• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.1. Doğu Avrupa’da Sivil Toplum

3.2.2. XIX Yüzyılın Đkinci Yarısı Ocak Ayarlanması

Kasım Ayaklanmasından sonra 20 yıl Polonya krallığında sıkıyönetim sürdü. Bu durum, Kırım Savaşı (1853-1856), kısa bir deyişle, Rusya’nın Osmanlı Đmparatorluğu ve diğer Avrupa ülkeleri ile savaşması nedeni ile sona erdi. 1848 devrimlerinden etkilenmeyen Rusya, Boğazlar ve Balkanlar üzerindeki isteklerini gerçekleştirmek içi harekete geçmişti. Rusya’nın daha da güçlenmesinden korkan Đngiltere, Fransa Avusturya ve Đtalyan birliğini kurmak isteyen Piyomente krallığı, Ruslara karşı Osmanlılarla ittifak oluşturdular. Böylece, Paris Konferansı ile Rusya bir antlaşma imzalamak zorunda kaldı. Rusya bu savaştan yenik çıkmıştı, bunun için de o sıralar Polonya ile uğraşacak hali yoktu. Bu durumdan yararlanan Polonyalılar eski umutlarına kavuşmak için hareketlenmeye başladılar.176

60’lı yıllarda gösteriler başladı. Đlk gösteri, General Jozef Sowinski’nin dul eşi Bayan Sowinska’nın cenaze töreninde oldu. 30 yıldır ilk kez, tek bir ağız olmuş Varşovalılar bayrakları altında ulusal marşlar söylediler. Sokak gösterileri yapılıyordu; ayaklanmanın gerekliliğini anlatan broşürler, gizlice basılıp el altından dağıtılıyordu, ulusça yas kıyafeti giyiliyordu; her toplantı, her yıldönümü bir gösteriye dönüştürülüyordu. Böylece yeni bir 174 A.g.e, s. 15 175 A.g.e, s. 15 176 DYLAGOWA, a.g.e, s.43

ulusal ayaklanmaya gidişin yolu açılmıştı. Bu gidişatı tehlikeli gören Çar, Polonyalı devlet adamı Aleksander Wielpolski’nin başkanlığında kurulan sivil hükümet aracılığı ile Polonyalılara bir takım tavizler verdi. Wielpolski, okullara Lehçe’yi geri döndürdü. Varşova’da Asal Okul’u (Szkola Glowna) açtı, beylik sisteminin aksaklıklarını düzeltmeye çalıştı, Yahudilere eşit haklar tanıdı. Ancak Çarla birlikte çalışması, Varşova’da sempati ile karşılanmıyordu ve idealleri satmakla suçlanıyordu. Wielpolski Polonyalılar iki gruba ayrılmışlardı. Beyazların (Biali) oluşturduğu grup, özerklik istiyor, böylece bağımsızlığa barış yoluyla ulaşacağını düşünüyordu. Đngiliz ve Fransa’nın yardımına güvenen bu grup, toprak sahibi soylulardan zengin burjuvalardan ve A. Zamoyski’nin önderliğindeki entelektüellerden oluşuyordu. Kızıllar (Czerwoni) ise derhal genel bir ayaklanma yapılmasını ve Çarlıktan bu biçimde kurtularak bağımsızlığa kavuşmayı arzuluyorlardı. Entelektüeller, öğrenciler, sanayiciler ve işçilerden oluşan bu grup Jaroslaw Dabrowski’nin önderliğindeydi. Wielpolski, sivil hükümetin başı olarak, daha çok gençlerden oluşan kızılların gözünü korkutmak adına, Rus ordusuna asker alınması için, Polonyalı gençler arasında seferberlik (Branka) ilan etti. Bu durum bardağı taşıran son damlaydı. 22 Ocak 1863’de işgal kuvvetlerine karşı Ocak Ayaklanması başladı. 177

Ulusal bir hükümet kuruldu (Tymczasowy rzad naradowy). Bu hükümet, bağımsızlığı kazanmak için silahlı bir ayaklanma başlattığını ilan etti. Topraksız köylülere toprak dağıtılacağı vaadi üzerine, Polonyalılar, Litvanyalılar ve Ukraynalılar ortak bir savaşa katıldılar. Çok zor şartlar altında gerçekleşen Partizan Savaşı, kazanılan birkaç zafere karşın pek de iyi gitmiyordu. Hükümetin yerine gizlice kurulan diktatörlüğün başındaki Romuald Traugutt, Avrupa ülkelerinin devrimci demokrat örgütleriyle ilişki kurarak ve daha çok köylünün isyana katılmasını sağlayarak durumu kurtarmaya çalışıyordu. 1864’te Çar, köylülere özgürlük ve toprak vaat edince ayaklanmaya katılım azaldı. 1864’te Traugutt tutuklandı ve asıldı. Son kalan ayaklanmacılar da 1865’in baharında yakalandılar.178

Bu ayaklanmanın da, daha öncekiler gibi Polonya ulusuna kazandırdıkları ve kaybettirdikleri vardı. Kazandıkları nelerdi? Bu ayaklanma, her şeyden önce toplumun dayanışma duygusunu güçlendirdi. Bu en uzun süren Polonya ayaklanmasına, Polonyalılardan başka, Ruslar, Ukraynalılar, Fransızlar, Almanlar ve Slovaklar katıldı. Dolayısıyla Polonya’nın bağımsızlık sorunu, çok yaygın biçimde duyuldu. Ayaklanmaya, köylüler,

177

DYLAGOWA, a.g.e, s.51

178

kentliler, soylular, hatta kadınlar da aktarılmıştı. Bu anlamda bu hareketin, toplumsal sınıfları birleştirmesi ve Polonya’da ulus kavramını geliştirmesi açısından önemi büyüktür.179

Gelelim kaybettirdiklerine: Özellikle Rusya ve Prusya’nın işgali altındaki topraklarda yaşayan Polonyalılar, bu ayaklanmadan sonra o kadar eziyet çektiler ki bu döneme “ocak sonrası basan gece” adı verildi. Pek çok ayaklanmacı, ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Kalanlar büyük tazminat ödediler. Polonya krallığı, özgür olduğu iç işlerinde de bağımsızlığını yitirdi. Askeri ve sivil olmak üzere her türlü yönetim bir genel valinin elindeydi, resmi dil Rusçaydı, okullarda ve kiliselerde de Rusça kullanmak zorunluydu. Kiliseler, büyük denetime tabii tutuldular, manastırlar kapatıldı. Ayaklanmaya katıldıkları tespit edilen din adamları Sibirya’ya sürüldüler.180

Prusya’nın işgal ettiği topraklarda Almanlaştırma başlamıştı. Okullarda, resmi yerlerde Almanca konuşuluyordu. Polonyalıların isimleri gibi kentlerin adları da Almanlaştırılıyordu. Buna tarihte “Prusya Tehciri (rugi pruskie) denir. Bismarck, “Kulturkamp” adı altında kiliselere de el atmıştı. Kiliselerde din eğitimi veren okullarda kesinlikle Almanca konuşuluyordu. 181

Ruslaştırma ve Almanlaştırma hareketleri toplumun direnci ile karşılaşıyordu. Polonyalılar dillerini ve kültürlerini yitirmemek için gençlere, çocuklara gizli eğitim veriyorlardı. Öğrenciler, öğretmenler Polonyalı yazarların eserlerinden oluşan kütüphaneleri öğrenmek isteyenlerin hizmetine gizlice sunuyorlardı. Tüm baskılara karşın kızlar için açılan sanat okullarında, el işinin yanında gizlice eğitim de veriliyordu. Varşova Hayırseverler Derneği (Warszawskie Towarzystwo Dobroczynnosci), Halk Aydınlanma Birliği (Kolo Oswiaty Ludowej) gibi derneklerde Polonya kültürü ve dili gizlice geliştiriliyordu. Kadınlar için Varşova’da açılan Gezici Üniversite (Latajacy Uniwersytet), aralarında Maria Sklodowska-Curia’nin de bulunduğu pek çok mezun verdi. 182

Prusyalıların elde ettikleri toprakların tarım alanı olduğu daha önce söylenmişti. Polonyalılar, kurdukları Tarım Derneği (Towarzystwo Rolnicze) ile tarım öğretirken yardımlaşıyorlardı da. Rahip Piotr Wawrzyniak gibi kişilerin önderliğinde köylülere para yardımı yapılıyor, böylece Prusyalıların ellerindeki toprakların bir kısmını satın almaları için bu insanlara fırsat sağlanmak isteniyordu. Halk Okuma Derneği (Towarzystwo Czytelni Ludowych), Prusyalıların egemenliği altındaki Polonyalıların dilsel ve kültürel eksikliklerini 179 A.g.e, s.51 180 A.g.e, s.52 181 A.g.e, s.52 182 A.g.e, s.53

gidermeye çalışıyordu. Bu kültürel savaşa çocuklar bile katılmıştı. 1901’de çocukların başlattıkları karşı koyuş (strajk dzieci wrzesinskich) çok yankı yaptı. Çünkü öğretmenleri bu çocukları çok ağır cezalandırdılar. Çocuklarını koruyan veliler de işin içine girince, bu olay yaklaşık bir yıl sürdü. Konopnicka, Sienkiewcz gibi yazarların protestolu desteklerini kazandı.

183

3.2.3. XIX. Yüzyılın Eşiğinde Yaşanan Siyasal ve Ekonomik Değişimler