• Sonuç bulunamadı

a Yanıtınız yanlış ise “Tüzel Kişilik” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz

Belgede HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI-I (sayfa 122-127)

Tüzel Kişiliğin Sona Ermesi

10. a Yanıtınız yanlış ise “Tüzel Kişilik” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz

5. a Yanıtınız yanlış ise “Gaiplik Kararı Verilebilmesi İçin Gerekli Şartlar” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.

6. a Yanıtınız yanlış ise “Gaiplik Kararının Sonuçları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.

7. a Yanıtınız yanlış ise “Hak Ehliyetini Kısıtlayan Düzenlemeler” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.

8. a Yanıtınız yanlış ise “Erginlik” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.

9. a Yanıtınız yanlış ise “Hukuka Uygunluk Nedenleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.

10. a Yanıtınız yanlış ise “Tüzel Kişilik” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.

   

119

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1

Ölen kişinin cesedi bir eşya niteliğine dönüşmez ve hukuki işlemlere konu yapılamaz, örneğin satılamaz. Ancak, bu kişi ölmeden önce düzenlenmiş olduğu bir vasiyetname ile cesedinin bilimsel incelemelerde bulunulmak üzere bir bilim kuruluşuna, örneğin tıp fakültesine verilmesini veya organlarının başkalarının hayatını kurtarmak üzere verilmesini arzu etmişse, mirasçıları onun bu son isteğini yerine getirebilirler.

Sıra Sizde 2

Nüfus Kanunu ölüm karinesinin geçerli olacağı durumları sınırlı şekilde saymamış, sadece örnekleyerek belirtmiştir. Bunu, maddede kullanılan “gibi” kelimesinden kolaylıkla anlayabiliriz. O halde sayılan durumlara benzer bir durum, o kimsenin ölümüne kesin gözle bakılacak nitelikte ise, o kimse hakkında da ölüm karinesi geçerli olacaktır. Nüfus Kanunu ayrıca asker ve sivil kişilerden bu durumda bulunanlar hakkında ölüm karinesinin geçerli olabilmesi için, durumun ne şekilde belgelendirileceğini de belirtmektedir.

Sıra Sizde 3

Medeni Kanun’un 29. maddesinde, “Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır.” şeklinde belirtilmiştir. Bu karineden yararlanılabilmesi için, cesedin bulunmamasına rağmen kişinin, ölümüne kesin gözle bakılmayı zorunlu kılan bir durumda kaybolması aranmaktadır. Bu nedenle ölüm karinesinde asıl ispatı gereken, ölüm sonucunu meydana getiren olaydır. Ölüm karinesinde, kişinin içinde bulunduğu olayın, ölüm sonucunu kesin olarak meydana getirecek nitelikte olması gerekir.

Medeni Kanun’un 32. maddesine göre, “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”

Bir kimse, ölümüne kesin gözüyle bakılacak bir durumda olmamakla birlikte ölüm tehlikesi içinde kaybolmuşsa veya kendisinden uzun süredir haber alınamıyorsa, kanun bu kişinin ölmüş olması ihtimalinin kuvvetli olduğunu

kabul etmektedir. Bu nedenle ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun süreden beri haber alınamayan bir kişinin mahkeme kararı ile gaipliğine karar verilebileceği ve böylece kişiliğin sona ermesine bağlanan sonuçların aynen olmasa bile gaipliğine karar verilen kişilere uygulanması imkanı kabul edilmiştir.

Sıra Sizde 4

Gaip evli ise bu kişi hakkında verilen gaiplik kararı doğal ölüm olayındaki gibi evliliğini sona erdirmez. Yani gaiplik kararı evliliği kendiliğinden sona erdirmez. Gaibin evliliğin sona ermesi ancak mahkeme kararı ile mümkündür. Medeni Kanun’un 131. maddesinde bu durum düzenlenmiştir. Buna göre, gaipliğine karar verilen kişinin eşi, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez.

Gaibin eşi evliliğin feshini, gaiplik başvurusuyla birlikte veya ayrıca açacağı bir dava ile isteyebilir.

Sıra Sizde 5

Hak ehliyetine ilişkin temel ilkeler genel ve eşitlik ilkeleri olarak belirtilebilir. Hak ehliyetini kısıtlayan sebepler ise; Yaş, Cinsiyet, Ayırt Etme Gücü, Akıl Hastalığı, Şeref ve Haysiyete Aykırılık ile Mahkumiyet Kararı, Nesep, Yabancılık ve Hakim Tarafından Farklılık Yaratılması başlıkları altında incelenir.

Sıra Sizde 6

Kısıtlılık, ergin bir kişinin mahkeme kararı ile kısmen veya tamamen fiil ehliyetinden mahrum bırakılmasıdır. Medeni Kanun’un 405, 406, 407 ve 408. maddelerinde kısıtlılık sebepleri sayılmıştır. Bu maddelerde sayılan sebeplerle bir kimsenin kısıtlanması mahkemeden istenebilir.

Sıra Sizde 7

Durdurma davası, saldırının başlamış ve devam ediyor olması halinde açılır. Amacı, devam etmekte olan tecavüze son verilmesini sağlamaktır. Önleme davası, saldırının henüz başlamadığı fakat saldırı tehlikesinin bulunduğu hallerde açılır. Söz konusu davanın amacı, kişiliğe yapılacak olan saldırı henüz başlamadan, tehlike halindeyken engellemektir. Tespit davası ise saldırının sona ermiş fakat etkilerinin kısmen de olsa devam ediyor olması halinde açılabilir.

Yararlanılan Kaynaklar

Akıntürk, T. (2008). Medeni Hukuk, İstanbul:

Beta Basım Yayım.

Akipek, J., Akıntürk, T. ve Ateş Kahraman, D.

(2010). Türk Medeni Hukuku, İstanbul: Beta Basım Yayım.

Ayan, M. ve Ayan, N. (2011). Kişiler Hukuku, Konya: Mimoza Yayıncılık.

Hatemi, H. (2005). Gerçek Kişiler Hukuku, İstanbul: Vedat Kitapçılık.

Helvacı, S. (2012). Gerçek Kişiler, İstanbul:

Legal Yayıncılık.

Oğuzman, M.K., Seliçi, Ö. ve Oktay Özdemir, S.

(2011). Kişiler Hukuku, İstanbul: Filiz Kitabevi.

Öztan, B. (2011). Medeni Hukuk’un Temel Kavramları, Ankara: Turhan Kitabevi.

Serozan, R. (2008). Medeni Hukuk, İstanbul:

Vedat Kitapçılık.

Tekinay, S. (1992). Medeni Hukukun Genel Esasları ve Gerçek Kişiler Hukuku, İstanbul:

Filiz Kitabevi.

Zevkliler, A., Havutçu, A. ve Gürpınar D. (2008).

Türk Medeni Hukuku, Ankara: Turhan Kitabevi.

Zeytin, Z. (2008). Türk Medeni Hukuku, Ankara: Seçkin Yayıncılık.

http://huseyinaltas.net/dersler/medeni-hukuk (Erişim Tarihi: 15.02.2012)

http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4721.html (Erişim Tarihi: 15.02.2012)

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

Hak kavramını açıklayan teorileri açıklayabilecek, Hak kavramının türlerini sıralayabilecek,

Kamu hakları-özel haklar ayrımını yapabilecek, Mutlak hak-nisbi hak ayrımını yapabilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.

Anahtar Kavramlar

Hak

Menfaat teorisi Kamu hakları Sınırlı ayni hak İnşai hak

İrade teorisi Karma teori Özel haklar Mülkiyet hakkı Nisbi hak

İçindekiler

 Giriş

 Hak kavramını açıklayan teoriler

 İrade teorisi

 Menfaat teorisi

 Karma teori

 Hak çeşitleri

 Kamu hakları

 Özel haklar

 Mutlak haklar

 Nisbi haklar

7

 

   

123

GİRİŞ

Hak kavramı hukukun önemli kavramlarından biridir. Hatta etimolojik olarak incelendiğinde, hukuk kelimesinin Arapça “haklar” anlamına geldiğini görürüz. Elbette hak kelimesinin çoğulu olsa da günümüzde hukuk kelimesi bu manayı aşan, bundan çok daha karmaşık bir kurallar bütününü kasteden bir anlama bürünmüştür, yine de hak kavramının hukuk için ne kadar önemli olduğunu buradan dahi anlayabilmek mümkündür.

Hayatın olağan akışı içinde kişiler birbirleriyle ilişkiler içinde bulunurlar. Bu hukuki ilişki içinde bulunulan diğer kişiler aileden olabileceği gibi hiç tanımadığımız bireyler de olabilir. Hiç tanımadığımız kişiler ile satış sözleşmesi akdedebilir veya kendi akrabalarımıza maliki olduğumuz nesneleri bağışlayabiliriz. Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkündür. İşte bu girilen farklı hukuki ilişkilerde kullanılmak üzere, her hukuk düzeni kişilere, diğer kişiler veya nesneler üzerinde bir takım yetkiler bahşetmektedir. Bu yetkilere biz “hak” diyoruz.

Belgede HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI-I (sayfa 122-127)