• Sonuç bulunamadı

Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in Kardeşleriyle Birlikte İsyanı ve Ortadan Kaldırılması

2.3. Yılanlıoğulları Deli Ahmet İle Kardeşleri Kör Hasan ve Deli İsmail’in Faaliyetleri

2.3.1. Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in Faaliyetleri

2.3.1.2. Yılanlıoğlu Deli Ahmet’in Kardeşleriyle Birlikte İsyanı ve Ortadan Kaldırılması

Yılanlı Musa’nın oğullarından olan Deli Ahmet, Kör Hasan ve Deli İsmail’in eşkıyalık sırasında birlikte hareket ettikleri görülür. Bu vesileyle, genellikle bu üç kardeş hakkında devlet merkezinden eşkıyalıkları ve ortadan kaldırılmaları için ortak ferman çıkarılmıştır. Yılanlıoğlu Kör Hasan, babası Yılanlı Musa Kütahya’ya sürgün edildiği zaman, babası tarafından Eğirdir’e gönderilmiş ve Eğirdir halkı üzerine bölgedeki aşiretleri de kışkırtarak topladığı adamlarla baskı yapmıştı.195 Kör Hasan, Eğirdir halkı üzerindeki baskısını kardeşleri Mehmet ve Mustafa ile sürdürmüş ve bunun üzerine halk tarafından merkeze şikâyet 193 Aynı Belge. 194 Aynı belge. 195 BOA, MHM.d 165, s. 284-2. hk.

edilmişti.196 Bu şikayet neticesinde merkezden gönderilen hükümde, Hamid sancağına bağlı Eğirdir kazasında ikamet eden Yılanlı Musa Ağa’nın oğullarından Mustafa, Mehmet ve Hasan’ın ortadan kaldırılmaları emredilmişti.197 Oysa haklarında çıkarılan idam fermanını öğrenen Kör Hasan ve Mustafa ile diğer dört kardeşi yakalanmadan birlikte firar etmişlerdi.198

Yılanlıoğlu Deli Ahmet, diğer kardeşleriyle birlikte rahat durmamış, bölgede zulüm ve eşkıyalık yapmaya devam etmişti. Yılanlıoğullarının süregelen bu zulümleri karşısında Hamid sancağı halkı can ve mallarından emin olmadıkları gibi ne huzurları ne de güvenlikleri kalmıştı. Kör Hasan, Deli Ahmet ve Deli İsmail, haklarında devlet merkezinden defalarca çıkarılan emre rağmen öteden beri kendi hallerinde durmayıp, Eğirdir ile birlikte Hamid sancağının diğer kazalarının halkına eziyet ve zulüm etmekten geri durmamışlardı. Devlet otoritesine itaat etmeyerek eşkıyalıklarına devam ettiklerinden bölge halkının perişan olmasına neden olmuşlardı. Âyân olmak iddiasıyla bölge halkına baskı ve zulüm yapmaları yanında bazı korumasız fakir insanları öldürdükleri gibi mallarını da gasp etmekteydiler. Bu nedenlerle Yılanlıoğullarının bölge halkına verdikleri zarar ve hasar devam etmekteydi. Yılanlıoğullarının eşkıyalıklarının önünün alınamaması ve bir sonunun olmaması nedeniyle Karaman valisi vezir Mikdad Ahmet Paşa’ya evâ’il-i Rebî’ü’l-âhir 1198/27 Şubat 1784’te gönderilen hükümde yakalanmaları ve ortadan kaldırılmaları emredilmekteydi. Bölgede huzur ve asayişin sağlanması için her ne şekilde olur ise olsun fırsat verilmeden Yılanlıoğullarının yakalanması ve ortadan kaldırılası gerektiğine hükmedilmişti. Karaman valisi vezir Mikdad Ahmet Paşa, her türlü tedbiri almakla yükümlüydü. Aynı zamanda Karaman valisi, Yılanlıoğullarının üzerine bu işi başarabilecek cesaretli adamlar sevk etmekle görevlendirilmişti. Eşkıya takibi sırasında halka herhangi bir zarar verilmeden bölgenin eşkıyadan temizlenmesi yanında kusur ve rehavete kapılmadan görevin yerine getirilmesi emredilmişti. Bölgede, Yılanlıoğullarının uzun zamandan beri davam eden eşkıyalıkları nedeniyle vücutlarının ortadan kaldırılması bir zaruret halini almıştı.199

Yılanlıoğulları Kör Hasan, Deli Ahmet ve Deli İsmail’in kaçma ihtimalleri göz önünde bulundurularak Hamid sancağı mütesellimi seyyid Hacı Osman’a hitaben evâ’il-i Cemâziyelevvel 1198/27 Mart 1784’te emir çıkarılmıştı. Yılanlıoğullarının yakalanmaları için çıkarılan bu emrin birer sureti de Hamid sancağı içerisinde ve çevresinde yer alan kazaların 196 Aksu, F., Vesikalar 3, s. 762-763. 197 BOA, MHM.d 178, s. 154. 198 Aksu, F., Vesikalar 3, s. 761-762. 199 BOA, MHM.d 178, s. 270-1. hk.

bütün âyân, subay ve iş erleri ile halkına gönderilmişti. Bu hususta Terkemiş hassı içinde olan kazaların görevlileri, Kütahya mütesellimi, Beyşehri sancağında Kıreli âyânı Hacı Ahmet Ağazade İsmail, eşkıyaların yakalanması için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmekle yükümlüydüler. Eğer Yılanlıoğullarından herhangi biri bu yerlerden birine firar ederek gelir ve taarruza girişir ise yakalanıp, Hamid mütesellimi saray kapıcıbaşılarından seyyid Hacı Osman’a teslim edilmesi emredilmişti.200

Yine benzer bir hüküm Hamid mütesellimi ile kadısı yanında Terkemiş hassı içinde olan kazaların bütün âyân, zabitan ve iş erlerine gönderilmişti. Birer sureti de Hamid sancağı etrafında yer alan Karahisar-ı Sahib sancağı mütesellimine, Kütahya mütesellimine, Beyşehri sancağı içerisindeki Kıreli âyânına gönderilmişti. Deli Ahmet, Kör Hasan ve Deli İsmail’in huy edindikleri eşkıyalıkları nedeniyle haklarında takibat başlatıldığı için Hamid sancağı içerisinde bir bahane ile ayaklanmaları yahut bir yere kapanıp, saklanmaları ihtimali vardı. Çevredeki mütesellim ve âyânların, Hamid sancağı mütesellimi seyyid Hacı Osman’dan gelecek habere göre hareket edip, gerekli yardımı yapmaları, verilen emri devlete yakışacak onur ve haysiyetle yerine getirmeleri istenmişti. Görev verilen herkesin kendi hudutları içerisine, Yılanlıoğullarının geçebileceği sapa ve gizli noktalara, itibar edilebilecek, güvenilir adamlar yerleştirmeleri emredilmişti. Yılanlıoğullarının geçmesi muhtemel olan bölgelerde yardım bahanesiyle kandırılarak yakalanmaları ve Hamid mütesellimine teslim edilmeleri bildirilmişti.201

Karaman valisi vezir Mikdad Ahmet Paşa, Deli Ahmet, Kör Hasan ve Deli İsmail’in yakalanarak ortadan kaldırılmaları hususundaki fermanı aldıktan sonra kapı halkıyla birlikte eşkıyalardan Deli Ahmet’in bulunduğu Karaağaç kazasına doğru hareket etmişti. Öncelikle Karaağaç kazasında bir güç unsuru olan Deli Ahmet’in üzerine gidilmiştir. Karaağaç kazasında cereyan eden çarpışmada Yılanlıoğlu Deli Ahmet, Karaman valisine karşı gelip, harbe tutuşmasına rağmen yandaşlarından yeğeni Salih ve bölükbaşılarından Köse demekle bilinen Mazhar başçavuş ile birlikte dört eşkıya daha yakalanıp cezaları uygulanmış ve kesik başları İstanbul’a gönderilmiştir. Böylece Yılanlıoğlu Deli Ahmet, Cemâziyelevvel 1198/Nisan 1784’te Karaağaç kazasında idam edilerek ortadan kaldırılmıştır.202

200 BOA, C.DAH 12409-1. hk. 201 BOA, MHM.d 178, s. 272-3. hk. 202

“…Deli Ahmet Karaağaç kazasında olup evvel-i emirde anın ahzı işi olduğundan sâbık kaza-i mezbure

azimet ve ba’de-l-vusûl şaki-yi merkum muharebeye cesaret etmekten nâşi birkaç defa mukabele ve muharebe olunarak bil’âhire şaki-yi merkumu ve kafadarlarından yeğeni Salih ve Köse dimekle ma’ruf bölükbaşıları