• Sonuç bulunamadı

2.5. Giyim Seçimini Etkileyen Faktörler

2.5.2. YaĢ, Model, KumaĢ ve Renkler

Özellikle toplantı ve resmi ziyaretlerde, özel davetlerde ve gece gidilen eğlence yerlerinde kullanılan kıyafetlerle; okulda, iĢ yerlerinde, alıĢ-veriĢ için tercih edilen yerler ve zamanlar arasındaki değiĢikliklere uygun kıyafetlere göre kumaĢ, renk ve model ve tercihi yapılmalıdır (Güdül ve Karakülah, 1993: 81).

a. YaĢ: YaĢ, giyim konusunda önemli bir yere sahiptir. KiĢi giyimini seçerken, her yaĢın

kendine has özellikleri olduğunu bilmeli, olduğundan genç veya yaĢlı görünme çabasına girmemelidir (Bayraktar, 1993: 8). Genç, yetiĢkin, çocuk, bebek giyimleri, yaĢlı ve orta yaĢlı bireylerin giyim tarzından farklılık göstermektedir (www.megep.meb.gov.tr).

Tablo 1. Gelir ve YaĢa Göre Harcama Miktarları

2007 Yaz Verileri KiĢi BaĢına DüĢen Sezonluk Ortalama Harcama

KiĢi BaĢına DüĢen Sezonluk Ortalama

Harcama 30-50 yaĢ arası erkek hedef

müĢteri

$56 75 TL

30-50 yaĢ arası bayan hedef müĢteri

$90 119 TL

16-25 yaĢ arası erkek hedef müĢteri

$73 97 TL

16-25 yaĢ arası bayan hedef müĢteri

$129 171 TL

0-15 yaĢ arası erkek hedef müĢteri $41 55 TL 0-15 yaĢ arası bayan hedef

müĢteri

$45 59 TL

Toplam $68 91 TL

31

YaĢ grubu farklılaĢtıkça bireyin ihtiyaçları ve istekleri farklılık göstermektedir. Bu farklılıkların karakteristik özelikleri bulunmaktadır. Ġnsanların giyim tarzları, mobilya ve giysi tercihleri yeniden yapılanmaya iliĢkin tarzları çoğunlukla yaĢa bağlıdır. Genellikle gençlik çağında, bireyin tüketim giderleri içindeki kıyafete harcanan pay diğer harcama gruplarına göre daha çoktur (Bayraktar, 1992: 23).

YaĢ giyim seçiminde üzerinde durulması gereken faktörlerden biridir (Sever, 1988: 24). Giyim yaĢa göre bir takım değiĢiklikler göstermektedir. YaĢa göre değiĢen giyim sınıflandırması Ģu Ģekilde sınıflandırılabilir;

- Çocuklarda giyim - Okul çağında giyim

- Ġlk gençlik ve büyüme çağlarında giyim (15-20 yaĢlar) - Yüksekokul öğrencilerinde giyim

- YetiĢkinlerde giyim (Sever, 1988: 25).

Hem genç kızlar hem de genç erkekler orta yaĢlılara göre moda konusunda daha bilinçlidirler ve giysileri daha aktif olarak tüketirler. Genç insanlar kısa ömürlü modalara ve akımlara çok çabuk karĢılık verirler. Ergenlik çağındaki ve ergenlik sonrası genç insanların giydikleri giysiler genellikle yaĢlıların giysilerinden çok daha yoğun ve güçlü ifade kodlarına sahiptirler (Crane, 2003: 236).

Çocuklarda giyim: Kıyafetlerin çocuğun yaĢına (bebeklik dönemi, oyun ve okul

dönemi) uygun olarak üretilmesine özen gösterilmelidir. Bebeklik dönemindeki üst kıyafetlerin önden açılmasına, alt kıyafetlerin ise alttan açılır olmasına, düğme kullanımının yerine çıt çıt kullanımına, oyun dönemindeki kıyafetlerin esnek ve yumuĢak kumaĢlardan olmasına, kiĢisel bakımı ile uyumlu ve çocuğun hareketini kısıtlamayacak biçimde rahat kullanılabilen modellerle oluĢturulmuĢ olmasına dikkat edilmelidir (Göklüberk Özlü, 2006: 75). KumaĢlar konforlu hissettirmelidir. Kıyafet kumaĢı sağlıklı olmalıdır. Bu yaĢlarda hassas olan çocuk cildini tahriĢ etmeyen, yumuĢak dokulu kumaĢlar tercih edilmeli aynı zamanda kolay temizlenen, ütüye dayanıklı kumaĢlar seçilmelidir (Pamuk, 2002: 21). Bu dönemde kumaĢların renk ve desen dayanıklılığı iyi olmalı, ütülemeye ve sık yıkamaya uygun, renk atmayan ve temizliği rahat malzemelerden oluĢturulmuĢ olmasına özen gösterilmelidir (Göklüberk Özlü, 2006: 75).

32

Çocuklar, çok enerjik ve de çok narin varlıklardır (Aktuğlu ve Ünal, 2001: 26). Bu sebeple çocuk kıyafetleri hareketleri engellemeyecek tarzda, büzgülü ve pilili modellerden tercih edilmelidir (Pamuk, 2002: 21).

Çocuklar kıyafetleri çok hızlı ve kolay kirletebildikleri için, tercih edilen kumaĢın sık temizlenmeye dayanıklı ve kir tutmayan türden olmasına dikkat edilmelidir. Çocuklara kıyafet alırken yetiĢkinlere nazaran daha fazla özellik aranmaktadır. Bu özellikler çocuğun cinsiyeti, yaĢı, giyeceği ortam, sağlık durumu, kiĢilik özelliği vb. özelliklerdir. Özellikle daha küçük yaĢlardaki çocuklar, arzularını belirtemeyeceklerinden kıyafet tercihi konusunda daha dikkatli davranılması gerekir (Aktuğlu ve Ünal, 2001: 27). Bu çağda kolay yıkanabilen, kolay giyilip çıkarılabilen, dayanıklı ve çocukların beden geliĢimini engellemeyecek kumaĢ ve giyim seçilmelidir. Canlı renkler, iç açıcı desenler, çocukların ruh sağlığı bakımından da geliĢimini olumlu yönde etkiler (Sever, 1988: 25). Canlı ve açık renkli giysiler kullanılmalı psikolojik olarak olumlu etkileyecek, bu dönemde cinsiyete göre giyim Ģekillendirilmelidir (Pamuk, 2002: 23).

Çocuk giysileri en az büyükler kadar önem göstermektedir. YetiĢkinlerde nasıl moda kavramı varsa, çocuklar için de önemlidir. Çocuk kıyafeti üretiminde güzel görünümün yanı sıra kıyafetin emniyetli ve sağlıklı, uygun ve ergonomik kullanım özelliklerine sahip olması Ģarttır (Aktuğlu ve Ünal, 2001: 26). Çocuk vücut niteliklerinin yetiĢkinlerden farklı tarafları mevcuttur. Örneğin; baĢ vücuda oranla daha büyük, göğüs kafesi dar, gövde daha uzun, kol ve bacaklar boya oranla kısadır. Bundan dolayı nitelikli çocuk kıyafeti üretmede ölçülere uyumlu kalıba, uygun kalıp içinde çocukların ölçüleri alınmıĢ ve standartları belirlenmiĢ ölçülere gereksinim vardır (Dinçer, 2005: 7).

Çocukluğun farklı evrelerinde tercih edilen kıyafetleri, cinsiyete, kıyafetin kullanım özelliğine göre (okul giyimleri, oyun giyimleri, yatak giyimleri özel gün giyimleri vb.) yaĢına göre (7-12 yaĢ, 3-7 yaĢ, 0-2 yaĢ) giyim türüne, üretildiği malzemeye ve mevsime göre (dıĢ giyim, üst giyim iç giyim) Ģeklinde gruplama yapılabilir (Göklüberk Özlü, 2006: 75).

Okul çağında giyim: Çocukların okul çağı 6-12 yaĢ aralığıdır. Dönemin önemli

giysileri okul kıyafetleridir. Gezme ve ev kıyafetleri daha geri plandadır. Okul kıyafetlerinin rahatlığı en baĢta göz önünde bulundurulur. Giyimler vücut özelliğine uygun, rahat ve pratik olmalıdır. Günün büyük kısmını okulda geçirecek olan çocuk, eve döndüğünde okul kıyafetini çıkarıp, ev kıyafetlerini giymelidir. 13-14 yaĢlarındaki

33

gençlere daha çocuksu modeller, spor, büzgülü, pilili etekler, Ģömiziye veya bebe yakalı bluz ve kazaklar, renkli çoraplar daha çok yakıĢır. 18-19 yaĢlarındaki gençler artık modaya uygun, giyimin bütününde uyum sağlayacak renk ve desenleri seçmelidir (Bayraktar, 1993: 8). Okul çocukları, giyimlerinin arkadaĢlarından farklı olduğunu hissettikleri zaman, utanma ve güvensizlik duygusuna kapılırlar. Giysileri ne dar ne de bol olmalıdır. KumaĢ deseni ve dokuması, giyim seçiminde çok önemlidir. Bu faktörlerin oluĢturduğu ilk izlenim, elbisenin görünümünü büyük ölçüde etkilemektedir (Kırzıoğlu, 1992: 153). Öğrenciler okullarında kıyafet yönetmeliğine uyacak bir Ģekilde, okul dıĢında da yaĢlarına uygun sade kıyafetler giyinmelidirler (Güdül ve Karakülah, 1993: 14). Okul öğrencilerinin kıyafetleri kumaĢ, renk ve model bütünlüğü içinde formalaĢtırılmıĢtır. Öğrenci içinde rahat etmediği ve severek giymediği kıyafet içinde rahatsız olmakta, kendine olan güveni eksilmektedir. Sevilen, kendisine yakıĢtığından emin olduğu, güzel ve konforlu giysinin ise moral verme anlamında ne kadar önemli bir unsur olduğu bilinmektedir. Okul idaresi ve sınıf öğretmenleri okul kıyafeti modellerini saptarken öğrencilerin fikir ve isteklerini ön plana almalıdırlar. SaptanmıĢ modelin uygulanmasında bir esneklik ve hoĢgörü bulunmalıdır. Formanın renk, model ve kumaĢı belirtilmeli, öğrenciler kendi vücut yapılarına, zevk ve gereksinimlerine göre birtakım değiĢiklikler yapabilmelidirler. Bu sayede öğrenci kendini daha yakından tanıma gereksinimi duyacak ve vücuduna yakıĢacak tasarımları araĢtıracak, bazı beden kusurları mevcutsa onları giyside yapacağı küçük değiĢikliklerle gidermeye çalıĢacaktır (Dinçer, 2005: 7).

Ġlk gençlik ve büyüme çağlarında giyim (15-20 yaĢlar): Giyim tercihleri

bulundukları topluluklara, ilgi alanlarına ve günün gençlik modasına göre Ģekil almaktadır. Bu dönemlerde spor giysiler, canlı renkler tercih edilmektedir. Özel gün ve törenlerde yarı fantezi giysiler kullanılmaktadır (Pamuk, 2002: 23). Daha çok 14-18 yaĢ aralığındaki adölesanların kendilerini ifade edebilmek amacıyla sarf ettikleri çabaları, süse ve kıyafete karĢı gösterdikleri ilgileri, özenti ve ihtiyaçları görmezden gelinemez (Akça, Baran, Bıçakçı, 2011: 176). Öğrenci tüm gününü okulda geçireceğinden okula giderken giyeceği kıyafetini kendi, isteği ve zevki doğrultusunda seçebilmeli, kiĢiliğini net bir Ģekilde kıyafeti aracılığıyla yansıtabilmelidir (Dinçer, 2005: 7). Genç kızlık çağında okul giysilerinin yanı sıra evde rahat çalıĢabilecek giysilerin olması gereklidir. Okul giysileri eve gelince temizlenmeli, sökükleri ve eksik düğmeleri dikilmeli, havalandırılmalıdır. Düzenli bir genç kız, bütün giyim hazırlığını akĢamdan yapmalıdır. Okul ve ev giysilerinin dıĢında, günün modasına uygun renk ve modelleri içeren yarı fantezi giysilere de

34

gereksinim vardır. Bu giysiler, gençlerin kiĢilik geliĢimlerini güçlendirir ve zorlukları yenmede onlara yardımcı olur (Sever, 1988: 25). Bu dönemde uyum, diğer dönemdekilere nazaran daha önemlidir. Bu çağdakiler, sevdikleri arkadaĢlarının giyindikleri Ģekilde giyinmeyi arzularlar. Gençlik çağının verdiği enerji ile giysilerde açık renkli veya parlak kumaĢlar tercih edilmektedir. Bu dönemlerde modayı daha iyi takip etme baĢkalarından farklı giyim tarzı oluĢturma isteği baĢlamaktadır (Pamuk, 2002: 23). ĠĢ ve okul çevresi dikkat çekmeyen bir giyim tarzı ister. Her Ģeyden önce öğrenci okul forması ile tanınır. Öğrencinin ütülü ve temiz bir önlük, boyalı ayakkabı düzgün taranmıĢ saçları olması beklenir (Çağlayan, 1978: 15).

Yüksekokul öğrencilerinde giyim: Genç kızlar, yüksekokul seviyesine geldiğinde

ve kendilerine bir düzen vermeye baĢladıklarında, kendilerine yakıĢanı tercih ederler (Kırzıoğlu, 1992: 154). Yüksekokulda öğrenim gören gençler laboratuvar ve atölye çalıĢmaları dıĢında okulda arzu ettikleri biçimde kıyafet tercihinde bulunabilmektedirler (Dinçer, 2005: 8).

Yüksekokul öğrencileri, vakitlerinin büyük bir kısmını derslerde ve kütüphanede geçirir. Bununla birlikte ev ziyaretleri, tiyatro etkinliği, çay saatleri ve arkadaĢ toplantıları gibi baĢka etkinliklerde de bulunurlar. Bu sebeplerle kıyafetlerini, tüm bu etkinliklere uyacak Ģekilde seçmelidirler (Kırzıoğlu, 1992: 154).

YetiĢkinlerde giyim: Bu dönemde kiĢinin karakter yapısı tam olarak oluĢtuğu için

giyim tarzında belirli bir çizgisi olacaktır (Pamuk, 2002: 24). Tarzını ve beden yapısını iyi tanıyan bir birey, yaĢını da göz önünde bulundurarak giyinirse daha zarif ve Ģık bir görünüm sergileyecektir. Gençler giyilecek mekâna, zamana, modaya ve vücut tipine göre canlı tonları ve desenleri tercih ederlerken ilerleyen yaĢlarda, model ve renk tercih ederken sade olmaya çalıĢmalıdırlar (Bayraktar, 1993: 9). Vücut oranlarını iyi tanıyanlar daha uygun giysiler seçebilmektedirler (Sever, 1988: 25). Kıyafet tercihini aile hayatı, yaĢ, sosyal çevre gibi faktörler etkilemektedir (Pamuk, 2002: 23). YetiĢkinlerin, kıyafetlerinde sosyal hayatlarını, aile-iĢ durumlarını göz önüne alarak renk, desen ve model tercih etmeleri, bu tercih doğrultusunda giyinmeleri gerekmektedir (Güdül ve Karakülah, 1993: 13).

b. Model: Model tasarımında oluĢturulması istenen kıyafete yönelik yeni fikirlerin ortaya

35

OluĢturulan kıyafetin müĢteri kitlesi için gereken özellikler (kalite-fiyat beklentileri, ekonomik ve sosyal düzeyleri, boyutları, cinsiyeti, yaĢı, estetiklik isteği), genel moda geliĢmelerine uygun olması, fiyat aralığı, sezonun eğilimleri, genel görüntü pazarlama yöntemleri, vitrin oluĢturma teknikleri, sipariĢlerin düzenli oluĢu, estetiklik, genel etkileme biçimleri, moda gösterim teknikleri satıĢ politikası ile ilgili bilgiler pazarlamaya yönelik bilgiler elde edilmektedir. UlaĢılan bilgilerin hepsi model tasarımı oluĢturmak için, iĢletme AR-GE biriminde, tasarımcının bireysel veya özgün çalıĢması kendisinin analiz etmesi amacıyla birleĢtirilmektedir (Çakar, KiĢoğlu, Bayraktar, 2003: 78).

Giyimde model; günlük yaĢantıya, moda akımına, gereksinime göre gruplandırılarak incelenebilir. Bunlar:

- Basit modeller - Spor modeller

- Yarı fantazi modeller

- Fantazi modellerdir (Çağlayan, 1978: 16).

Basit modeller: Sade ve düz olup, ergonomikliği ve konforu amaç edinen

modellerdir. Ev ve iĢ kıyafetlerinde, çocuklar için dikilen oyun kıyafetlerinde basit modeller seçilir (Dinçer, 2005: 9).

Spor modeller: Spor modellerdeki konfor, kullanım kolaylığı sağladığından

öğrenci ya da çalıĢan genç erkek ve hanımların gereksinimlerini karĢılayacaktır. Spor model daha çok gömlek, spor etek, elbise, manto, pantolon vb. giysilerde uygulanabilir. Cepler, kareli kumaĢlar, pililer, yakalar, metal düğmeler ve iri dikiĢler ve spor modellerin üretiminde önemli yer tutar (Çağlayan, 1978: 16).

Yarı fantezi modeller: Süslü modelin kısmen sadeleĢtirilmesi yarı fantezi giyimi

ortaya çıkarır. Diğer bir söyleyiĢle, sade bir giyime türlü tamamlayıcılarla farklılık kazandırmakla ancak yarı fantezi model üretilir. Bu modeller fantezi ve basma kumaĢlar dıĢında her tür kumaĢtan sağlanabilir (Dinçer, 2005: 9).

Fantezi modeller: Spor ve sade model kesimlerinden arınmıĢ, çeĢitli süslemelerle

nitelik kazanmıĢ modellere “fantezi model” denir. Genellikle fantazi modeller eğlence alanında kullanılmaktadır. Balo, düğün, niĢan vb. çeĢitli davetler için fantazi modeller tercih edilir. Bu amaçla giysiler Ģifon, dantel, saten, tül, organze, güpür, lame gibi fantezi kumaĢlardan üretilir. Günümüzde moda, her türde modellerin kumaĢ özelliklerinin

36

değiĢtirilmesiyle gün içinde her saatte kıyafeti kullanmayı sağlamıĢtır (Çağlayan, 1978: 16).

c. KumaĢ: Tekstil liflerinin değiĢmeyen kalınlıkta ve düzgün yüzeyde ince bir doku

oluĢturabilecek biçimde birleĢtirilmesiyle oluĢturulan her tür yapıya “kumaĢ” denir (Sezer, Bilgin, Kayaoğlu, 2003: 25). KumaĢta bulunan liflerin ve bu liflerden oluĢan ipliklerin türü kumaĢın özelliğini oluĢturmaktadır. „KumaĢ‟ olarak isimlendirilen yüzeylerin içindeki iplikler, atkı ve çözgü iplikleri olmak üzere iki iplik türünden meydana gelmektedir. Geometrik olarak kumaĢ örtme özelliği olan bir yüzeyken, mekanik olarak elastik özellikli bir gereçtir (Ak, 2006: 1).

KumaĢlar arzulanan geniĢlik ve uzunlukta aprelenir ve dokunur. KumaĢların dayanıklı olmaları, esneklikleri, ağırlıkları, boya çekme ve ısıyı iletme yetenekleri birbirinden farklıdır. Kullanılacak giysi biçimi ve çeĢidi kumaĢların bu özellikleri ile belirlenmektedir (Koca, Koç, 2006: 29). KumaĢlarda aĢınma dayanıklılığı, kumaĢın herhangi bir bölgesinin bir baĢka materyale sürtünmesi ile meydana gelecek aĢınmaya veya eskimeye karĢı direnme yeteneğidir (Yakartepe, Yakartepe, 1995: 2056).

KumaĢlar istenilen amaçlar için bütün özelliklere sahip olsa dahi, eğer kullanımları esnasında maruz kalacağı kuvvetlere karĢı bir direnç gösteremiyorsa, diğer bir ifadeyle aĢınma, kopma, eğilme patlama, yırtılma ve sürtünme dayanıklılıkları düĢükse, bu kumaĢların faydalı olarak kullanılabilmeleri mümkün değildir (Kahvecioğlu, 2006: 625). KumaĢların kullanım yerlerine göre, genellikle kumaĢlarda yırtılmaya karĢı yüksek dayanıklılık faktörü aranmaktadır. Giysilik kumaĢlarda yırtılma dayanıklılığının düĢük olma özelliği kumaĢın ömrünü azaltmaktadır (Can, Kırtay, 2005: 58).

Giyinmek insanların temel gereksinimlerindendir. Öncelikle kumaĢ üretimine keten üretimi ile baĢlanmıĢtır. Sonrasında da yün kullanılmıĢ ve zamanla pamuklu kumaĢlar da sık kullanılmaya baĢlanmıĢtır (http://tr.wikipedia.org/wiki/Kuma%C5%9F). Son yıllarda moda eğilimlerine bağlı olarak giyim üreticileri ağır geleneksel kumaĢların yanı sıra, daha çok sorun çıkarmalarına rağmen, çok çeĢitli özelliklere sahip hafif kumaĢlara doğru eğilim göstermeye baĢlamıĢlardır (Okur, 1993: 439).

KumaĢ deseni ve dokuması, giyim seçiminde çok önemlidir. Ġpliklerin yapısı ve kumaĢın dokuma yapısı da aĢınma dayanıklılığını etkilemektedir (Yakartepe, Yakartepe, 1995: 2057). KumaĢların kullanım yerine göre kumaĢların yırtılma dayanıklılığı tahmin edilip ipliğin dayanıklılığının mümkün olduğunca yüksek olması gerekir. Doku türü, kumaĢa

37

uygulanacak olan terbiye iĢlemleri, kullanılacak atkı-çözgü sıklıkları, beklenen yırtılma mukavemet değerine göre seçilmelidir (Can, Kırtay, 2005: 58). Yakartepe, Yakartepe, (1995)‟göre dokuma kumaĢların örgü yapısı kumaĢın tutumunu, dayanıklılığını, hava geçirgenliğini, stabiliğini, renklendirme özelliklerini direk etkilemektedir. Fakat örgü çeĢidiyle birlikte kullanılan iplik cinsleri, iplik kalınlıkları, iplik sıklıkları da kumaĢ yapısını etkileyen önemli faktörlerdir.

KumaĢ kalınlığı, kumaĢın dinamik bir ölçütüdür ve kumaĢın en yüksek ve en düĢük yüzeyleri arasındaki mesafedir. Ölçüm belirli bir basınç altında yapılır. Sıcak tutma ve hacimlilik özellikleri kumaĢ kalınlığının ağırlığına oranına bağlıdır (Yakartepe, Yakartepe, 1995: 2045).

DokunmuĢ kumaĢlar dikey (atkı) ve yatay (çözgü) iplerin birbirine doğru açılarla geçmesiyle oluĢturulur. Bu iplere aynı zamanda kumaĢın enine ve boyuna çizgileri de denir (Jones, 2009: 123).

Yakartepe, Yakartepe, (1995)‟e göre dokuma kumaĢların sınıflandırılması; dokundukları ipliklerin hammaddelerine göre, yüzey yapılarına göre, dokundukları örgü tipine göre, desenlendirme Ģekillerine göre, dokumada kullanılan iplik sisteminin sayısına göre vb. olmak üzere birçok Ģekilde yapılabilmektedir.

KumaĢın tüm özelliklerine etkisi olan elyafın kumaĢı oluĢturan iplik formuna gelebilmesi yani tekstil elyafı olabilmesi için eğirilebilirdik, bol miktarda bulunabilme, ekonomiklik, koruyuculuk, parlaklık, boyanabilme, elastikiye, boy sınırlığı, ısı iletkenliği, biyolojik dayanıklılık, nem tutabilme, kimyasal dayanıklılık, ıslanma ısısı, sağlamlık, elektrik iletkenliği, beyazlık, karıĢtırılabilirlik, keçeleĢebilirlik, yumuĢaklık gibi özellikleri taĢıması gerekmektedir (Horoz, 2012: 41).

Piyasadaki mevcut kumaĢlar türüne (ipekli, pamuklu, yünlü gibi), örgü yöntemlerine göre (triko, çuha, saten), giyilecek yere, uygulanacak modele ve kiĢinin beğenileri de göz önünde bulundurularak kumaĢ seçimi yapılır. Kullanılacakları modele (elbiselik, gecelik, mantoluk gibi), üretildikleri Ģehirlere (rize bezi, bursa keteni, Ģile bezi gibi) ve renklerine (sarılı, morlu, allı, gibi) göre adlandırılırlar (Çağlayan, 1978: 18-19).

Desen ve çizgiler kadar kumaĢın cinsi de önem gösterir. Ġri bir vücut için kalın ve tüylü kumaĢlar önerilmez. KumaĢın kalınlığı, lif özelliği, inceliği, pürüzlü dokusu olup olmaması, sertliği, yumuĢaklığı gibi nitelikleri üretimi yapılacak olan kıyafet çeĢidini, modelini ve kıyafet beden numaralarının seçimini etkileyecektir. Pürüzlü yüzeyli buklet

38

gibi kumaĢlar vücudu olduğundan daha geniĢ göstereceğinden küçük bedenlere önerilir (Sezer, Bilgin, Kayaoğlu, 2003: 57).

Kıyafet tercihinde önemli kumaĢlar ham maddelerine göre Ģu baĢlıklar altında açıklanabilir:

Pamuklu kumaĢlar: Pamuklu kumaĢ, çok amaçlı kullanılabilen, yumuĢak,

boyanması ve yıkanması kolaydır (Jones, 2009: 120). Pamuğa çeĢitlli bitkisel lifler karıĢtırılarak sahip olunan ya da pamuktan dokunan kumaĢ türüdür. Bu kumaĢ türleri dayanıklı ve hafif olup ter emme ve serin tutma niteliğine sahiptir. Bu kumaĢların baĢlıcaları: mermerĢahi, patiska, pamuk jorjet, Amerikan bezi, kadife, opal, tülbent, muslin, gaz basma, poplin, pike, pazen, divitin, havlu kumaĢlar, blue jeans, etamin ve markizettir (Bayraktar, 1993: 50). Modada, tüvit ve kadife benzeri kumaĢların kullanımıyla kuvvetlendirilmiĢ üniformalar, askeri ceketler, trençkotlar ve büyük beden gömleklerle androjen kimlik ifade edilir. Androjen: erkeksi ya da kadınsı özelliklerin tek bir modelde harmanlanması ya da belirgin cinsiyet kimliğinin eksikliği anlamına gelmektedir (Ambrose, Harris, 2012: 22).

Yünlü kumaĢlar: Yün lifi özel bir fiziksel ve kimyasal dokuya sahip olduğu için

yapı tekstil sektöründe değerli bir liftir. - YumuĢaklık,

- Nemi tutabilme ve taĢıyabilme, - Hava alabilmesi,

- Zor tutuĢması, - Serin ve ılık tutması, - Esneme özelliği, - DüĢük koku özelliği, - Koku tutabilme özelliği, - Nefes alabilmesi,

- Biyolojik çözünürlük ve geri dönüĢüme uygunluk taĢıdığı özelliklerdir.

Yün kendine özgü bu özelliklerinden dolayı, örme (triko), dıĢ kıyafetlerde ve kamgarn takım elbiselerde kullanılmaktadır (Bahtiyari, Akça, Duran, 2008: 5).

39

Yünlü kumaĢlar, daha dayanıklı, esnek ve sıcak tutma özelliğine sahip kumaĢ türüdür. Bu kumaĢlar: Dra, çuha, keçe, aba, müflon, serj, gabardin, tiftik, yün krep, alpaka, gabardin, Ģali, filafildir (Bayraktar, 1993: 51). Tiftik lifleri parlak ve yumuĢaktır. GeniĢ, kesiksiz bir lif yüzeyinde ıĢık hüzmeleri kuvvetle yansır ve dolayısı ile parlak görünür (Karınca, 1993: 420). Gabardin; uzak diyagonal tüyleri olan dimi dokumayla yapılan, dayanıklı sıkı dokunmuĢ ince bir kumaĢtır. Yün, pamuk ya da rayon; gabardin ne ile yapılırsa yapılsın insanın üzerinde çok iyi durur. Genelde spor giyim, takım elbise, üniforma ve yağmurluklarda kullanılır (Jones, 2009: 216).

Yün lifinin kir tutmama, koku tutma, güç tutuĢma, dayanıklılık, esneklik, antimikrobiyallik vb. niteliklerinden dolayı teknik uygulamalar bakımından her geçen gün önemi artmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı yün lifi aranılan birçok özelliği karĢılayan nadir lif türlerindendir (Bahtiyari, Akça, Duran, 2008: 4).

Ġpekli kumaĢlar: Doğal ipek liflerinden veya doğal liflere yapay ipek lifleri

karıĢtırılarak dokunmuĢ kumaĢlardır. Ġpek kumaĢlar parlak ve yumuĢak olup, dökümleri güzeldir. Bu kumaĢların baĢlıcaları: tafta, fay, muare, ponje, florantin, saten, Ģifon ve kadifedir (Bayraktar, 1993: 51-52).

Keten kumaĢlar: Dünyadaki en eski lif türlerinden biridir. YumuĢak, esnek ve

parlak bir lif olup dayanıklıdır (Ambrose, Harris, 2012: 155). Ketenden veya kenevir ve jüt karıĢtırılarak dokunmuĢ kumaĢlardır. Yıkanmaya elveriĢli olduğu için yazın serin tutması nedeniyle yazlık giysilerde tercih edilir. Ketenden yapılan kumaĢlar, pamuklu kumaĢlara göre daha pahalı, sert ve dayanıklıdır. Düz keten, iĢlemelik keten, döĢemelik keten, panama keten, kumlu keten ketenden yapılan kumaĢlardır (Bayraktar, 1993: 52). Keten lifi; dayanıklı, kaliteli ve emicidir (Jones, 2009: 120).

Örme kumaĢlar: Genel karakter olarak farklı tekstil dokumalarına göre örme

kumaĢlar hem boyuna hem de enine daha esnek, dolgun ve elastik, yumuĢak bir tutuma sahiptir. Bu kumaĢların baĢlıcaları; süprem ve trikodur (Dinçer, 2005: 10).

Madensel kumaĢlar: DıĢ görüntüsü parlak, yüzeyleri ıĢığı yansıtan bir

görünümdedir. Çoğunlukla fantazi bayan kıyafetlerinde kullanılmaktadır. Bu kumaĢlar; dore, lame, brokar vb. kumaĢ türleridir (Bayraktar, 1993: 52).

KarıĢık kumaĢlar: ÇeĢitli liflerin karıĢtırılması ile elde edilmiĢ kumaĢlardır.

KarıĢık kumaĢlarda iki farklı doğal lif birlikte dokunduğu gibi, yapay lifler ile doğal lifler de karıĢtırılarak oluĢturulabilir (Bayraktar, 1993: 52). KarıĢık kumaĢların ne tür liflerden dokunduğunu test etmek amacıyla atkı ve çözgü ipliklerinin ayrı ayrı yakma yöntemi

40

yardımıyla izlenmesi gerekir (Bayraktar, 1993: 52). Doğal lifler sıcaklık hissi, doğal tutum ve hacimlilikleri ve nem çekme özellikleri ile yapay liflerden kolayca ayırt