• Sonuç bulunamadı

3. İSLAMBEY ÇEŞMESİ SOKAĞI 217 ADA 65 PARSELDE BULUNAN

3.9 Yapıdaki Bozulmalar

3.9.2 İnsanların Neden Olduğu Bozulmalar

Yıllar içerisinde İslambey Çeşmesi Sokağı ve Bahçeli Çeşme Çıkmazı’nın kotları yaklaşık 1 metreye varacak ölçülerde yükseltilmiştir. Bu sebeple Bahçeli Çeşme Çıkmazı’na bakan bodrum kat kapı ve pencereleri kullanılamaz duruma gelmiştir. İslambey Çeşmesi Sokağı’na bakan cephe üzerindeki özgün giriş kapısı önünde yer alan basamaklar yok olmuş, bahçe girişi yol kotunun altında kalmıştır. Yine aynı cephe üzerinde zemin kat pencerelerinde bir takım detay kayıpları yaşanmıştır. Ayrıca birinci kattaki cumbalar ile yol kotu arasındaki yükseklik azalmıştır.

Yapı bahçe içinde ve tek yapı olarak tasarlanmıştır. Bahçeli Çeşme Çıkmazı’nda komşu binanın bitişik nizam yerleşmesiyle, Konut A’nın kuzeybatı cephesi sağırlaşmış ve bu cephede yer alan özgün ahşap pencere kapatılmıştır. Ayrıca bitişik nizam yerleşim gereğini yerine getirmek adına, kuzeybatı cephesine yangın duvarı görünümlü tuğla sıra eklenmiştir.

3.9.2.2 Kazalar ve Dikkatsizlik

İslambey Çeşmesi Sokağı üzerinde çift yönlü araç trafiği görülmektedir ve zaman zaman iş makineleri ile kamyonlar geçiş yapmaktadır. Sokağın darlığına rağmen kimi araçların park etmesi geçişleri iyice zorlaştırmaktadır. Yapının cumbaları, altından büyük araçlar geçemeyecek kadar yol kotuna yaklaşmıştır. Dikkatsiz sürücülerin çarpmasıyla Konut B’ye ait cumba 2000’li yılların başlarında tamamen yıkılmıştır. Aynı şekilde bir çarpma ile hasar gören Konut A’nın cumbası da yıkılma tehlikesi altındadır.

Başka bir kaza sonucu köşe penceresi kırılmış ve yerine P103 takılmıştır. Ayrıca bu tür çarpmalar sonucu pencere demir parmaklıklarında eğrilmeler, bir takım ahşap detaylarında kayıp ya da bozulmalar görülmektedir.

3.9.2.3 Kötü Onarım ve Kullanım

Konut B’ye ait yıkılan cumbanın yeri, hem malzeme seçimi hem de mimari kurgu olarak aslına uygun olmayan şekilde onarılmıştır. Cumba tamamen iptal edilerek, bu alan tuğla ile kapatılmış ve çimento sıvalı şekilde bırakılmıştır. Ayrıca söz konusu alana yerleştirilen pencere tipi genel cephe stilini olumsuz yönde etkilemektedir.

Konut A’nın kuzeydoğu cephesine bakan A.Z03 ve A.106 mekanları hela olarak kullanılmaktadır. Bu mekanlarda tesisat vb. ihtiyaçlar sebebiyle değişiklik yapılmıştır. Ancak aslına uygun olmayan malzeme seçimleri görsel ve strüktürel açıdan yapıyı olumsuz etkilemektedir. Tuğla örülerek yenilenen duvar, çimento ile sıvanmıştır ve bu görünüm kuzeydoğu cephesinin karakterine uyum sağlamamaktadır.

3.9.3 Strüktürel Bozulmalar

Yapıda kullanılan nitelikli ahşap malzemenin strüktürel anlamda bozulmasına dışarıdan gelen müdahaleler sebep olmuştur. Konut A’da A.Z05, A.101 mekanlarının odalara açılan kuzeydoğu bölümü, kuzeybatı-güneydoğu aksında sehim yapmaktadır. Ayrıca aynı mekanlardan kuzeydoğu yönüne doğru azalan bir eğim görülmektedir. Bu strüktürel kaymaların, A.Z03 ve A.106 mekanlarına uygun olmayan malzeme ile yapılan müdahaleden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Ahşaptan daha ağır ve yoğun bir malzeme olan tuğla, simetrik ve orantılı şekilde kullanılmadığından, yapının strüktürel dengesini bozmuştur.

Ayrıca Konut A’ya ait cumbanın çarpmalardan zarar görmesi nedeniyle A.101 Oda’sına ait döşeme güneydoğu yönünde kayma yapmaktadır. Döşemenin cumba olarak çıkma yaptığı bölüm taşıyıcılığını yitirmiştir ve tehlike arz etmektedir.

3.9.4 Malzeme Bozulmaları

Yapılarda kullanılan ahşabın cins tayini ve bozulma analizleri İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nde Doç. Dr. Dilek Doğu ve Arş. Gör. Diğdem Kangaloğlu tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha önce bahsedildiği gibi yapılarda ikamet eden kullanıcılara rahatsızlık vermemek için numune alımları sınırlı sayıda yapılabilmiştir. Konut A’nın İslambey Çeşmesi Sokağı’na bakan güneydoğu cephesinden, Konut B’nin yine aynı sokağa bakan cephesindeki kaplamadan ve A.103 Odası ile B.110 Odası arasındaki ara duvardan olmak üzere toplam üç adet numune incelenmiştir. (Şekil E.5)

1 Numara olarak adlandırılan numuneler; a,b ve c çeşitleri halinde Konut A’nın zarar görmüş cumbasından yere düşen parçalardan ve yine aynı cepheden düşen cephe kaplamalarından alınmıştır. (Şekil D.100) Bu malzemeler makroskopik ve mikroskopik düzeyde incelenmiştir. Cinsinin ladin olduğu belirlenen elemanlar,

cephede kullanıldıkları için atmosferik şartlara maruz kalmaktadırlar ve bu etki ile örneklerde renk değişimi gözlenmiştir. Şekil E.5’deki rapora ait fotoğraflarda mantar etkisi ile oluşan bozulmanın odun yapısında yarattığı değişim ve böceklerin açmış olduğu delikler açıkça görülmektedir. 2 Numaralı numune Konut B’nin özgün cephe kaplamasından alınmıştır. (Şekil D.101) 2 Numaralı numunenin sert çamlar grubundan çam olduğu belirlenmiştir ve büyük ölçüde böcek zararı görülmektedir. Buna ek olarak mikroskopik incelemelerde mantar hüflerine de rastlanılmıştır. 3 Numaralı örnek Konut A’ya ait A.103 Mekanı ile Konut B’ye ait B.110 Mekanı arasında kalan ara duvara aittir, sıva altından alınmıştır. (Şekil D.68) Cinsi, 2. numune de olduğu gibi sert çamlar grubundan çam olarak belirlenen bu örnekte, yoğun şekilde böcek etkisi gözlenmektedir. Raporda yer alan fotoğrafta böcekler tarafından açılmış galeriler ve böcek delikleri gösterilmiştir. Numuneler dışındaki bazı diğer cephe kaplaması elemanlarında da böcek delikleri gözle görülebilmektedir. (Şekil D.99)

Bunların yanı sıra, A.101 mekanının betonarme malzemeyle yenilenmiş olan kuzeybatı duvarında yoğun bir rutubet görülmektedir. Bu sebeple duvar üzerindeki kağıt kaplama kendiliğinden sökülmüştür. (Şekil D.59) Güneş görmeyen bu alana bir noktadan su girişi olduğu ve söz konusu durumun yoğun bir nem yarattığı tespit edilmiştir. Yine aynı mekanda ahşap tavan kaplamalarında kararma, kopma, eğilme gibi bozulmalar mevcuttur.

Her iki konut yapısında da mekanlar genel olarak duvar kağıdı ile kaplı olduğu için malzeme bozulmalarının tamamı tespit edilemese de, Konut A’nın birinci katında duvar kağıdının olmadığı yerlerde sıva çatlakları, boya dökülmeleri, kabarmalar görülmektedir.

4. RESTİTÜSYON

İslambey Çeşmesi Sokağı 217 ada 65 parselde bulunan ahşap konutlar, karakteristik özellikleri ve özgün elemanları büyük ölçüde korunarak günümüze ulaşmıştır. Yapıların ilk yapım tarihleri net olarak bilinmemekle birlikte, 19. Yüzyıl sonlarında inşa edildikleri düşünülmektedir. Konut olarak tasarlanan bu yapılar, geçmişten günümüze farklı bir amaçla işlevlendirilmeden yine konut olarak kullanılmaya devam etmektedir. Yıllar içerisinde kullanıcıların değişen ihtiyaçları doğrultusunda yapılarda bir takım müdahaleler olmuştur. Restitüsyon kararlarının en zorlayıcıları, erişimi günümüzde mümkün olmadığı için gözlem yapılamayan bodrum kat ile bugün sağır durumda olan kuzeybatı cephesi ve onun yan parselle ilişkisi olmuştur. Diğer bölümlerde yapılan birçok müdahale, yapıdan sağlanan veriler, ulaşılan belgeler ve kişisel görüşmeler ışığında çözülebilmektedir.

Elde edilen bilgiler doğrultusunda söz konusu parselde üç dönemin izleri olduğu belirlenmiştir. Parselde yer alan Konut A ve Konut B yapıları mimari elemanlarının karakteristiği bakımından farklılık göstermektedir. Bu sebeple kısa süre arayla farklı zamanlarda inşa edildikleri düşünülmektedir. İlk dönem olarak nitelendirilen dönemde, yapının özgün tasarımı ele alınarak yalnızca Konut A yapısı değerlendirilmiştir. Bu döneme ait yazılı herhangi bir belgeye ulaşılamadığından, yapının kendisinden gelen veriler haricinde net bilgiler mevcut değildir. Ancak ilk dönemin 19. Yüzyıl sonlarına tarihlendiği düşünülmektedir.

İkinci dönem kapsamında Konut A ve Konut B yapılarının birlikte kullanıldığı 20. Yüzyıl başlarından, 1960 sonlarına kadar olan zaman değerlendirilmiştir. Bu döneme ait çok önemli verilerden biri olan Alman Mavileri Haritası, 1913-14 yıllarında her iki yapının parselde birlikte yer aldığını göstermektedir. Ayrıca Konut A’ya kuzeybatı cephesinden bitişik, bugün var olmayan bir yapının varlığı da söz konusu haritalarda görülmektedir.

Üçüncü dönem ise yapının 1960 sonlarından günümüze kadar olan durumunu kapsar. Kişisel görüşmelerde edinilen bilgi doğrultusunda 1960 sonlarında yapıldığı

yeniden düzenlenmiştir. Bu amaçla, zemin kat seviyesinde konutlar arası geçiş kapatılmış ve Konut A’nın zemin katı ile birinci katı birbirinden bağımsız şekilde çalışır iki ayrı birim haline getirilmiştir. Ayrıca yol kotunun yükselmesinden kaynaklanan bozulmalar ve buna yönelik müdahaleler de yine üçüncü dönem içerisinde değerlendirilmiştir.

Hazırlanan restitüsyon projelerinde ilk iki dönem ayrı ayrı irdelenmiştir. Fakat ilk döneme ait herhangi bir harita ya da fotoğrafa ulaşılamadığından, ağırlıklı olarak ikinci dönem üzerinde durulmuştur.