• Sonuç bulunamadı

Yansıtıcı düşünme becerisini geliştiren yaklaşım ve yöntemler literatür içinde birçok kaynak içinde ele alınmaktadır. Son yıllarda eğitim ve öğretim sistemi içinde yansıtıcı düşünme becerisi üzerinde oldukça yoğunlaşılmıştır (Deringöl, 2019: 619). Yansıtıcı düşünmenin geliştirilmesi için atılacak adımlar Ceran (2016) tarafından şu şekilde sıralanmıştır. Buna göre sırası ile problem, yansıtma, planlama, planın uygulanması ve değerlendirme süreçleri izlenmektedir. Problem aşamasında problemin genel çerçevesi belirlenmektedir. Yansıtma aşamasında nelerle karşılaşılabileceği tespit edilmektedir. Planlama aşamasında karşılaşılabilecek her durumda nasıl hareket edileceği belirlenir. Plan uygulanır ve değerlendirme aşamasında sonuçlar gözlemlenir.

Yansıtıcı düşünme kavramı başka bir ifade ile sorun çözme süreci olarak adlandırılmaktadır (Baki vd.,2012). Öğretmenler açısından yansıtıcı düşünme becerisi aynı zamanda problem çözme yetisini de kazandırmaktadır (Aydın ve Çelik, 2013). Öğrenciler açısından bakıldığında yansıtıcı düşünme becerisini kullanırken kullandıkları en önemli yöntemlerden birinin problem çözme olduğu unutulmamalıdır (Alp ve Taşkın, 2012). Bu sebeple problem çözme becerisi, yansıtıcı düşünme özelliği olan bireylerde bulunması gereken bir yeti olarak ifade edilmektedir (Kızılkaya ve Aşkar, 2009).

Yansıtıcı düşünmeyi geliştiren yaklaşımlarda uygulanabilecek bazı etkinlikler Ünver (2005) tarafından aşağıdaki gibi sıralanmaktadır;

 Yeni fikirler meydana getirme  Problem çözme

 Görsel yöntemlerle anlatım  Kendini değerlendirme

 Hedefler belirleme ve eylem planlaması yapma  Kişisel güven duygusunu edinme

 İhtiyaçlarını değerlendirme

Yansıtıcı düşünmeyi geliştiren yöntemlerden başlıcaları ise öğrenme yazıları, günlük tutma, kendine soru sorma, anlaşmalı öğrenme, kendini değerlendirme, gözlem ve seminer çalışmaları şeklinde sıralanmaktadır. Bu yöntemler öğrencinin yansıtıcı düşünme becerisini kazanmasında önemli rol oynamaktadır (Ersözlü ve Kazu, 2011; Erdoğan ve Şengül, 2019).

Günlük tutma, yansıtıcı düşünme becerisinin kazanılmasında kullanılan en önemli yöntemlerden biridir (Özbek ve Köse, 2019). Bu yöntem öğrenme yazıları, öğrenme günlükleri veya yansıtıcı günlükler şeklinde de ifade edilmektedir. Yazma eylemi bilindiği üzere edinilen bilgilerin kalıcı olarak öğrenilmesi ve pekiştirilmesi üzerinde önemli rol oynamaktadır. Yansıtıcı günlükler sadece öğretmenler için değil öğretmen adayları içinde önemli bir beceri geliştirme yöntemidir (Töman, Çimer, 2017). Öğrenci ise öğrendiği bilgileri not ettiği öğrenme günlükleri ile var olan ve yeni edinilen bilgileri yazma eylemi sırasında tahlil etme fırsatı yakalamaktadır. Bu yöntem ile öğretmenler daha iyi öğretebilirken öğrenciler de daha iyi öğrenebileceklerdir (Ceran, 2016: 234). Yansıtıcı günlükler veya öğrenme yazıtları özellikle öğretmenlerin öğrencileri gözlemlemesi neticesinde elde ettiği değerlendirmeler ve öğrenciler ile soru cevap yöntemi ile vardığı sonuçların kaydedilmesi, yansıtıcı düşünme becerisinin öğretmenler açısından da geliştirilmesinin sağlayan bir metottur (Cengiz ve Karataş, 2016).

Yansıtıcı düşünmeyi geliştiren yöntemlerden bir diğeri ise sorgulama veya soru sorma metodudur. Hem öğrenciler hem de öğretmenler soru sorma yöntemi ile yansıtıcı düşünme becerisini geliştirebilmektedirler. Sadece belli bir cevabı olan kapalı uçlu sorular, farklı birden çok cevabı olabilen açık uçlu sorular veya belli bir

cevabı olmayan tümce değerli sorular bu yöntemin uygulama araçlarını oluşturmaktadır (Cengiz ve Karataş, 2016).

Yansıtıcı düşünceyi geliştiren önemli metotlardan biri de eğitimcinin yansıtıcı yazılar yazmasıdır. Bu yazıların alt kategorilerinden birini de öğrenme yazıları oluşturmaktadır (Aslan, 2009). Yansıtıcı yazılar eğitimcinin eleştirel analiz yapmasına yardımcı olup mantıklı düşünce üretebilmesinde yol gösterici olmaktadır. Bu yazılar öğrencinin öğrenme sürecine ilişkin olup öğrenim süreci boyunca öğrencinin kişisel tepkileri, verilen eğitimin ne derecede öğrenci tarafından anlaşılabildiği ve bu süreçte değişen görüşleri içermektedir (Erdoğan ve Şengül, 2019). Öğrenme yazılarında eğitimci iki kolondan oluşan bir çizelge hazırlamaktadır. Bu tip bir öğrenme metodunun iki amacı bulunmaktadır. Bunlardan ilki öğrenme içeriği ve metodunu kaydetmektir. İkinci amaç ise öğrencilerin öğrenim faaliyeti neticesinde oluşan yansımalarını ve kişisel tepkilerini kaydetmektir (Tok, 2008).

Kavram haritaları ise yansıtıcı düşünme becerisinin gelişmesine yardımcı olan bir başka yöntemdir. Yılmaz ve Çolak’a göre kavram haritaları, “kavramları ve

kavramlar arasındaki ilişkileri değişik seviyelerde görsel olarak düzenleyen ve temsil eden iki boyutlu grafiksel bir şema olarak tanımlanabilir. Kavram haritaları, tek bir kavramın aynı kategorideki diğer kavramlarla ilişkisini belirten somut grafiklerdir.”

(Yılmaz ve Çolak, 2011). Kavram haritaları ile bilgiler öğrencilere görsel şekilde aktarılmaktadır. Kavram haritaları kavramları bir hiyerarşi içinde öğrenciye sunar. Kılınç’a göre kavram haritaların yararlarından birkaçı şunlardır (Kılınç, 2010);

 Öğrencilerin, kavramlar arasında ilişkinin bulunması halinde belli bir sıralama şeklinde görsel olarak kavrayabilmesine yardımcı olur.

 Öğrenmenin anlamlı hale gelmesini sağlar.

 Kavramların somutlaşması ile öğrencinin kavramı daha kolay anlaması sağlanır.

 Kavramlar arası karmaşıklık bir bütün halinde öğrencinin algısına sunulur ve karmaşıklığın azalması sağlanır.

 Öğrenci yeni bilgiler edindikçe kavram haritalarına işlenir ve harita genişler. Böylelikle öğrenmede süreklilik sağlanır.

Gelişim dosyaları hazırlanması yansıtıcı düşünme becerisinin geliştirilmesine yardımcı olan bir diğer yöntemdir (Tekkol ve Bozdemir, 2018; Gedikoğlu ve Semerci, 2016). Bu yöntem ile öğrenci gelişim dosyası oluşturur, yapacağı çalışmaları seçme ve değerlendirme fırsatı yakalar. Aynı zamanda tamamlanan çalışmalar üzerinden gözden geçirme olanağı yakalar ve yansıtma olanağı bulur. (Sünbül, 2011: 251).