• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM: TÜRKİYE YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA BAT

3.1. Batı Trakya Coğrafyası ve Tarihi

Trakya diye adlandırılan bölge Doğu Trakya ve Batı Trakya olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Doğu Trakya bugün Türkiye sınırları içerisindeki Türkiye’nin Avrupa kısmında kalan arazisine verilen isimdir. Batı Trakya ise doğuda Meriç Nehri ile Türkiye, batıda Mesta Karasu Nehri ile Makedonya, kuzeyde Rodop Dağları ile Bulgaristan, güneyde ise Ege Denizi ile çevrili olan ve Lozan Barış Antlaşması ile

sınırları belirlenen bölgedir.190

Trakya denilen bölgenin ilk sakinleri Traklar olup daha sonra Persler, Eski Yunanlılar ve Makedonlar bölgede hakimiyetlerini sürdürmüştür. M.Ö. 355 yılına kadar da Trakya krallığı bölgeye hakim olmuş, Batı Trakya daha sonradan Roma

İmparatorluğu’nun ve Bizans’ın sınırlarına dahil olmuştur.191

Batı Trakya bölgesi bugün tamamen Yunanistan’ın kontrolünde olan üç ilden oluşmaktadır; Komotini (Gümülcine), Xanthi (İskeçe) ve Aleksandropolis (Dedeağaç).

Balkanlara açılan bir kapı konumunda olan Batı Trakya’nın stratejik önemi büyüktür. Batı Trakya, 1363-1912 yılları boyunca Osmanlı Devleti’nin idaresinde

190 Batı Trakya, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/bati-

trakya ( Erişim tarihi: 09.09.2018)

191 Türk-Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Türkleri Sorunu, Türkiye’nin Sorunları Dosyası, , İnaf,

olmuş ve bu süreçte bölgeye Anadolu’dan çok sayıda Türkmen yerleştirilerek bölgenin Türkleşmesi sağlanarak hakimiyet kurulmuştur. 1820-1821 yıllarında Yunanistan’da Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmalar başlamış ve Yunanistan bağımsızlık sürecine girmiştir. Bastırılmaya çalışılan isyan birçok Avrupa ülkesinden destek görmüştür; Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruma politikasını sürdüren İngiltere de bu tarihten sonra Grek yarımadasının Rus etkisi altına girmesini engellemek ve stratejik olan Doğu Akdeniz’de Rus genişlemesine karşı olmak

amacıyla Grek bağımsızlığını desteklemeye başlayacaktır.192

İsyan sırasında İngiliz, Fransız ve Rus ortak donanmaları Navarin’de Osmanlı donanmasını yakmış, bu hareket ile Osmanlı Devleti’nin isyancılara karşı sürdürdüğü savaşın hızı kesilmiş, Osmanlı Devleti anlaşmaya zorlanmış ve bunun sonucunda da 1828-1829 yıllarında Osmanlı ile Rusya arasında gerçekleşen savaşın Osmanlı için çok ağır sonuçları olmuştur. Savaşa savunma düzeninde başlayan Osmanlı Devleti hem Kafkas hem Tuna cephesinde fazla dayanamamış 1829 yılının

Ağustosunda Rus ordusu Edirne’ye girmiştir.193

Savaş Sonunda 14 Eylül 1829’da

Edirne Barış Antlaşması imzalanmış ve Yunanistan bağımsız olmuştur.194

Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda kurduğu hakimiyet 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı ile değişme göstermiştir. Ruslar 1877 Haziranının sonunda Tuna’yı aşmış Gazi Osman Paşa tarafından savunulan Plevne’yi kuşatmış ve ağır kayıplar vermişlerdir. Fakat Plevne düşmüş Ocak 1878 yılında Ruslar Edirne’yi almış ve

Çatalca önlerine kadar gelmişlerdir.195

Savaş sonunda 3 Mart 1878’de iki devlet arasında çok ağır maddeleri olan ancak uygulanmayacak olan Yeşilköy (Ayastefanos) Barış Antlaşması imzalanmış, anlaşmaya göre Osmanlı Devleti’ne bağlı, özerk aynı zamanda çok geniş sınırları olan bir Bulgaristan Prensliği kurulmuştur. Makedonya’nın çok büyük bir kısmını da içine almış, Batı Trakya bölgesinin Ege ile olan kıyı şeridine kadar inmiş bu durum da Rusya’nın sıcak

192 Oral Sander, Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918’e, İmge Kitabevi, 25. Baskı, Ankara, Ekim 2013,

s.299

193

Fahir Armaoğlu, Siyasi Tarih (1789-1960), Sevinç Matbaası, Ankara, 1964, s.105 ( Ayrıca bkz. Oral Sander, a.g.e. s. 299)

194 Adem Kara, “1828-29 Osmanlı Rus Savaşı ve Anadolu’da Alınan Tedbirler”, Sosyal Bilimler

Dergisi, s.120,122

195

denizlere inme hayallerini gerçekleştirmesi konusundaki çabalarını

güçlendirmiştir.196

İngiltere’nin çıkarlarına ters düşen bu durum karşısında İngiltere 13 Haziran 1878 yılında Berlin’de bir kongre düzenlenmiş ve Ayastefanos Antlaşması’nı geçersiz kılan Berlin Antlaşması imzalanmıştır. Berlin Antlaşması ile Doğu Rumeli ve Makedonya Osmanlı Devleti’ne iade edilmiş fakat Osmanlı Balkanlarda hakimiyeti altında bulunan toprakların büyük bir kısmını kaybetmiştir. Bu antlaşma

ile Osmanlı 287.510 km² toprak kaybetmiştir.1971886 tarihinde Batı Trakya toprakları

Bulgaristan’ın eline geçmiştir.198

Doğu Rumeli dışında Trakya, Balkan Savaşları gerçekleşene kadar Türklerin elinde kalmıştır. Birinci Balkan Savaşı ile Osmanlı ordusu Çatalca hattının gerisine çekilmek zorunda kalmış ve hattın batısında kalan topraklar işgal edilmiştir. 30 Mayıs 1913 yılında Londra Barış Konferansı gerçekleştirilmiş bu konferans sonunda Osmanlı İmparatorluğu Midye-Enez’in batısında kalan toprakları Balkan ülkelerine terk etmiş, Edirne Bulgaristan sınırlarına geçmiş, Batı Trakya toprakları

ise Bulgaristan tarafından işgale uğramıştır.199

Londra Antlaşması’ndan sonra Balkan Devletleri arasında anlaşmazlıklar meydana gelmiş ve aralarındaki ittifak bozulmuş bunun sonucunda da İkinci Balkan Savaşı patlak vermiştir. Osmanlı Devleti de Balkan devletleri arasındaki bu çatışmadan yararlanıp Edirne’yi ele geçirmiştir. Bu savaş sonucunda Bulgaristan ağır bir yenilgi almıştır. Savaş sonunda Balkan devletleri kendi aralarında 10 Ağustos 1913 yılında Bükreş Antlaşması imzalamış; Güney Dobruca ve Silistre Romanya’ya verilmiş, Makedonya toprakları ise Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan arasında paylaştırılmıştır.200

196 Oral Sander, a.g.e. s. 314 197 Fahir Armaoğlu, a.g. e, s. 280

198 Batı Trakya Haber Ajansı, https://www.batitrakya.org/bati-trakya/bati-trakya-tarihi/kronoloji.html (

Erişim tarihi:24.12.2018)

199 Baskın, Oran, Türk-Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, Güncelleştirilmiş İkinci Basım, Bilgi

Yayınevi, Ekim 1991, s.28

200 A.Gül Tokay, “ II. Meşrutiyet Dönemi Dış İlişkileri:1908-1914”, Türk Dış Politikasının

29 Eylül 1913 yılında Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında İstanbul Antlaşması imzalanmıştır. Meriç sınır kabul edilerek Edirne, Kırklareli ve Meriç Nehri’nin batı kısmında kalan Dimetoka da Osmanlı Devleti’ne, Batı Trakya ise Bulgaristan’a bırakılmıştır. Aynı zamanda Yunanistan ile Atina ve Sırbistan ile de İstanbul barışları yapılmıştır. Balkan devletlerinin toprakları içinde kalan Türk azınlıkların durumu ile ilgili hükümlere yer verilmiş, Türk azınlığının dini özgürlüğü,

Türkçe eğitim yapan okulların açılması gibi konular da yer almıştır.201

Osmanlı Devleti Balkan Savaşları’nın yıkımından kurtulamadan Birinci Dünya Savaşı patlak vermiş, yenilen devletler arasında yer alan Osmanlı Devleti 10 Ağustos 1920 yılında çok ağır şartlar içeren Sevr Antlaşması’nı imzalamıştır. Sevr Antlaşması üç ayrı antlaşmadan oluşmaktadır. Birincisi antlaşma, Osmanlı Sevri denilen Osmanlı Devleti’ni parçalayan antlaşma, ikincisi Yunan Sevri denilen Yunanistan ile müttefik devletin imzaladığı azınlıkları koruma altına alan antlaşma, üçüncü antlaşma ise Trakya Sevri denilen Batı Trakya’yı Yunanistan’a veren

antlaşmadır.202

Sevr hiçbir zaman yürürlüğe konulmamıştır. Bu yüzden hukuken geçerliliği olmayan bir antlaşmadır.