve öneriler geliştirmek üzere kamu ve özel sektörde yer alan kişilerin uzmanlık bilgilerinden yararlanılmak amacıyla özel ihtisas komiteleri kurulabilir.”77

Özetle; bu modelin amacı merkeziyetçi bir yapıdan uzaklaşma, kamu hizmetlerinden eşit bir şekilde yararlanmaktır. Yerel yönetimlere görevleriyle orantılı gelir kaynağı sağlanması, öz gelirlerin artırılması, halkın yönetime etkin bir şekilde katılımını sağlayacaktır.