• Sonuç bulunamadı

Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in Karaağaç Âyânlığı

2.3. Yılanlıoğulları Deli Ahmet İle Kardeşleri Kör Hasan ve Deli İsmail’in Faaliyetleri

2.3.1. Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in Faaliyetleri

2.3.1.1. Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in Karaağaç Âyânlığı

Yılanlıoğlu Deli Ahmet, Hamid sancağı kazalarından Karaağaç kazası âyânlığını haksızlık, usulsüzlük yanında zorbalıkla delilsiz ve senetsiz olarak ele geçirmişti. Halkı cezalandırıp, iki senelik avarız taksitlerini imzalı defter ve pusula olmaksızın tahsil edip yemişti. Deli Ahmet’in kazadan çıkarılması ve Isparta’ya mahkeme huzuruna getirilmesi, devlet malı ve fakirlerin hakkının geri alınması hususu daha önce Isparta kadısı tarafından merkeze şikayet edilmişti. Merkezden mübaşir tayin edilen Hasan Ağa aracılığıyla emir gönderilmiş, ancak bu emir Yılanlıoğullarının etkili olduğu yer olan Eğirdir naibine havale edilmişti. Gönderilen emirde, Deli Ahmet’in Karaağaç kazasından çıkarılması hususu açıkça belirtilmemişti.190

Yılanlıoğlu Deli Ahmet, Karaağaç kazası âyânlığını zoraki ele geçirmekle birlikte bu görevi yürütmekteydi. Deli Ahmet, bir taraftan halkı cezalandırıp zorbalık yaparken Karaağaç’ta âyânlık yaptığı dönemde bir şekilde halkı kendisine bağlamayı da başarmıştı. Buna rağmen Karaağaç’tan bazı kişiler, âyân Deli Ahmet’i merkeze şikayet edip, Karaman valisi vezir Mikdad Ahmet Paşa’ya hitaben, Deli Ahmet’in yakalanması için emir çıkarılmasını sağlamışlardı. Vali Mikdad Ahmet Paşa ise Deli Ahmet’in yakalanarak huzura getirilmesi ve ifade vermesi için buyruldu çıkarıp, mübaşir tayin etmişti. Karaağaç âyânı Deli Ahmet ile birlikte Karaağaç’tan yüz elliden fazla ihtiyar Karaman eyaletine getirilip mahkemede mütevelli huzurunda düşmanlarıyla yüzleştirilmişlerdi. Bu dava esnasında yapılan yüzleştirmede Deli Ahmet hakkında, hukuken herhangi bir suç bulunamamıştı. Bu şikayetten sonra Deli Ahmet’in tekrar Karaağaç’ta ikamet edebilmesi için Karaman valisinin izni gerekliydi.191

190

“Hamid sancağı kazalarından Karaağaç kazası âyânlığını kavl-i mücerrediyle bilâ-senet zabt ve fukarâyı

tecrîm ve iki senelik avarız ve taksitlerini bilâ-defter-i mümzâ ve bilâ-pusula tahsil ve ekl ve bel’ eden Yıllanloğlu Deli Ahmet’in…”, Dağlıoğlu, H. T., “Isparta Vesikaları, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivindeki Vesikalardan

Yılanlı Oğlu Deli Ahmet’e Dair”, Ün Isparta Halkevi Mecmuası, c. 8, sayı: 87-88-89-90, (Haziran-Temmuz- Ağustos-Eylül 1941), s. 1254.

191

Karaağaç âyânı Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in, Karamanda mahkeme huzurunda düşmanlarıyla yüzleştirilmeleri neticesinde suçsuz bulunması üzerine düşmanlarının ümitleri kesilmişti. Deli Ahmet, Karaman’da bulunduğu sırada, daha önce hakkında yakalama emri çıkarılmış olan Hacı Ramazan adındaki eşkıya, Deli Ahmet’in, ümitlerini yitiren düşmanlarını da yanına almıştı. Konya’dan hareket eden Hacı Ramazan, Karaağaç kazası yakınında bulunan Kıreli âyânı Hacı İsmail Ağa’nın yanına gelmiş, ondan da yüz elli kadar piyade ve elli kadar süvari alarak Karaağaç’a girip, kendisine tabi olan adamları ile Deli Ahmet’in konağını basmış ve konağı tamamen ele geçirmişti. Konak içerisinde bulunan, Deli Ahmet’in kardeşi, Deli İsmail’i konaktan dışarı çıkartıp, konakta bulunan 100.000 kuruştan fazla tutarındaki eşyasını yağmalamış, 15.000 kile miktarındaki hububatına el koyduğu gibi konağı ateşe verip yakmıştı. Ayrıca Deli Ahmet’in daha önce idam edilmiş olan diğer kardeşi Mehmet’in yetimlerine ait bütün eşyalarını yağmaladığı gibi 7.000 kile miktarındaki hububatlarına da el koyup, aynı gün diğer mallarını da parçalamıştı. Hacı Ramazan, sadece bunlarla yetinmeyerek Karaağaç sakinlerinden bazı kimseleri katletmiş ve mallarını da yağmalamıştı. Aynı zamanda hakim Sarraf Mehmet efendiyi getirtip istediği gibi ilâm yazdırmıştı. Sebepsiz olarak iki yüz kişilik eşkıya grubu ile mahkemeyi basmışlar, hakim efendiyi ve çocuklarını da yaralamışlardı. Diğer taraftan Hacı Ramazan, Deli Ahmet’e iftira atarak kendi katlettiği adamları Yılanlıoğlunun katlettiğini ileri sürmekteydi. Mahkemeden çıkan pusulalara kanaat etmeyip, eski masraflara biner, ikişer bin kuruş zam yapmıştı. Bu şekilde sahte belgelerle halkı soyup, ırzına ve canına dahi kasteden eşkıya Hacı Ramazan, âyân Deli Ahmet’e küfürler etmekten de geri durmamaktaydı. Zorla değiştirerek el koyduğu senetleri de Karaman valisine göndermişti.192

Karaağaç halkı, âyânları Deli Ahmet’in yokluğunda eşkıya Hacı Ramazan’ın yaptıklarını merkeze bir dilekçe ile bildirdikleri gibi Deli Ahmet’ten memnun olmaları nedeniyle tekrar âyân olarak görevlendirilmesini istemişlerdi. Bu dilekçeye çok sayıda Karaağaç sakini tarafından imza konmuştu. Yılanlıoğlu Deli Ahmet ise Hacı Ramazan’ın baskını sırasında konaktan firar edenler sayesinde durumdan haberdar olmuş, durumu Karaman valisi vezir Mikdad Ahmet Paşa’ya bildirmesi üzerine vali tarafından kırk elli kadar süvari hazırlanıp, Karaağaç kazasına gitmesine izin verilmiştir. Deli Ahmet, Döğerşah köyüne geldiği sırada Hacı Ramazan’ın haberi olmuş ve Karaağaç’tan firar etmiştir. Böylece Deli Ahmet, Karaağaç âyânı olarak tekrar geri dönebilmiştir. Hacı Ramazan ise Kıreli âyânı Hacı İsmail Ağa’nın konağında saklanmakta ve onun yardımı ile Karaağaç’ı harap etmekteydi.

192

Yılanlıoğlu Deli Ahmet, daha önce zoraki ele geçirdiği Karaağaç âyânlığına bu defa Anadolu valisinin senedi ile tayin edilmiştir. Bu durum, Karaağaç kazası etrafındaki başıboş topluluklar ve Yörüklere, halka verebilecekleri zararın önüne geçmek için bir grup ihtiyar heyeti tarafından bildirilmiştir.193

Karaman’dan, daha önce usulsüz olarak ele geçirip, hüküm sürdüğü Karaağaç kazasına, bu defa resmen âyân olarak dönen Deli Ahmet, Karaman’da bulunduğu sırada Karaağaç’taki konağını basıp, yağmalayan ve yine bu kaza sakinlerinden olan Hacı Ramazanı muhtemelen öcünü almak amacıyla kaçırmıştı. Aynı zamanda Hacı Ramazan’ın mal ve eşyasına el koyduğu gibi evini ateşe verip, ona bağlı olanlardan 50.000 kuruştan fazla para cezası almıştı. Bununla da yetinmeyen Deli Ahmet, devlet malı olarak 1196/1782 ve 1197/1783 yıllarına hesaba geçirilen taksitleri ve avarız mallarını imzalı defter ve pusula olmaksızın haksız ve usulsüz olarak tahsil edip, yiyip yutmuştu. Kendisine nasihat ve öğüt verenlere ise nefretle bakan Yılanlıoğlu Deli Ahmet, gönderilen dilekçe tarihinden yedi sekiz gün önce Çelikpaşa uşaklarından olan yaşlı, ihtiyar Hacı Mustafa adındaki kimsenin, kendi yaptıklarını söylemesi nedeniyle hakim izni olmadan bir gece vaktinde asmıştı. Hacı Mustafa’nın çocuklarının şikayet edeceği endişesiyle onları da hapsetmişti. Bunun üzerine Karaağaç kazası hakimi firar etmişti. Eğirdir naibini ise mahkûm etmişti. Yani Karaağaç’ta ve Eğirdir de devletin adaleti yerine getirmekle görevlendirdiği kadı ve naip Yılanlıoğullarının zulmüne maruz kalmıştı. Bu şartlarda halkın hakkını koruyacak ve gözetecek kimse kalmamıştı.194

2.3.1.2. Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in Kardeşleriyle birlikte İsyanı ve Ortadan