• Sonuç bulunamadı

5. RESTORASYON

5.1 Yapının Onarımına İlişkin Öneriler

Konutlarda kullanılan ağaçların cinsini ve bozulma durumunu belirlemek için İTÜ Bilimsel Araştırma Birimi’nden sağlanan destekle İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nde analizler yapılmıştır. Analiz sonuçları, malzeme bozulmaları (3.9.4) bölümünde anlatılmış ve detaylı değerlendirmenin yapıldığı teknik rapor ekte (Şekil E.5) sunulmuştur. Söz konusu veriler doğrultusunda, numune alınan yüzeylerdeki ahşapların mantar ve böcek etkisi ile oldukça yıpranarak bozulma gösterdiği ve uygun parçalarla değiştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak konutlarda

kullanıcıların bulunduğu ve bu sebeple numune alımlarının yalnızca kullanıcı yaşantısına müdahale edilmeyecek şekilde yapılabildiği göz önünde bulundurulmalıdır. Numunelerde görülen böcek zararı ve mantar etkisi, yapılardaki tüm ahşap elemalar için genellenmemelidir. Yapılacak restorasyon uygulaması öncesi, iç mekandan ve dış mekandan alınan örnekler titizlikle incelenmeli ve özgün nitelikli parçaları koruyacak şekilde onarım yapılmasına özen gösterilmelidir. Tez kapsamında yapılan laboratuvar çalışmaları, yapılacak ahşap analizleri konusunda yöntem belirtmektedir.

Ahşap elemanların korunabilecek düzeyde olanları emprenye tekniği ile sağlamlaştırılarak kullanılmalıdır. Mantar ve böcek zararlarını önlemek için uygun yöntemle ilaçlama ve düzenli bakım yapılmalıdır. Böylelikle mevcut ahşabın ömrü uzatılarak, yapının özgün elemanlarını uzun yıllar koruması sağlanabilmektedir. Konut A birinci kat zemin kaplamalarının, yapılan gözlemler doğrultusunda oldukça iyi durumda olduğu tespit edilmiştir. Gerekli bakım çalışmalarının ardından mevcut döşeme kaplamalarının kullanılmaya devam edilmesi öngörülmektedir.

Yapıda duvarların büyük bir bölümünün duvar kağıdı ile kaplı olması, zemin kat döşemesinin üzerinde pvc kaplama yer alması nedeniyle iç mekanlarda bazı bölümlerde yeterince gözlem yapılamamıştır. Yapının kapsamlı bir şekilde ele alınması için, söz konusu kaplamaların titizlikle kaldırılması ve kaplamaların ardında bulunan özgün malzemelerde tespit edilebilecek bozulmalara yönelik koruyucu uygulamaların da düşünülmesi önerilmektedir.

5.1.1 Eklerden Arındırma ve Temizleme:

Kuzeydoğu cephesinden görülecek şekilde, Konut A’nın zemin kat ve birinci kat hela (A.Z03, A.Z106) mekanlarına ahşap duvar yerine eklenen tuğla duvar bölümü hem yapının mimari karakteristiğini bozmakta, hem de strüktürel açıdan problem yaratmaktadır. Tuğla duvar üzeri çimento sıvalı bu bölümün kaldırılarak duvarların ahşap malzeme ile tamamlanması önerilmektedir. Böylelikle kuzeydoğu cephesinde görülen uyumsuzluğun da giderilmesi hedeflenmektedir. Yöntem olarak, tuğla duvar kaldırılmadan önce iskele kurularak, yüklerin iskeleye aktarılması önerilmektedir. Yapı için olumsuzluk yaratan elemanların; özgün yapım tekniğine, kirişlerin ve döşemelerin yönlerine dikkat edilerek kaldırılması mümkündür. İskele kurulumu dışında askı yöntemi ya da taşıyıcı sistem konusunda yeni gelişen uygulamalar tercih

edilebilir ancak yapının özgün karakterine ve özgün elemanlarına minimum düzeyde müdahale edilecek uygulama seçilmelidir.

Geçmişte tek bir ailenin kullanımına göre tasarlanmış yapılar, günümüz yaşam koşulları için oldukça büyüktür. 20. Yüzyıl ortalarından itibaren ekonomik nedenlerle Eyüp’te birçok konak ya da büyük konut yapısı çekirdek aile ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde bağımsız parçalara bölünmüştür. Bu örnekler azımsanmayacak sayıda olduğundan, Kara (1994) Eyüp’teki konutları tipolojik özelliklerine göre sınıflandırırken, alt kat ile üst kat arası irtibatın içeriden kaldırılarak üst kata dışarıdan bir merdivenle ulaşımın sağlandığı durumu özel bir konut tipi olarak nitelendirmiştir. Bu konut tipini “üst katı müstakil, yandan veya arkadan ve dışarıdan merdivenle çıkılan konutlar” olarak adlandırmıştır. 14

Bu örneklerin ayrı bir tipoloji içerisinde değerlendirilebilecek kadar çokluğu, bölgede büyük konutların bölünerek küçük yaşam alanları yaratılmasına yönelik bir talep bulunduğunu göstermektedir. Tez konusu yapıların da üç ayrı ailenin yaşayabileceği şekilde bölünmesi bugünün koşulları ve bölgenin sosyo-ekonomik durumu düşünülerek uygun bulunmuştur fakat yapının özgün niteliğini bozacak malzemelerden ve mekan algısını değiştiren müdahalelerden arındırılması gerektiği kararına varılmıştır. Bahçeden Konut A’nın birinci katına erişimi sağlayan betonarme M2 merdiveninin yapıların geneline uymayan malzeme seçimi ve baskın görüntüsü sebebiyle kaldırılarak, yerine daha hafif strüktürlü bir merdiven tasarlanması öngörülmüştür. Atmosferik koşullara maruz kalacağı için ahşap yerine çelik taşıyıcılı bir strüktür önerilmektedir. Konut A’nın tuğla örgü üzeri çimento sıvanmış güneybatı cephesinin de, yapının genel karakteri paralelinde yeniden ele alınması gerektiği düşünülmüştür.

Konut A’nın iki katının birbirinden bağımsız birer ev haline getirilmesi, katlarda ayrı ayrı mutfak ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Günümüzdeki mevcut mutfak mekanlarının (A.Z06 ve A.102) betonarme bir duvar yerine, ahşap kiriş hizasından ahşap bir bölücü eleman ile ayrılması ya da açık mutfak uygulamasının tercih edilmesi daha uygun bulunmuştur.

Konut B’nin sınırları içinde olmasına rağmen Konut A’nın kullanımında olan mekan A.Z08, yapılardaki mekan algısını zayıflatmaktadır. Bu sebeple, Konut A’nın bu

alana çıkışı kaldırılarak, Konut A’nın bahçeye erişiminin A.Z08 Sofa’dan sağlanması önerilmiştir. B.Z11 ile A.Z08 arasındaki muhdes tuğla duvarın kaldırılması Konut B’deki mekan bütünlüğü açısından gerekli görülmüştür. Ayrıca M1 merdiveni ile B.Z12 Sahanlığı arasında bulunan kapıların da kaldırılması, Konut B’nin özgün plan şemasını anlaşılır kılmak için uygun görülen müdahalelerdendir.

Cepheler yapının özgün karakterini bozacak tabela, kablo, anten, branda vb. elemanlardan temizlenmelidir. Ayrıca özgün döşeme malzemelerinin ve duvar süslemelerinin görünür kılınması için niteliksiz kaplama elemanlarının kaldırılması önerilmektedir.

5.1.2 Bütünleme

Malzeme kayıpları büyük oranda cephelerde görülmektedir. Konut B’nin bahçeye bakan güneybatı cephesinde, eksilen ahşap cephe kaplamaları yerine uygulanmış çimento sıvalar sökülmeli ve uygun boyutlu ahşap elemanlarla cephenin gerekli bölümü bütünlenmelidir. Güneydoğu ve kuzeydoğu cephelerinde de eksilen ahşap cephe kaplamalarının yanı sıra, kat silmelerinde, ahşap kapı ve pencere pervazlarında, payandada, köşe dikmesinde ve benzeri tüm detaylarda yaşanan kayıplar özgün örneklerden alınan detay çizimlerinden yararlanılarak 1e 1 ölçülerde üretilmeli ve eksiklikler tamamlanmalıdır. Bütünleme çalışmaları kapsamında da yine “Tarihi Ahşap Yapıların Korunması İçin İlkeler” ‘de belirlenen unsurlara dikkat edilmelidir. Bütünleme yapılan alanlarda yeni parçaların eskilerden ayırt edilmesi beklenmektedir. Kullanılacak olan yeni ahşabın nem miktarı ve diğer fiziksel özellikleri de mevcut yapıyla uyumlu olmalıdır. İşçilik ve yapım yöntemleri mümkün olduğunca geleneksel biçimde, uygun aletlerle gerekleştirilmelidir. Seçilecek olan elverişli yöntemle eski ve yeni kısımların renk uyumu sağlanabilir.15

İ.Ü. Orman Fakültesinde yapılan analizler doğrultusunda, Konut A’nın cephesinden alınan 1 numaralı numune ladin, Konut B’nin cephesinden alınan 2 numaralı ve Konut A ile Konut B arasındaki ara duvardan alınan 3 numaralı numuneler ise sert çamlar grubuna ait çam olarak belirlenmiştir. Bu da, yapılarda farklı ağaç cinsleri kullanıldığını ve bütünleme yapılacak alanlarda bu konuya hassasiyet gösterilmesi gerektiğini işaret etmektedir. Bütünleme yapılacak alanlarda birbiri ile uyumlu ahşaplar tercih edilmelidir.

15

5.1.3 Yenileme

Yapının doğu köşesinde yer alan PZ03 penceresi, zarar gördüğü için değiştirilmiştir. Bu pencerenin PZ02 penceresi detaylarına uygun şekilde yenilenmesi gerektiği düşünülmektedir. Aynı şekilde güneydoğu cephesi üzerinde Konut B’ye ait PZ09 penceresinin özgün P105 penceresinden alınan detaylara uygun şekilde üretilecek olan pencere ile değiştirilerek yenilenmesi, cephe karakterinin bütünlüğü açısından olumlu olacaktır.

Mevcut yol kotu değişmediği sürece Konut B’nin yıkılan cumbasının yeniden yapılması önerilmemektedir, çünkü yükselen yol kotu ile cumba arasındaki mesafe araçların sorunsuzca geçebileceği bir yükseklikte değildir. Bu şartlarda cumbanın yeniden yapılması halinde, bir süre sonra tekrar yıkılması muhtemeldir. Çevre şartları, yol düzeni veya yol kotunda herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değil ise, güneydoğu cephesi üzerinde çimento sıva ile sıvanmış bölümün yapının geneline uygun olarak ahşap malzeme ile yeniden örülmesi ve cephe üzerinde, Konut B’nin cephe kaplama tahtaları ile aynı boyutlarda seçilecek ahşap malzeme ile kaplama yapılması önerilmektedir. Söz konusu duvar yenilenmeden önce, geçici iskele kurulup çatı yükünün iskeleye aktarılması ve ardından mevcut duvarın sökülerek yenilenmesi önerilmektedir. Konut B’nin özgün cephe kaplamasından alınan örnek ile yapılan analiz doğrultusunda, ahşabın cinsi çam olarak belirlenmiştir. Bu sebeple, söz konusu alan için yeniden üretilecek olan cephe kaplama tahtalarında yine sert çamlar grubundan çam cinsi seçilmesi tercih edilmektedir. Bununla birlikte, yine aynı bölgede yer alan niteliksiz pencerelerin yerine P105 penceresi detaylarına uygun şekilde üretilmiş ahşap pencerelerin yerleştirilmesi önerilmiştir.

Ayrıca Konut B’nin özgün olmayan kuzeybatı duvarının yapının geneline uygun şekilde yenilenmesi önerilmektedir. Bu cephede yer alacak pencerelerin yine P105 pencere detayına sahip olmaları gerektiği kararına varılmıştır.