• Sonuç bulunamadı

1. LİTERATÜR ÖZETİ: DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE MİT ÇALIŞMALARI

1.6. Yapısalcı Okuma

Mitleri yapısalcı bağlamda okuyan araştırmacılar mevcuttur. Yapısalcı okuma yapan araştırmacılara Claude Lévi-Strauss, Roland Barthes ve kısmen Ernst Cassirer örnek gösterilebilir. Yapısalcı okuma, mitleri yapıları itibariyle değerlendirmek, yorumlamak anlamına gelir. Bu tür okumada yapının kendisi, ondan da çok onun ürettiği anlam önemlidir. Lévi-Strauss antropolojik okuma yöntemi, Ernst Cassirer de felsefî okuma yöntemi başlıkları altında ele alındıkları için burada Roland Barthes ve onun yapısalcı okuma yöntemi kısaca ele alınacaktır.

Roland Barthes (1915-1980), miti yapısalcılar içerisinde modern açılımlarıyla yorumlayan kişidir. Barthes, dilimize Çağdaş Söylenler başlığıyla çevrilen Mythologies adlı çalışmasıyla modern/çağdaş yaşamda antik mitlerin izlerini sürer. Bu çalışmasında reklamlardan sinemaya, tarihten modern dövüş gösterilerine, yazarlardan eserlere, resimden iktidara ve oyuncaklara kadar birçok konu güncel konu çevresinde ele alınır. Barthes’ın belirli kavramları ve konuları çağdaş yaşamın içerisindeki göstergelerden yola çıkarak yaşayan mit kavramı çerçevesinde yorumlaması, bu yazıların sıradan deneme yazılarından farkını oluşturur. Barthes’ın mitle ilgili en önemli tespiti mitin bir dil olduğunu keşfetmesidir.151 Barthes için bir dil olgusu olarak göstergebilimle

çerçevelenen mit, bitmemiş bir sözdür.152

Barthes’ın yorumlarından mitlerin ölmediği, kılık değiştirerek yaşadığı ve kendilerine has bir dile sahip olduğu, bunların da çeşitli göstergelerle görünürlük kazandığı anlamı çıkar.

Barthes, aynı çalışma(sı)nın Günümüzde Söylen başlığı altında ortaya koyduğu görüşlerinde bir taraftan mite getirdiği bakış açısını tanımlarla açımlar, diğer taraftan ise yapısalcı mit okumasını deneme niteliğinde de olsa ortaya koyar. Barthes’a göre mit,

her şeyden önce bir sözdür.153

Kendi özel koşulları içerisinde oluşan bir bilişim dizgesi, bildiri olan bir sözdür.154 Mit, bir nesne, kavram ya da düşün değil, bir anlamlama biçimidir.155

Ona göre bir mit, bildirisiyle değil, bu bildiriyi söyleme biçimiyle

151

Roland Barthes, Çağdaş Söylenler, İstanbul 1998, s.7.

152 Saussure’ün dil/söz ayrımından hareketle antik mitlerin dile, çağdaş mitlerin de söze karşılık gelir geldiği söylenebilir.

153 Roland Barthes, Çağdaş Söylenler, İstanbul 1998, s.179. 154

R. Barthes, a.g.e., s.179. 155 R. Barthes, a.g.e., s.179.

tanımlanır ve sınırsız ölçüde esinleyici olan evrende her şey mit olabilir. Barthes, mitolojinin temelinin tarihsel olabileceği, nesnelerin doğasından fışkırmadığı

görüşündedir.156

Anlamlı olan her türlü birim, ister söze dökülmüş ister resim halinde sunulmuş ya da herhangi bir biçime girmiş olsun söz kategorisindedir. Bu, göstergebilimdir ve mit göstergebilimsel bir dizgedir. Barthes’ın mitleri göstergebilimsel verilerle alması, onların modern yaşamdaki karşılıklarının ancak bu yolla, anlamın da göstergeler aracılığıyla ortaya çıkarılabileceğinden kaynaklanır.

Gösteren, gösterilen ve gösterge kavramlarını Saussure’deki anlamlarıyla alan Barthes, dizgelere anlam yükledikçe dizgelerin işlev yüklendiğini ifade eder. Mitik göstergeleri onun bu görüşü doğrultusunda yukarıdaki okuma yöntemlerinden herhangi biriyle desteklemek, hatta oluşturmak mümkündür. Burada mitik göstergeye yaklaşım, ortaya çıkacak anlamın belirmesinde etkili olacaktır. Mitlerin anlamını araştırmacının elindeki verileri göstergebilimsel yolla nasıl yorumladığı ortaya çıkaracaktır.

Barthes’ın mitlerin özel bir dizge oluşturduklarını ifade ettiği daha önce de söylenmişti. Mitlerin özel bir dizge olmaları, onların, “kendisinden önce var olan göstergesel zincirden yola çıkılarak kurulmasından ileri gelir: ikincil bir göstergesel dizgedir.”157 Mitleri, gösteren, gösterilen ve gösterge düzleminde yorumlayan Barthes, göstergebilimsel terimlerle şu açıklamayı yapar: “İster gerçek bir yazı, ister resimsel bir yazı söz konusu olsun, söylen burada yalnızca bir göstergeler toplamı, bir toplam gösterge, bir ilk göstergesel zincirin son terimini görmek ister.”158

Barthes, bu durumu

aşağıdaki şekilde şematize eder:159

156 R. Barthes, a.g.e., s.180. 157 R. Barthes, a.g.e., s.183. 158 R. Barthes, a.g.e., s.184. 159 R. Barthes, a.g.e., s.184.

Roland Barthes, bu şemayı şu şekilde anlamlandırma yoluna gider:

“Görüldüğü gibi, söylende biri ötekine göre yerinden çıkmış olan iki gösterge dizgesi var: bir dilsel dizge, söylenin kendi dizgesini kurmak için yararlandığı dil olması nedeniyle nesne-dil diye adlandıracağım dil (ya da kendisiyle özdeşleştirilen gösterim biçimleri); bir de içinde birincisinden söz edilen ikinci bir dil olması nedeniyle üst-dil diye adlandıracağım şey, yani söylenin kendisi. Bir üst-dil üzerinde düşünürken, göstergebilimcinin nesne- dilin oluşumunu araştırması gerekmez artık, dilsel örnekçenin ayrıntısına girmesi gerekmez: ancak, bu terim söylene katıldığı ölçüde toplam terimi ya da toplu göstergeyi tanıması yeter. İşte bunun için göstergebilimci yazı ile resmi aynı biçimde ele alabilir: onlarda göz önünde bulundurduğu her ikisinin de birer gösterge olduğudur, aynı anlatım işleviyle gelirler söylenin eşiğine, her ikisi de birer nesne-dil oluşturur. ”160

Barthes’ın getirdiği üst dil kavramı bu araştırma için önem teşkil eder. Üst dilin temel mitik göstergelerden oluşması günümüz metin teorileri açısından önemli bir çıkış noktasıdır. Çünkü bu üst dil kendisiyle birlikte yeni anlamları, yeni mitleri üretir. Daha önce anlatı birimcikleri olarak tanımlanan mitlerin bu göstergebilimsel bakış açısıyla ele alındığında fonksiyonları daha da anlaşılır olacaktır. Bir anlatı birimciği her türlü şekilde (yazı, resim, görüntü, kolaj vb. biçimler) kendisini gerçekleştirebilir. Önemli olan mitik göstergenin kendisi, yani üst dil ve onun anlamıdır.

Mitte anlam şimdiden tamdır, bir bilgi, bir geçmiş, bir bellek, karşılaştırmalı bir

olgular, düşünler, kararlar düzeni varsayar.161

Mitik gösterge, bir hikâyeyi uzun uzadıya anlatmaz, bir mite ait söylemi kısa ve öz biçimde verir. Böylece çarpıcı ve derin anlamlı olur. Modern çağın yeni biçimleri mite ait her türlü ayrıntıyı parantez içine alır, asıl mitik imge görüntü olarak hepsinin üstünde belirir ve anlamı verir.

Barthes’ın gösteren kavramı bizim örneğimizde belirli anahtar kavramlar ya da anahtar karakterlerdir. Bir metinde herhangi bir mite ait gösterenler göstergeye de işaret eder. Burada metnin içindeki mite ait anahtar kavramları tespit etme başarısı okuyucunun birikimiyle de ilgilidir. Barthes, kavramın mitlerin oluşturucu ögesi

160

R. Barthes, a.g.e., s. 184. 161 R. Barthes, a.g.e., s. 185.

olduğunu dile getirir.162

Onun cümleleriyle: “söylenleri çözmek istersem, kavramları adlandırabilmem gerekir. Bunların kimilerini sözlük sağlar bana: İyilik, Acıma, Sağlık, İnsanlık vb. Ama bunları bana veren sözlük olduğuna göre, tanım gereği, kavramlar tarihsel değildir. En çok gereksinim duyduğum, sınırlı olumsallıklara bağlı, geçici kavramlardır: yeni sözcükler üretmek kaçınılmaz bir şeydir. ”163

Göstergebilimde, gösteren ve gösterilen göstergeyi oluşturur. Burada oluşan üçüncü kavram ilk ikisinin birleşimi, yani anlamlamadır. Barthes’a göre anlamlama, mitin kendisidir.164