• Sonuç bulunamadı

Yargılamanın Yenilenmesinin Diğer Olağanüstü Kanun Yollarından Farkı

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İtirazından Farkı

Yargılamanın yenilenmesi ile olağanüstü itirazın ortak özelliği her ikisinin de olağanüstü kanun yollarından87 olmasıdır. Söz konusu iki olağanüstü kanun yollarının farklarını ise birkaç maddede incelemek mümkündür. Şöyle ki;

Konu bakımından farklar incelendiğinde yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yolunun konusunu sadece kesinleşmiş hükümler oluştururken olağanüstü itirazın konusunu ise sadece Yargıtay Özel Dairelerince temyiz mercii olarak verilen her türlü (onama, bozma, ret, düzelterek onama, düşme vs.) kararlar oluşturmaktadır.88 Bir diğer ifadeyle yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yoluna başvurmak için hükmün nasıl kesinleştiğinin bir önemi yokken olağanüstü itirazda hükmün mutlak suretle Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi gerekmektedir.89

Başvuru yapabilecek olanlar açısından fark ise; CMK madde 308’e göre, itiraz olağanüstü kanun yoluna sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı başvurabilir. Söz konusu başvuru resen olabileceği gibi kararın bozulmasında yararı bulunanların talebi üzerine de başsavcı söz konusu kanun yoluna başvurabilir. Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yolunda ise istem şart olup resen yargılamanın yenilenmesi mümkün

87 Ersoy’a göre, erteleme etkisi,hukuki çarenin kanun yolu olarak nitelendirilebilmesini sağlayan iki

etkiden biri olup bu etki,kararın şekli açıdan kesinleşmesine ve kural olarak kararın infazına engel olmaktadır. Bu bakımdan şekli anlamda kesinleşen kararlara karşı başvurulan hukuki çarenin kanun yolu nitelendirilebilmesi mümkün değildir. Ersoy bu hukuki çareyi kanun yolu dışı hukuki çare olarak adlandırmaktadır. Ersoy’un ilgili tespiti neticesinde varmış olduğu sonuç, CMK’da olağanüstü kanun yolları başlığı altında düzenlenmiş olan kanun yararına bozma ve yargılamanın yenilenmesinin kanun yolu değil kanun yolu dışı hukuki çare olduğudur. Bu bağlamda da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazının erteleme ve aktarıcı etkiyi bünyesinde barındırmasından kaynaklı olarak ilgili itirazın hukuki niteliğinin kanun yolu olduğunu savunmaktadır. ERSOY Uğur, Ceza Muhakemesi Hukukunda Hukuki Çare ve Kanun Yolu Kavramları Bağlamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın İtiraz Yetkisi, s.92-93

88CGK, 29.03.2011.3-49/28, HAKERİ, a.g.e.s.877-878; ERSOY Uğur, Ceza Muhakemesi Hukukunda

Hukuki Çare ve Kanun Yolu Kavramları Bağlamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın İtiraz Yetkisi, s.103

35

değildir. CMK’nın 313. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında açıkça düzenlendiği gibi yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yoluna “ölenin eşi, altsoyu ve kardeşleri” bu kişilerin yokluğu halinde ise Adalet Bakanı’n istemde bulunabileceği açıkça düzenlemiştir.

Süre bakımından incelendiğinde; itiraz olağanüstü kanun yoluna sanık lehine başvuru halinde CMK’nın 308.maddesine göre süre sınırlaması bulunmamaktadır. Sanık aleyhine başvuru halinde ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen ve istem üzerine, ilamın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde Ceza Genel Kuruluna başvurmalıdır. Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yoluna başvuruda ise kural olarak süre şartı aranmamaktadır. Kuralın istisnası ise “CMK 311/1-f’de ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün söz konusu aykırılığa dayandığı hususunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde, yargılamanın yenilenmesinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebileceği hükmünü sevk etmiştir.”90

Başvuru mercii bakımından farkları ise; itiraz olağanüstü kanun yolunda yukarıda da belirtildiği üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenecektir. Yargılamanın yenilenmesi kanun yolunda ise başvuru hükmü veren mahkemeye yapılacaktır. Yargılamanın yenilenmesi kanun yolunun şartlarının oluştuğunun tespit edilmesi üzerine nihai hükmü veren hakim bulunmaksızın yine aynı mahkeme tarafından hüküm kurulacaktır.

36

2. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının İtirazından91

Farkı

Yargılamanın yenilenmesi ile bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itirazının konu bakımından farkı incelendiğinde, yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yolunun konusunu sadece kesinleşmiş hükümler oluştururken bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itirazının konusunu istinaf incelemesi sırasında bölge adliye mahkemesi ilgili ceza dairesinin verdiği kesin nitelikteki kararlar oluşturmaktadır.92

Süre bakımından farkı incelendiğinde AİHM kararlarına ilişkin başvuru süresi istisnası hariç lehe yargılamanın yenilenmesine başvuruda süre sınırı bulunmamaktadır. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itirazının ise sanık aleyhine olması halinde otuz günlük süre sınırı varken sanık lehine itirazda süre sınırı bulunmamaktadır.93

Başvuruya yetkili kişiler bakımından farkı incelendiğinde bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itiraz yoluna, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı dışında kimse başvuramazken yargılamanın yenilenmesi yoluna kanunda düzenlenen başvuru hakkına sahip olanlar başvurabilir.

Yargılamanın yenilenmesi başvurusu hükmü veren mahkemeye yapılacaktır. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itirazında ise başvuru kararı veren bölge adliye mahkemesi ceza dairesine yapılacaktır. Yargılamanın yenilenmesi yoluna kural olan maddi hatalara istisnai olarak hukuki hatalara karşı başvurulabilirken; Cumhuriyet başsavcısının itirazında bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin kararının hem maddi hem de hukuki yönüne ilişkin başvurulabilir.94

91 Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itiraz yetkisi,20.07.2017 tarihli 7035 sayılı

Kanunun 23.maddesi ile CMK’ya eklenen 308/A maddesinde düzenlenmiştir.

92 ŞAHİN/GÖKTÜRK, a.g.e.s.313 93 ŞAHİN/GÖKTÜRK, a.g.e.s.313

94 GÜNDÜZ Hakan, Ceza Muhakemesi Hukukunda Yargılamanın Yenilenmesi, Yetkin Yayınları, Ankara,

37

3. Kanun Yararına Bozmadan Farkı

Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yolunun konusunu istisnasız kesinleşmiş hükümler oluştururken, kanun yararına bozmanın konusunu ise hakim veya mahkeme tarafından verilmiş olup da istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümler oluşturmaktadır.

Kanun yararına bozma istemi yalnızca Adalet Bakanlığı’nın95 istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ilgili Ceza Dairesine yapmış olduğu başvuru üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine vermesi ile gerçekleşir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Adalet Bakanlığı’nın ileri sürdüğü nedenlerle bağlı olup, kendisi yeni bir görüş ekleyemez, Bakanlıkça ileri sürülen nedenleri değiştiremez ve azaltamaz.96 CMK’nın 310.maddesinin 1.fıkrasının atfıyla 309.maddenin 4.fıkrasının d bendinde düzenlenen “hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiren veya hükümlüye daha az bir cezanın verilmesini gerektiren hallerle” sınırlı olmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı doğrudan kanun yararına bozma başvurusunda bulunabilir. Yargılamanın yenilenmesi kanun yolunda ise başvuru hakkına sahip olanlar; CMK’nın 313. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında açıkça düzenlendiği gibi “ölenin eşi, altsoyu ve kardeşleri” bu kişilerin yokluğu halinde ise Adalet Bakanıdır.

Kanun yarına bozma olağanüstü kanun yoluna başvuru Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine yapılırken; yargılamanın yenilenmesi kanun yolunda ise başvuru hükmü veren mahkemeye yapılacaktır.

Kanun yararına bozma başvurusunun kabul edilmesi durumunda CMK’nın 309.maddesinin dördüncü fıkrasına göre; bozma nedenleri, CMK’nın 223.maddesinde

95 5560 sayılı kanunun 26.maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 309 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 310

uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Adalet Bakanı" ibaresi, "Adalet Bakanlığı" olarak değiştirilmiştir. Bu halde istem, bakanın yetkilendirmesi üzerine Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce de yapılabilecektir. ERDEM/ŞENTÜRK, a.g.e.s.254

38

tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, kararı veren hakim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verir. Mahkumiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hakim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bozma nedenleri eğer ki; hükümlünün cezasının kaldırılmasını veyahut daha az bir cezanın verilmesi sonucunu doğuruyorsa Yargıtay Ceza dairesi direkt olarak doğrudan hüküm verebilir. Yargılamanın yenilenmesi kanun yolunun şartlarının oluştuğunun tespit edilmesi halinde ise nihai hükmü veren hakimin katılımı olmaksızın yine aynı mahkemece hüküm verilir.