• Sonuç bulunamadı

3.2. KOVUŞTURMA AŞAMASINDA UZLAŞMA

3.2.2. Uzlaşma Usulü

3.2.2.1. Uzlaşmanın Mahkeme Tarafından Yapılması

CMK'nın düzenlenişi bakımından, mahkeme aşamasında uzlaştırmaya ilişkin olarak ayrıntılı düzenleme yapılmamıştır. Mahkeme aşamasında yapılacak uzlaştırmalar soruşturma aşamasında uzlaştırmanın uygulanmasını düzenleyen CMK'nın 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre yapılacaktır (CMK m. 254/1). Buradan hareketle, CMK'nın 253. maddesiyle Cumhuriyet savcısına uzlaştırma konusunda verilen yetkilerin, mahkeme aşamasında yapılacak uzlaştırmada hâkime ait olduğu söylenebilir. Hâkim yargılama aşamasında yargılamaya konu suçun uzlaştırma kapsamında bir suç olduğunu ve soruşturma aşamasında uzlaştırmanın uygulanmadığını tespit ederse, CMK'nın 253. maddesinde belirtilen şekilde uzlaştırma işlemlerini başlatır. Uzlaştırmanın usulü, CMK'nın 253. maddesinde düzenlendiğinden, mahkeme de aynı usule uyularak uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilir. Mahkeme, uzlaştırma işlemlerine ilişkin tebligat ve yazışmaları duruşma gününü beklemeden dosya üzerinden de yapabilir (Uz. Yön. m. 25/2).

Mahkeme, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taraflara uzlaşmaları teklifinde bulunur. Mahkemece yapılacak uzlaşma teklifi, uzlaşmanın mahiyeti ile Uzlaştırma Yönetmeliği’nin ekinde yer alan Ek 1/c sayılı Uzlaşma Teklif Formunun ilgiliye imzalatılarak verilmesi ve formda yer alan bilgilerin açıklanması suretiyle yapılır. Bu husus zapta geçirilerek bilgilendirme yükümlülüğü yerine getirilir ve uzlaşma teklifinde bulunulduğuna ilişkin formun imzalı örneği kovuşturma dosyası içine konulur (Uz. Yön. m. 26). Genel olarak soruşturma aşamasında açıklanan usul ve esasa dair açıklamaların ve yöntemlerin aynı şekilde kovuşturma aşamasında uygulanması gerekir. Bu kapsamda uzlaşma teklifinde bulunulması, uzlaştırmacı atanması, müzakere aşaması, uzlaştırmacı ücreti, delil yasağı ve aleyhe tanıklık yasağı, müzakerelerin gizliliği, uzlaştırmadaki süre gibi konularda aynı yöntemin uygulanması gerekir (Ceza Uyuşmazlıklarında Uzlaşma El Kitabı, 2009: 57).

Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının uzlaştırmacı olmasında belirlenen sakıncalar gibi hâkimin de uzlaştırma yapabilmesine karşın, hâkim önünde uzlaştırma yapılması, hâkimin müzakereler sırasında olaya ilişkin olarak yapılan açıklamaları duyacağı için, etkilenmesi olabileceğinden hâkimin tarafsızlığı ilkesiyle çelişecektir. Bu nedenle uzlaştırmanın hâkim tarafından yapılmaması, bunun yerine bir uzlaştırmacı atanması yerinde olur (Ceza Uyuşmazlıklarında Uzlaşma El Kitabı, 2009: 58). Aksi hâlde, hâkimin yasaklanması veya reddine sebep olabilir (Kunter vd., 2007:

1223). Bu türden sakıncalarına rağmen, tıpkı Cumhuriyet savcısının uzlaştırmacı olabileceğine dair yasal düzenlemenin yerinde olacağı ve bunun çoğu zaman uzlaşma kapsamında kalan suçların bir uzlaşma girişimi ile kısa zamanda yargılamanın sonuçlanmasını sağlayacağı tartışmasızdır. Nitekim uzlaşmanın duruşma sırasında taraflarca önerilerek kabul edilmesi durumunda da hâkimin bu doğrultuda karar vermesi olanaklıdır. Örneğin mağdurun, duruşma sırasında sanığın özür dilemesi karşılığında uzlaşacağını belirtmesi ve sanığın da o esnada bu yaklaşımı kabul edip özür dilediğini açıklaması durumunda, hâkimin gelişmeyi tutanağa kaydedip uzlaşma gerçekleştiği için düşme kararı vermesi mümkün olacaktır. Hal böyle iken uzlaştırmaya dayanak teşkil eden edimin bu şekilde basit türden olması durumunda dolayısı ile hâkimin de bu uzlaşmayı gerçekleştirebilmesi ve kanunen çerçevesinin belirlenmesi yerinde olmuştur.

3.2.2.2. Tarafların Uzlaşarak Mahkemeye Başvurmaları

CMK'nın 254. maddesinde, mahkemenin uzlaştırma işlemlerini 253. maddede belirtilen esas ve usule göre yapacağı belirtilmiştir. Kovuşturma aşamasında; mahkemenin uzlaşma teklifinin, taraflarca reddedilmesi hâlinde kovuşturmaya devam edilerek hüküm kurulabilecektir. Bu şekilde ortaya çıkacak uzlaştırmaya ne şekilde girişileceği ya da sonuçlanacağı konusunda aynı paralelde soruşturma aşamasında izlenen yöntem uygulanacaktır. Zira soruşturma aşamasında, CMK'nın 253/16. maddesi uyarınca, uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler (CMK m. 253/16). Benzer şekilde bu madde kovuşturma aşamasında da uygulanabilecektir. Nitekim taraflar uzlaştıklarını mahkemeye belgelerse ve mahkemeye başvururlar ise hâkimin uzlaşmayı tespit edip uygun bulması durumunda uzlaşma doğrultusunda hüküm kurulması gerekecektir. Soruşturma aşamasında tarafların en son uzlaşma yönündeki iradelerini açıklamaları ve bu durumun hukukî sonuç doğurması iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar geçerli sayılmaktadır. Mahkeme aşamasında yapılan uzlaşma teklifi reddedilmesine rağmen, taraflar uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç duruşmanın sona erdiği açıklanıp hüküm verilmeden önce mahkemeye başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler (Uz. Yön. m. 25/3). Bu hüküm DİDK,

CMK'nın 253. maddesinde belirtilen uzlaşmaya ilişkin esas ve usullerden hangilerinin kovuşturma aşamasında da uygulanabileceğinin ceza mahkemesince belirlenebileceği, yargı yerince belirlenmesi gereken bir konunun idari işlemle belirlenmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 25. maddesinin 3. fıkrasının yürütülmesini durdurmuştur (DİDK., 15.05.2008, 2008/463 itiraz sayılı kararı). Yargılamanın son bulma anına kadar tarafların uzlaştıklarını bildirmeleri mümkün olmalıdır. Uzlaşmanın muhakemeyi kısaltan ve suçtan doğan zararın giderilmesini sağlayan işlevleri itibariyle kovuşturma aşamasında tarafların benzer yönüyle lehlerine getirilen bu düzenlemeden faydalanmaları gerekmektedir. Aksine bir yorum, uzlaşma kurumunun uygulanmasının engellenmesi ile iş yükünün artmasına neden olacağı gibi, usul ekonomisi ilkesiyle çatışacak ve uzlaşma kurumunun mevzuat ile düzenleniş amacına aykırılık teşkil edecektir. Bu kapsamda henüz kesinleşmemiş ve itiraz ya da temyiz üzerine hükme karşılık gelen yargı yollarının kullanılması hâlinde ve yeniden yargılama faaliyetini yürüten mahkemeye uyuşmazlığın gelmesi hâlinde yeniden uzlaşma girişiminde bulunulması gerekmektedir.