• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM: TÜRKİYE YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA BAT

3.5. Vakıflar Konusu

Vakıf kelimesi sözlükte, “durmak, durdurmak, alıkoymak” anlamında olup terim anlamı ise “bir malın maliki tarafından dini, içtimai, hayri bir gayeye ebediyen tahsisi” şeklinde hukuki bir işlemle kurulan İslam medeniyetinin önemli

unsurlarından birini oluşturan hayır kurumudur.337

Hayır işleriyle dinsel ve eğitsel gayelerin gerçekleştirilmesinde kullanılan gelirleri ile vakıflar, Batı Trakya azınlığını ayakta tutan maddi direği oluşturdukları gibi bu azınlığın toplumsal kimliğinin ve kendine güveninin en önemli manevi

temelini oluşturmuşlardır.338

Batı Trakya azınlığının haklarını garanti altına alan antlaşmalardan Lozan Barış Antlaşması’nın 40. Maddesi

337 Hacı Mehmet Günay, Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi,

https://islamansiklopedisi.org.tr/vakif (Erişim tarihi: 29.10.2018) (Ayrıca bkz. Bahaeddin Yediyıldız, TDV İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/vakif )

338

“Gayrimüslim akalliyetlere mensup olan Türk tebaası hukukan ve filen diğer Türk tebaaya tatbik edilen ayni muamele ve ayni teminattan müstefit olacaklar ve bilhassa, masrafları kendilerine ait olmak üzre her türlü müessesatı hayriye, diniye veya içtimaiyeyi, her türlü mektep ve sair müessesatı talim ve terbiyeyi tesis, idare ve murakabe etmek ve buralarda kendi lisanlarını serbestçe istimal ve âyini dinilerini serbestçe icra etmek hususlarında müsavi bir hakka malik bulunacaklardır .”339

Lozan Antlaşması’nın 41. ve 42. Maddeleri’ne bakıldığında azınlık, masrafları kendisi tarafından karşılanma şartı ile her türlü hayır kurumları ile dinsel ve toplumsal kurumlar kurabilme, yönetme, denetleme, kamu bütçelerinden bu iş için pay alma ve devletin bu vakıflara ve hayır kurumlarına her türlü kolaylık ve yardımı

sağlama konusunda haklara sahip olmuştur.340

Yunan Sevr’inin 14. Maddesi var olan Müslüman vakıflarının tanındığını, bunlara her türlü kolaylığın gösterileceğini, aynı zamanda bu kolaylıkların yeni

kurulacak olan vakıflara da sağlanacağını söylemektedir.341

Vakıflar konusu Yunanistan’ın iç hukukunda ayrı bir düzenleme olarak tutulmamış, yalnızca Müslüman vakıflarının eğitim ile ilgili olanlarının yönetilmelerine ilişkin bir düzenleme yasaya yansımıştır. Yani gelirleri eğitime ayrılan vakıflar cemaat idare heyetlerince, dinsel vakıflar da mütevellilerce

yönetilmiş ve bu durum 1945 yılına kadar devam etmiştir.342

Bu tarihten sonra tüm vakıflar Cemaat idare heyetlerince yönetilmeye başlanmıştır. 1964 yılında da eğitim vakıfları ve dinsel vakıfların yönetimi tekrardan ayrılmıştır. 21 Nisan 1967 yılında iktidarı ele geçiren cunta yönetimi seçimle gelmiş olan İskeçe ve Gümülcine Vakıf İdare Heyetleri’ni azlederek bu heyetlere kendi atamış olduğu kişileri yerleştirmiş, o zaman kadar mütevelliler tarafından seçilen vakıf müdürleri de cunta tarafından

atanmaya başlanmıştır.343

1979 yılında Karamanlis Hükümeti yeni bir vakıf yasa tasarını meclise sunmuş fakat vakıf yasa tasarısı Batı Trakya azınlığı tarafından tepkiyle

339 T.C. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Antlaşmalar, Lozan Barış

Antlaşması, http://www.ttk.gov.tr/wp-content/uploads/2016/11/3-Lozan13-357.pdf (29.10.2018)

340 Baskın Oran, a.g.e.,s. 271 341 Baskın Oran, a.g.e. s.271 342 Baskın Oran, a.g.e. s.271 343

karşılanmıştır. Bir süre bekletilen yasa tasarısı 19 Kasım 1980 tarihinde Yunan Parlamentosu’ndan çıkarılmış ve 20 Kasım 1980 tarihli Yunan Resmi Gazetesi’nde yayınlanmıştır. 1091/1980 sayılı “Batı Trakya Müslüman Azınlığı Vakıfları ve

bunların servetlerinin idare ve işletilmesine ilişkin yasa” vakıfların mal varlıklarının

yönetimini ve idare heyetlerini hedef almıştır. 344

1091/1980 sayılı yasaya göre; vakıfların parçalanarak ayrı heyetler tarafından idare edilmesi öngörülmüş, 1920 yılından beri Vakıf İdarelerinin yönetiminde ve müftülerin denetiminde olan vakıfların şimdiki durumda denetim yetkisi tamamıyla valilere bırakılmış, vakıflara ilişkin mal bildiriminde bulunma

zorunluluğu gelmiştir.345

Vakıfları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan 20. madde ile getirilen bu zorunluluk aynı zamanda, bütçelere ilişkin tüm kararları valinin onayına sunmak zorunluluğu ile karşı karşıya bırakılmışlardır. Bu maddeye göre vakıflar yasanın çıkışından itibaren 1 yıl içerisinde Maliye Bakanlığı’na başvurarak tapularını bu bakanlığa bildireceklerdir. Fakat bu kadar savaş görmüş Balkan coğrafyasında bu çok eski kuruluşlar arasında bu belgelerin tümünü elinde bulunduran insan sayısı çok azdır. Batı Trakya Türklerinin bu yasaya çok büyük tepkiler göstermesi ile yasanın uygulama süresi ertelenmiş ve yasa on yılı aşkın süre

uygulanmadan kalmıştır.346

Azınlık 1967 yılından beri vakıfların yönetimine sahip olamamış, azınlığın vakıf malları vakıfların gelir ve emlak vergileri nedeniyle ipotek altına alınmıştır. 27 Mart 2007 yılında Yunan Parlamentosu tarafından kabul edilen yasa ile vergi affı getirilmiş fakat sorunlar çözülmemiştir. Vakıfların geçmişten kalan borçlardan dolayı

sıkıntıları devam etmektedir.347

Batı Trakya azınlığının vakıflarına ilişkin 13 Şubat 2008 yılında 3647/2008 sayılı yasa Yunan Parlamentosu’nda kabul edilmiş, azınlığa vakıfların yönetim kurulları üyelerini seçme fırsatı veren, aynı zamanda vakıfların işleyişini, Doğu

344 Ayhan Demir, Türkün Yunan ile İmtihanı, Batı Trakya Haber Ajansı,

https://www.batitrakya.org/yazar/ayhan-demir/turkun-yunan-ile-imtihani.html (29.10.2018)

345 Ayhan Demir, a.g.m. 346

Baskın Oran, a.g.e. s. 274

347 Yunanistan’daki Türk Varlığı, Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığı,

Makedonya-Trakya Bölgesi Genel Sekreteri ve azınlığın tanımadığı “atanmış

müftülerin” denetim ve onayı altına alınmıştır.348

Yunan Parlamentosu’nda kabul edilen bu yasa ile Batı Trakya Türk azınlığı 1967 yılından beri vakıf yönetim kurulu üyelerini seçme hakkını ilk kez elde etmiştir. Seçimler bahsi geçen Doğu Makedonya-Trakya Genel Sekreteri, müftüler ve imamların gözetimine bırakılmıştır. Müftülerin atanmaları konusunda da sıkıntılar yaşayan Batı Trakya Türkleri, müftülere vakıfların yönetimi ve denetimi konusunda oldukça geniş yetkiler

tanınmasından349

rahatsızlık duymuşlardır.

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu 19 Şubat 2008 yılında bir bildiri yayınlayarak yasanın bu şekilde uygulanmasına karşı olduklarını, yasanın değişiklik yapılmadan bu şekilde uygulanırsa azınlığın yasayı tanımayacağını açıklamışlardır. Şu an için, ne hükümet ne de azınlığın siyasi liderleri bu tür konuları ele almaya hazır değildir. Şu ana kadar hiçbir seçim yapılmamıştır ve yönetim kurulları hâlâ

seçimle değil atamayla gelen üyelerden oluşmaktadır.350

Bir diğer konu, vakıfların, gayrimenkullerini tescil ettirmeleri konusudur, 2009 yılında azınlık vakıfları mülk sahibi tüzel kişilikler olarak kendilerini tescil ettirmişler, Gümülcine’de 35 vakıf 150’den fazla gayrimenkulünü kaydettirmiş, İskeçe’de vakıflar tek bir tüzel kişilik altında 90 taşınmaz malın sahipliğini

üstlenmiştir.351Gümülcine ve İskeçe ile kıyaslandığında Dedeağaç ve Dimetoka’daki

vakıfların mal varlığı çok azdır. Sayıları henüz bilinmeyen birçok vakıf mülkü de

Batı Trakya’nın çeşitli yerlerindeki köylere dağılmış durumdadır.352