• Sonuç bulunamadı

B. Tüketici Hakem Heyetlerinin Hukuki Niteliği

3. Kanaatimiz

THH’ler TKHK’da Yargılama, Denetim ve Cezaya İlişkin Hükümler kısmında düzenlenmemiş, yedinci kısımda tüketici kuruluşlarıyla birlikte düzenlenmiştir. AYM tarafından ortaya konulan mahkeme kriterlerini taşımadıklarından dar anlamda mahkeme kabul edilemezler. Üyelerin atanmaları, hak ve ödevleri hâkim teminatı esasına göre düzenlenmemiş olup faaliyetleri hâkimler tarafından yürütülmemektedir. THH’lerin yapısı ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenmiş, THHY’de HMK’nın ilgili düzenlemelerine atıfta bulunulmamıştır. Kanaatimizce kanun koyucu da THH’leri devlet yargısı içinde tanımlamamış olup kuruluşları itibariyle mahkeme sayılmazlar.

THH’lerin hukuki nitelikleri hususunda gerek kanun koyucu tarafından gerekse AYM tarafından belirleme yapılmaktan kaçınılmış ve yalnızca karar

81 ERİŞİR, Çözüm Usulü, s. 56; TUTUMLU, THH, s. 38 yazar, THH kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği görüşünü belirtmiştir; TUTUMLU, Tüketici Yargılaması, s. 40, 43, yazar, THH’ lerin diğer kurumlara özgü nitelikleri içeren karma yapıda oldukları görüşünü belirtmiştir; UZUNOĞLAN, s. 32; BUDAK, THH, s. 94, yazar, THH’lerinverdikleri kararların

“yargı kararı” niteliğinde olmadığı gibi, medeni usul hukukundaki anlamıyla kesin hüküm etkisini haiz sayılamayacağı, ancak kararlarına özel kanun hükümleriyle tanınan etkinin, fiilen kesin hüküm etkisine çok yaklaştığı görüşünü ifade etmiştir; ASLAN, s. 737, yazar, THH’lere yönelik, hedefe odaklı çalışan özgün bir kurul nitelendirmesinde bulunmuştur; AYDOĞDU/KAHVECİ, s.

473; VELİOĞLU YILMAZ, Gülçe, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Uyuşmazlıkları ve Çözüm Yolları, Hasan Kalyoncu Üniversitesi SBE, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep, 2020, s. 36; AKİL, Cenk/GÜL, Mehmet Akif, Yargıtay’ın Genel Haciz Yoluyla İlamsız Takibe Başvuru Hakkına İlişkin Olarak Vermiş Olduğu Bazı Kararlar Üzerine Düşünceler, YD, C.43, S.3, Temmuz 2017, s. 551-610, s. 586.

25 vermelerine yönelik işlevsellikleri yönünden ele alınmışlardır. Mahkeme özellikleri olmasa da tüketici mahkemeleri ile yalnızca parasal sınır yönünden ayrılan görev ilişkisi içinde faaliyet yürütmektedirler. THH’lerin verdikleri kararlar, taraflar için bağlayıcı olup itiraz konusu yapılmamaları halinde kesinleşmekte ve İİK’nın ilamların icrası hükümlerine göre yerine getirilmektedir.

(TKHK m. 70/1,2 f., THHY m. 22/5,6 f.). Bu nedenle taraflar aynı uyuşmazlığı başvuru konusu yapamayacaktır. Kanaatimizce kanun koyucu THH’leri devlet yargısı içinde tanımlamamış ancak kararlarına devlet yargısına eşdeğer hükümler bağlamıştır. Zira THH’lerin kuruluşu ile belirli bir meblağın altındaki tüketici uyuşmazlıklarının masrafsız ve hızlı nihai çözümü ile mahkemelerin iş yükünün azaltılması amaçlanmıştır. Görev alanları ve kararlarının sonuçları nedeniyle kanaatimizce THH’lerin faaliyeti yargısal nitelikte olup kararları kesin hüküm oluşturmaktadır. Diğer yandan kuruluş ve yapılarının yargısal karar almaya uygun olmadığı, THH’lere mahkeme olmadıkları halde başvurunun zorunlu tutulmuş olmasının Ay. m. 36 ile güvence altına alınan haklara aykırı olduğu ve kuruluşları ile işleyiş usullerinin Ay. m. 142’ye aykırı şekilde kanun yerine yönetmelikle düzenlenmiş olduğu yönündeki eleştirilere katılmaktayız.82 Kanaatimizce kanun koyucu tarafından eleştirilere karşılık THH’lerin yapısında ve düzenlemenin kanunla yapılması yönünde değişikliğe gidilmemiş olması tüketicinin korunması anlayışına aykırılık oluşturmakta ve medeni usul yargılamasının bütünlüğünü zedelemektedir.

82 YILMAZ/YARDIM, s. 1008,1009, kanun koyucu tarafından THH’lerin tarafsızlığının gözetilmediği, görev-yetki, hâkimlerin veya hakemlerin bağımsızlığı gibi yargılama bakımından belirleyici hususların mutlaka kanunla düzenlenmesi gerektiği, THH’lere ilişkin kanunla belirlenmesi gereken bazı önemli usul kurallarına yönetmelikte yer verildiği ancak hukuki dinlenilme hakkı, silahların eşitliği prensibi ve ispat hakkı gibi yargılamanın önemli ilkeleri bakımından neredeyse hiç düzenleme yapılmadığı belirtilmiştir; YARDIM, THH Kararları, s. 594;

TAŞPINAR AYVAZ, Sempozyum, s. 45 vd.; ATALI, Sempozyum, s. 73 vd. yazar, THH’lerde ispat yükü ve delil ikamesi kurallarına yer verilmediği, THH’lerin Ay. m. 36 ve AİHM m.6 hükümlerine aykırı şekilde, hak arama hürriyeti, adil yargılanma hakkı, hukuki dinlenilme hakkı ve tabi hakim ilkesine aykırılıklar bakımından sorunlu olduğu görüşüne yer vermiştir;

PEKCANITEZ, Pekcanıtez Usul, s. 72; TOPUZ, Tüketici Mahkemeleri, s. 81; BUDAK, THH, s. 89; ERİŞİR, Arabuluculuk, s. 322; YEŞİLOVA, s. 138, yazar, THH’lere başvuru zorunluluğunun, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye ulaşma hakkına kanunla getirilen bir sınırlama olduğu ve bu sınırlamanın Anayasal geçerliliğini büyük ölçüde “itiraz” adı altında tanınan hukuki çarenin işleviyle bağlantılı olduğu görüşünü ifade etmiştir.

26 THH’lerin tüzel kişiliği bulunmamakta ve idari teşkilat hiyerarşisinde yer almamakta olup üyeleri karar verirken bağımsız hareket etmektedir. THH’ler özel hukuka ilişkin uyuşmazlıkları çözümlemekte olup kararları idari değildir. Ayrıca verdikleri kararlar tarafları ve THH’leri ve mahkemeleri bağlamakta,83 kesinleşen THH kararları hakkında menfi tespit ve istirdat davası açılamamaktadır.84 THH’lerin kararlarına yapılan itiraz başvurusu idari yargıya değil medeni mahkemelere yapılmakta olup THH’ler itirazda taraf olarak gösterilmezler.85 Bu nedenlerle THH’ler idari başvuru yolu değildir.

THH’lerin mahkeme olmaması, devlet yargısı dışında uyuşmazlık çözen kuruluşlar olması ADR kapsamında ele alınmaları için yeterli değildir. Zira faaliyetleri yargısal nitelikte olup THH’leri alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından ayıran önemli özellikler mevcuttur. ADR’lerde taraflar gönüllü olarak bir araya gelmekte ve çözüm konusunda kendileri karar vermekte olup aldıkları karar bağlayıcı olmamakta ve devlet yargısına ayrıca başvurabilmektedir.86 THH’ler ise tarafların katılımı olmadan da kurul olarak toplantı yapmakta ve uyuşmazlığın kesin olarak çözülmesi amacıyla karar vermekte, tarafların ise delillerini sunma dışında karar verme rolü bulunmamaktadır. THH’lerin kararları hem kendilerini hem de tarafları bağlayıcı olup bu karara karşı taraflar, tüketici mahkemesinde yalnızca itiraz yoluna başvurabileceklerdir. TKHK m. 68 uyarınca THH’lerin görevleri kapsamındaki uyuşmazlıklar hakkında tüketici mahkemesinde dava açılamayacaktır. Aynı maddenin 5. fıkrasında, tarafların alternatif uyuşmazlık çözüm mercilerine başvurabileceğinin düzenlenmiş olup taraflar THH görevi kapsamındaki uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla çözebileceklerdir. TKHK m. 68/5 f. ile, kanun koyucunun ADR’lere başvurulması yolunun kapalı olmadığına yönelik olduğu ancak THH’lere yönelik bir nitelendirme olmadığı ve THH’lerin kuruluşunun her hangi bir hukuki nitelendirme gereği duyulmadan amaca yönelik olarak düzenlendiği kanaatindeyiz.

83 YARDIM, THH Kararları, s. 594; ERMENEK, s. 617.

84 YARDIM, Sempozyum, s. 179; ERİŞİR, Arabuluculuk, s. 331.

85 ERİŞİR, Çözüm Usulü, s. 48; ERMENEK, s. 578; TUTUMLU, Vekalet. s. 76.

86 TANRIVER, Alternatif Uyuşmazlık, s. 152; ATALI, THH, s. 411; ATALI, Sempozyum, s. 70.

27 THH’lere belirli bir miktarın altındaki tüketici uyuşmazlıkları konusunda başvurunun zorunlu olması ve devlet yargısının kapalı olması, THH’lerin yargısal faaliyet yürütmeleri ve kararlarının bağlayıcı olması, bu kararlar hakkında yalnızca itiraz başvuru yolu imkânı öngörülmüş bulunması, infazlarının ise ilamlı icra hükümlerine tabi olması kanaatimizce kanun koyucunun THH’lerin uyuşmazlığı nihai çözüme bağlayarak yeniden başvuru konusu yapılmaması iradesini göstermekte olup kararları kesin hüküm teşkil etmektedir. Belirtilen yönleriyle THH’ler zorunlu tahkim özellikleri taşımaktadır. Tarafların uyuşmazlık hakkında ADR yoluna başvurabileceklerine yönelik TKHK m. 68/5 f.

düzenlemesi, THH’lere başvuru zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

THH’lerin işleyiş ve inceleme usulleri ise yönetmelikle düzenlenmiş olup tahkikata ilişkin HMK hükümlerine atıf yapılmamıştır. Tam olarak zorunlu tahkim özelliği taşımasa da kanaatimizce THH’lerin zorunlu tahkim olarak nitelendirilmeleri daha uygundur.

THH’lerin faaliyeti yargısal nitelikte olup kuruluş ve işleyişlerinin buna uygun şekilde ve kanunla yapılandırılması gerekmektedir. THH’lerin iş yükünün artışı karşısında, tüketici uyuşmazlıklarının hızlı çözümü amacını gerçekleştirebildiklerini söylemek güçtür.87 Kanaatimizce tüketiciye yönelik ürün ve hizmetlerin kalitesi ve standartlarının farklı idari ve ticari düzenlemelerle denetimi sağlanarak, hedeflenen düzeyde tutulması suretiyle uyuşmazlıkların doğuşunun önemli ölçüde baştan önüne geçilmesi mümkündür.