• Sonuç bulunamadı

2. AÇIK VE YEŞİL ALANLAR

2.1. AÇIK VE YEŞİL ALAN KAVRAMI

2.1.2. Açık ve Yeşil Alanların Sınıflandırılması

Açık ve yeşil alanlar; kullanım amaçları, kent merkezine uzaklıkları, işlevleri, mekansal dağılımları, büyüklükleri, rekreasyon tipleri gibi özelliklerine göre farklı şekillerde sınıflandırılırlar [9]. Bu bölümde açık ve yeşil alanlar kendi içindeki sınıflandırmalara göre açıklanacaktır.

2.1.2.1. Açık Alanların Sınıflandırılması

İyi bir kent dokusu sirkülasyon kalıbı ve yeşil alan için gerekli açık alanlar arasındaki dengeli ilişkinin kurulması ile sağlanabilir. Açık ve yeşil alanlar kentin fiziksel yapısı ve mekânsal kalıpları ile kent bütünü içerisinde oluşturdukları sistemler ile kentlerin kullanım ve rekreasyonel işlevleri açısından da farklı şekillerde gruplanmaktadır. Kent plancısı Samuel Zisman açık alanları iki gruba ayırmaktadır [16].

 Yararlanılan alanlar (baraj gölleri, drenaj ve sistem kontrol alanları, ulaşım alanları)

 Yeşil açık alanlar (park ve rekreasyon alanları, yeşil kuşaklar, yeşil yollar, meydanlar, koridor açıklıklar hareket, ulaşım ve geçit yerleri)

Diğer bir ayrım ise [17] ve [18] tarafından işlenmiş ve işlenmemiş açık alanlar şeklinde sınıflandırılmıştır.

İşlenmemiş açık alanlar; Doğal yeşiller, doğa koruma alanları. İşlenmiş açık alanlar ise insanın kültürel eylemleri şekillenmiş alanlar şeklindedir [17-18].

Peyzaj mimarı Syliva Crow açık alanları esas itibari ile iki grupta ele almaktadır. Birinci grubu oluşturan alanlar, mimari elemanların dominant olduğu alanlardır. Bunların içine kentin çok sıkışık ve hareketli yerlerindeki küçük dinlenme parkları ve küçük meydanlar girmekte ve daha çok oturma seyretme ile pasif rekreasyona hizmet etmektedir. İkinci gruba giren açık alanlar ise kentin kalabalık ve gürültülü bölümlerinden uzakta olan insanlara huzurlu, sakin dinlenme ve aktif rekreasyon olanağı sağlayan açık alanlardır [18].

2.1.2.2. Yeşil Alanların Sınıflandırılması

22

gelişmelerine paralel olarak değişmektedir. Barındırdığı çok yönlü işlevleriyle dinamik bir yapı gösteren, canlı bir organizma olan kentler, konomik işlevleri yanında sosyal yaşamın gerçekleştiği ve çevre kalitesinin kentlinin yaşam kalitesini doğrudan etkilediği yerlerdir[19].

Kamusal dış mekanlar, ekonomik, politik, ekolojik ve sosyo-kültürel bakımdan kentlerin en önemli bölümleri olup kentin omurgası ve yaşam kalitesinin göstergesi durumundadır [19].

Kentsel yeşil alanlar, her şeyden önce insanlara kent ortamında doğa ile temas etme, zaman ve de mevsimlerle doğada oluşan değişimleri gözlemleme olanağı vererek doğa ile bütünleşmelerini sağlarlar. Kentlere ait yerleşme planları incelendiğinde, kent içerisindeki yeşil doku sisteminin önemli farklılıklar gösterdiği görülmektedir [20].

Bu farklılıkların ortaya çıkmasında kentin topografyası, morfolojisi, iklimi, karakteristik yapısı, yani bir tarım, ticaret, sanayi ya da turistik kent olup olmaması, politikası önemli rol oynamaktadır. Yeşil alan tipleri, etki alanlarına ve işlevlerine göre farklı gruplarda incelenir. [10] Kentsel alanda belli nüfusa sahip olan alanlarda, niteliklerine göre yeterli yeşil alan miktarı ve ölçeği için yapılan hiyerarşik ayrımda ise yeşil alanlar dört grupta irdelemiştir [21].

Konut Düzeyinde Yeşil Alanlar: Konut düzeyinde yeşil alanların en küçük birimidir. Konut düzeyinde yeşil, konuta bütünlük kazandırmaktadır. Bütünlüğü hem bitkiler arasında, hem de bitkilerle mimari elemanlar arasında sağlamak gerekmektedir. Bütünlük kavramı konutun karakterinin yanı sıra insan ve çevre ölçeğine de bağlıdır. Bu alanlar konutların ön, yan, arka bahçeleri ve balkon düzenlemeleri ve terasları olarak isimlendirilebilirler.

İlköğretim Düzeyinde Yeşil Alanlar: İlköğretim ünitesinin alansal büyüklüğü min. 5 ha. yoğunluğu ise max. 350 kişi/ha.’dır. 700-1000 konutu ve 3500-5000 nüfus öngören bu birimde okul bahçesi ile kombine edilmiş bir oyun ve çocuk bahçesi önerilmektedir [21]. Alan hesabında, planlamaya esas olan projeksiyon nüfusu dikkate alınır. Bu düzeydeki yeşil alanlar, çocuk bahçeleri, spor ve oyun alanları ve toplu konut bahçelerini içermektedir.

Çocuk Oyun Alanları: Çocukların yaş gruplarına göre belirlenen oyun oynama isteklerine ve yeteneklerine cevap verebilecek nitelikte oyun elemanları ile donatılmış, motorlu taşıt trafiğinden tamamen arındırılmış bölgede, güvenli bir şekilde oyun

23 oynadıkları alanlardır [6].

Çocuk oyun bahçeleri: 0-3, 4-7 ve 8-15 yaş gruplarına göre ayrılır ve bu yaş grubundaki çocukların istek ve ihtiyaçlarına göre planlanması yapılır.

Mahalle- Semt Düzeyinde Yeşil Alanlar: İmar ve İskân Bakanlığı Metropoliten Alan Nazım İmar Planı’nda mahalle ünitesi nüfusu min. 15000 kişi, alanı 15 ha, yoğunluğu ise max. 5000 kişi/ha olarak kabul edilmektedir. Mahalle ünitesi düzeyinde donatım çeşidi olarak oyun ve spor alanı ile mahalle parkı önerilmektedir. Kişi başına ise 2 m² oyun ve spor alanı, 2 m² mahalle parkı önerilmektedir [21].

Mahalle Parkları: Halka açık kentsel açık alanların en küçük elemanlarından birisi olan mahalle parkları, daha çok bir geçiş yeri olarak düzenlenen yeşil alanlardır. Minimum 8 dekar olması gereken mahalle parklarının etki alanı 800 m’ yi geçmemektedir [21].

Spor Alanları: Yerleşim alanlarına özgü fiziki planlamaların dayandığı ilkelerden biri donatımlardır. Spor alanları, halka açık spor alanları ve spor tesis alanları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Halka açık spor alanları belediyelerin sorumluğundadır. Her yerleşim biriminin nüfus büyüklüğü ve özelliklerinin gerektirdiği donatım tesisleri içinde, spor alanları, insan sağlığı, zihinsel ve bedensel gelişme ile bireyin boş zamanını değerlendirmesi açısından önem taşımaktadır [21].

Semt Parkları: 2000-3000 konut ve 10.000-15.000 nüfus barındıran semt yerleşme biriminde yer alan, her yaş grubuna hizmet edecek rekreasyon alanlarıdır.

Meydanlar: Meydan, doğal çevre ve/veya yapılaşmış çevre öğeleri ile çevrelenmiş sınırlı bir mekândır. Meydan, belirli bir amaca yönelik toplu etkinliklere olduğu kadar bireysel isteklere bağlı hareketlere de olanak sağlar. Bireysel ve toplu etkinlikler için hiçbir ödeme yapılmadan kullanıma açıktır. Bu kamu arazisini çevreleyen yapılaşmalar tarihsel gelişme sürecinde zaman içinde oluşur. Kent kimliğini yansıtan bu yapısal gelişme genelde korunması gereken bir ortak miras yaratmaktadır [21].

Kent Ünitesi Düzeyinde Yeşil Alanlar: Kent ünitesindeki yeşil alanlar, etki alanları bakımından bütün bir kent halkına hizmet edecek büyüklük ve işlevlere sahiptir. Yerleşim yerlerinin nüfus ve yapı yoğunluğu arttıkça yeşil alan gereksinimi de artmaya büyümeye başlar. Bu nedenle mahalle-semt düzeyindeki yeşil alanların en az üç katı olacak şekilde 45.000 nüfusa, en az 135 ha.’lık alana ve hektar başına en az 350 kişilik bir kapasiteye sahip olmalıdır.

24

[10], kent parklarını; mahalle parkından daha büyük bir çerçevede kent halkına fiziksel, psikolojik ve sağlık yönünden hizmet veren, bazı grup elemanlarıyla donatılmış büyük yeşil alanlar şeklinde tanımlamaktadır [9].

Hayvanat Bahçeleri: Bir büyük park ve yeşil alan karakteri taşıyan ve sosyo-kültürel değeri olan bu tür mekânlar canlı müze değerindedir. Doğadan kopmuş kentlilerin doğayı daha yakından tanıdıkları, boş zamanlarını değerlendirdikleri, özellikle çocuklar için çekici özellik taşıyan alanlardır [22].

Botanik Bahçeleri: Botanik bahçeleri, bilimsel eğitim ve araştırmalar yönünden çeşitli bitki türlerinin bir araya getirildiği koleksiyon sahalarıdır. Nesli tükenen bitki türlerinin yetiştirilip çoğaltılmaları için de doğa koruma yönüyle özel bir fonksiyona daha sahiptir

[23] yapmış olduğu çalışmada, botanik bahçelerini her biri doğru ve dikkatli bir şekilde etiketlenmiş ağaç, çalı ve diğer otsu bitkilerin sistematik bir düzenleme içerisinde sergilendiği ilmi araştırmalar amacı ile bir araya getirildiği “canlı bitki müzeleri” olarak tanımlamıştır.

Milli Parklar ve Yaban Hayatını Koruma Kanununun 1975 sayılı kanun ve 3. Bölümünde; Botanik bahçesi bilgilerin dağıtılması, ilerletilmesi amacıyla kurulmuş bilimsel ve eğitsel bir kuruluş olarak tanımlanmakta ve içerisinde hotikültürel yetiştiricilik, herbaryum koleksiyonlarının kurulması, araştırma yapılabilmesi, sergileme imkânı sağlanması ve açıklayıcı hizmetlerin verilmesi özelliklerinin bulunması gerektiği vurgulanmıştır [24].

Mezarlıklar: Kasvetli, etrafı duvarlarla çevrili, genellikle mimari değeri tartışma konusu olabilen mezar ve yapıtlardan oluşan geleneksel mezarlıklarımız kent peyzajını çirkinleştirmektedir. Bu alanlar planlanırken dikkat edilecek en büyük özelliklerinden bir tanesi mezarlığın bir park özelliği kazanmasıdır [10].

Kıyı Düzenlemeleri: Toplumun yürüyüş, koşu, gezinti, seyir gibi aktif rekreasyon ihtiyaçlarını karşıladığı yeşil alanlardır. Kentler için çok önemli alanlardır [21].