• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.1. Doğu Avrupa’da Sivil Toplum

3.2.9. Dayanışma Hareketi

SSCB’nin Afganistan’ı işgalinin de etkisiyle, komünist blok derin bir ekonomik krize girmişti. 1971-1976 yılları arasında Polonya’daki ekonomik atılımlar fiyasko ile sonuçlanmıştı. Açılan sanayi yatırımları bitirilmediği için, kar yerine zarar kaynağı olmuştu. Verilen krediler suyunu çekince, milli gelir düşmüş enflasyon artmıştı. En gerekli malların bulunmaması ve buna bağlı olarak gittikçe artan kuyruklar, ülkenin acıklı görünümünü resmediyordu. Yetmişlerin sonunda, Polonya iflasın eşiğindeydi. Halkın gerginliği gün geçtikçe artıyordu. Bu arada sivil savunma örgütleri kuruluyor, işçi ve öğrenciler kendi aralarında örgütleniyorlardı. 1 Temmuz 1980’de yapılan zamlardan sonra grevler ve gösteriler başladı. Ağustos başında Varşova, Lublin, Wroclaw, Stalova Vola’da yayılan grevler 14 Ağustosta Gdansk’a sıçradı. Gierek, SSCB’deki tatilini yarıda keserek acele yurda döndü. 17 Ağustos 198,’de Leh Walesa başkanlığındaki Grev Komitesinin (MKS) ilan ettiği 21 maddelik program içinde en önemlileri, grev ve basın özgürlüğü, politik tutukluların salıverilmesi, çalışanlar ve emekliler için ücret artışı, topluma tüm kararların, özellikle

274

ekonomik gerçeklerin saklanmadan yansıtılması arzuları vardı. Hükümetin arzuları üzerine, 23 Ağustos’ta genel grev ilan edildi. MKS diğer işçi kentlerinde de kuruldu. Ağustos sonunda genel grev Yukarı Silezya’ya sıçramıştı. 31 ağustosta Gdansk tersanesinde Walesa tarafından temsil edilen MKS ve hükümet arasında anlaşma imzalandı. Bu anlaşma, işçiler için zafer demekti. Anlaşmadan sonra, tersane işçileri görevlerinin başına döndüler.275

Eylül 1980’de hükümette değişiklik yapıldı. Parti genel sekreterliğine Stainslaw Kania getirildi. Yeni ABD başkanı Ronald Reagan’ın Polonya’daki özgürlük hareketlerini öven sözleri üzerine “Sojuz 81” adı altında SSCB’nin Polonya müdahalesi başladı. 11 Kasım 1981 de Jaruzelski başbakan oldu. SSCB’nin baskılarından yılan Dayanışma örgütü (Solidarnosc), genel grev ilan etmek istedi. Piskopos Wyszynski’nin girişimi ile Walesa ve başbakan yardımcısı Rakowski arasında yapılan görüşmeler sonucu genel grev ertelendi. Ne var ki, Polonya’daki politik durum gittikçe kötülüyordu. 1981 Ekiminde Jaruzelski Kania’nın yerine geçti. 12-13 Aralık 1981’de sıkıyönetim ilan edildi. General Jaruzelski ulusal kurtuluş ordusu (WRON) eşliğinde yönetimi devraldığını radyodan ilan etti.276

3.2.9.1. Savaş Durumu (1981-1983)

Savaş durumu sırasında Dayanışma hareketi tümüyle engellendi, üyeleri tutuklandı. Sokağa çıkma yasağı, gösteri grev yasağı kondu. Seyahat etme ve haberleşme özgürlüğü kısıtlandı. Ancak Polonya halkındaki infial bastırılamamıştı. 13 Mayıs 1982’de Varşova’da ve diğer kentlerde gösteriler başladı. Her tören, her toplantı birden gösteriye dönüşüyordu. Toplum, yönetime karşı güvenini tümüyle yitirmişti. Dış ülkelerin Polonya’daki bu baskıcı yönetime karşı tepki olarak koydukları ambargo kararları, çöken ekonomiyi daha da dibe çekiyordu. 31 Aralık 1982’de hükümet savaş durumu askıya aldı. 22 Şubat 1989’da kaldırıldı.277

1982’nin ocak ayında tarımın gelişimini hızlandıran ve ulusal ekonominin yeniden yapılanmasını sağlayan iktisadi reform tasarısı hazırlanmaya başlandı. Bu tasarısı üç amacı destekledi: 275 A.g.e, s.193. 276 A.g.e, s.194. 277 A.g.e, s.194.

* Bağımsızlık

* Kendi kendini finanse etme * Kurumların özerkliği

1984-1985 yılları Polonya’da diken üzerinde geçti denebilir. Hükümet, toplumu yıldırmaya çalışarak sansür ve baskının gücünü arttırdıkça, halk gittikçe daha bezgin, yorgun ve kızgın bir hal alıyordu. 1985’te SSCB’nin başına Mihal Gorbaçov geçti. Seksenli yılların başından beri Demirperde ülkeleri derin ekonomik krize girmişlerdi. Gorbaçov, glasnost (şeffaflık) ve prejstroyka (yeniden yapılanma) hareketleriyle SSCB’yi yeni bir yola koymayı planlıyordu.278

Polonya’da da bu durumun izleri vardı, elbette. Leh Walesa, Nobel Barış Ödülü almış bir lider ve dayanışma hareketinin sembolü olarak Polonya’daki ününü dünyaya yaymıştı. Polonyalıların rejimle savaşın sembolü olarak gördükleri din adamı Jerzy Popieluszko’nun mezarına yalnızca Polonyalılar değil, batılılar da akın akın geliyordu. Haziran 1987’de Papa’nın Polonya’yı ziyaretinde politik bir destek de vardı.279

1988 baharında, üniversitelerde boykotlar başladı. Ancak polis bu boykotlara şiddetle karşılık verdi. Nisan ve mayıs aylarında pek çok kentteki fabrikalarda grevler başladı. Artan gerilim üzerine Walesa, Gdansk tersanesindeki grevi ertelediğini açıkladı. Ancak yaz ayları geldiğinde arka arkaya patlayan grevlerle sarsıldı. Polonya Hükümetin, bu dalgaya tepkisi çok sert oldu. Ama grevciler yılmıyorlardı. Hükümet ve Dayanışma arasında resmi olmayan görüşmeler başladı. Hükümet yuvarlak masa toplantıları önerdi. Bu uygulama durumu yumuşattı.

30 Kasım 1988’de resmi işçi temsilcisi Miodowicz ve Dayanışma Hareketinin öncüsü Walesa, televizyonda tartışma programına katıldılar. Walesa burada açık bir zafer kazandı. Bu durum toplumdaki popülaritesini arttırdı. Dayanışma hareketinin öncüleri ve bu harekete destek veren politikacılar hükümetle konuşmaya hazırdılar.280

3.2.9.2. Yuvarlak Masa Toplantıları

1988 yılında daha önce de belirttiği gibi Polonya toplumunda gerginlik hissediliyordu. Bu gerginli, kısıtlanan özgürlükler tırmandırıyordu. 6 Şubat 1989’da 278 A.g.e, s.194. 279 A.g.e, s.195. 280 A.g.e, s.195.

Varşova’da, hükümetle Dayanışma örgütü temsilcilerini buluşturan yuvarlak masa toplantıları başladı. 5 Nisan 1989’a dek süren bu toplantılar, özgür parlamento seçimlerine ve bu seçimlerde Dayanışma’nın (Solidarnosc) zaferine zemin hazırladı. Đktidar ve muhalifler en önemli meselelerde yani eğitim-öğretim, kültür, muhalif örgütlerin ve ilişkilerinin yasallaştırılması konusunda uzlaşma yoluna gitme kararı aldılar.281

Haziran seçimleri, Polonya’daki komünist sisteme vurulan yıkıcı bir darbeydi. 24 Ağustos 1989’da Tadeusz Mazowiecki yönetiminde Dayanışma kampının hükümeti kuruldu. Bu hükümet, 40 yıl sonra, Ortadoğu Avrupa’da komünist olamayan ilk hükümeti Kasımda Doğu ve Batı Berlin arasındaki sınır açıldı. Berlin Duvarının yıkılması, Yalta sonrası düzenin yıkılması anlamına geliyordu bir bakıma.282

Hükümet enflasyon ile mücadele, iktisadi düzenin yeniden yapılandırılması için çaba sarf ediyor, borçların azaltılması için mücadele ediyordu.

29 Aralık 1989’da mecliste Polonya Halk Cumhuriyeti’ nin adı Polonya Cumhuriyeti (Rzeczpospolita Polska) olarak değişti. Egemenlik ulusa verildi, politik partiler kuruldu, demokratik parlamenter sistem oluşturuldu. 9 Şubat 1990’da Polonya Cumhuriyeti bayrağındaki kartal, tacına kavuştu. Dünya Bankası ve uluslararası bankaların verdiği krediler ve ekonomi bakanı Leszek Balcerowicz’in çabalarıyla hiperenflasyon frenlendi. Ancak yeni problemler kapıdaydı. Düzen değişikliğinin getirdiği kargaşa, kemikleşmiş alışkanlıkların kırılması, Körfez Savaşı’nın getirdiği zorluklar bunlardan bazılarıydı. Bu sıkıntılar içinde yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinde ilk turda (25 Kasım 1990) Lech Walesa baştaydı. Onu kimsenin tanımadığı bir Kanada vatandaşı olan Stainslaw Tyminski izliyordu. Tadeusz Mazowiecki ise III. sıradaydı. Đkinci turda (9 Aralık) Leh Walesa III. Cumhuriyetin başkanı oldu. Mazowiecki istifa etti. Başbakan Jan Bielecki başkanlığında yeni bir hükümet kuruldu.283

Polonya’da sistem değiştikten sonra, planlı merkezi ekonomik sistemden serbest Pazar mekanizmasını destekleyen ekonomiye geçiş yapıldı. Var olan niteliklerin şeklinin değiştirilmesi başka bir deyişle ekonominin özelleştirilmesi esas oldu.

281 A.g.e, s.195. 282 A.g.e, s.196. 283 A.g.e, s.196.