• Sonuç bulunamadı

Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP)’nin Uygulama Sürec

AHP Yönteminde karar verme süreci üç aşamadan oluşmaktadır. Bunlar; ayrıştırma, karşılaştırmalı değerlendirmeler ve önceliklerin belirlenmesidir (Lai vd., 1999). Karar verme sürecinin tüm aşamaları aşağıdaki gibi sıralanabilir.

4.10.1. Problemlerin Tanımlanarak Hiyerarşik Yapının Oluşturulması

AHP ile bir problemin karar hiyerarşisini oluşturmadan önce hiyerarşinin en tepesinde yer alan karar problemlerinin belirlenmesi ve ortaya konması gerekmektedir. Hiyerarşik süreç belirlenen amaç çerçevesinde şekillenecektir. AHP süreci karar vericiler için sağlanan her bir karar seçeneğinde öncelik ve tercihlerin karar ölçütlerini nasıl etkileyeceğini sormaktadır (Sarıçicek vd., 2001).

AHP yöntemi; hiyerarşik bir modelleme içerdiği için en az üç düzeyden oluşmalıdır. Bu nedenle hiyerarşinin en üstünde problemin genel amacı, amacın altında ise sırasıyla kriterler ve alternatifler yer almalıdır (Öztürk ve Batuk, 2010).

AHP’nin hiyerarşik yapısı incelendiğinde en üst düzeyinde ulaşılmak istenilen amaç, bir sonraki seviyede ise amacı etkileyen kriterler yer almaktadır. Son seviyede ise problemlerin çözümüne yönelik alternatiflere yer verilmiştir (Braunschweig ve Becker, 2004). Hiyerarşik yapının oluşturulmasında; problemin en iyi şekilde temsil edilmesine,

Sayfa | 90

problemi etkileyen tüm faktörlerin göz önünde bulundurulmasına, çözüme ışık tutacak tüm yayın ve belgelerin bir araya getirilmesine ve problemlerin çözümünde yer alacak katılımcıların doğru tespit edilmesine dikkat edilmelidir (Sürekli, 2010). Bununla birlikte AHP yönteminde amaca ulaşmak için N sayıda kriter ve K sayıda alternatife yer verilebilmektedir.

Şekil 4.6. AHP’nin Hiyerarşisi

………… …...

………..

4.10.2. İkili Karşılaştırma Matrisinin Oluşturulması

AHP’nin hiyerarşik yapısı oluşturulduktan sonra ikili karşılaştırma matrisleri oluşturulur ve her bir kriterin hedefi gerçekleştirme başarısının belirlenmesi için; temel olarak 1–9 ölçeği göz önüne alınır. Bu ölçek yardımı ile kriterlerin birbirleriyle ikili karşılaştırmaları yapılır.

AHP yönteminde kullanılan ikili karşılaştırma yöntemi ilk kez 1860 yılında Fechner tarafından ortaya konulmuştur (Lamata, 2006). AHP kriterlerinin karşılaştırma matrisi n×n boyutlu bir kare matris oluşturmakta olup köşegen elemanı 1 olacak şekilde hazırlanmaktadır (Vargas, 1990).

Faktörlerin karşılaştırılması, birbirlerine göre sahip oldukları önem derecesine göre karşılıklı ve birebir gerçekleştirilir. Bu karşılaştırma sırasında Tablo 4.1’de verilen önem dereceleri üzerinden bir değerlendirme gerçekleştirilir (Yıldız vd., 2008).

AMAÇ

Kriter 1 Kriter 2 Kriter N

Sayfa | 91 A= [𝑎𝑖𝑗] [1/ 1/ 1/ 1 1 / 1 / 1 1 / 1 1 3 2 1 3 23 13 2 23 12 1 13 12          n n n n n n a a a a a a a a a a a a ] aij∗= aij / (∑ni=1aij)

Öncelikler belirlenir: faktörlerin birbirlerine karşı önem değerlerini gösteren yüzde dağılımları oluşturulur. Bu yüzdelerin oluşturulmasında aşağıdaki formül kullanılır: 𝑤𝑖 =(∑ 𝑎𝑖𝑗 ∗ 𝑛 𝑗=1 ) 𝑛 Formülde;

aij∗∶ Karşılaştırma matrisi elemanları

n: Faktör sayısı

i,j = 1, 2, 3, ……….. n

Sayfa | 92 Tablo 4.1. AHP Yöntemi Karşılaştırma ve Önem Dereceleri Skalası

Önem

Derecesi Önem Olasılık Tercih Açıklama

1 Aynı derecede önemli Aynı derecede olası Aynı derecede tercih edilir

İki yargı aynı önem derecesine sahiptir.

3 Kısmen daha

önemli Kısmen olası

Kısmen tercih edilir

İki yargıdan biri diğerine göre orta

derecede önem

taşımaktadır.

5 Daha önemli Daha olası Daha tercih edilir

İki yargıdan biri diğerine göre kuvvetli

derecede önem

taşımaktadır.

7 Çok önemli Çok olası Çok tercih edilir

İki yargıdan biri diğerine göre çok kuvvetli derecede önem taşımaktadır.

9 Çok çok

önemli Çok çok olası

Çok çok tercih edilir

İki yargıdan biri diğerine göre aşırı

derecede önem

taşımaktadır.

2,4,6,8 Ara değerler Ara değerler Ara değerler

İki yargı arasında kararsız kalınması ve tercih değerlerinin birbirine çok yakın olması durumlarında

tercih edilen

değerlerdir.

Kaynak: Saaty, 1990; 2006.

Karşılaştırma ve önem dereceleri skalası hazırlandıktan sonra matrislerin tutarlı olup olmadıklarının belirlenmesi gerekir. Burada amaç elde edilen verilerin uygulama alanındaki reel durumu ne kadar yansıttığıdır.

4.10.3. Tutarlılık ve Rassallık Analizinin Yapılması

AHP’nin önemli kararlarından biri olan tutarlılık analizinde amaç karar vericinin kriterler arasında karşılaştırma yaparken tutarlı davranıp davranmadığının belirlenmesidir. A matrisinin tutarlılık oranının hesaplanmasında aşağıdaki formüller kullanılmaktadır (Saaty ve Özdemir, 2003).

Sayfa | 93

Tutarlılık oranının bulunması için tutarlılık göstergesi (TG) hesaplanır.

𝑇𝐺 =(𝜆𝑚𝑎𝑥 − 𝑛) (𝑛 − 1)

Tutarlılık göstergesi (TG) hesaplandıktan sonra; yapılan çalışmaların sonucunda elde edilmiş sabit değerler olan rassallık göstergesi (RG) yardımı ile tutarlılık oranı hesaplanır.

𝑇𝑂 = 𝑇𝐺 / 𝑅𝐺

Tutarlılık oranı 0,10’dan küçük ise karşılaştırma matrisi tutarlı kabul edilir (Saaty, 1994). Aksi bir durum varsa tekrardan önceki aşamalara dönülüp kontrol edilmelidir (Saaty, 1986). Yapılan çalışmada belirlenen kriter sayısının fazla olması analizde tutarlı sonuçlar çıkma olasılığını düşürmektedir (Kwiesielewicz ve Uden, 2004).

Bir karşılaştırma matrisinin tutarlı olabilmesi için en büyük rassallık göstergesine (𝜆𝑚𝑎𝑥) eşit olması gerekmektedir.

Maksimum rassallık göstergesi şöyle hesaplanır; karşılaştırma matrisinin sütunları ile göreli öncelikler çarpılarak toplanır ve ağırlıklı toplam vektör bulunur. Ağırlıklı toplam vektörün elemanları kendisine karşılık gelen göreli önceliğe bölünür. Elde edilen değerlerin aritmetik ortalaması 𝜆𝑚𝑎𝑥 değerini verir (Güngör ve İşler, 2005; Anderson vd,. 1997). Tablo 4.2’de rassallık göstergelerinin değerleri verilmiştir.

Tablo 4.2. AHP Yöntemi Rassallık Göstergeleri

n 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Değer 0,0 0,0 0,58 0,9 1,12 1,24 1,32 1,41 1,45 1,49 1,51 1,48 1,56 1,57 1,59 Kaynak: Saaty, 1980.

4.10.4. Duyarlılık Analizinin Yapılması

Duyarlılık analizinde kurulan modelin gözden geçirilmesi esas alınmaktadır. Bu amaçla AHP’nin bu aşamasında, alternatiflerin sıralamasının ve nihai kararın, yargılardaki değişikliklere karşı ne kadar duyarlı olduğu değerlendirilmesi yapılır (Keçek ve Yıldırım, 2010).

Sayfa | 94 5. ARAŞTIRMA ALANI HAKKINDA GENEL BİLGİLER