• Sonuç bulunamadı

Veri Zarflama Analizi 5 temel aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar belirli prensipler çerçevesinde sonuca ulaşılmasına yönelik faaliyetlerdir ve şu şekilde sıralanıp açıklanabilirler;

4.7.1. Karar Verme Birimlerinin Seçimi

Veri Zarflama Analizinde yapılacak çalışmaya uygun karar verme birimlerinin seçilmesi ilk ve en önemli basamaktır. Karar birimleri seçilirken girdilerin kullanımı çıktıları doğrudan oluşturmak durumundadır, aksi takdirde çalışmanın doğru sonuçları vermesi beklenemez. Ayrıca birbirine benzeyen girdiler yardımı ile birbirine benzeyen çıktılar üreten yönetim birimlerinin (işletme, kurum, firma gibi) göreli etkinliklerinin incelenmesini sağlayacak organizasyonel yapılar seçilmelidir. Bu birim karar vericilerdir. Bununla birlikte karar vericilerin üretim ve teknoloji olanakları itibari ile birbirlerine yakın olmaları yani homojen olmaları çalışmanın anlamlı olması için gereklidir (Küçükşimşek, 2004).

Karar verici birimlerin seçimleri için de ilk husus; karar verici birimlerin kullandıkları girdi-çıktı bileşimleri ve hedefleri açısından benzer olmalarıdır. İkinci husus ise; etkinlik sonuçlarının anlamlı çıkabilmesi için örneklemde yer alan karar verici birimlerin sayıca yeterli olmaları gerekmektedir (Özcan, 2007; Öncü ve Aktaş, 2007). Kısaca, karar verici birimler homojen bir küme oluşturmalı ve bulundukları ortam, sahip oldukları girdi ve çıktı bileşimleri benzer olmalıdır.

Çalışmada kullanılacak karar verme birimlerinin sayıca yeterli olması, yapılan etkinlik çalışmasının anlamlılığı açısından çok önemlidir. Seçilmiş karar verme birimlerinin (işletmelerin) etkinliğinin sağlıklı bir şekilde ölçülebilmesi için işletmelerin

Sayfa | 85

sayısının girdi ve çıktı sayılarının toplamından fazla olması gerekmektedir (Boussofiane vd.,1991; Küçükşimşek, 2004).

Karar verici birimlerin seçiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer noktada zaman periyodudur. Uzun periyotlar zaman içerisinde meydana gelen önemli değişiklikleri yansıtamayacaklar, kısa periyotlar ise karar verici birimlerin etkinlikleri ile ilgili tam bilgi veremeyeceklerdir. Bunun için doğru zaman peridotunun belirlenmesi çalışma açısından oldukça önemlidir (Bakırcı, 2006).

4.7.2. Girdilerin ve Çıktıların Seçimi

VZA’nın etkili yorumlanabilmesi ve sonuçların işletme yöneticileri tarafından kabul görmesi için karar verici birimlerin seçimi kadar girdi ve çıktı kümesinin seçimi de önemlidir.

VZA’nın bu aşamasında girdi ve çıktıların ölçülebilir olmasına, fiziksel ve ekonomik kaynakların tümünü içerip içermediğine bakılmalıdır. Bununla birlikte modele çok sayıda girdi ve çıktının eklenmesinin de önüne geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde VZA’nın etkin ve etkin olmayan birimlerini birbirinden ayrıştırılması zorlaşacaktır. Bu zorluğun ortadan kaldırılması da ancak karar verici birimlerinin sayısının arttırılması ile mümkün olacaktır (Öncü ve Aktaş, 2007).

Sherman (1984)’e göre ise n= gözlem sayısı, m= girdi sayısı, s= çıktı sayısı iken karar verici birimlerin sayısı n>m+s olmalıdır. Ancak genel olarak kabul edilen kural şu şekilde bir eşitliktir:

En az karar verici birim sayısı = 2×m×n

VZA’nın bu aşamasında girdilerde artış olması karar verici birimin etkinliğinin azalmasına, çıktılarda azalış olması ise karar verici biriminin etkinliğinin artmasına yol açmaktadır (Kocakalay, 2003). Burada karar verici birimlerin etkinlik değerini değiştirecek girdi ve çıktıların dikkatle seçilmesi gerektiği ve alınan yanlış kararların tüm etkinlik değerlerini etkileyeceği anlaşılmaktadır.

Girdi ve çıktı birimlerinin kullanım durumu için yapılacak doğru tercihlerin yanında kullanımı gerekli olmayan girdi ve çıktı birimleri de söz konusu olabilmektedir.

Sayfa | 86

Etkinlik analizinin gerçekleştirilmesi sürecinde ihtiyaç duyulmayan birimler analiz içerisinden çıkarılabilirler.

VZA’da girdi ve çıktı sayısını değiştirmek için çiftli korelâsyonun uygulanması gerekmektedir. Örneğin; seçilen girdiler içerisinde iki birim arasında yüksek dereceli bir korelâsyon varsa; girdilerden biri etkinlik değerlerinde değişmeye yol açmadan modelden çıkarılabilir. Fakat aynı durum çıktılar için geçerli değildir (Aydagün, 2003).

4.7.3. Modelin Seçimi

VZA modellerinden yararlanılarak yapılacak analiz, kullanım alanlarına ve varsayımlara göre belirlenmektedir. Bu nedenle hangi modelinin kullanılması gerektiğine analiz sürecinde yer alan girdi ve çıktıların kontrol edilerek karar verilmektedir (Külekçi, 2014).

Buradan yola çıkılarak, eğer girdi yönlü bir model ise; en etkin şekilde en fazla çıktıyı elde etmek için kullanılabilecek en uygun girdi bileşeni oluşturulmaya çalışılır. Çıktı yönlü bir model olması durumunda ise belirli sayıda girdi bileşeni kullanılarak en fazla ne kadar çıktı bileşeni elde edileceği araştırılır. Bu modellerin oluşturulması için temel olarak CCR ve BCC gibi etkinlik modellerinin oluşturulması gerekmektedir.

Veri Zarflama Analizinin temeli doğrusal programlama olduğu için etkinlik analizinin gerçekleştirilebilmesi için doğrusal programlama çözümlerinde kullanılan LINDO, QSB ve STORM gibi programlar kullanılabildiği gibi EMS, IDEAS, DEAP, ETAKS, Warwick Windows DEA ve PIONEER gibi Windows altında çalışan programlarda tercih edilebilir (Sarı, 2015).

4.7.4. Göreli Etkinliğin Ölçülmesi

VZA’da karar verici birimler için girdi ve çıktı kombinasyonları belirlenerek ve model seçildikten sonra karar verici birimlerin (işletmelerin) etkinlik ölçümü gerçekleştirilebilir. VZA, tablolar halinde oluşturulan verileri kullanarak karar verici birimin etkinliğini ölçmektedir. Göreli etkinlik ölçümünün gerçekleştirilebilmesi için doğrusal programlamaya ihtiyaç duyulmaktadır ve modelin çözümü için bilgisayar yazılımları, paket programları veya etkinlik ölçümüne özgü programlar (model seçiminde belirtilen programlar) kullanılmaktadır.

Sayfa | 87

Göreli etkinlik ölçümünde, öncelikle etkinlik sonuçlarına göre en etkin görünen karar verici birimlerden bir etkinlik sınırı oluşturulmaktadır. En etkin olan birimden etkin olmayan birime doğru bir sıralama yapılıp, her bir etkin olmayan birim için bir etkin başvuru grubu oluşturulmaktadır. Başvuru grubu etkin birimlerin bir kümesidir ve etkin olmayan birime örnek değer ve hedef oluşturur (Depren, 2008). Etkin olmayan bir karar verici birim değişik kombinasyonlar sayesinde referans kümesine bağlı olarak kendisini etkin hale getirebilmektedir. Gruplar arasında iyileştirme yapmak açısından bu kümelerin belirlenmesi şarttır (Seelanatha, 2007).

Etkin birimlerin göreli olarak sıralanması amacıyla “Çapraz Etkinlik Matrisi” ve “Süper Etkinlik Teknikleri” temel teknikler olarak kullanılmaktadır. Sexton, Silkman ve Hogan, 1986 yılında “Çapraz Etkinlik Matrisi”ni ortaya koymuşlar ve her bir karar verici birimin etkinliğinin optimal ağırlığa göre n defa daha hesaplanabileceğini belirtmişlerdir. “Süper Etkinlik Tekniği” ise Andersen ve Petersen (1993) tarafından ortaya konmuştur. Bu teknik ile dual VZA formülasyonunda etkinliği ölçülen karar verici birimin değerlerini içeren sınır ya da sınırlardan hareketle bir etkinlik değeri elde edilerek, bu değerle her birimin sırasının belirlenmektedir.

4.7.5. Sonuçların Değerlendirilmesi

VZA’nın son basamağında her bir karar verici için tüm girdiler ve çıktılar değerlendirilmeye alınarak tercih edilen bilgisayar programı yardımıyla elde edilen analiz sonuçları karar birimlerine göre değerlendirilmektedir. Analize konu olan hesaplamaların yanı sıra VZA; referans kümesi kullanımı, etkin çalışma alanlarının belirlenmesi, hedeflerin tespiti, etkin stratejilerin araştırılması, zamana bağlı etkinlik stratejilerinin izlenmesi ve kaynak kullanımlarının değerlendirilmesine de olanak tanımaktadır (Boussofiane vd., 1991).

Etkinlik hesaplamalarının sonunda her bir karar verici birim (her bir işletme) için 0 ve 1 arasında bir etkinlik değeri bulunmaktadır. Etkinlik değeri 1 (%100,00) olan birimler en iyi gözlem kümesini oluşturur ve tam etkin olarak kabul edilirler. Etkinlik değeri 1’den küçük olanlar ise göreceli olarak etkinsiz kabul edilmektedirler.

Etkin olmayan karar vericiler için, VZA ile belirlenen hedefler ortaya konulmakta ve karar vericilerin bu hedeflere ulaşması için yapması gerekenler ortaya konmaktadır. Kısaca, VZA modelinin etkinlik ölçüm derecesinin ortaya koyabilmesi

Sayfa | 88

için performansı zayıf olan karar birimlerinin tanınması ve bu birimler için referans oluşturacak etkin birimlerin belirlenmesi, etkin olmayan birimler için hedef oluşturulması gerekmektedir (Chaparro vd., 1999).