• Sonuç bulunamadı

Antropometri, çağımızda fiziksel antropolojide kullanılan temel tekniklerdendir. KiĢinin kültürel ve biyolojik evrimini konu alan ilk çalıĢmalarını yaĢayan, soyu tükenmiĢ milletlerin sistemli olarak betimlenmesini ilgi odağı haline getirilmesi sonucunda 19. yüzyılda ortaya çıkmıĢtır (Ana Britannica, 2004: 227).

Giyim; Ģık, zarif, estetik görünmenin yanısıra sosyal yaĢamda da bireyi temsil eder. Bedene uyumlu, kullanıĢlı bir giyim, kiĢi ergonomisini ve anatomisini tanımak ile mümkündür. KiĢi bedeninin en ince ayrıntısına değin incelenip, sayısal değerler haline getirilmesi antropometri ile mümkün olmaktadır (KeleĢ, 2009: 1).

Antropometri, insan vücut ölçüleri, vücut hareketleri ile bu hareketlerin frekans ve sınırları gibi vücut özelliklerini inceleyen bir bilim dalı veya disiplinidir (Sabancı, Sümer, 2011: 65). Antropometri; Yunanca „anthropos‟ (insan) ve „metron‟ (ölçü) kelimelerinden meydana gelir (Sabancı, Sümer, 2011: 65).

62

Ġskelete, cesede veya canlıya uygulanan antropometri, aralarındaki açıları ve uzaklıkları ölçtüğü iĢaret noktalarını belirler veya belirlediği iĢaret noktaları düzeyinde, antropometri çeĢitli özel aygıtlar veya pergel yardımıyla derinlikleri, geniĢlikleri, çevreleri ölçmektedir. Organların ya da vücudun ağırlığı vb. kütleleri; bacakların ve kolların taĢıdığı su gibi hacimleri ölçmeyi de sağlar. Sabit basınçlı bir pensle deri ve yağın ten kıvrımlarının ölçülmesi de bu yolla sağlanmaktadır (Büyük Larousse, 1986: 701).

Antropometrik veriler ergonomide, iĢ alanlarının, aletlerin, mobilyaların ve giysilerin fiziksel ölçülerini belirlemede kullanılır. Alet veya ürünün ölçüleri ile onu kullanan insanın ölçüleri birbirine uyumlu hale getirilir. Böylece görev, insana uygun hale getirilmiĢ olur (Sabancı, Sümer, 2011: 65).

Ürünün kullanımının rahat olabilmesi için antropometrik ölçülere uygun olması gerekmektedir. Kullanan kiĢinin antropometrik ölçülerine göre tasarımlanıp üretilemeyen bir ürünün vereceği mekanik, anatomik ve psikolojik sıkıntılara ait örneği dar kalıplı ayakkabıyı giydiğimizde rahatlıkla anlayabiliriz (Akın, Güleç, Sağır vd, 2009: 236). Ergonomik tasarımda hangi ürün olursa olsun dikkat edilmesi gereken önemli etkenlerden bir tanesi ürünü kullanacak olan kiĢinin antropometrik boyutlarıdır. Üründen yararlanacak veya ürünü kullanacak olan kiĢinin antropometrik ölçüleri göz önünde bulundurulmadan üretilecek ürünün yararlı olmasından, iĢlevselliğinden söz edilemez. Antropometrik ölçüler ürünün kalıbını oluĢturmaktadır (Akın, Güleç, Sağır vd, 2009: 232).

2.7.1. Statik (Yapısal) Antropometri

Statik antropometri durağan bedenin fiziksel karakteristiklerinin ve öğelerinin ölçülmesini sağlamaktadır. Gerçek antropometri, kiĢilerin statik duruĢ ve oturuĢlarının ölçülmesi sonucu metrik değerlerin göz önünde bulundurulması ile oluĢturulmaktadır (Uğur, 2006: 43).

Statik antropometride ölçüm yapılırken tam olarak belli olan anatomik yapıdan baĢka bir anatomik yapıya veya uzayda sabit olan bir nokta esas alınarak yapılmaktadır (Sabancı ve Sümer, 2011: 67).

Antropometri ile kiĢi üzerinde Ģu ölçüler alınır:

 Boy,

63

 Bacaklar ve kolların çeĢitli bölgelerinin uzunluğu,

 Ayak ve el ebatları,

 Gövdenin leğen kemikleri ve omuz düzeyinde enine ve arka ile ön arasındaki geliĢimi, bir uçtan bir uca büyük açıklık. BaĢ ölçümleriyle ilgili „sefalometri‟(baĢın yumuĢak kısımlarıyla beraber ölçümü) ve „kraniyometri‟ (baĢın iskelet Ģeklinin ölçümü) antropometride önem göstermektedir (Meydan Larousse, 1973: 586).

Ġnsanın sabit pozisyonlarda beden ebatlarının ölçülmesi ile elde edilir. Ölçümler belirlenmiĢ bir anatomik yapıdan diğer anatomik yapıya veya uzayda sabit bir nokta esas alınarak yapılır. Örneğin diz arkasının ve eklemlerin yerden yüksekliği gibi. Yapısal verilerden yararlanılan bazı alanlarda, örneğin kıyafet bedenleri alt-üst sınırlarının belirlenmesi sayılabilir (Sabancı, Sümer, 2011: 67-68).

Manken gibi tasarım yardımcıları eklemeli iki boyutlu insan vücudunu temsil eden yardımcı aletler, uygun ölçümlenmiĢ çizimler ve modellerle birlikte kullanıldığında muhtemel antropometrik uyum problemlerinin gözlenmesine yardımcı olurlar. %5, %50 ve %95‟lik kullanıcı boyutlarını temsil eden mankenler kullanılabilir. Ancak oranlardaki değiĢikliklerden dolayı dikkatli olunmalıdır. Örneğin, boy yönünden %5‟lik boyutta bulunan bir insan, bir yere uzanırken %20‟lik boyutta, bel kalınlığında %60‟lık boyutlarda bulunabilir ve bu kadar değiĢik özellik mankenlerle sağlanamaz (Sabancı, Sümer, 2011: 75).

Bir terzinin müĢterisine dikeceği elbise için aldığı ölçülerden baĢlayarak, toplu imalat yapan tekstil endüstrilerinde kullanılan antropometrik ölçüler ve numaralar, ev eĢyaları ve gereçleri imal eden kuruluĢların insan boyutlarını esas alan tasarım çalıĢmalarının yanında günümüzün en ileri tekniklerinin kullanıldığı uzay uçuĢlarında astronotların oturma yerleri gibi pek çok alanda klasik antropolojinin ölçme teknikleri kullanılmıĢtır (Erkan, 1997: 100).

Çocukların antropometrisi ile ilgili bazı veriler mevcuttur. Ancak bunlar da tasarımcılar için sınırlı derecede yararlıdır, çünkü fiziksel antropologlar tarafından elde edilmiĢtir ve belirli toplulukların büyüme oranlarını tanımlamaya yönelik verilerdir (örneğin; boy ve beden ölçülerinin yaĢla orantılı iliĢkilerini incelemeye yöneliktir). Bu amaçlar için veriler ancak aynı topluluğun örnek oluĢturacak bireylerinden alınarak kullanılmalıdır (Sabancı, Sümer, 2011: 67).

64

2.7.2. Dinamik (Fonksiyonel) Antropometri

Ergonomi; “Ġnsan antropometrik ölçülerini, anatomisini, fiziksel tolerans ve kapasitesine göre; iĢ yeri yerleĢimi ve ortam değiĢkenlerinin etkisi ile oluĢan, organik ve psikolojik reaksiyonlara göre, insan-makine-ortam uyuĢumunun temel kuramlarını araĢtıran bir bilim disiplini” olarak tanımlanmaktadır (Sabancı, 1999: 2).

Kurt ve Çiğdem (2007)‟e göre giyim açısından ergonomi; kiĢinin biyolojik, psikolojik ve anatomik özelliklerini, dinamik ve statik antropometrik verilerini önemseyerek daha fonksiyonel, kullanıĢlı, rahat ve estetik kıyafetler üretme ve geliĢtirmeye çabasında olan çok amaçlı bir bilim dalıdır.

Kıyafetin bedene uyum sağlaması, kullanıĢlı olması ve rahat hareket etmeyi sağlaması, kalıp ölçülerinin sağlıklı olması, antropometrik ölçülerden yararlanarak hazırlanması gerekir. Ġnsan vücudunun statik bir geometrik modeli oluĢturulmuĢsa da hareket halinde bu model değiĢir. Dolayısıyla, giysinin geometri modeli yapılırken, dinamik durumunu da dikkate almak, statik ve dinamik yapıyı da karĢılayacak modellerin oluĢturulmasını sağlamak gerekir (Öztürk, 2000: 73).

Bedendeki eklem hareketleri ile kıyafette esneyen kısımlar göz önünde bulundurulmalıdır. Kıyafette bu özelliklerin kazandırılmasıyla beraber, esneme olabilecek noktalarda dikiĢlerin kopması, kumaĢın fazla gerilmesi sebebiyle yırtılması ya da yıpranması engellenmiĢ olur. Bu esneme özelliği kıyafette bir drape, pile veya büzgü gibi model özellikleri ya da hareketin vurgulandığı bölümler için kalıpta büyütme iĢlemi yapılarak kazandırılmalıdır (Uludağ, 2010: 20-21).

Ana Britannica (1986)‟a göre ergonomik kıyafet tasarımında göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktör, insan bedenine antropometrik açıdan uygun olmasıdır. Antropometrik verilere uyumlu Ģekilde hazırlanan kıyafet günlük yaĢam dıĢında iĢ hayatında da hareket, duruĢ kolaylığı, güvenlik ve sağlık açısından sorunsuz olmalıdır. Bir baĢka ifade ile hareket sonucunda oluĢan ve kıyafeti etkileyen kuvvetler, hareketin türüne ve kıyafetin kesimine bağlı olarak, kıyafeti yırtabilecek biçimde değiĢebilmektedir. Sıklıkla pantolonlarda meydana gelen hatalar, etek, bluz, gömlek, elbise ve ceketlerde de karĢımıza çıkmaktadır. Hatanın birinci aĢaması hareket serbestisinin kısıtlanması, ikinci aĢaması ise zorlanan bölgelerde dikim kısmının yırtılması sorunlarıdır (Uludağ, 2010: 12).

65

Statik ve dinamik durumlardaki hareketlerde beden ölçülerinde olabilecek değiĢiklikler için, giysiyle vücut arasındaki iliĢkinin baĢka bir ifade ile giysi uyumunun önemi büyüktür. Kıyafetin kullanıĢlı olması ve rahat hareket etmeyi sağlaması, kalıpların antropometrik ölçülere uygun hazırlanması ile mümkündür (Koca, 2007: 20).

Antropometrik ölçülere göre kalıpların oluĢturulabilmesi için ilk olarak insan bedenindeki bütün eklem hareketlerinin ölçülerin alınması gereklidir. Beden hareketlerinin kısıtlanmaması için kıyafet kalıplarına minimum hareket payları eklenmelidir (YeĢilpınar, 1997: 30-31).

2.7.3. Antropometrik Değerlendirme

Ġnsan bedeninin boyları ile ilgili olan bilim dalına “antropometri” denir. Çevre boyutları, yükseklik, uzunluk, ağırlık, geniĢlik vb. boyutlar değiĢik teknikleri içermektedir (Erkan, 1997: 100).

Ġnsan bedenindeki yüklerin mekanik olarak analizi yapılırken kuvvetsel antropometrik verilerden yararlanılmaktadır. Vücut; uzunluğu ve kütlesi bilinen, birbirine bağlı bölümlerden oluĢmuĢ bir bütün olarak kabul edilir. Örneğin bazen boy uzunluğu vücut ağırlığının yüzde oranı olarak ifade edilir (Sabancı, Sümer, 2011: 68). Yapılan araĢtırmalarda antropometrik ölçümlerin yaĢ, cinsiyet, ırk ve meslek gruplarına göre farklılıklar gösterdiği saptanmıĢtır (Eray ve Aras, 1999: 450). Ürün tasarlanırken kullanacak veya yararlanacak olan kiĢinin antropometrik boyutları göz önüne alınarak tasarımının yapılması ve üretilmesi gerekmektedir. Her insan veya toplumun kendine özgü özellik ve kapasiteleri vardır ve her insan veya toplumun da kendine özgü antropometrik boyutlarının olması doğaldır (Akın, Güleç, Sağır vd, 2009: 230-231).

Gökhale (2003)‟e göre antropometri, bireyin bedenine özgü farklı bedensel özelliklerin (baĢ çevresi, boy, kilo, göğüs, kol vücudun yağ miktarı gibi) bilimsel biçimde ölçülmesi ve aralarında olan iliĢkilerin tespit edilmesi bilimidir. Birey veya grupların beslenme durumlarının değerlendirilmesi ve araĢtırılmasında antropometrik ölçümlerden faydalanılmaktadır. Antropometrik ölçümler geliĢme ve büyüme durumunun değerlendirilmesinde ve beden kompozisyonunun belirlenmesinde kullanılan ölçümlerdir. Beden kompozisyonu ile alakalı ölçümler beden yağının ve yağsız doku kütlesinin tespit edilmesinde kullanılmaktadır. Büyümenin değerlendirilmesinde çevre ve uzunluk ölçümlerinden yararlanılır. Kullanılan uzunluk ölçümleri uyluk uzunluğu, kalça-baĢ

66

yüksekliği, oturma yüksekliği, kulaç uzunluğu, baldır yüksekliği, dirsek-bilek arası uzunluk, omuz-dirsek arası uzunluk, el boyu ve ön kol-el uzunluğudur. Kullanılan çevre ölçümleri ise omuz çevresi, göğüs çevresi, baĢ çevresi, boyun çevresi, ayak bileği çehresi, bel çevresi, abdomen (karın) çevresi, uyluk çevresi, baldır çevresi, kalça çevresi, bilek, kol çevresi ve alt kol çevresi çevresidir. Bunların birbirleriyle iliĢkilerini değerlendiren çeĢitli indekslerden (ağırlık-boy oranları, beden kitle indeksi gibi) yararlanılır. YaĢa göre yaĢa göre boy uzunluğu, yaĢa göre ağırlık, boya göre ağırlık, baĢ çevresi değerlerinden de faydalanılır.

Beden ölçüleriyle ilgili istatistiksel veriler tasarım problemine doğrudan uygulanmaz. Tasarım yapan kiĢi ilk olarak antropometrik uyumsuzlukları test etmeli ve antropometrik istatistiklerin bu problemin çözümüne yönelik uygun olup olmayacağına karar vermelidir (Sabancı, Sümer, 2011: 69).