• Sonuç bulunamadı

I. KISIM

2.4. Toplumsal Hareketler ve Medya Aktivistleri

2.4.1. Yeni Medya Ortamları ve Toplumsal Hareketler

Küreselleşme, post-modernite ve yeni iletişim teknolojilerin yoğun bir gelişme kaydettiği 1980’ler de ortaya çıkan yeni medya kavramı, internet, kişisel bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar ve okuyucular gibi hem çevrim içi hem de çevrimdışı iletişim araçlarından oluşmaktadır. Yeni medya iletişim bağlantıları ve ayrı ayrı cihazlara da yüklene bilen; metin, veri, görüntü ve ya sesle dolu yapay hafızaların bir bileşimidir ( Van Dijck, 2016). Yeni medyanın karakteristik yapısı, telekomünikasyon, veri iletimi ve kitle iletişimini tek bir mecrada buluşturmasıdır. Bu süreç yöndeşme olarak tanımlanır. Bundan dolayı da yeni medya kavramı multimedya olarak adlandırılır. Yeni

49 medyanın en önemli yapısal özelliği bütünleşme ve uyum sürecidir. Bu süreci Van Dijk,

“Ağ Toplumu” kitabında şu şekilde sunar: alt yapı; farklı bağlantı türlerinin bir araya getirilmesidir. Tali olarak ulaşım; farklı medya türlerini taşıyan bağlantılar olarak işlev görmektedir. Yönetim; farklı medyaları yöneten şirketler. Hizmetler; enformasyon, iletişim, alışveriş ve eğlence hizmetlerinin bir bileşimini sunan medya. Veri türleri; ses, metin, görüntü ve veri içeren multimedya ve en önemli ve devrimsel tarafı olarak da düşünüle bilecek özelliği olarak yeni medyanın interaktiflik yapıya sahip olmasıdır.

İnteraktif olmak en basit ifadeyle iki yönlü veya çok yönlü iletişim kurabilme olanağı olmasıdır. Yeni medyanın tüm bu teknik ve teknolojik gelişimi ve ortaya sergilediği yeni etkileşim mekânları kuşkusuz post modern çağa özgü bir toplumsal imgeleme sahiptir. Yeni medya araçlarının teknik ve teknolojik genel özelliklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan sosyal paylaşım ağları, post-modern öznenin kendi soyut gerçeklik ilişkileri ağının içerisinde yeni bir kültür, düşünce ve davranış pratikleri oluşturmasına imkân tanımıştır. Her ne kadar tartışmalı bir kavram olsa bile “imkân” kavramı, tezat bir konumdan olaya yaklaşıldığında sosyal paylaşım ağları bir takım imkânsızlığı da beraberinde getirmekte olduğu görülmektedir. Sosyal paylaşım ağları, öznenin, arkadaş bulma, düşünce ve fikir ifade etme, fotoğraf, video, müzik grafik, yorum yapma, yapılan yoruma karşılık verme, bilgi ve enformasyon gibi nesnelerin paylaşılmasını, içeriğin bir kanaldan başka kanallara iletilmesi açısından hızlı ve etkili bir iletişim aracı olarak işlevsel özellikleri bulunmaktadır.

Kline ve Burnstein (2005)’e göre: “İletişim alanındaki yeni teknolojik gelişmeler, yurttaş yaratımı medyada patlama yaşanmasını sağlamaktadır. Dünya çevresindeki on milyonlarca insan hayatlarını belgelemekte, politik düşüncelerinden, dini inançlarından ve özel ilgilerinden bahsetmektedirler. Bunlar sadece web aracılığıyla

50 değil, ellerine geçirdikleri her türlü sanal dijital iletişim aracıyla gerçekleştirmektedirler.

Kendi filimlerini yapıp dağıtmakta, ses günlüklerini kaydetmekte, portatif araçlarla arkadaşlarına mesaj göndermekte ve kameralı telefonlarıyla paylaşabilmektedir” ( Akt, Tağ Kalafatoğlu, 2015: 127).

“Yeni iletişim teknolojileri sayesinde medyanın hegemonik yapısı yıkılmaya başlamıştır. Çeşitleme ve parçalanma ile kontrol tekeli çok merkezli hale gelmektedir.

Yeni iletişim teknolojileri, özellikle internet teknolojisi, kullanıcıların kendi elektronik gazetesini oluşturmasına da imkan vermektedir” ( Timisi, 2003: 84). Yeni iletişim teknolojilerin temel özelliklerinden birisi veri iletişimi ve kitle iletişimi yanı sıra telekomünikasyonu tek bir çatı altında bir araya getirmesidir. Bu süreç yöndeşme kavramı olarak tanımlanmaktadır. “ Yeni medya, bütün bilinen farklı ortamları bir araya toplama yetisine sahip bir özelliktedir ve bu nedenle “multimedya” ya da “çoklu ortam”

olarak da adlandırılmaktadır” ( Işık, 2015: 90).

Yeni medya gerek iletişim teknolojileri içerisinde getirmiş olduğu yenilikler, gerekse toplumsal anlamda siyaset, kültür ve gündelik yaşama ilişkin kullanım pratikleri açısından önemli etkileri olmuştur. Bu etkilerin en önemli yansıdığı durumlardan birisi de toplumsal hareketlerin çehresine yapmış olduğu katkılardır.

Yeni medyanın bir iletişim platformu olarak bireylerin her türlü enformasyon ihtiyacına cevap verir yapısı, toplumsal hayatın her alanı etkilediği gibi bireylerin bir araya gelme ve örgütlenme biçimleri üzerinde radikal değişimlere sebep olmuştur.

Özellikle internet ağları aracılığıyla, iletişim araçlarının ve sosyal ağların yaygınlaşmasıyla aynı fikir ve inanca sahip bireyleri sanal mekanlarda bir araya getirebilmektedir ( Çaycı ve Karagül,2014).

51 Toplumsal hareketlerin oluş evresinde, yeni medya ortam ve araçlarının önemli düzeyde belirleyici etkileri olduğu görüşü savunulabilir; yeni medya ortamlarının bireyleri tanıştırdığı yeni sosyalleşme biçimi sosyal medya ile daha farklı ve gelişmiş iletişim kurma modelleri getirmiştir. 1980’li yıllardan sonra dijital bir dünyaya doğan gençlik için siyaset yapma biçimi de farklılaşmıştır. Yeni medya ortamlarının örgütlenme ve göstericilerin sesini duyurması anlamında önemli rol oynadığı, Arap Baharı, Gezi Parkı ve Wall Street işgal et gibi hareketlerin doğuşunda ve gelişiminde önemli etkileri olmuştur ( Sayımer, 2014).

Yeni medya sonrası, bireylerin ya da eylemcilerin ortaya koyduğu yeni kimliklenme biçimleri, kolektif toplumsal hareketleri yapısal bir dönüşüme uğratırken, aslında yeni bir birey karakteri örneği sergilemektedir. Toplumsal hareketleri büyük oranda dönüşüme uğratan ve uğratmaya devam edecek olan söz konusu bu yeni karakterdir ( Babacan, 2015).

Toplumsal hareketlerin öznesi konumunda bulunan bireyler, yeni medya ortamlarını kullanarak kitlesel gösteriler yapıp ve büyük çaplı kampanyalar oluşturabilmektedirler. Bazı durumlarda posta, telefon ve faks ile bilgi aktarımı gerçekleştirilebilirken, internet bu temel iletişim hızını arttırmakta ve masrafını düşürmektedir. İnternet, cep telefonları ve dijital video gibi diğer teknolojilerle zaman, uzam ve ideolojinin sınırlılıklarını aşarak etkinlikler koordine edilmesi ve bunları yaygınlaştırmanın yolunu açmaktadır. Ayrıca aktivistler kitlesel gösterilerin ötesinde kamuyu bilinçlendirici kampanyalar düzenlemekte ve bulundukları toplulukta ve dünyanın farklı noktalarında sosyal adaletin gerçekleşmesi için insanları bir araya getirmek adına çaba harcamaktadırlar ( Bennett, 2003: 19-22).

52 Yeni medyanın, toplumsal mücadelelerde oluşturmuş olduğu yeni iletişim ortamları; etkileşimci özellikleri açısından toplumsal mücadeler için büyük artılar sağlamaktadır. “Yeni medya mesajların gönderildiği kesim aynı zamanda mesaj üreten konumdadır. Mesajların bir kaynaktan tek yönlü olarak akışı söz konusu değildir.

Kullanıcılar pasif bir konumdan ziyade iletişim sürecine aktif olarak katılmakta hangi bilgiyi alacaklarına ve göndereceklerine karar verebilmektedir. İletişim araçlarının sahip olduğu interaktif özellik politik aktivizm için büyük avantaj sağlamaktadır”(Tağ Kalafatoğlu, 2015: 131).

“Aktivistler 1990’ların sonu itibariyle Neo-liberal uygulamalar ile uluslararası şirket kapitalizmine karşı birliklerin oluşmasında ve eylemlerin düzenlenmesinde interneti yoğun olarak kullanmaya başlamışlardır” (Kahn ve Kellner, 2004: 87).

Yeni medya ortamları, küresel emek-sömürü politikaların ağır toplumsal sonuçlarına karşı tepkilerin dile getirildiği mekanlar olmaktadır. Her geçen gün daha da artan otoriter ve baskıcı rejimlere karşı direnişin örgütlenme alanlarına dönüşmektedir.

Örneğin; Arap Baharı, Gezi Parkı vb. küresel çapta yankı uyandıran toplumsal hareketlere bakıldığında ortak buluştukları noktalardan biriside yeni iletişim araçları ve bu araçların sunduğu imkanlar dan yararlanmalarıdır.