• Sonuç bulunamadı

YaratılıĢ Ġtibariyle Ġnsan Karakterindeki Birlik ve Ġyi Karaktere TeĢvik

BÖLÜM 3: ÂġIK PAġA‟NIN KUR‟AN AYETLERĠNE YAKLAġIMI

3.4. YaratılıĢ Ġtibariyle Ġnsan Karakterindeki Birlik ve Ġyi Karaktere TeĢvik

ÂĢık PaĢa, daha önce de temas edildiği üzere Lokman Suresi 28. ayetinde geçen ْمُكُقْلَخ اَم ٍةَدِحاَو ٍسْفَػنَك َّلاِا ْمُكُثْعَػب َلاَو “sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz tek bir kiĢininki gibidir.” ifadelerini bir baĢka kıssada daha farklı yorum ve açıklamalarla bir kez daha ele almaktadır. Müellifin bu ayetle ilgili daha önce yaptığı yorumlar baĢka bir baĢlık altında verilmiĢti. ġimdi aynı ayeti, müellifin farklı bir yorumunu ortaya koyacak Ģekilde bu baĢlık altında açıklamaya çalıĢacağız.

Müellif, “Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz tek bir kiĢininki gibidir.” ayetine Ģu bakıĢ açısıyla da bakmaktadır. Ona göre Tanrı insanı Ģu Ģekilde yaratmıĢtır. Bir kere varlıkların yaratılıĢı dört unsurdan sudûr etmiĢtir. Sonra Cenab-ı hak bu dört Ģeyden bir dört Ģey daha yaratmıĢtır ki bunlar vücut içerisinde ayrı bir yer tutmuĢtur. Anâsır-ı erba„a‟dan türeyen o dört Ģey bitki, hayvan, insan ve melektir. Bu dört Ģey insanın vücudunda sahip olduğu karakteri ortaya koymaktadır. Bitki tende, hayvan nefiste, insan canda, melek ise akılda kendini göstermiĢ ve her biri tek bir vücutta varlık bulmuĢlardır. Melek baĢa konmuĢ ve akılda kendini göstermiĢ, insan karakteri göğse konmuĢ ve o sarayda can her an varlığını sürdüregelmiĢtir. Hayvan bel ve karnı mülk edinmiĢ ve bu sayede arka ve mide nefsin oturduğu yer olmuĢtur. Bitki ise kendisine benzeyen ayaklarda varlığını göstermiĢ ve orasını kendine mülk edinmiĢtir. ĠĢte melek, insan, hayvan ve bitki; akıl, can, nefs ve vücutta bir hayat ortaya çıkarmıĢlardır. Her biri

139

ayrı bir varlık durumunda olan ve vücudun çeĢitli yerlerinde kendine has karakterlerini sergileyen bu dört varlık Allah (c.c.) tarafından tek bir vücuda konulmuĢtur. Hem dört varlığa ait bu karakterlerin hepsinin bir insan vücudunda bulunması Allah (c.c.)‟ın hikmetinin enginliğini göstermektedir. Ayrıca bu karakterlerin hepsi genel olarak tüm insanlarda bulunmaktadır. Allah onların her birini bir insan eyleyip, bu âlemi de ona mülk eylemiĢtir. Müellif ٌعَدْوَػتْسُمَو ٌّرَقَػتْسُمَف ٍةَدِحاَو ٍسْفَػن ْنِم ْمُكَاَشْنَا يذَّلا َوُىَو “Sizi bir nefisten dünyada durmak ve kabre konulmak üzere yaratan O‟dur”.238

ayetini de bu hususa delil olarak sunar. Ayrıca bütün insanlarda melek, insan, hayvan ve bitki karakterinin var olması ve insanların buna göre davranıĢlar sergilemesi ile ٍةَدِحاَو ٍسْفَػنَك َّلاِا ْمُكُثْعَػب َلاَو ْمُكُقْلَخ اَم “Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz tek bir kiĢininki gibidir.”239

ayeti arasında doğrudan bir irtibatın varlığı söz konusudur.

Bu kısa açıklamaları yaptıktan sonra müellif, insanoğlunun tek bir kiĢi gibi olduğunu anlatmak için de dört peygamberden ve onların temayüz eden özelliklerinden bahsetmektedir. Bu dört peygamberin her biri insanda bulunan dört varlığın karakterini yansıtmaktadır. Müellife göre bu dört peygamberden birincisi insanlığın atası olan Âdem (a.s.)‟dır. O bütün insanları belinde taĢıdığı gibi, hepsine ayak vazifesi de görmektedir. Âdem (a.s.) açık seçik bir ayağa benzemektedir. Onun için ona bitki gibi uzamak düĢmüĢtür. Bu nedenle onun boyunun çok uzun olduğu söylenmektedir.

Ġkincisi ise Musa (a.s.)‟dır. Musa (a.s.)‟a düĢen vazife ise seğirterek yürümektir. Bundan dolayı ona düĢen mekân arka ve mide olmuĢtur. Onun bu özellikleri hayvan mülküne hükmetmesini sağlamıĢtır. O tek bir adamın karnı gibidir; kavmi de hayvan karakterli olarak bilinir. Musa (a.s.)‟ın kavminin hayvan karakterine sahip olmasına delil, otları tercih etmeleridir. Her an cennet nimeti yedikleri halde ot cinsinden yiyecekler talep etmiĢlerdi. Nitekim onların bu isteği Kur‟an‟da ٍد ِحاَو ٍـاَعَط ىّٰلَع َِبرْصَن ْنَل “Biz bir çeĢit yemeğe dayanamayız.”240

ifadesi ile beyan edilmektedir. Musa (a.s.)‟nın kavmi bu ifadeden sonra ona Rabbine dua etmesini ve kendilerine birçok nimetin verilmesini istemiĢ, bunun üzerine Musa (a.s.) Allah‟a dua etmiĢ, Allah da Musa (a.s.)‟ın duasına icabet ederek Ġsrailoğulları‟na birçok nimet bahĢetmiĢtir. Müellif, bu hususu izah ettiği kıssada

238 En„am, 6/98.

239 Lokman, 31/28.

240

140

konuya ıĢık tutan Bakara Sûresi 61. ayetini kullanmıĢtır: اَهِلْقَػب ْنِم ُضْرَْلاا ُتِبْنُػت اَِّمِ اَنَل ْجِرُْيُ َكَّبَر اَنَل ُعْداَف َّثِقَو

اَهِئا اَهِموُفَو

اَهِلَصَبَو اَهِسَدَعَو “O hâlde, bizim için Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versin” demiĢtiniz.” Müellif kavminin Musa (a.s.)‟dan böyle bir talepte bulunmasını onların hayvanca bir nefse sahip olmasının bir delili olarak yorumlamaktadır.

Aynı Ģekilde müellif, o kavmin hayvan ve Musa (a.s.)‟ın da onların çobanı hükmünde olduğu anlayıĢını bazı ayetlerden örneklerle bizlere sunmaya devam eder. Mesela َكْلِت اَمَو

مَيِب َكِني اَي ىّٰسوُم َؿاَق َيِى

َياَصَع “Yâ Musa! O elindeki nedir? (O da) asamdır diye cevap verdi.”241 ayetini müellif, Musa (a.s.)‟ın kavminin hayvanî bir karaktere sahip olmasının bir delili olarak kullanmaktadır. Bunu da ayette geçen “„asa” kelimesine dayandırır. Çünkü ona göre hayvan değnek ile sürülür ki bu sürme değnek ile olmazsa hayvan yolunu ĢaĢırır ve doğru yola girmez. ĠĢte müellif Musa (a.s.)‟a hayvanlık düĢtü derken, aslında Musa (a.s.)‟ın hayvanca karakteri olan bir kavme düĢtüğünü ve bu kavmi bir çoban misali güdüp gözetlemeye çalıĢtığını anlatır. Aslında hayvanlık sıfatı Musa (a.s.)‟ın kavmine has bir sıfattır.

Müellifin üçüncü olarak bahsettiği peygamber ise Hz. Ġsa (a.s.)‟dır. Ġsa (a.s.)‟ın insancıl karakterin temsilcisi olduğunu belirten müellif, bu hükmünü Ģöyle delillendirir. Ġsa (a.s.)‟ın alameti gûyendelik242

tir. Çünkü onun hayatı söz söylemek ve konuĢmakla geçmiĢtir. KonuĢmak ise insan karakterinin en önemli sıfatıdır. Onda konuĢma daha doğduğu zamanda baĢlamaktadır ve bu konuĢmada kendini insanlara tanıtmıĢ ve halkını doğru yola çağırmıĢtır. Müellif bu düĢüncelerine Kur‟an‟daki Ģu ayeti delil olarak getirmektedir. ًلًّْهَكَو ِدْهَمْلا ِفي َساَّنلا ُمٍّلَكُيَو “O beĢikte ve yetiĢkinlikte insanlara peygamberlik sözleriyle konuĢacaktır.”243

Müellif Ġsa (a.s.)‟ı tekbir insan vücudunun göğsü olarak değerlendirir. Çünkü sözün aslı göğüstedir ve istendiği zaman buradan çıkıp dile vararak oradan zuhur eder. ĠĢte göğüs insana mülk olarak verilmiĢ ve o manada da Ġsa (a.s.)‟ın geliĢine rastlamıĢtır.

Müellifin son olarak bahsettiği peygamber ise Hz. Muhammed (a.s.)‟dır. Ona düĢen ise

241 Taha, 20/17-18.

242

Kelime “söyleyen”, “söyleyici” anlamına gelmektedir. Bkz. Ferit Devellioğlu, a.g.e., s. 296.

141

meleklik sıfatıdır. Ġnsanın melekçe halleri ve sıfatları ilk önce onda temayüz etmiĢtir. Melek vasfı baĢta yani akılda yer tutar. Onun gelmesiyle vücut, yani insanlık tamamlanmıĢ, rükû ve secde yerine getirilmiĢtir. Böylece insan vücudu tamamlanmıĢ; o dört kiĢi dört menzili makam tutmuĢtur. Âdem (a.s.) ayak olduğundan ona uzamak düĢmüĢ; Musa (a.s.) gövdenin karnı olup ona da mevki olarak koĢmak ve hareket verilmiĢ; Ġsa (a.s.) ise insan vücudunun sinesidir ve ona da konuĢmak verilmiĢtir. Son olarak Hz. Muhammed (a.s) gelerek insanda baĢ olmuĢ, akıl onda var olmuĢtur.244 Dünyada ne kadar insan varsa bu vücuda tabidir ve Allah (c.c.)‟ın övdüğü, halifem dediği insan da budur. Bu yönüyle herkesin yaratılıĢı bir kiĢinin yaratılıĢı gibidir. Kimsenin baĢka bir kimseden yaratılıĢ açısından farklılığı yoktur. ĠĢte müellif “Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz tek bir kiĢininki gibidir.” ayetini bu anlayıĢ çerçevesinde açıklamaktadır. Ġnsan, dört peygambere bahĢedilen o güzel makamların her birini potansiyel olarak kendinde barındırdığı için mukaddes bir varlıktır. Bu yönüyle de her insan aynı niteliklere sahip bir varlık olarak değerlendirilir. Yani aralarında parça bütün iliĢkisi vardır. Bir cismin parçası, o cismin bir bütün olarak sahip olduğu tüm özellikleri bünyesinde barındırdığı gibi her insan da insan cinsinin sahip olduğu tüm nitelikleri taĢımaktadır.

3.5. Ġnsan ve Âlem‟in YaratılıĢındaki Benzerlik ve Gerçek Âlem‟in Ahiret Hayatı