• Sonuç bulunamadı

3. KENTSEL YAŞAM KALİTESİ

3.1. YAŞAM KALİTESİNİN TANIMLANMASI

Bu bölümde, yaşam kalitesinin tanımına ilişkin öncelikli konular ele alınmış yaşam kalitesi kavramının bileşenleri incelenmiş yeşil alanlarla daha yüksek ilişki içerisinde olan olan mekân ve sağlık bileşenleri üzerinde durulmuştur.

Yaşam kalitesi; çok geniş bir kapsamda pek çok etkene sahip çeşitliliği çok olan yaşamla ilgilidir ve yaşamı tüm yönleriyle değerlendirmektedir. Yaşam kalitesi kapsamının çok geniş olması tanımını zorlaştırmaktadır. Yaşam kalitesi ile ilgili çok sayıda tanımlama yapılmış olmasına rağmen, üzerinde uzlaşılmış tek bir tanım bulunmamaktadır. Ancak literatürde yer alan yaşam kalitesi tanımlarında ortak özellikler olduğu görülmektedir.

Yaşam kalitesinin tanımlanmasında öne çıkan özelliklerden ilki; kavramın iki farklı boyutu içermesidir. Yaşam kalitesi, bireylerin içinde yaşadığı çevre koşulları (hava ve su kirliliği, konutun konfor şartları vb.) ve kendileriyle ilgili özelliklerinden (sağlık durumu, eğitim seviyesi vb.) oluşmaktadır. Yaşam kalitesi hem çevresel hem de psikolojik bileşenleri içeren bir kavram olarak açıklanmakta ve yaşam kalitesinin içsel ve dışsal etmenlere bağlı olduğu kabul edilmektedir. Yaşam kalitesi birey tarafından belirlenmekte ancak toplum tarafından nşekillendirilmektedir [33].

Yaşam kalitesinin tanımlanmasında öne çıkan diğer bir özellik; yaşam kalitesinin bireyin algılamasıyla ilgili olduğudur. Yaşam kalitesi, aynı doğal ve yapılı çevrede yaşayan bireylerin, fiziksel ve psikolojik refahının algılanan durumsal ifadesi bir bireyin hayat içinde kendi pozisyonunu, yaşadığı kültür ve değer sistemleri içinde ve kendi amaçları, beklentileri, standartları ve ilgileri kapsamında algılayışı veya yaşamın maddi

32

ve maddi olmayan donanımları ve bunların sağlık, yaşam çevresi, iş, aile vb. olarak tanımlanan çeşitli alanlarda algılanması olarak tanımlanmaktadır [33].

Yaşam kalitesinin tanımlanmasında öne çıkan bir başka özellik ise; yaşam kalitesinin bireyin yaşamdan hoşnutluğu ve mutluluğu olgusudur. Bu nedenle, yaşam memnuniyeti ve refah gibi bazı kavramlar yaşam kalitesi kavramının yerine kullanılmaktadır. Yaşam kalitesi ve refah kavramlarının her ikisi de insan hayatının objektif ve sübjektif durumlarını kapsamakta ancak yaşam kalitesi aynı zamanda bireysel psikolojik unsurları da içermektedir. Yaşam kalitesi, yaşamın mükemmeliyet veya memnuniyet derecesi biraraya geldiğinde bireyi mutlu veya hoşnut eden, yanıtlanmış istek ve tutkular kümesi veya yaşamdan memnuniyet olarak tanımlanmaktadır [34].

Yaşam kalitesinin tanımlanmasında öne çıkan son özellik ise; yaşam kalitesini belirleyen etmenlerin, toplumdan topluma ve bireyden bireye değişebilen evrensel olmayan etmenler olduğu ve bu etmenlerin neredeyse sınırsız olduğudur. Dolayısıyla dinamik bir kavram olan yaşam kalitesi her toplum ve toplum içinde yer alan her birey için farklıdır; bununla beraber aynı toplumun koşullarındaki farklılaşmaya bağlı olarak da farklılık göstermektedir. Kötü koşullarda, yaşam kalitesi tanımlanırken; iş, gıda, barınma ve güvenlik olanakları gibi temel ihtiyaçlara odaklanılmaktadır. Buna karşılık iyi koşullarda yaşam kalitesi tanımı eğlence ve rekreasyon olanaklarına erişimi, mutlu bir toplumu, temiz bir çevreyi ve başarılı kişisel ve mesleki hayatı içerecek şekilde genişlemektedir [34].

Yaşam kalitesi, insan ve toplum gelişmesini etkileyen psikolojik, sosyal, fiziksel (doğal ve yapılı çevre) ve ekonomik koşullar arasındaki etkileşimin ürünü olarak tanımlanabilir. Yaşam kalitesi; insanların yaşam koşullarından, ilişkilerinden ve içinde yaşadıkları çevreden duydukları tatmin ve güven derecesidir. Bu yönüyle; güvenlik, sağlık, eğitim, kültür, aile, çalışma koşulları, doğal çevre ve konut gibi yaşam alanlarının tümüne yönelik olarak duyulan memnuniyet düzeyi, yaşam kalitesini belirlemektedir [35].

3.1.2. Yaşam Kalitesinin Öncelikli Boyutları

Yaşam kalitesi alanında en çok ele alınan konulardan ikisi, yaşam kalitesinin sağlık ve mekân boyutudur. Mekân boyutu içinde; konut, mahalle, kent ya da bölge ölçeğinde yaşam kalitesinin araştırılması ve bu alanların yaşam kalitesine etkileri çalışmalara konu olmuştur. Bunlar içinde kent en çok araştırılan çalışma ölçeğidir.

33

3.1.2.1. Sağlık boyutu

1990’ ların başından beri, yaşam kalitesi kronik sağlık problemleri olan hastaların iyileştirilmesinde önemli bir ilgi alanı olarak ele alınmaktadır. Yaşam kalitesi araştırmaları tedavi ve hastalık süreçlerinin günlük yaşamdaki sosyal, fiziksel ve ruhsal etkilerini analiz ederek; hastaların ihtiyaç duydukları sosyal, ruhsal ve fiziksel desteği belirlemekte yarar sağlamaktadır. Yaşam kalitesinin arttırılması ile genel olarak tıbbi müdahalelerin azaltılması ifade edilmekte ve yaşam kalitesi ölçümlerinden yeni ilaçların kullanımını belirlemek için yararlanılmaktadır [36].

Sağlık günlük yaşamın kaynağıdır ve yaşam kalitesi için ön koşuldur. Sağlık, kapsamı dar tutularak, bireyin hasta olmaması ve tıbbi müdahaleye gerek duymaması durumu olarak tanımlandığında; yaşam kalitesinin bileşenlerinden biridir. Ancak, günümüzde sağlığın bu kadar dar kapsamlı olarak tanımlanması yeterli değildir. Dünya Sağlık Örgütü’nce; fiziki, ruhi ve sosyal tam iyilik hali olarak tanımlanan sağlık; bu durumda yaşamın ve yaşam kalitesinin tamamını kapsar hale gelmektedir [35].

3.1.2.2. Mekân boyutu

Yaşam kalitesinin mekân boyutu ilk olarak Perloffun çalışmasında ele alınmış ve kentsel alandaki bireylerin yaşam kalitesinin doğal ve yapılı çevrenin karşılıklı etkileşmesiyle belirlendiği üzerinde durulmuştur. Bölgeleri, kentleri ve kentin bölgelerini karşılaştırmak amacıyla 1970li yıllardan beri yaşam kalitesi araştırılmakta ve ölçülmektedir. 1980 yılından sonra çalışmalar nicelik olarak artış göstermiş ve önem kazanmıştır [42].

Araştırmalarda genel olarak, istatistik analiz yöntemleri kullanılarak; yaşamdan hoşnutluğu etkileyen etmenler belirlenmeye, kentler arası karşılaştırmalar yapılmaya, kentsel yaşamı tehdit eden etmenler ortaya konmaya ve değişen yaşam koşullarına göre bireylerin kentsel yaşamdaki tercihlerinin ortaya çıkarılmasına çalışılmaktadır [37]. Yaşam kalitesi, nüfus hareketlerini, firma yer seçim kararlarını ve bölgesel ekonomik gelişmeyi etkileyen önemli bir unsurdur. Yaşam kalitesinin bu konulardaki rolü ve ilişkisi çeşitli araştırmalarla ortaya konmaktadır [42].

Özellikle Amerika'da 1990’ lardan sonra kırsal alandan büyük kentlere yaşanan göçün yerini büyük kentlerden daha küçük kentlere yaşanan göç almıştır. Suç oranının düşük olması, çocuklar için daha iyi yaşam koşullarının olması, geçim masrafının az olması ve rekreasyon olanaklarına erişimin kolay olması gibi yaşam kalitesi etmenleri bunun en

34

önemli nedenlerindendir. Özellikle büyük kentlerin çevresinde küçük kentler gelişmektedir. Buralarda; kentin sunduğu kent hizmetleri, iş olanakları, kültürel aktiviteler gibi olanaklardan yararlanılmakta; ancak suç, yüksek emlak vergisi, stres, trafik gibi dezavantajlar yaşanmamaktadır. Yapılan araştırmalar nüfus hareketlerini açıklamada ekonomik etmenlerin ve yaşam kalitesi etmenlerinin etkili olduğunu ancak yaşam kalitesinin daha baskın olduğunu ortaya koymaktadır [37].