• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.1. Doğu Avrupa’da Sivil Toplum

3.2.8. Polonya Halk Cumhuriyeti Kuruluyor

1944 Haziranında Kızıl Ordu, Almanları, Polonya topraklarından çıkartmak için operasyonlar başlattı. SSCB’nin desteği ile 1943’de Lublin’de kurulan halk konseyinin (Polska Lubelska), KRN ve ZPP’nin temsilcileri, Stalin’in denetiminde Moskova’da 21 Temmuz 1944’te Polonya ulusunu kurtarma komitesi kurdular. PKWN, AK ve AL’yi birleştirdi. PKWN’nin bildirgesi, Kızıl Ordu’yla birlikte işgalcilerle savaşma, 1921 anayasasına dayanarak yeni kurulacak Polonya’yı oluşturma, Londra hükümetini reddetme, yeni kurulacak Polonya’da tarımın öneminin altını çizerek Almanlar tarafından el konmuş toprakların sahiplerine geri verme ve özel mülkiyeti garanti altına alma, Polonya’ya Pomerenya ve Silezya’yı katma, Litvanya’yı Litvanya’ya Ukrayna’yı Ukrayna’ya, Beyaz

228

TYMOWSKI, HOLZER, KIENIWICZ, a.g.e, s. 170

229

A.g.e, s. 170

230

Rusya’yı ise Beyaz Rusya’ya verme, SSCB, Çekoslovakya ve tüm demokratik ülkelerle dostluk ilişkisi kurma ilkelerine bağlı olarak düzenlendi. 231

1944 yılında Polonya topraklarında, savaş sırasında kurulmuş olan hükümetin (Delegatura Rzadu na Kraj) kurduğu bakanlar kurulu (Krajowa Rada Ministrow), toplumun büyük desteğine sahipti. Ayrıca SSCB tarafından kurulan PKWN hükümeti olmak üzere bir hükümet daha vardı. Ancak son aşamada, gerçek anlamda kimin hükümet olacağını, 1944 Temmuzunda 2,5 milyondan fazla askeriyle Polonya topraklarına yerleşmiş ve Polonya halk ordusunun desteğini alan SSCB askeri gücü karar verecekti. Tarih, acı biçimde tekerrür ediyor ve bir kez daha Polonyalıların geleceklerine, Ruslar karar veriyorlardı.

1944 yılında Bierut devlet başkanı seçildi. KRN ve PKWN birlikte hareket ediyorlardı. Bu yönetime karşı çıkan herkesle (en çok da AK askerleriyle) savaşım içindeydiler. 30 Ekimde PKWN devlete karşı gelmeyi ölümle cezalandırma yolunda bir karar aldı.232

PKWN’nin çıkardığı deklarasyon uyarınca el konan tarım topraklarının önemli bölümü devletin elindeydi. Tarım reformunun, toplumsal tahrike ve politik ideolojiye yönelik bir biçimi vardı.

Lublin Komitesi, uluslararası kamuoyuna karşı, Polonya’nın yeni sistemini belirliyordu. Buna göre, çok partili demokrat bir sistem yaratmaya yönelik davranışlar sergiliyordu. Ancak politik, toplumsal ve ideolojik anlamda Polonya’yı Đşçi Partisi (PPR) yönetiyordu.

Aralık 1944’te KRN, Başbakan, E. Osobka- Morawski (PPS), Polonya Cumhuriyeti Hükümeti’ni kurdu. Bu hükümet Londra hükümeti ve yurtdışında yaşayan Polonyalıların hoşuna gitmemişti; ama kurulmuştu bir kere…233

3.2.8.1. Yalta’nın Gölgesinde Polonya Halk Cumhuriyeti

19 Ocak 1945’de AK başkumandanı Leopold Okulicki orduyu dağıtma emri verdi. Ancak bu emir, bazı subayların direnci yüzünden tam anlamıyla uygulanamadı. AK yerine

231 A.g.e, s. 171 232 A.g.e, s. 171 233 A.g.e, s. 171.

yine başkanlığını Okulicki’nin yaptığı “Nie” adlı bir örgüt kuruldu. Diğer yer altı askeri örgütleri de etkinliklerine devam ediyorlardı.234

28 Kasım – 1 Ocak 1943 arasında toplanan Tahran Konferansı’nda Roosevelt, Churchill ve Stalin Polonya’nın sınırlarını kabataslak belirlediler.

Polonya ulusu ve Londra hükümeti umutlarını Yalta Konferansına (Şubat 1945) bağlamışlardı. Bu konferansta batıda Odra doğuda Cruzon hattı sınır olarak belirlendi. Varnia, Mazura, Doğu Prusya’nın bir bölümü Polonya’ya katılacaktı. Polonya’da kurulan geçici hükümetin, en kısa süre içerisinde özgür ve demokratik bir seçime gideceği yolunda karar alındı. Aslında pratikte Yalta Konferansı sonucunda Polonya, ülkedeki komünistlerin ve Stalin’in eline teslim edilmiş oluyordu.235

28 Mart 1945’de Pruszkov’da Polonya yer altı örgütü komutanları tutuklandılar. Bunların önemli bir bölümü, Ruslar tarafından yargılandı ve uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldı.

1945 yılının ilk yarısında, artan terör sayesinde Polonya komünistleri güçlendi. 17 Haziran 1945’de Moskova’da komünistlerin temsilcileri ve göçmen hükümetin temsilcileri arasında, tek bir hükümet kurmak amacıyla görüşmeler başladı. Konuşmalar 21 Haziranda sona erdi. 28 Haziran 1945’de Ulusal Birlik Geçici Hükümeti kuruldu. Başbakan Edward Osobka Morowski’ydi Stanislaw Mikolajczyk ve Wladyslaw Gomulka başbakan yardımcısı oldular. En önemli bakanlıklar komünistlere verildi. 236

Polonya’nın sınırlarının son hali Potsdam’da (temmuz, ağustos 1945) batıda Oder- Neisse hattı, doğuda Curzon hattı olmak üzere belirlendi. Doğu Prusya SSCB ve Polonya arasında bölündü. Oder ve Neisse hattının doğusunda kalan bölgelerin geçici olarak Polonya tarafından yönetilmesine karar verildi. Truman, Churchill ve Stalin katıldıkları ve amacı daha sonra Avrupa’da yapılacak olan barış antlaşmaları yolunda uzlaşma sağlamak olan bu konferansta, Polonya’nın resmi hükümeti olarak, Polonya’da kurulan hükümet kabul edildi. Londra’daki hükümet geçersiz sayıldı.237

234 A.g.e, s. 173. 235 A.g.e, s. 173. 236 A.g.e, s. 173. 237 A.g.e, s. 173.

3.2.8.2. 1945-1947 Yılları Arasında Polonya’daki Durum

II. Dünya Savaşından sonra Potsdam Konferansı kararlarına göre, Polonya yönetiminde, Yukarı-Aşağı Silezya, Szczecin ve Gdansk dâhil olmak üzere Pomeranya, Varnia ve Mazury bölgeleri verilmişti. 1946 yılında 24 milyon kişi Polonya sınırları içinde yaşıyordu. Savaş sırasında 6 milyon Polonyalı, 3 milyon Polonya asıllı Yahudi yaşamını yitirmişti. 1.5 milyon Polonya vatandaşı da SSCB’de ölmüş ya da kaybolmuştu.238

Potsdam Konferansı kararlarına göre 1945-1947 yılları arasında yaklaşık 2,5 milyon Alman vatandaşı Polonya topraklarına yerleştirildi. Polonya’nın SSCB ile yaptığı anlaşmalar uyarınca da Polonya’dan SSCB’ye yaklaşık 500 bin Ukraynalı, 35 bin Beyaz Rus, 20 bin Lituanyalı göçtü. SSCB’den Polonya’ya yaklaşık 1,5 milyon Polonya vatandaşı geldi.

Polonya savaş sonrası politik ve ekonomik açıdan SSCB’nin denetimi altındaydı. Polonya topraklarında, 1,5 milyon Sovyet askeri görev yapıyordu. Polonya’nın sözde koalisyon görünümünde olan yeni hükümeti, tümüyle komünistlerin elindeydi.239

Ancak komünistlerin etkinliklerine karşın, Polonya politik yaşamı geliştirmeye de başlamıştı. 1945’de Polonya Halkçı Cephesi (Polskie Stronnictwo Lodowe) kuruldu. Wincentry Witos bu grubun başkanıydı, ancak gerçek anlamda yönetici Polonya’daki Londra Hükümeti’nin başbakanı olan Mikolajczyk’tı. PSL, çok kısa bir süre içinde bağımsız tek parti olarak Polonya halkının çoğunluğuna hitap etti ve güçlü bir muhalefet partisi konumuna geldi. Bu partiye yalnızca köylüler değil, toplumun diğer kesiminden de pek çok katılımca dâhil olmuştu. 456 kişilik KRN’nin (Krajowa Rada Narodowa) 52 sandalyesine sahip olan bu parti, komünist yönetimin kesin denetiminde ve gözlemi altındaydı.240

1945’in kasım ayında Đş Cephesi (Stronnictwo Pracy) Karol Popiel’in başkanlığında etkinliğine başladı. Başlangıcından itibaren Sovyet etkisi altında olan bu parti KRN’ de 16 sandalyeye sahipti.241

Polonya’nın politika sahnesinde en etkin rolü, Sovyet politikacılarıyla sıkı ilişki içinde olan Polonya Đşçi Partisi (Polska Partia Robotnicza) oynuyordu.

Komünist yönetimin 1945 ağustosunda ilan ettiği genel af, pek çok Polonyalıya normal bir yaşama başlama şansı vermişti. Ancak yeni yönetime arşı olan bazı Polonyalılar, yer altında sürdürdükleri etkinliklere devam ettiler. 2 Eylül 1945’de Özgürlük ve Bağımsızlık 238 DYLAGOWA, a.g.e, s. 77. 239 A.g.e, s. 78. 240 A.g.e, s. 78. 241 A.g.e, s. 79.

Derneği (WIN) Jan Rzepecki başkanlığında kuruldu. Ama bu örgütün yanı sıra pek çok hükümet karşıtı kuruluş da komünistlerin estirdikleri teröre karşı savaş veriyordu.242

Halkın eğilimini belirlemek üzere 30 Haziran 1946’da referandum yapıldı. “Senatonun feshedilmesini ister misin? Köklü toplumsal ve ekonomik reformlar taraftarı mısın? Polonya sınırlarının batıda Oder ve Neisse hattında sabitlenmesini ister misin? Sorularına işçi partisi “evet” yanıtı istiyordu. Oysa halkçı cephe senatonun feshedilmesinden yana değildi. Halkın büyük bir kısmının da bu fikirde olmasına karşın, hileyle toplumun büyük bir çoğunluğu üç soruya da “evet” demiş gibi gösterildi. Polonyalılar uluslararası arenada sürekli çatışan ulus olarak görülmeye başlamıştı. Bu arada Kielce’de meydana gelen trajik bir olay da Polonya’nın dünyada olumsuz tepkiler almasına neden olacaktı. Temmuz 1946’da Kielce’de Yahudilere ait bir evin bodrumunda 9 yaşında Polonyalı bir çocuğun cesedi bulundu. Galeyana gelen halk, kentteki Yahudilere saldırdı, bu arbedede 39 Yahudi, 2 Polonyalı öldü. 243

19 Ocak 1947’de, uzun süredir beklenen seçimler yapıldı. Referandum gibi bu seçime de hile karışmıştı, aslında seçimin galibi olan Halkçı Cephe 28 sandalyede kaldı. Bu durumda hileli de olsa zafer komünistlerin oldu. Teorik olarak partiler üstü bir konumda olan Boleslaw Bierut cumhurbaşkanı seçildi. Jozef Cyrankiewicz (PPS) başbakan oldu. En stratejik bakanlıklar elbette komünistlerin elindeydi.244

Cyrankiewicz, 1921 Anayasası ideallerini benimseyen, 19 Şubat 1947 Anayasasını onaylattı (Küçük Anayasa) Mikolajczyk ve onun gibi düşünenler 1947 Ekiminde, Polonya’dan kaçtılar. Komünist hükümet, bu kişileri vatan haini ilan etti ve vatandaşlıktan çıkardı.

Savaş sonrası Polonya’da ciddi bir ekonomik çöküntü vardı. Tarım ülkesi olmasına karşın, tarım yapılamıyordu. Özellikle “yeni kazanılan toprak”larda karışıklık çok fazlaydı, bu yüzden, yeni bir bakanlık (Ministerstwo Ziem Odzyskanych) kuruldu. Gomulka’ya verilen bu bakanlığın görevi, yeni alınan topraklarda ekonomik anlamda düzeni sağlamaktı. 3 Ocak 1946’da KRN sanayiyi devletleştirme kararı aldı. Finans ve bankacılık sektörü de devletin kontrolü altına girmişti. Kısacası Polonya ekonomisi SSCB ile bağlantılı olarak tümüyle devletin eline geçmişti.245

242 A.g.e, s. 79. 243 A.g.e, s. 80. 244 A.g.e, s. 80. 245 A.g.e, s. 81.

Polonya ekonomisi, yukarıda da söylendiği gibi, savaştan sonra Sovyet modeline uygun olarak planlama politikasına dayanmaktaydı. 1945 yılının Kasım ayında Merkezi Planlama Kurumu kurulmuştu. Đlk kısa süreli planlamalar daha 1945-1946 yıllarında yapılmış ve uygulanmıştır.

1947 yılının Temmuz ayında karar Parlamentosu Polonya ekonomisinde 3 yıllık Ekonomi Yapılandırması Planını başlattı. Bu plan 1947-1949 yıllarında uyguladı. Kapsamı;

- Polonyalıların yaşam standardının yükseltilmesi (düzey, savaş öncesi durumundan daha üst göstergelere taşınacaktır)

- Savaştan doğan zararların giderilmesi

-Kazanılmış toprakların Polonya’nın diğer topraklarıyla durum eşitliğinin sağlanması - Yeni ekonomi modelinin uygulamaya geçirilmesi

- Sanayide savaş öncesi göstergelerin tutturulması, tarım üretiminin %10 oranında arttırılması koşuluyla savaş öncesi durumun üst seviyelerine çıkılması, zarar görmüş kuruluşların tam onarımı.246

3 yıllık plan, Polonya savaş sonrası ekonomik planları arasında hayata geçirilmiş olan tek plandır; hedeflere ise sürenin bitiminden önce ulaşılmıştır. Ne yazık ki 1948 yılında köy kollektifleştirmesi başlatıldı (bu uygulamaya göre köylüler zorla, ortak tarım kooperatiflerine ve devletin tarım kurumlarında çalışmak üzere yerleştirildiler).247

Devletin orta ve küçük kuruluşlara baskı uygulaması, ham maddelerin dağıtımına merkezden karar verilmesi ve yüksek vergi uygulamaları, devletin yalnızca büyük kuruluşları değil, orta ve küçük çaplı tarım kooperatiflerini bünyesine almasıyla sonuçlandı. Yeniden yapılanmaya ağırlık verilmesi sonucunda ise alımlar arttı. Ancak bununla birlikte, yapılan işin kalitesi pek yüksek değildi. Pazar ekonomisinin sağlanmasındaki güçlükler komünistler için, özel ekonomik işletmecileri ve aracıları sabotajla suçlama bahanesi yarattı. Bu durum, devletin ortak tarım kooperatifi kurmasına, küçük işletmecilerin işini çıkmaza sokmuş olan vergilerin uygulamasına ve de ticaretin özel izin belgeleri ile yapılması şartına bağlamasına neden oldu. Sözde “ticaret için savaş” olarak anılan sürecin sonunda, iki yıl içerisinde özel ticari merkezlerin ve aracı olarak çalışanların sayısı toplam sayının yarısının altına indi ve gittikçe azaldı. Devlet ticaretinin yetersizliği dükkânların mal ihtiyacını karşılama zorluğunu, ticari merkezlerin azalmasına ve sonuç olarak Polonya ekonomisinde, varlığı uzun süre

246

A.g.e, s. 81.

247

devam edecek olan: kuyruk, hizmet kalitesinin düşmesi ve “kara pazar” gibi unsurların ortaya çıkmasına neden oldu.248

Temmuz 1950 yılında, Yasakurucu Meclis altı aylık planın kararnamesini onayladı. Soğuk savaş gerginliğinin tırmanmasına rağmen en büyük atılım ağır sanayinin gelişiminde yapıldı.

Plana göre:

- Polonya’nın hızlı endüstrileşmesi sağlanacak, ağır ve savunma sanayinden destek alınacak. Sanayi mallarının üretimi %158 oranında arttırılacak.

- Tarım gelişimi %50

- Kişi başına düşen gelir oranı %112 oranında artacak.249

Başlangıçta planın uygulanışı kolaydı, üç yıllık planın başarısı 1950-1951 yıllarında başarı vaat etmekteydi. Dünyada siyasi ortamın gergin sürece girmesi ve komünist sistemin de siyasi mücadele ve doğuda Kore Savaşı zıtlaşmaların başlamasına karşın, Polonya’da ağır sanayi dalında giderler arttı. Kaynak olarak hafif sanayi ve tarımı yapılan yatırımlardan sağlanan gelirler kullanıldı. Đnsanlar genellikle kapasitelerini zorlayacak bir biçimde çok yoğun olarak çalıştırıldı, hedefler hep yükseltildi. Devlet gemi, araba ve metalürji üretimi başlattı. Üretimde kullanılan teknikler eskiydi, mal üretimindeki artış ise işçileri çalıştırma yoğunluğunun arttırılması yoluyla sağlanıyor, verimde, üretimde çağdaş donanım ve kalite şartı aranmaksızın, üretilen malın sayıca fazla olması koşulu yeğleniyordu. Tarım alanında yapılan yatırımlar yetersizdi, bağımsız çiftçiler ağır vergiler ödemek zorunda bırakıldı. Pazardaki gıda kıtlığına karşın, bağımsız çiftçilerin üzerine yapılan baskı politikasına devam edildi ve şahıslara ait çiftliklerin ortak tarım birliklerine katılımı yönündeki baskılar sürdürüldü. Sonuçta, üretim düştü, pazarda mal kıtlığı başladı ve kart sistemine geçildi.

Devlet konut yapımına hiçbir yatırım yapmamaktaydı, köyden kentlere sürüp giden göçle birlikte yerleşim alanlarındaki insanların konut sorunları hat safhaya ulaştı. Maddi durumun kötüleşmesi 1950 yılında gerçekleştirilmiş olan para değişimi ile sonuçlandı, nakit ve birikim sahibi olan vatandaşlar bu değişimin sonucu olarak milyarlarca zloty zarar ettiler. 1953 yılında devlet sanayi ve gıda mallarına fiyatları arttırdı, böylelikle maaşların satın alım gücü azaldı ve insanların yaşam standardı düştü.250

248 A.g.e, s. 83. 249 A.g.e, s. 83. 250 A.g.e, s. 83.

3.2.8.3. Stalinizm Döneminde Polonya (1945-1955)

Kırklı yılların sonundan başlayarak, ellili yılların ortalarına kadar, Polonya’da Stalinizm yaşandı. Özgür düşünceleri tümüyle yok sayan, baskıya ve otokrasiye dayalı Stalinist yönetim, Polonya’ya o dönemde tümüyle egemen olmuştu.251

Politik arenadan Mikolajczyk’ın yönetimindeki PSL’nin silinmesi ve Sosyalist Parti’nin üyelerinin itirazlarına karşın, Aralık 1948’de PPS ve PPR’nin birleşerek PZPR (Polonya Birleşik Đşçi Partisi) adıyla etkinliğe başlaması Stalinizm’in etkilerindendi. Bu yeni partinin başına Bierut getirildi. Gomulka gibi daha ılımlı olanlar, yönetimden uzak tutuldular. PPR ve PPS’nin birleşmesinden sonra, PSL ve SL’nin de birleşerek ortak bir cephe oluşturması yönündeki baskılar artıyordu. Kasım 1949’da bu iki parti ZSL (Birleşik Halkçı Cephe) adı altında birleşti. Đş Cephesi (Stronnistwo Pracy) 1950’de lav edildi. Sözde, Polonya’da çok partili bir sistem vardı. Ama gerçekte Demokrat Cephe (Stronnictwo Demokratyczne) ZSL gibi tüm partiler PZPR tarafından kontrol ediliyordu.

Komünistler pratikte Sovyet yönetimini örnek alıyorlardı. Sovyetler tam anlamıyla ülke üzerinde denetim kurmuşlardı.

1949 yılında Bierut yönetimindeki PZPR, politik düşmanlarını ayıklamaya girişti. Wladyslaw Gomulka 1951’de bu düşmanlardan sayılarak tutuklandı. UB (Urzad Bezpieczenstwa) gibi gizli polis örgütleri, hükümete bu tutuklamalarda büyük yararlıklar (!) gösterdiler. 1950-1953 yılları Polonya’daki özgürlükçü yer altı örgütlerin temizlendiği yıllardı.252

22 Temmuz 1952’de Polonya Halk Cumhuriyeti’nin (Polska Rzeczypospolita Ludowa) yeni anayasası yapıldı. Tüm üretim araçlarının devletleştirilmesini benimseyen bu yeni anayasa, Sovyet anayasası örnek alınarak düzenlenmişti. En yüksek yönetim organı meclisti (Sejm). Yönetimin başta gelen organı ise danışma kurulu olan RP’di (Rada Panstwa).

253

1949-1955 yılları arasında ülkede egemen olan baskıdan Polonya kilisesi de nasibini aldı. Kiliseleri yabancı bir örgüt olarak görülen Vatikan’ın uzantısı olarak sayan yönetim, onlara karşı bir tavır almıştı. Kiliseleri istediği gibi yönlendirebilecek adına ulusal kilise 251 TOPOLSKI, a.g.e, s. 167 252 A.g.e, s. 167 253 A.g.e, s. 167.

oluşturmaya girişti. Bu amaçla vatansever rahipler (Ksieza Patrioci) yerleştirildi. Ne var ki kilise bu etkinlikleri asla onaylamadı. 1950 yılına gelindiğinde kilisenin ellerindeki mülklere devlet el koydu. 1950 yılının nisan ayında, kilise ile devlet arasında bir anlaşma imzalandı. Ama Kardinal Stefan Wyszynski bu anlaşmaya inanmıyordu, kısa bir süre sonra da haklı olduğu anlaşıldı. Çünkü yönetimin istediği, arzusuna göre yönlendirebileceği bir kilseydi, var olan kiliseyi Polonya devletinin çıkarlarına aykırı buluyordu, yönetim Kilisenin yayın organı olarak sayılan “Tygodnik Powszechny” Mart 1953’te kapatıldı. Birkaç hafta sonra Stowarzyszenie “PAX” adlı bir dergi devlet tarafından yayımlanmaya başladı. Din adamlarının tüm karşı koymalarına karşın yönetim bildiğini okuyordu. Kardinal Wyszynski 26 Ekim 1953’de tutuklandı ve hapsedildi. Ne var ki iktidarın arzusu dışında Polonya halkı üzerinde kilisenin otoritesi, belki de bu baskılar yüzünden (veya sayesinde) gittikçe artıyordu.254

Savaş sonrasında, Polonya’da Sovyet sistemine öykünen ekonomik bir sistem kurulmuştu. 1945 yılında Prof. Bobrowski başkanlığında merkezi bir kurul (Centralny Urzad Planowania) oluşturulmuştu. 1947 yılında meclis üç yıllık kalkınma planını yaptı. Plana göre, Polonya halkının yaşam seviyesi savaştan önceki durumuna getirilecek savaş zararları tazmin edilecek, yeni alınan topraklardaki ekonomik etkinlikler düzenlenecek, tarım ve sanayi atılımlar savaş öncesi haline getirilecekti.

1953 Martında Jozef Stalin öldü. Krusçev, parti genel sekreteri oldu. Kruşçev’in niyeti, Batı ile göreceli de olsa bir uzlaşma sağlamaktı. 1955 yılında, Batı ülkelerinin onayı ile Almanya Federal Cumhuriyeti NATO’ya girdi. Sovyet bloğu da buna karşı olarak Varşova Paktını oluşturdu. 255

Polonya’da da durum pek iç açıcı değildi. 6 yıllık kalkınma planı pek başarılı olmamıştı, kötü ekonomik koşullar, işçilerin grevler yapmalarına yol açıyordu. 1954 yılında, Halk Güvenliği Bakanlığı yüksek görevlisi Albay Jozef Swiatlo’nun, Batı’ya kaçarak yaptığı açıklamalar, güvenlik adına yapılan terörü ortaya çıkarmıştı. Polonya devleti, hemen bu bakanlığı kapattı ve yerine Đç Đşleri Bakanlığını kurdu. Aynı yılın aralık ayında Gomulka hapisten çıkarıldı. Böylece Polonya’da politik bir rahatlama görülmeye başlandı. Yönetimi eleştirme özgürlüğü, sansürün kısmen yumuşaması, bu durumun sonuçlarıydı. 1956 yılında ilan edilen genel af binlerce düşünce suçlusunun özgürlüğüne kavuşmasına aracı olmuştu.256 254 A.g.e, s. 168. 255 A.g.e, s. 168. 256 A.g.e, s. 168.

1956 yılının haziran ayında, Poznan’da grevler başladı. Hükümet XXV. Uluslararası Poznan Fuarı’nı sekteye uğratmamak için, işçilerle anlaşmaya girişti. Ancak yine de isteklerini elde edemeyen işçiler, 26 Haziran 1956’da ellerinde “özgürlük ve ekmek” yazılı pankartlarla yürüyüş düzenlediler. 100 bin kişilik gösterici grubu, hapishaneyi ele geçirip mahkûmları özgür bıraktılar. Karşılık olarak polis ateş açtı. Yaralananlar ve ölenler oldu. Resmi rakamlara göre 75 kişi ölmüş, bine yakın kişi yaralanmıştı. Polonya’daki durumun ciddiyetini, uluslararası bir fuarda gerçekleşen bu olayla tüm dünya öğrenmiş oldu.257

1953’de tutuklanan Kardinal Wyszynski, özgürlük isteyenlerin sembolü olmuştu. Yılın ikinci yarısında Polonya hükümeti, halka karşı yumuşadı. Batı müziği dinlenebiliyor, giysiler batıya uygun olarak seçilebiliyordu. Sınırlar da açılmıştı. SSCB’ye göre, yönetim partinin elinden kayıyordu. Elbette bu durum Kruşçev’in hiç hoşuna gitmiyordu. Gomulka Ekim 1956’da I. Sekreter seçildi. Stalinizm’i eleştiriyordu.

Ancak 1956 yılının haziran ayında cereyan eden olaylar, Polonya’da köklü değişikliklerin yapılmasına neden oldu. Ekim 1956’da Gomulka’nın yönetimi devralmasıyla başlayan bu döneme Polonya Ekimi 1956 (Polski pazdziernik 1956) adı verilir.

20 Ocak 1957’de seçimler oldu. Politik arenadan Stalinist olarak tanınan kişiler uzaklaştırıldılar. Gomulka parti içindeki fraksiyonları yok etmeye yönelik çalışmalara girişti. Kasım ortasında Moskova’ya giden bir Polonya heyeti, Polonya-Sovyet birliğini tazeledi. Sovyet yoldaşlar, Polonya’daki değişiklikleri onayladıklarını bildirdiler.258

1956 Ekiminin, ayrıcalıklı insanlar için var olan dükkânların kapatılması, döviz ve altın bulundurma yasağının kalkması, akademik yaşamdan görüşleri dolayısıyla uzaklaştırılan pek çok akademisyenin görevlerine geri iade edilmeleri, sansürün yumuşaması gibi pek çok önemli sonuçları vardı. Görünürde, 28 Ekim 1956’da Kardinal Wyszynski özgürlüğüne kavuştu. Kilise ve yönetimin arası düzelmeye başlamıştı. Okullara seçmeli ders olarak din dersi kondu. Yönetimin istemediği dergiler yeniden açıldı. Ancak tarihin de daha sonra gösterdiği gibi bu değişimler sözde değişimlerdi.259

257 A.g.e, s. 169. 258 A.g.e, s. 169. 259 A.g.e, s. 169.

3.2.8.4. 1957-1968 Yılları Arasında Polonya

1957’de Roma’da ortak Pazar oluşturmak amacıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu kuruldu. SSCB, uzaya uydu fırlatan ilk ülke olarak teknoloji yarışını önde götürüyordu. 1956’da Fidel Castro yönetiminde Küba’da kurulan yönetim, SSCB’nin ABD’nin arka bahçesinde, ABD’ye karşı kazandığı önemli bir adımdı. 1961 yılında Doğu ve Batı Berlin arasına, soğuk savaşın simgesi olan duvar yapıldı. Ellili yılların ikinci yarısında Kruşçev, özgürlükçü cereyanlara karşı bir tavır aldığını, Macar ayaklanmasının önemli kişilerden Imre Naggy’nin 1958’deki idamına verdiği onayla açıkça gösterdi. 260