• Sonuç bulunamadı

Garib-nâme‟de Ayetlerin Kullanılması

BÖLÜM 2: GARĠB-NÂME‟NĠN ġEKĠL ve MUHTEVA ÖZELLĠKLERĠ

2.1. Garib-nâme‟nin ġekil Özellikleri

2.1.2. Garib-nâme‟de Ayetlerin Kullanılması

Garib-nâme, her ne kadar dinî-tasavvufî bir eser olsa da bu eserin, konuları itibariyle birçok ayeti içinde barındırdığı görülmektedir. Eserin içerisinde bulunan yüz kıssanın -birkaçı hariç- hemen hemen hepsinde ayetlerden bir Ģekilde faydalanıldığı görülmektedir. Ayetlerin kıssalarda kullanımı iki Ģekildedir. Birincisinde ayetler, doğrudan doğruya kıssaya yön veren, kıssa (alt konu) baĢlığının oluĢmasında ya doğrudan ya da dolaylı olarak etki eder tarzda kullanılanlardır. Bu Ģekilde kullanılan ayetler kıssa baĢlıklarının oluĢmasında etkin bir rol oynamaktadırlar. Ayetlerin kıssa baĢlıklarında kullanılmasındaki amaç ise farklı farklıdır. Ayetin kullanıĢ amaçlarından birisi kıssa baĢlığını oluĢturan ayetin kıssada doğrudan doğruya tefsir edilmek istenmesidir. Bazen kıssa baĢlığında kullanılan ayet, anlatılacak kıssanın Ģâhidi olarak zikredilmektedir. Bazen de ayetler, kıssanın Kur‟an‟la bir Ģekilde iliĢkisini kurma sadedinde kullanılmaktadır. Biz bunların hepsini ayetlerin kıssa baĢlıklarının oluĢumuna etkisi çerçevesinde değerlendirmekteyiz. Ġkinci Ģekilde ise ayetler, kıssanın içerisine serpiĢtirilerek kullanılmaktadır. Kıssanın içerisinde müellif, ya nasihat ederken dillendirdiği bir yargıyı veya ana baĢlık istikametinde vereceği örnekleri ya da ana fikri vermek için söyleyeceği sözü delillendirmek amacıyla ayetlere baĢvurmuĢtur. Böylece Garib-nâme içerisindeki ayetler iĢte bu iki tarzda kullanılmıĢtır. ġimdi ise söylediklerimizi daha iyi açıklamak için eserden seçilmiĢ birkaç örnek sunmak istiyoruz.

Ġlk örneğimiz ayetlerin kıssa (alt konu) baĢlıklarının oluĢumuna doğrudan etkisi ile ilgilidir. Dördüncü bölümün dördüncü kıssasında kıssa baĢlığını oluĢturan dört ayet-i kerime görmekteyiz. Kıssa baĢlığına bakıldığında dört konunun anlatılacağı anlaĢılmaktadır. Bu dört konunun her biri Kur‟an‟dan o konuyu ilgilendirecek bir ayet eĢliğinde sunulmaktadır. Kıssanın ilk cümlesinde Allah (c.c)‟ın insanın birbirinden faklı dört mertebede yarattığı belirtilir. Sonra bu dört mertebedeki her insanın kimler olduğuna değinilir. Birinci mertebede bulunanların baĢında Peygamberlerin olduğu ve onların baĢına Peygamberlik tacı giydirildiği söylenirken; bu durumu destekleyici mahiyette نٌلماعلا ىَلَع مى انلضف و “Onları dünyada bazı kavimlere üstün kıldık”48

ayeti kıssa baĢlığında kullanılır. Ġkinci mertebedekilere ise velilik elbisesinin giydirildiği anlatılır.

48

37

Yüce Allah‟ın onlar için مهيلع ؼوخ لا للها ءآيلوا فا لاا “Bilin ki Allah dostlarına korku yoktur”49

dediği ifade edilirken; üçüncü mertebedekilerle ilgili olarak Yüce Allah‟ın onlara itaati verdiği ve onlar için ولوسر و للها فوعيطي و “Allah‟a ve Peygamber‟e itaat edenler”50

buyrulur.

Dördüncü sıradakiler için Allah Teâla‟nın azap mührü ile mühürleyip يلع و مبهولق يلع للها متخ ةواشغ مىراصبا يلع و مهعسم “Zira Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiĢtir ve gözlerine de perde çekmiĢtir”51

dediğini anlatır. ġimdi bu söylediklerimizin eserde nasıl geçtiğini direk alıntı yaparak gösterelim.

“DÖRDÜNCÜ DÂSĠTÂN DÖRDĠNCĠ BÂBDAN BEYÂN ĠDER KĠM HAK TA„ÂLÂ ÂDEMĠ DÖRD MERTEBEDE ÎCÂD ĠTDĠ MERTEBE-Ġ EVVELÜN TÂCI NÜBÜVVET BAġINA KOYUP DĠDĠ KĠ „VE FADDALNÂHÜM ‘ALE’L ‘ÂLEMÎNE’, ĠKĠNÇĠ MERTEBEYE HĠL„AT-I VĠLÂYET GEYDÜRÜP

‘EL ĠNNE EVLĠYÂA’LLAHĠ LÂ-HAVFUN ‘ALEYHĠM, ÜÇĠNCĠ MERTEBEYE KĠM ĠT„AT

BAĞLADI KĠ ‘VE YUTĠ‘ÛNELLÂHE VE RASÛLEH’ DÖRDĠNÇĠ MERTEBEYE MÜHR-Ġ MĠHNET BĠRLE MUKAFFEL ĠTDĠ KĠ ‘ HATEMA’LLÂHU ‘ALÂ KULÛBĠHĠM VE ALÂ SEM‘ĠHĠM VE ‘ALÂ

EBSÂRĠHĠM ĞĠġÂVETÜN”52 Câsiye,45/16, Yunus,10/62, Tevbe,9/71, Bakara,2/7

Ayetlerin kıssa (alt konu) baĢlıklarında kullanılmasıyla ilgili olarak vereceğimiz ikinci örnek de Ģu Ģekildedir. Altıncı bölümün (ana konu) dokuzuncu kıssasında (alt konu) büyüklük taslayanların, kibirli davranıĢlarıyla ün yapmıĢ kiĢilerin ahvalleri anlatılırken; ana konuya mutabık olsun diye böyle davranıĢlar sergileyen altı Ģey (Ġblis, Âd kavmi vs.) örnek verilmiĢtir. Konu Kur‟an-ı Kerimden bir ayetle de desteklenmiĢtir. Bu ayet, Cenâb-ı Hakk‟ın kibirli davrananlara karĢı tavrını gösteren نيبركتسلما بيح لا للها فا “Muhakkak ki Allah büyüklük taslayanları sevmez.”53 ayetidir. Mevzu bahis ayet, konunun anlatılacağı kıssanın baĢlığında bizzat geçmektedir. Söylediklerimizi delile dayalı anlatabilmemiz açısından altıncı bölümün dokuzuncu kıssasının konu baĢlığını aynen alıntı yaparak verelim.

DOKUZINÇI DÂSĠTÂN ALTINÇI BÂBDAN BEYÂN ĠDER MÜTE„ACCĠBLER VE MÜTEKEBBĠRLER AHVÂLĠNĠ BĠL KĠM HAK SUBHÂNEHU VE TA„ÂLÂ DÂR-I DÜNYADA ALTI NESNEYE „UCÛB VE TEKEBBÜR ĠTDÜKLER ĠÇÜN HÔR VE HAKÎR ĠDÜP MEL„ÛN VE

HÂKSÂR ĠTDĠ KĠ ‘ ĠNNA’LLÂHE LÂ-YUHĠBBU’L MÜSTEKBĠRÎNE ’Nahl,16/23

49

Yunus,10/62.

50 Tevbe, 9/71.

51 Bakara, 2/7.

52 ÂĢık PaĢa, a.g.e., I/1, 425.

53

38

Yukarıdaki iki örnekte de gösterildiği gibi kıssa baĢlıklarının oluĢumunda ayetlerden önemli oranda faydalanılmıĢtır. Yirmiden fazla kıssada ayetler bizzat kıssa baĢlıklarında kullanılmaktadır. Biz konuyu daha fazla uzatmamak için bu iki örneği yeterli görmekteyiz.

Garib-nâme‟de ayetler, kıssa (alt konu) baĢlıkları yanında yeri geldikçe kıssaların içinde de kullanılmaktadır. Ayetlerin bu Ģekilde kullanımı hemen hemen tüm kıssalarda mevcuttur. Daha öncede belirttiğimiz gibi müellif kıssada öğüt sadedinde söylediği bir cümleyi veya kıssa içerisinde sunduğu örnekleri temellendirmek ve delillendirmek için ayetlere baĢvurmaktadır. Kıssalarda ayetlerden kimi zaman çok fazla istifade edilirken, kimi zaman da çok az faydalanılmıĢtır. Eserde bir iki kıssa hariç tüm kıssalarda ayetlerden yararlanıldığını görmekteyiz. Bu tip kullanımla alakalı birkaç örneği Ģu Ģekilde sunabiliriz.

Ġlk örneğimiz ikinci bölümün yedinci kıssasındandır. Bu kıssada “Sana bir iyilik gelirse Allahtan, kötülük gelirse de nefsindendir.”54

ayeti kerimesinin açıklaması iki ayrı tip üzerinden sunulmaktadır. Bu iki tip Âdem (a.s.) ve ġeytan‟dır. Kıssada Âdem (a.s.)‟ın Allah‟ın emrine uymaması ve ġeytan‟ın da kibrine yenik düĢerek Allah‟ın emrini yerine getirmemesi nedeniyle suçlu duruma düĢtükleri anlatılır. Daha sonra ġeytan ve Âdem iĢledikleri suçun bahanesi noktasında Allah‟la diyaloğa girerler. ġeytan zikredilen ayetin ruhuna aykırı olacak Ģekilde iĢlediği suçun Cenâb-ı Allah‟ın takdiri sonucu olduğunu söyler ve bunu da Kur‟an‟dan bir ayetle destekler. ġeytan‟ın ifadeleri kıssada geçtiği Ģekliyle Ģöyledir:

Sen ezelde bu iĢi düzmüĢ idün Her bir kim iĢlenür fitne senün Arz üzere nüshasını yazmıĢ idün „Âlem içre yöriyen fetvâ senün Bu iĢ içre suçı ne ben miskünün

Emr ü takdîr ü dilek cümle senün

Kul küllün min ‘indi’llahi55

54 Nisa, 4/9.

55

39

Verilen örnekte de görüldüğü gibi Ģeytan Allah (c.c)‟a itiraz ediyor ve bu itirazına da Kur‟an‟dan delil getiriyor. Kıssanın devamında ise söz Hz. Âdem‟e gelir. O “Sana bir iyilik gelirse Allahtan, kötülük gelirse de nefsindendir.” ayetinin ruhuna göre hareket eder. Allah‟ın emrine uymamanın suç olduğunu ve bu suçu da kendisinin bizzat iĢlediğini ifade eder. Bu halde iken Cenâb-ı Hakk‟a yalvarır ve kusurun kendisine ait olduğunu kabul ederek ondan bağıĢlanmayı talep eder. Müellif tam bu durumu anlatırken söylenenlere Kur‟an‟dan da delil getirir. Kıssada bu durum Ģöyle anlatılır. Âdem eytdi yâ Ġlâhâ Rabbenâ Bilürem eksüklüyem suç iĢledim Suçlu oldum rahmet it ben miskine Kendü kendü nefsüme zulm eyledüm

Rabbenâ zâlemnâ enfüsenâ ve in lem Tevbe kıldum döndüm uĢ senden yana

tağfirlenâ ve terhamnâ le- nekûnenne Kamu eksüğüm-ile geldüm sana56

mine’l hasirîn”

Burada da görüldüğü üzere ÂĢık PaĢa, kıssa içerisinde oluĢturduğu durumu o anki konunun akıĢına göre ayetle delillendirmektedir. Ayetlerin kıssa içinde kullanımına diğer bir örnek de Ģöyledir.

Altıncı bölümün birinci kıssasında, Cenâb-ı Hakk‟ın âlemi altı günde yarattığı ve bu âleme de doğu, batı, güney, kuzey, yer ve gök olmak üzere altı cihet verdiği ve kendisini de bu cihetlerden münezzeh kıldığı konusuna temas edilir. Kıssanın giriĢ bölümünde altı cihet ve Allah (c.c.)‟ın bu cihetlerden beri olduğu konusuna girilmeden önce âlemin yoktan var edildiği, âlemden de Âdem‟in zuhur edildiğine değinilir. Yüce yaratıcının kudret diliyle “kün: ol” deyip varlık âleminin bu sayede meydana geldiği yer, gök, sağ, sol, arĢ, kürsü vs. O‟nun ilminin tecellisiyle oluĢtuğu anlatılır. Bununla birlikte görünürdeki cihanın altı günde tamamlandığı anlatılarak bu söz Kur‟an‟dan bir ayetle desteklenir. Bu anlattıklarımız kıssada Ģu Ģekilde geçmektedir.

56

40

“Kün didi kudret diliyle söyledi UĢbu mülkü yoğ-iken var eyledi

Kendü „ilminden bu mülk oldı tamâm „ArĢ u kürsî yir ü gök her bir makâm

Ġlla zahirde cihânun cismini Altı günde urdu anun resmini

Velekad halekna’s semâvâti ve’l- arda Vemâ beynehumâ fî-sitteti eyyâmin

Kaf,50/ 38

Bu mısralarda belirtilen Ģeylerden sonra müellif, Yüce Allah‟ın önce arĢı, sonrada göğü yarattığını belirterek; ardından da âlemde temeli atılanların ilkinin Kâbe olduğunu söyler ve bu sözüne Kur‟an‟dan bir ayeti de delil olarak sunar. Bu durum kıssada Ģu Ģekilde anlatılır.

„ArĢı düzdi gökten evvel ibtidâ âhir anı kıldı intihâ

Kâbeyi ilk yire bünyâd eyledi

Yine sonra anı âbâd eyledi

Ġnne evvele beytin vudi‘a li’n-nâsi

Le’llezi bi- bekkete mübâraken57

Âl-i Ġmran, 3/96