• Sonuç bulunamadı

I. KISIM

2.4. Toplumsal Hareketler ve Medya Aktivistleri

2.4.2. Alternatif Medya, Direniş Kültürü ve Toplumsal Hareketler

52 Yeni medyanın, toplumsal mücadelelerde oluşturmuş olduğu yeni iletişim ortamları; etkileşimci özellikleri açısından toplumsal mücadeler için büyük artılar sağlamaktadır. “Yeni medya mesajların gönderildiği kesim aynı zamanda mesaj üreten konumdadır. Mesajların bir kaynaktan tek yönlü olarak akışı söz konusu değildir.

Kullanıcılar pasif bir konumdan ziyade iletişim sürecine aktif olarak katılmakta hangi bilgiyi alacaklarına ve göndereceklerine karar verebilmektedir. İletişim araçlarının sahip olduğu interaktif özellik politik aktivizm için büyük avantaj sağlamaktadır”(Tağ Kalafatoğlu, 2015: 131).

“Aktivistler 1990’ların sonu itibariyle Neo-liberal uygulamalar ile uluslararası şirket kapitalizmine karşı birliklerin oluşmasında ve eylemlerin düzenlenmesinde interneti yoğun olarak kullanmaya başlamışlardır” (Kahn ve Kellner, 2004: 87).

Yeni medya ortamları, küresel emek-sömürü politikaların ağır toplumsal sonuçlarına karşı tepkilerin dile getirildiği mekanlar olmaktadır. Her geçen gün daha da artan otoriter ve baskıcı rejimlere karşı direnişin örgütlenme alanlarına dönüşmektedir.

Örneğin; Arap Baharı, Gezi Parkı vb. küresel çapta yankı uyandıran toplumsal hareketlere bakıldığında ortak buluştukları noktalardan biriside yeni iletişim araçları ve bu araçların sunduğu imkanlar dan yararlanmalarıdır.

53 İletişim araçlarının, toplumları etkileme ve yönlendirme, yeri geldiği zaman öfke ve tepkilerini dile getirme mecraları oluşturması, onun toplum yaşamında ne denli bir öneme sahip olduğunu gösterir. Kuşkusuz, insanlık tarihinde sahipsiz araçlar olmadığı gibi mülksüz iktidar yapıları da olmamıştır. İktidar/iktidarlar her şeyden önce toplumda ihtiyaca yönelik üretilen emtialara el koyduğu gibi, toplumda ihtiyaç dışında üretilen artık ürüne de el koyarak kendi tarih anlayışlarını kurarlar.

İletişim araçları da benzer şekilde toplum içerisinde belli iktidar ve güç ilişkileri içerisinde paydaş kılınarak, egemen kültürün, düşünce ve ideolojinsinin var olma sürecinde önemli bir amaca yönelik söylem yayar. Bu durum karşısında iki tür iletişimsel yapı ortaya çıkmaktadır. Çünkü toplumsal yaşam zıtlıkların birlikteliği ile ancak mümkün olabilir.

İlk olarak yukarıda bahsedildiği gibi, toplumda hakim sınıfın mülk ve iktidarı tekelinde olan iletişim araçları ki bunlar kitlesel bir alan dahilinde bulunmaktadır.

Toplumsal misyonu var olan hegemonik güç ilişkilerinde toplumda hakim olan sınıfın egemenliği meşrulaştırmak. Toplumda mevcut çatışma ve kaosu görmezden gelip, üretimin ve sistemin devamlılığını sağlamak için hakim olan düşünce ve söylemleri dolaşıma koymaktır.

Öteki iletişimsel yapı ise, toplumda “öteki” olarak kurulan emek sınıfı, azınlık kimlikleri, göçmen, mülteci, eşcinsel vd. toplumsalın dışına itilmiş kesimlerin varlığı yansıtma anlayışı doğrultusunda hareket eden alternatif medyadır.

Alternatif medya, toplumsal mücadeleler, isyan ve ayaklanma gibi temel de hak, eşitlik, temsil, demokrasi ve özgürlük tarzında söylemler ve taleplerde bulanan girişimlerin buluşa bildiği iletişim platformlarını oluşturmaktadır.

54 Yeni iletişim teknolojilerin gelişimi ile birlikte, özellikle medya sektöründe büyük değişim ve dönüşümler yaşanmıştır. Geleneksel medya, yerini yeni medyaya ve yeni medya temelinde ortaya çıkan yeni iletişim ve etkileşim mekanlarına taşımıştır.

Yeni medyanın hızlı, düşük maliyetli ve çoklu ortam gibi sunduğu imkanlar, alternatif medya anlayışı ile hareket eden medya alanlarında da ciddi değişimleri beraberinde getirmiştir.

Yeni iletişim teknolojilerine bağlı olarak alternatif medyalar, bir den fazla ve internetin olduğu hemen hemen her yerde var olabilme imkanları yakalamıştır. Hemen her yurttaş topluluğu kendi düşünsel, kültürel, dinsel ve ideolojik kavrayışlarını yansıta bileceği bir platform oluştura bilmektedir. Yeni iletişim teknolojilerinin sundu bu yenilik, bu toplulukların örgütlenme, dayanışma ve toplumsal mücadele ve benzeri tarzda etkinlik ve oluşumların gerçekleşmesine de önemli katkılar sunmaktadır. Keza 21. Yüzyılın küreselleşme ve Neo-liberal politikalarına, otoriter ve despotik rejimlere karşı yeni toplumsal hareketler ve direniş gösterilerin ilk başladığı mekanlar bu platformlar olmaktadır.

Alternatif medya, toplumsal mücadele ve toplumsal direnişin ayrılmaz nitelikte önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Alternatif medya, toplumsal hareketlerin kendini yasladığı önemli bir dayanak noktasıdır.

Alternatif medya, toplumsal hareketlerin temel yapı taşıdır. medya araçlarını denetleyerek toplumsal sistemi alaşağı etme girişimidir. Alternatif medya ve toplumsal hareketler ilişkisi; öncelikle ve en çok da, medyaya erişimi olmayan kimliklerin ve grupların seslerini yükseltme görevini üstlenmesidir. Egemen kurumlardan devlet,

55 şirket, klişe, ordu, sarı sendikalar vb. özerk olarak çalışmanın yollarını arar ve projelerinde izleyicilerin katılmasını yüreklendirirler ( Langoıs ve Dubois, 2015).

Alternatif medya, toplumsal güç ve mülk sahipleri karşısında var olma dirayeti gösteren bir kültür çerçevesi içinde hareket etmektedir. Bu kültür anlayışı alternatif medyayı direnişçi bir yapı olarak da görülmesini sağlamaktadır. “ Alternatif medyaların gelişimi toplumsal mutabakatı koruyan ve güçlendiren egemen medyaları günbegün sıkıştıran bir eleştiri ortamı doğurmuştur. Yıllar geçtikçe toplumsal çatışmalarda alternatif medyalar, farklı direnişçi grupları egemen ideolojinin aygıtlarına karşı devrim öncesi basının yayım ve dağıtımında birleşmişlerdir. Bu açıdan alternatif medya, ideolojik çatışmanın ideal ortamını oluşturarak, “ halkı zehirleyen” ve toplumu sömüren burjuva basının yaydığı yanlış fikirleri açığa çıkarması ve bu konuda toplumu uyarması gereken araca dönüşür( Granjon, 2014: 186).

Alternatif medyaların, toplumsal hareketlere ilişkin getirmiş olduğu değişim ve etkiler Gezi Parkı, Arap Baharı vb. gibi toplumsal hareketler sürecinde önemli anlamda kendini göstermiştir.

Gezi Parkı sürecinde ortaya çıkan toplumsal muhalefet ve direniş, aynı zamanda alternatif medya ve yeni iletişim araçlarının süreci nasıl kitlesel bir gösteri ve harekete dönüştürdüğüne iyi bir örnektir. Bu noktada alternatif medya ve toplumsal hareketlere yönelik şunları söyleyebiliriz: “Alternatif medya açısından bakıldığında, toplumsal hareketlerin ve bu hareketler içerisinde yer alan sivil toplum örgütlerinin, ana akım medyanın egemen söylemi destekleyen ve nihayetinde kamuoyunu biçimlendiren hegemonyasına karşı, iletişim teknolojilerindeki değişimlerle birlikte artan sosyal medyayı da kapsayan alternatif medya kanallarını görmekteyiz” (Yüksek, 2015: 64).

56 Alternatif medyanın bir den fazla olan bu kanalları ve mecraları, gösteri, yürüyüş ve toplumsal eylemlerde ana akım medyanın görmediği, göstermediği olayları ve olguları yansıtarak, halkın ihtiyacı olan haberleri sunması açısından önemli bir rol oynamaktadır.

57