• Sonuç bulunamadı

2. KENT MARKALAŞMASI İÇİN YARATICI EKONOMİ EKSENİNDE BİR

2.2 Yaratıcı Ekonomi

Kentsel markalaşma stratejileri içinde yaratıcı ekonomiler ve kültür ekonomisi odaklı yaklaşımlar, değişen üretim biçimlerinin sonucu olarak kentlerin dışına çıkan sanayi ve tarım odaklı üretimlerden boşalan ekonomik alanın, kültür ve yaratıcılık odaklı sektörler tarafından doldurmasıyla her geçen gün önemini arttırmaktadır. Kentlerin markalaşma yolunda biricikleştiği yaratıcı hizmetlerin, ürünlerin ve ortamların var olmasını sağlayan yaratıcı ekonomi, yarattığı yaşam biçimleri ve fiziksel mekanlar ile yerel ve bölgesel politikaları yönlendirme potansiyelini taşımaktadır.

Yaratıcı endüstriler, bu alanda en köklü politikaları üretmiş olan İngiltere devletine ait resmi belgelerde kitap ve dergi yayıncılığı, yazılım yayıncılığı, film, video ve televizyon yayıncılığı, ses kaydı ve müzik üretimi, televizyon ve radyo yayını, bilgisayar programlama, halkla ilişkiler ve iletişim, mimarlık, reklam, özelleşmiş tasarım aktiviteleri, fotografik aktiviteler, çeviri, kültürel eğitim, yaratıcı sanat ve yaratıcı eğlence aktiviteleri faaliyetleri olarak tanımlanmaktadır (Department For Culture And Sport, 2013).

UNESCO yaratıcı endüstrileri, kültür endüstrileri ve diğer tüm kültürel ve sanatsal üretimleri de içeren geniş bir kapsamda, sanatsal ya da yaratıcı üretimi esas unsur olarak taşıyan, ürün ve servislerin tümü olarak tarif eder. UNESCO kültür endüstrilerini, doğasında elle tutulamayan ve kültüre dayalı yaratıcı içeriğin yaratılması, üretilmesi ve pazarlanma süreçlerinin birleşimi olarak tanımlar. Bu yaratıcı içerik, genellikle fikir mülkiyeti esasına göre korunur ve ürün ya da servis biçimini alır. Bu tanımlamada kültürel endüstriler basım, yayın ve dijital medya, işitsel, fotografik ve sinematografik üretimler ile zanaat ve tasarımı kapsmaktadır (UNESCO, 2006).

UNCTAD tarafından yaratıcı endüstriler, (zanaat, festivaller, kutlamalar gibi) geleneksel kültürel ifade biçimleri ve (arkeolojik alanlar, müzeler, kütüphaneler, sergiler gibi) kültürel alanları kapsayan miras, görsel sanatlar ve performans sanatlarını kapsayan sanat, yayın evleri ve basılı medya ile görsel işitsel türleri kapsayan medya ve (dekorasyon, grafik, moda, oyuncak, takı gibi) tasarım, (mimarlık, reklam, kültürel ve rekreasyonel yaratıcı araştırma ve kalkınma gibi) yeni medyayı ve yaratıcı servisleri kapsayan işlevsel yaratımlar olarak dört ana başlıkla sınıflandırılır (UNCTAD, 2013).

Hem UNESCO hem UNCTAD, yaratıcı endüstrilerin yarattığı ekonominin, yani yaratıcı ekonominin, potansiyel olarak ekonomik büyüme ve kalkınma yaratma gücüne sahip olduğunu, yerel ölçekteki yaratıcı endüstrilerin, ülkeler ve kentler bazında etkileşime geçmesi ile sürdürülebilir kalkınma stratejilerinin yaratılabileceğini öne sürer. Yaratıcı ekonominin yaşam alanı, onların tanımladığı bağlamda yaratıcı kenttir. UNESCO hızla artan kent nüfusu göz önüne alındığında, kültür ve yaratıcılık odaklı politikaların kentsel iyileşme için giderek önem kazandığına işaret etmektedir (Url-15).

UCTAD (2016)’ın yılında yayınladığı, 2003-2012 yılları arasına odaklanmış kapsamlı yaratıcı ekonomiler raporuna göre, yaratıcı ekonomilerin Dünya ekonomisindeki payı sürekli olarak artmaktadır. 2003-2012 rakamların göre yaratıcı endüstrilerde üretilen sektörel ihraç ürünlerinin %60’ı sadece tasarım alanına aittir. Gelişmiş olan ekonomiler arasında Avrupa Birliği %30’luk pazar payı ile Dünya’daki en büyük yaratıcı ürün ve servis ihracatına sahip aktördür. Onu Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Kanada izler. Sadece gelişmiş ülkeler ele alındığında ise Amerika Birleşik Devletleri dünya ekonomisinde yaratıcı ekonomiler alanında en büyük paya sahiptir. Almanya, İngiltere, Fransa ve İsviçre onu takip etmektedir. Dünya genelinde, gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ekonomilere beraber bakıldığında ise, yaratıcı ürün ve servis ihracatı alanında en büyük ekonomik payları Çin, Amerika Birleşik Devletleri, HongKong (Çin), Almanya, Hindistan ilk beş ülke olarak paylaşır. Türkiye bu sıralamada Japonya ve Belçika’dan sonra 14 üncü sırada yer almaktadır. Gelişmiş ülkeler küresel çapta, hem en çok ürün ve servis ihraç eden hem de en çok ithal eden ülkelerdir.

Çizelge 2.1 : 2003-2012 yıllarında kişisel, kültürel ve rekreasyonal yaratıcı servislerin büyük ihracatçıları.

Gelişmekte Olan Ülkeler 2003 Sıralaması Ülke Değer milyon dolar 2012 Sıralaması Ülke Değer milyon dolar

1 Malezya 1835 1 Güney Kore 1253

2 Türkiye 781 2 Türkiye 1220

3 Meksika 293 3 Hindistan 770

4 HongKong, Çin 137 4 Arjantin 335

Çizelge 2.1’de görüldüğü gibi gelişmekte olan ülkeler içinde Türkiye, 2003-2012 yıları arasında kişisel kültürel ve rekreasyonel servislerin ithalat ve ihracatçıları arasında ikinci sıradaki yerini, gelirlerini arttırarak korumuştur. Güney Kore, Türkiye, Hindistan, Arjantin ve Katar bu alanda, bu tarihler arasında ilk beş sıradaki ülkeyi oluşturmaktadır. Bu alanda en çok ürün ve servis ithal eden ülkeler Katar, Güney Kore, Brezilya, Malezya ve Çin’dir.

Fikir mülkiyeti haklarından elde edilen gelirler açısından Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Japonya, İsviçre, Kanada, Güney Kore, Singapur, Taiwan, Çin, İsrail en yüksek paya sahip ülkelerdir.

Aynı raporda patent ofisleri bazında 2013 yılında ilk on ülke, açık farkla lider olan Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Güney Kore, Avrupa Patent Ofisi, Rusya, Hindistan, Kanada, Brezilya şeklinde sıralanmaktadır. Rakamlarla ifade etmek gerekirse, aynı yıl için Çin’de patent ofislerine yapılan başvuru sayısı 900 binin üzerindeyken, bu rakam ilk on ulusal patent ofisinin sonuncusu durumundaki Brazilya’da 30 binin üzerinde, Türkiye’de ise sadece 5 binin biraz üzerindedir. Asya ülkelerindeki patent ofisleri, patent, çalışan model, marka ve endüstriyel tasarım alanında en çok tescili yapmış olan ofislerdir ve bu rakam dünyadaki toplam patent tescilinin %58,4’üne karşılık gelmektedir.

Türkiye 2003-2012 yılları arasında yaratıcı ekonomiler alanındaki ihracatını neredeyse ikiye katlamıştır. Bu alanda yapılan ihracatta en büyük pay iç mimarlık-dekorasyon, takı tasarımı ve moda tasarımına aittir. TV dizileri üretimi, yaratıcı ekonomi alanında Türkiye’nin diğer önemli bir ihrac ürünüdür. Türkiye yaratıcı ekonomi alanındaki bu üretimlerinin en çok pazar bulduğu ülkeler Asya ülkeleridir. Bu pazardan sonra Avrupa, Afrika ve Amerika kıtasındaki ülkelerin yarattığı pazarlar gelmektedir. Ülkeler bazında Türkiye’nin ana ihracat pazarı, Birleşik Arap Emirlikleri’dir. Pazar payı anlamında bu ülkeyi, Irak, Rusya, Almanya ve Suudi Arabistan izlemektedir (UNCTAD, 2016).

Türkiye’nin kentlerinin ve genel olarak ülkenin yaratıcı ekonomiler çerçevesindeki imajı küresel ve ülke içi dinamiklere oldukça bağlıdır. Kanun değişiklikleri, siyasi istikrarsızlık ve iç ve dış ekonomik dengeler açısından oldukça hassas olan tüm sektörler, özellikle güven, istikrar ve kültürel birikim ile gelişebilen yaratıcı ekonomiye dayalı sektörleri oldukça kırılgan hale getirmektedir. Terör olayları ile oluşan korku ortamı, siyasi ve ekonomik krizler yaratıcı ekonomileri etkilenmektedir. Tasarım, inovasyon ve sanat alanındaki üretimler zamana ihtiyaç duyan gelişme süreçlerine sahip, köklü kültürel ortamların birikimi içerisinde büyüyen karaktere sahiptir. Ülkenin koşullarına hakim olan kısa vadede kazanç elde etme beklentisi yaratıcı ekonomilerin Türkiye’de gelişmesinin önündeki en büyük olumsuzluk olarak görünmektedir.