• Sonuç bulunamadı

Yılanlıoğlu Mustafa’nın Kalan Muhallefâtının Zaptı

2.2. Yılanlıoğlu Mustafa’nın Faaliyetleri

2.2.5. Yılanlıoğlu Mustafa’nın Kalan Muhallefâtının Zaptı

Yılanlıoğlu Mustafa, Rumeli’de Abdi Paşa’nın yanında bulunduğu sırada Yılanlıoğullarının mallarını zapt etmekle ve devlet hazinesi adına satmakla görevli saray gediklilerinden Hasan Ağa, görev mahalline gidip Yılanlıoğullarına ait malları zapt etmesine rağmen Mustafa’nın malları satılamamıştı. Mustafa’nın satışa sunulan mallarına “…iştirâ’ ve temlik içün kimesne bir para virmeyup alâ-eyyi-hâl terk olunmuş olduğu…”180 mübaşir tarafından merkeze bildirilmişti. Mustafa’nın mallarını almaya kimse cesaret edememişti. Daha önce Yılanlıoğullarının babalarının muhallefatını zapt etmekle görevli Abdülkadir Bey, zapt ettiği bazı emlak ve eşyayı açık arttırma ile satmıştı. Bunun üzerine Abdi Paşa’nın yanında bulunan Mustafa ile kardeşleri “…siz ne didinizde babamızın emvâl ve emlâkini cânîbi mîrîden aldınız deyu iştirâ’ idenlerden cebren istirdâd eylediklerinden…”181 bu durumu göz önünde bulunduran halk, Mustafa’nın şerrinden çekindikleri için emlakına hiç kimse bir akçe bile vermeye cesaret edememişti. Mustafa’nın malları bu nedenle satılamamıştı. Hamid sancağı mütesellimi ise mübaşir gedikliler emini Hasan Ağa’ya, bu durum benden mesuldür sen bu akçeyi al merkeze götür demişti. Bunun üzerine 5 Safer 1199/18 Aralık 1784 tarihli fermana göre mütesellime sorulmasının yanında, başmuhasebe

177

BOA, Alî Emiri I. Abdülhamid 1094.

178 Süreyya, a.g.e., s. 1135. 179 Börekçi, M. Ç., a.g.t., s. 57. 180 BOA, C.ML 27176, Belge 1. 181 Aynı Belge.

kayıtlarına göre yeniden durumun incelenmesi gereği ortaya çıkmıştı.182 Yılanlıoğlu Mustafa’nın Çorlu’da cezası düzenlendikten sonra 18 Şaban 1199/26 Haziran 1785’te malvarlığı ayrıntılı bir şekilde mübaşirler aracılığı ile zapt edilerek deftere kaydedilmiştir.183

Edirne bostancıbaşısı Mustafa Ağa’nın 28 Şaban 1199/6 Temmuz 1785’te merkeze gönderdiği yazıdan anlaşıldığı üzere Mustafa’nın cezası Çorlu’da uygulandıktan sonra hazinedarı, Kırım eski Han ailesinden olan Mehmet Giray’a sığınmıştı. Mehmet Giray tarafından hazinedarın yanındaki senet, defter, mal, mülk, eşya ve hayvanlar ile birlikte bir Arap köle, merkezden gönderilen devlet görevlisine teslim edilmişti.184 Yılanlıoğlu Mustafa’nın yanında bulunan ve zapt edilen bütün mallarının defteri, Bab-ı Hümâyûn hazinesine 29 Şa’bân 1199/7 Temmuz 1785’te kaydedilmiştir.185 Mustafa’nın muhallefâtına ait birer bölümden üç bölüm gizli defter sureti de mübaşir aracılığıyla gönderilmişti. Ayrıca Mustafa’nın altı adamı hapsedilmişti. Bunlar ise fakirliklerini ve perişanlıklarını beyanla eşyalarının verilmesini ve hapisten tahliye edilmelerini mübaşir aracılığı ile talep etmişlerdi. İstanbul’dan 3 Ramazan 1199/10 Temmuz 1785’te gönderilen fermanda Mustafa’nın zapt edilen bütün eşyası ile birlikte yakınları ve Çorlu’da hapsedilen kölesinin de merkeze gönderilmesi emredilmişti.186

Mustafa’nın, Çorlu’da cezası düzenlendikten sonra hukuken zapt edilip, merkeze gönderilerek Bab-ı Hümâyûn hazinesinde muhafaza edilen muhallefat ve eşyası içerisinde bulunan evrak ve defterdeki ayrıntılı bilgiye göre; Yılanlıoğlu Mustafa’nın senetli olarak bazı kaza ahalileri ve birtakım kişi zimmetinde 84.492,5 kuruş ve senetsiz defterde kayıtlı olmak üzere bazı kimselerde 41.179,5 kuruş ki; defter ve senetli toplam olarak 125.672 kuruş alacağı olduğu tespit edilmişti. Bunun yanında Mustafa’nın, Hamid sancağında bazı köylerde 1196/1782 yılına ait çift ortakçılarına verdiği miktar ve Karaağaç’ta babasından intikal edip, tasarruf ettiği emlakının miktarını gösteren defter başmuhasebeye kaydedilmiştir.187

182 Aynı Belge. 183 BOA, C.ML 30423, Belge 1. 184 BOA, C.ML 30423, Belge 2. 185 BOA, C.ML 30423, Belge 3. 186 BOA, C.ML 30423, Belge 4. 187

BOA, C.ML 30423, Belge 5, “…maktûl-i merkum Kara Cehennemin Çorlu’da ba’de-l-i’dâm muhallefâtıyla

maan der aliyyeye getürülen eşyâsı derununda zuhur iden evrâk ve temessükât mantuklarınca bazı kaza ahâlîleri ve sâir kesân zimmetlerinde 84.492,5 guruş ve temessüklü olmayarak maktûl-i merkumun defterden nâtık olduğu üzere yine ma’lûm-ül-esâmi kesân zimmetlerinde 41.179,5 guruşki cem’an ber-mucib-i temessük ve defâtir 125.672 guruş alacağı olduğundan…”, BOA, C.ML 30423, Belge 8.

Katledilmesine rağmen Yılanlıoğlu Mustafa hakkındaki şikayetler bitmemiştir. Mustafa, Rumeli valisi vezir Abdi Paşa’nın Isparta’da yaptırdığı caminin vakıf gelirlerini ve mütevellinin bir miktar parasını almış ve ödememişti. Caminin vakıf yöneticisi olan Esseyid El-hâc Ali zade Esseyid Hüseyin, caminin vakıf gelirlerinden senetli 6.312 kuruş ve kendi malı olarak ta defterde kayıtlı 266 kuruş alacağı’nın Yılanlıoğlu Mustafa’nın zapt edilen terekesinden ödenmesi için 13 Ramazan 1200/10 Temmuz 1786’da merkeze dilekçe ile başvuruda bulunmuştu. Bu dilekçe üzerine durumun yerinde incelenmesi için merkezden emir gönderilmişti. Caminin vakıf yöneticisi olan Ali zade Hüseyin ise toplam 6.578 kuruş alacağı olduğunu şahitler aracılığı ile de belgelendirmiştir. Bunun üzerine Mustafa’nın, saray gediklilerinden Mehmet Emin Ağa tarafından zapt edilen ve 24.719 kuruşa tekabül eden muhallefât bedeli içerisinden, caminin vakıf malı olan 6.312 kuruş ve mütevellinin kendi alacağı olan 266 kuruşun ödenmesi emri çıkarılmıştır.188

Mustafa katledildikten sonra muhallefâtının zaptı mübaşir aracılığı ile devam ederken, başmuhasebeye kayıtlı olarak Ispartalı Uzun Ali’de 1.700 kuruş alacağı ve iki parça eşyası olduğu tespit edilmişti. Bunun üzerine mübaşir tarafından zapt edilmesi emredilmişti. Mübaşirin görev mahalline intikali ve mal zaptına başlamasıyla Uzun Ali’nin eşi Ayşe ve yeğeni Ahmet, 1 Cemâziyelâhir 1200/1 Nisan 1786’da merkeze dilekçe ile başvuruda bulunmuşlardı. Uzun Ali öldüğü için kendilerine intikal eden mal ve eşya bedelinin 50 kuruşa isabet ettiğini bildirmişlerdi. Bu parayı ve eşyayı Uzun Ali’nin, Mustafa’dan almasının ve ödemesinin kesinlikle söz konusu olmadığını beyan etmişlerdi. Bilakis bu miktarı Uzun Ali’nin ödeyecek kadar parası ve malı kalmadığı için kendilerine merhameten bahsedilen miktardaki borcun başmuhasebe defterinden kaydının silinmesini talep etmişlerdi.189 Yılanlıoğlu Musatafa, idam edilerek cezası verilmişti ancak arkasında bir yığın şaibeyi de bırakıp gitmişti. Yılanlıoğulları içerisinde zimmetine en fazla mal geçirenlerden birisiydi. Teke ve Hamid sancağında yapmış olduğu mütesellimlik döneminde bu makamı kendi lehine kullanarak bölgeye hizmetten ziyade kendi cebini doldurmakla meşgul olmuştu. Mallarını zapt etmek üzere gönderilen mübaşirler aracılığı ile ortaya çıkarılan muhallefatına bakıldığı zaman servetine servet kattığı açıkça görülmektedir.

188

BOA, C.EV 26370.

189

2.3. Yılanlıoğulları Deli Ahmet İle Kardeşleri Kör Hasan ve Deli İsmail’in