• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.1. Doğu Avrupa’da Sivil Toplum

3.2.3. XIX Yüzyılın Eşiğinde Yaşanan Siyasal ve Ekonomik Değişimler

Polonya krallığında sanayinin gelişmesi işçi sayısını arttırdı. Đşçilerin durumu, çalışma şartları bağlamında hiç de iç açıcı değildi. Polonya topraklarında işçi hareketlerinin öncülüğünü Varşova’da bir fabrikada çalışan Ludwik Waryniski yaptı. 1882’de “Proleteriat” adlı partiyi kurdu. Partinin amacı devrimle kapitalist sistemi yıkmaktı. Parti dört yıl etkinlik gösterdikten sonra çarlık polisleri tarafından dağıtıldı.184

Roza Lüksemburg, Julian Marchlewski, Feliks Dzierzynski tarafından 1899’da kurulan ikinci işçi partisi de (Socjaldemokracja Krolewstwa Polskiego i Litwy – SDKPIL) bir işçi iktidarı istiyordu. 185

Bir başka işçi partisi, Jozef Pilsudski, Boleslaw Limanowski, Ignacy Daszynski’nin 1893’de kurduğu PPS’nin (Polska Partia Socjaliczna) amacı, Polonya’nın özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşması ve bu bağımsız Polonya’da düzenleyici reformlar yapılmasıydı.186

XIX. yüzyılın seksenli yıllarında, Galiçya’da halk cumhuriyeti başlamıştı. Çünkü burada siyasi girişimlerde bulunmak yasaldı ve köylülerin hala çözüm bekleyen problemleri vardı. Köylü hareketlerinin merkezinde, köylü sorunları ile ilgili dergiler yayımlayan Stainslaw Stojalowski bulunuyordu. Đlk köylü partisi (Stronnictwo Ludowe) 1895’de kuruldu. “Köylüler, köylüleri seçin!” sloganı ile ortaya çıkan bu parti, öncelikle Polonya’nın bağımsızlığına kavuşmasını, sonra da siyasi ve ekonomik bağlamda köylülerin güçlenmesini amaçlıyordu. 1903’de partinin adı değişti (Polskie Stronnictwo Ludowe). 187

Ulusçu düşünceler de Polonyalılar arasında yandaş buluyordu. 1887’de Đsviçre’de kurulan bir ulusçu parti (Ligia Polska) Varşova’da genç öğrenciler arasında ilgi gördü. Daha sonra bu parti, adı değişerek (Ligia Narodowa) Roman Dmowski’nin başkanlığında yeniden

183

A.g.e, s.53

184

Jerzy TOPOLSKI, Historia Polski, Warszawa- Krakow, 1992, s. 87

185 A.g.e. ,s. 87 186 A.g.e. ,s. 87 187 A.g.e. ,s. 87

oluştu. Tüm sınıfları kanatları altında toplayan, Polonya’yı ilk bölünmeden önceki sınırlarına kavuşmuş bir ülke haline getirmeyi vaat eden bir söylemi vardı. Tüm sınıfları kucaklamayı hedeflediği için, bünyesinde her sınıftan üye vardı. Roman Dmowski, Polonya ulusçuluğunun babası sayılır. Almanları en büyük düşman olarak gördü, bunun için Ruslara yanaştı. Ne var ki 1917’de patlayan Bolşevik Devrimi’ne karşı bir tutum aldığı için Rusya ile de dost kalamadı, batı ülkelerinden yardım bekledi. Dmowski, Yahudi düşmanlığıyla ve azınlıkların (özellikle Beyaz Ruslar ve Ukraynalılar) asimile etme çabalarıyla tanındı. 1887’de Galiçya’da parti isim değiştirdi (Stronnictwo Narodowo-Demokratyczne- “endecja”) ve yasal bir örgüt oldu. Bu parti işçi hareketlerini yadsıyordu, çünkü partinin programına göre, önemli olan bir tek sınıf değil milletti. Bu parti, XX. yüzyıl başında etkinlik gösteren en büyük partiydi.188

3.2.3.2. Rus – Japon Savaşı 1905 Devrimi ve Polonya’ya Etkisi

Rus otokratik sistemi, XIX. yüzyılda aydınlanma çağının ürünü demokratik düşüncenin mutlakiyetçi anlayışı tümüyle yadsımaya kalkıştığı dönemde gerçek sorunlar yaşamaya başlamıştı. 1789 Fransız devrimi monarşiyi sınırlandırıyor, 1792 olayları ise deviriyordu. Bunu izleyen yıllarda liberal düşünceler ve insan hakları kavramı Avrupa devletlerinin çoğunda devrimlere yol açmıştı.189

Dünya hızla, ortak bir savaşa doğru gidiyordu. Koloni paylaşımında pastadan pay isteyen Rusya, gözünü Uzakdoğu’ya dikmişti.

1904’te Japon Destroyerleri, Port Arthur’da demirli Rus donanmasına saldırarak Pearl Harbour’un provasını yapıyordu bir bakıma. Ardı ardına gelen yenilgiler Rusya’nın dışarıda itibarını sarsıyor, içeride gösteriler, grevler aralıksız sürüyordu.

1905 yılı kötü başladı. Özgürlük yoksunluğu, işçilerin içinde bulunduğu durumun hiçbir tutar yanının olmaması, anlamsız savaşın ülkeye verdiği ekonomik zorluklar üst üste gelince halktaki huzursuzluk doruklara çıkmıştı. Ortodoks bir din adamının başkanlığında kışlık saraya doğru barışçıl bir yürüyüş düzenledi. Halkın amacı, Çar babaya dert yanmaktı. Ama böyle bir yürüyüşe izin vermek, hele hele çarın halkla konuşması olacak iş değildi. Askerler yürüyenlerin yollarını kestiler. Halk yürümekte direnince, silahsız halka ateş açtılar. “Kanlı Pazar” olarak tarihe geçen bu gün, çarlığın sonunun başlangıcıydı aynı zamanda. 190 188 A.g.e. ,s. 87 189 A.g.e. ,s. 90 190 A.g.e. ,s. 90

Uzakdoğu’da da askeri bozgunlar birbirini kovalıyordu. Rusya, 1905’de Japonlarla barış yapmak için masaya oturdu. Bu büyük Çarlık için hezimet anlamındaydı. Ekim 1905’de Rusya genel bir grevle durdu. Ülkede ne fabrikalar çalışıyordu, ne demiryolu, hastaneler, okullar bile kapanmıştı. Kalabalıklar, her gün kızıl bayraklar altında gösteri yapıyorlardı. Bu devrim yalnızca demokratik değişiklikler isteyenlerle, Çarlığı tümüyle yıkmak isteyenler arasında bir çatışma gibi başladı. Bu ikinci grup, kendi arasında da ikiye ayrılıyordu. Bolşevikler (çoğunlukla olanlar) hızlı ve tam anlamıyla bir devrim arzularken, Menşevikler (azınlıkta olanlar) daha yumuşak ve kademeli bir değişimden yanaydılar.

II. Nikolay, Duma’yı toplantıya çağırmak zorunda kaldı. Vicdan, konuşma ve dernek kurma özgürlükleri güvence altına alındı. Yeni Anayasa 1906’da hazırlandı. Böylece meşruti bir düzen kurulmuştu. Ama işler bununla durulmayacak derecede ileri gitmişti. 191

Polonya’ya “Kanlı Pazar’ın haberi ulaştığında Varşova’da, Lodz’da, Dabrowski madenlerinde ve Czestochowa’daki işçiler greve gittiler. Çar askerlerinin ateş açmalarına karşın 1905 devrimine destek vermek amacıyla yürüyüşler düzenlendi. Polonyalılar, Çarlığın bu biçimde zayıflayacağını, böylelikle ülkelerine özerkliğin geri geleceğini, resmi dilin yeniden Lehçe olacağını, işçilerin durumunun düzeleceğini umuyorlardı. Grev ve gösterileri PPS yönetiyordu. Jozef Pilsudski yönetiminde, çarlık askerlerine karşı silahlı saldırı da yapılıyordu. Bu hareketler, Çarın sert tepkisiyle karşılaşıyordu, elbette. Sürgünler, idamlar birbirini kovalıyordu. 1906’da PPS ikiye bölündü. Bir grup genç, proleter devrimin kaçınılmaz olduğu görüşündeydiler. Pilsudski’nin başkanlığındaki grup ise öncelikle ülkenin bağımsızlığına kavuşturulmasının peşindeydi. 192

3.2.4. I. Dünya Savaşında Polonya ve Yeni Avrupa Haritasında Polonya’nın