• Sonuç bulunamadı

Uzlaştırmacı Atanmaksızın Uzlaşmanın Gerçekleştirilmesi

2.10. UZLAŞMANIN CUMHURİYET SAVCISI VEYA HÂKİM TARAFINDAN

3.1.4. Uzlaştırmacı Atanmaksızın Uzlaşmanın Gerçekleştirilmesi

Soruşturma aşamasında herhangi bir uzlaştırmacı atanmaksızın Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirebilmesinin yanında tarafların kendi aralarında aynı şekilde uzlaşma işlemlerini gerçekleştirme imkânları bulunmaktadır.

3.1.4.1 Cumhuriyet Savcısı Tarafından Uzlaşma İşlemlerinin Gerçekleştirilmesi

Tarafların uzlaşma teklifini kabul etmesi hâlinde Cumhuriyet savcısı uzlaştırmayı bizzat gerçekleştirebilir (CMK m. 253/9; Uz. Yön. m.13/1). Teklifin kabulü üzerine uzlaşma görüşmeleri başlar. Ceza Muhakemesi Kanunu ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nin bu hükümlerine istinaden Cumhuriyet savcısı CMK'nın 253. maddesinde ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nde düzenlendiği şekilde tarafları bizzat uzlaştırmaya çalışabilecektir.

Uzlaştırmanın Cumhuriyet savcısı eliyle yürütülmesi bakımından birtakım eleştirileri beraberinde getirmiştir. Özbek’e göre, iddia görevini yerine getiren Cumhuriyet savcısının uzlaştırmacı olması, uzlaştırma kurumunun yapısıyla bağdaşmaz. Ayrıca uzlaştırıcının bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Oysa yürütmenin bir görevlisi olan Cumhuriyet savcısının, uzlaştırıcı kadar bağımsız ve tarafsız olduğu söylenemez. Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütüldüğünden, uzlaştırma sırasında fail samimi davranarak bazı olayları veya suçu ikrar edebilir. Uzlaşmanın sağlanamaması ve kovuşturma aşamasına geçilmesi hâlinde, Cumhuriyet savcısının, huzurunda gerçekleşen uzlaştırma müzakerelerinde verilen bilgileri kovuşturma aşamasında kullanması mümkün olup, bu durum uzlaştırmanın amacıyla bağdaşmaz. Diğer taraftan, Cumhuriyet savcılarının uzlaştırmacılık yapmaları, üstlendikleri görevleriyle de bağdaşmaz. Cumhuriyet savcısının uzlaştırma müzakerelerine katılarak failin suça ilişkin açıklama ve hatta kabullerini öğrenmesi hâlinde, onun lehine delil toplaması, iddia makamı olarak olaya ışık tutması ve maddî gerçeği yansıtan bir hükmün elbirliğiyle verilmesi için gayret göstermesi tehlikeye girebilir (Özbek, 2007: 171, Özbek, 2009: 776). Bu düşüncelerin yanında yoğun iş yükü nedeniyle de Cumhuriyet savcısının tarafları uzlaştırmada ayrıca zaman kaybetme gibi bir sorunla karışılacağından özellikle uzlaşmanın, tayin edilen uzlaştırmacılar tarafından

yürütülmesinde fayda vardır. Nitekim Çetintürk de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına dair adli kolluğa uzlaşma teklifinde bulunma yetkisinin getirilmesi, istinabe yolu ile teklifte bulunabilmesi ile beraber teklifte bulunulduktan itibaren üç gün içerisinde teklife cevap verilmemesi hâlinde uzlaşma önerisinin kabul edilmediği gibi uzlaştırmaya dair getirilen kolaylıklarla beraber Cumhuriyet savcısına tüm bunların yanında fazladan mesai kullanılmasını gerektirecek uzlaşma müzakerelerini yürütmesini (Çetintürk, 2009: 488-490) sakıncalı bulmuştur.

Yine uzlaştırma işlemlerini yürüten kişilerin belirgin olan bağımsız ve yansız hareket etme özelliği bakımından benzer şekilde uzlaşmanın Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülmesinde sakıncalı bulunmuştur (Çulha, 2010: 193). Tüm eleştirilerin yanında Cumhuriyet savcısının ve CMK’nın 254. maddesi kapsamında kovuşturma kapsamında ise hâkim tarafından uzlaştırmanın bizzat yürütebilme yetkilerinin mevzuatta yerini bulması isabetli olmuştur. Özellikle özür dileme gibi basit edimli uzlaştırma işleri bakımından soruşturmanın ve kovuşturmanın seri şekilde işleyişini sağlayacaktır. Benzer şekilde fiilin niteliğine göre hakaret veya yaralama olayı gibi olaylarda tarafların uzlaşmasının kolay olacağı bununla beraber trafik kazaları, iş kazası sonucu yaralanmalarda vb. gibi suçlarda uzlaşma müzakerelerinin ağırlığı değerlendirildiğinde uzlaşmanın diğer davalardaki süreci etkilediğinden uzlaştırmacı görevlendirilmesinde fayda bulunur. Bunun dışında uzlaşılması kolay olabilecek dosyalarda uzlaşmanın Cumhuriyet savcısı tarafından devam edebileceği desteklenmiştir (Öztürk, 2010: 217).

Her şeyden önce uzlaştırma Cumhuriyet savcısı tarafından gerçekleştirilirse, Uzlaştırma Yönetmeliği’nde belirtilen forma uygun raporun doldurulup imza altına alınması gerekmektedir (Uz. Yön. m. 21/5). Uzlaşmanın gerçekleşmesi hâlinde tarafların imzalarını içeren raporda ne suretle uzlaşıldığının açıkça belirtilmesi gerekmektedir (Uz. Yön. m. 21/2). Cumhuriyet savcısı uzlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu tespit ederse raporu mühür ve imza altına alır. Aksi hâlde raporu onaylamayacaktır. Onaylamama gerekçesini de rapora yazar (Uz. Yön. m. 21/4). Uzlaşmanın gerçekleşmemesi hâlinde Cumhuriyet savcısı, duruma göre kamu davasını açacak veya kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verecek ya da kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verecektir.

3.1.4.2. Tarafların Aralarında Anlaşarak Uzlaştıklarını Beyan Etmeleri

Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, taraflar uzlaştıklarını gösteren belge ile soruşturma evresinde en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak, uzlaştıklarını beyan edebilirler (CMK m. 253/16; Uz. Yön. m. 17/2). Tarafların uzlaşarak Cumhuriyet savcısına başvurmaları da mümkündür. Tarafların aralarındaki uzlaşmaya vardıkları belgenin Uzlaştırma Yönetmeliği’nin ekinde yer alan uzlaştırma raporu örneğine uygun olarak doldurulması gerekir. Ancak bu hâlde de Cumhuriyet savcısının, uzlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayanıp dayanmadığı ve edimin hukuka uygun olup olmadığı hususunda değerlendirme ve takdir yetkisi vardır. Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayanmadığı veya edimin hukuka uygun olmadığı kanaatinde ise, tarafların uzlaştıkları konusundaki beyanlarına itibar etmeyecektir (Ceza Uyuşmazlıklarında Uzlaşma El Kitabı, 2009: 45). Cumhuriyet savcısının uzlaşmanın sağlandığına dair olumlu kanaati ile uzlaşma belgesini mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasına koyar (CMK m. 253/17). Uzlaşma teklifi taraflardan biri veya her ikisi tarafından reddedilmiş veya uzlaşma teklifi kabul edilip de uzlaştırma müzakereleri sırasında uzlaşmanın gerçekleşmemesi hâlinde kendi aralarında uzlaşırlar ve bunu imzalı-yazılı bir belge hâline getirirlerse ve bu anlaşma metnini iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına sunarak uzlaştıklarını bildirebilirler (Kaymaz ve Gökcan, 2007: 174-175).

Tarafların aracısız uzlaşmaya varmalarından kastedilen tek başına tarafların yüz yüze uzlaşmaya vararak aralarında bir belge düzenlemeleri değildir. Bununla beraber tarafların müdafii ve vekillerinin bir araya gelerek uzlaşmayı sağlamaları mümkün olduğu gibi taraflardan birisinin avukatının diğer tarafla uzlaşmaya varması da olanaklı olmakla beraber bunu da aracısız uzlaşma olarak saymak gerekir (Kaymaz ve Gökcan, 2007: 174).