• Sonuç bulunamadı

5. SÜRECİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GZFT SONUÇLARI

5.2 Yenikent Bölgesi GZFT Analizi

Adapazarı Yenikent Bölgesi’nin güçlü ve zayıf yönlerini, bölge için fırsat ve tehdit oluşturan koşulları irdelemek için; Güçlü (G) Yönler, Zayıf (Z) Yönler, Fırsatlar (F) ve Tehditler (T) (GZFT) detaylı olarak analiz edilmiş olup, GZFT sonuçlarına dayalı olarak genel değerlendirme ve politika önerilerinin sıralanması mümkün olmuştur.

Bir organizasyonda stratejik plan hazırlanmasının ilk aşaması misyon ve vizyonun belirlenmesi daha sonra ise durum analizlerinin yapılmasıdır. Durum analizi yapılarak organizasyonun içinde bulunduğu şartlar ortaya konulur ve bu şekilde organizasyonun mevcut durumuna en uygun olacak stratejiler geliştirilmeye çalışılır. Dünyada en yaygın kullanılan durum analizi yöntemi kısa adı GZFT olarak bilinen analizdir. Bu yöntemle organizasyonun güçlü ve zayıf yönleriyle organizasyonu bekleyen fırsatlar ve tehditler sıralanmaktadır. Güçlü ve zayıf yönler iç faktörler olarak tanımlanmakta ve bu faktörlerin sıralanmasıyla iç çevre analizi yapılmaktadır. Organizasyonun karşı karşıya olduğu tehditler ve fırsatlar ise dış faktörler olarak tanımlanmakta ve bunların sıralanması ile dış çevre analizi yapılmaktadır.

Saha çalışması ve 17 Ağustos 1999 Gölcük- Arifiye Depremleri Sonrası Sakarya İli ve Ona Bağlı Yerleşkeler İçin Yeni Yerleşim alanları araştırma raporu, planlama çalışmaları ve bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre Yenikent yerleşim alanının güçlü ve zayıf yönleri, ileride oluşabilecek fırsat ve tehditler aşağıda belirtilmiştir:

Güçlü yönler:

- Kent merkezine 10 km uzaklıkta olan Yenikent Bölgesi’ne ulaşım, 2004 yılında yapılan bağlantı yoluyla sağlanmaktadır. Bölgeye ulaşımı kolaylaştıran toplu taşıma araçları 15 dakika aralıkla hizmet vermektedir.

- Kent merkezi ile bağlantıyı sağlayan anayol, afet sonrası trafik akışını engellemeyecek genişlik ve devamlılıkta alternatifli olarak düzenlenmiştir.

- MTA, TÜBİTAK, ODTÜ, mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Adapazarı Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan jeolojik etüt raporlarında, zeminin depreme dayanıklı olduğu tespiti, yerleşim alanlarında yaşayanların deprem korkusundan uzaklaşmasını sağlamaktadır.

- Kurumların hazırladığı jeolojik etüt raporlarının tamamında il genelinde yerleşime en uygun bölge olarak Yenikent Bölgesi tespit edilmiştir.

- Bölgenin imar planları ve yönetmelikler dâhilinde gelişim göstermesi ile düzenli ve sağlıklı kentleşme sağlanarak çarpık kentleşmenin önüne geçilmiştir.

- Bölgenin altyapı çalışmalarının tamamı merkezi yönetim birimi olan İller Bankası tarafından yapılmıştır.

- Kentin çeperinde yer seçilmesine rağmen kent merkezine yakın olması, merkezde çalışan kesim için daha kısa süreli ulaşım imkanı sağlamaktadır.

- Konutlarda geri ödeme kolaylığı sunulması ve kiraların kent merkezine oranla düşük olması, alım gücü düşük olan alt gelir grubunun konut edinimini sağlamıştır.

- Camili uydukentinde konumlanan il müdürlüklerinin bulunduğu Resmi Kurumlar Vadisi’nde çalışanların bölgeye taşınması nüfusu artırmıştır. Ayrıca bölgeye hizmet almak için gelen vatandaşlar bölgeye canlılık kazandırmaktadır.

- İl geneline hizmet veren ilin en modern hastanesi olan Yenikent Devlet Hastanesi, hem bölgedeki, hem de ildeki sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli rol oynamaktadır.

- Bölge için hazırlanan imar planlarında, etrafı boş bırakılan rekreasyon alanları olası afet zamanlarında toplanma mekanları olarak düşünülmüştür.

- Planlarda çevrenin korunması amaçlanmıştır ve bu amaca yönelik alan genelinde 109 hektar alan açık yeşil alan ve ağaçlandırılacak alandır.

- Hem zemin koşullarının elverişli olması, hem de bölgeye yapılan büyük yatırımlar bölgenin ileride gelişime açık olduğunu göstermektedir.

Zayıf yönler:

- Yenikent Bölgesi’nden kent merkezine ulaşım yaklaşık 15 dakika sürmektedir.

Ulaşımda kaybedilen bu süre büyükşehirler için çok kısa kabul edilirken, Adapazarı halkı için çok uzun kabul edilmektedir.

- Bölgedeki köylerde yaşayan kişiler, plan yapımından sonra esas geçim kaynaklarından uzaklaşmışlardır. Önceden geçimini bitkisel ve hayvansal üretimle sağlayan birçok kişi toplu konutlarda temizlik vb hizmetlerle geçimini sağlamaktadır.

- Planlama alanının 977 hektar olması ve çoğunluğunun özel mülkiyete tabi olması, bölge için kamulaştırma maliyetlerinin çok yüksek olmasına yol açmıştır.

- Çevre düzeni planında 2015 yılı için öngörülen nüfus büyüklüğü bölge genelinde 307.000 iken 2013 ADNKS sonuçlarına göre bölge, öneri nüfusa göre çok düşük kalarak toplamda 46.306 kişi barındırmaktadır.

- Parçacıl planlama anlayışının egemen olduğu bölgede, farklı kurumlar tarafından hazırlanan imar planları, bölgenin bütüncül olarak değerlendirilmemesine yol açmıştır.

- Uydukentlere yerleşime başlanması farklı tarihlerde gerçekleşmiştir. 2001 yılında Karaman, 2002 yılında Camili ve 2005 yılında Korucuk’ta konut yapımı tamamlanmıştır. Bu durum, parçacıl planlama anlayışının bir gereği olarak karşımıza çıkmakta ve yerleşimlerin ortak ihtiyaçlarının farklı tarihlerde giderilmesine yol açmıştır.

- Bu konutların yer seçimi yapılırken öncelikle zemin koşulları göz önüne alınırken, insanların temel ihtiyaçları olan çarşı, pazar, okul, eğlence gibi donatılara konut alanları planlamasından sonra gerçekleştirilmesi, sosyal donatı alanları yapılana

kadar geçen sürede eğitim ve sosyal açıdan Adapazarı kent merkezi ile yakın ilişki içinde olmasına neden olmuştur.

- Bu konutlarda yaşayanlar, ekonomik olarak Adapazarı kent merkezine bağımlıdırlar.

Bölgede 3 katlı inşa edilen iş merkezleri, Adapazarı genelindeki ticari kullanımlardan farklı olması nedeniyle talep görmemiştir. Ticari faaliyetler nedeniyle bölgenin merkeze bağlılığı devam etmektedir.

- Bölgede gıda ihtiyaçları karşılayabilecek alışveriş imkânları mevcutken, halk giyim ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için kent merkezine bağımlıdır.

- Günübirlik eğlenme, dinlenme, spor ve sosyal faaliyetlere yönelik planlanan festival alanı planda önerilmesine rağmen yapılmamıştır. Korucuk ve Camili 2 yerleşme alanları arasındaki bulunan mesire alanı ve Karaman’da 15 hektarlık alanda 2007 yılında hizmete açılan Kent ormanı, rağbet görmemiştir.

- Konutlara yerleşimin üzerinden 14 yıl geçmiş olmasına rağmen bölgeye cadde ve sokak isimleri verilmemiş, cadde ve sokaklar ada-parsel isimleriyle anılmaktadır (Şekil 5.1). Bölgede yaşayan kesimin oturdukları alanı sahiplenememesine ve bölgenin yerleşim yeri olarak kabullenememesine yol açmaktadır.

- Yapı tiplerinin farklılaşmaması, tekdüzeleşmeye ve mekânsal zenginliğin azalmasına yol açmaktadır.

- Bölgede daha fazla insan taşıma kapasitesine sahip olan hafif raylı sistem bütçe yetersizliği nedeniyle yapılmamıştır.

- Bölgede yaşayan hak sahipleri sosyal çevrelerini oluşturan akraba, arkadaş ve komşularından uzaklaşmak durumunda kalmışlardır. Bu alanlar insanların deprem öncesi yaşantılarını/alışkanlıklarını karşılayamamaktadır.

Şekil 5.1 Yenikent Bölgesi’ndeki cadde ve sokak isimleri (Anonim 2014b)

Fırsatlar:

- Kent merkezindeki zeminin tamamına yakınının depreme dayanımsız zeminde kurulu olması ve yine merkezde yeraltı sularının yeryüzüne yakın olması nedeniyle afet zamanlarında zemindeki sıvılaşma riski yüksek olmaktadır. Bu risk Yenikent Bölgesi’nde bulunmamaktadır.

- Ticaretin kalbinin attığı Adapazarı kent merkezinin, deprem sonrası en fazla hasar gören bölge olması, ekonomik açıdan büyük kayıplara neden olmuştur. Bu kayıpların önüne geçilmesi açısından merkezdeki faaliyetlerin Yenikent Bölgesi’ne yönlendirilmesi gerekmektedir.

- İstanbul’da yapımına başlanan 3. Boğaz köprüsünün geçişinin de dâhil olduğu Kuzey Marmara Otoyol Projesi’nin çıkış gişesi olan Evrenköy, Yenikent Bölgesi’ne 6 km uzaklıktadır.

- İl genelinde imara açık olan birçok bölge nüfus açısından doyuma ulaşmıştır. Çevre düzeni planları ve imar planlarının hedeflediği projeksiyon nüfusuna erişim sağlanmadığı için mevcut konut alanları yeterli gelmektedir. Bu nedenle Sakarya ilinde kaçak yapılaşma gözlenmemektedir.

Tehditler:

- İl ve Yenikent Bölgesi birinci derece deprem kuşağındadır.

- Zemin etütleri sonucu yerleşime uygun bulunmayan Sapanca ilçesi için TOKİ tarafından yapılacak olan kentsel dönüşüm projesinde yeni konutların 5 katlı olması planlanmıştır. İl geneli için alınan 3 kat sınırlamasının delinmesi, diğer konut firmalarının daha yüksek kat sayıları talebine neden olabilecektir.

- Resmi Kurumlar Vadisi’nde yer seçen Valilik ulaşım zorluğu nedeniyle kent merkezine taşınmayı planlamaktadır. Valilik’in merkeze taşınması fikri, diğer kurumların da merkeze taşınmaya sıcak bakmasına ve bölgede yaşayan memurların tekrar merkeze yönelmesine yol açmaktadır.

- Depremden az hasar gören ve Yenikent Bölgesi’ne oranla merkeze daha yakın olan Serdivan’ın hızlı gelişimi, bölgedeki konut yatırımlarını olumsuz etkilemektedir.

- Planlama alanında, bitkisel üretim alanlarının amaç dışı kullanımı sonucu, tarımsal faaliyetlerin terkine ve verimli bitkisel üretim topraklarının kaybına neden olmaktadır.

- Bölgede imar planı, uygulaması ve konut üretimi bir yıllık süre zarfında gerçekleşmiştir. Sürenin kısıtlı olması nedeniyle, bölgede yaşayacak nüfusun alan ihtiyaçları ve yaşam şartlarına ilişkin tespitler yapılmamıştır.

Mevcut durum ve gelecek durum analizlerini yaparak projenin güçlü yanlarını ve projelerin dış faktörlerini oluşturan fırsatlarla eşleştiren, projedeki zayıf ve projenin başarısını olumsuz yönde etkileyen tehdit edici unsurları azaltmayı amaçlayan sistematik bir planlama aracı olan GZFT analizi sonucunda, çalışma alanındaki güçlü yönler ve fırsatlar, uygulanan projenin güçlü bir proje olduğunu göstermektedir. Fakat bu projenin gelecek yıllarda daha az ilgi görmesine neden olabilecek tehditlerin dikkate alınması ve bu tehditlerin azaltılması gerekmektedir.

Özellikle çalışma alanında ticari ve sosyal faaliyetlerde kent merkezine bağımlılık, bölgede yaşayanlar için büyük bir sorun oluşturmaktadır. Ekonomik bağlılık, bölgede yaşayanların zamanla yaşama alanını değiştirmek istemesi ile sonuçlanabilir. Böylece bölgeye yapılan yatırımların boşa çıkacağı gözükmektedir. Her depremde zarar gören, il genelinde can ve mal kaybının en yoğun yaşandığı, altyapı ve üstyapı çalışmalarının her depremde yenilendiği Adapazarı ilçesi ve çevresinin, yoğunlaşması kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Zayıf zeminde yaşanan nüfus gelişimi hasar riskini artırmaktadır.

Benzer Belgeler