• Sonuç bulunamadı

Uzlaşma Prosedürünün Temyiz Sürecine Etkisi

2. AB HUKUKUNDA UZLAŞMA PROSEDÜRÜ

2.1. Uzlaşma Aşamasından Önceki Standart Soruşturma

2.1.1. Uzlaşma Süreci

2.1.1.5. Uzlaşma Prosedürünün Temyiz Sürecine Etkisi

Uzlaşma prosedürünün uygulanması, öncelikle, Komisyon tarafından kartel soruşturmalarının daha hızlı ve daha etkin bir şekilde ele alınmasını amaçlasa da, hem akademisyenler hem de rekabet otoritesi tarafından, karteller açısından uzlaşma sürecinin çeşitli aşamalarında uygulanmasının olası bazı dolaylı etkileri belirlenmiş ve tartışılmıştır. Örneğin; para cezalarının belirlenmesi; pişmanlık programının işlerliği; temyiz olasılığı ve başarısı; özel icra takibi ve genel caydırıcılık. Bu olası etkilerin her biri öneme haiz olmasına rağmen çalışmamızı uzlaşma prosedürünün temyiz üzerindeki etkisiyle sınırlı tutmaktayız.292 AB uzlaşma prosedürünün amacı tam olarak Tüzük’te

290 Uzlaşma Bildiriminin 26. Bölümü.

291 Bknz. Bölüm “Özel Durumlar: Hibrit Kararlar ve Uzlaşma Prosedürünün İşletilmesinin Durdurulması”. 292 Etkiler üzerinde daha ayrıntılı bilgi için; Hüschelrath, K./ Laitenberger, U. (2017), The settlement

procedure in the European Commission’s cartel cases: An early evaluation. Journal of Antitrust Enforcement, doi:10.1093/jaenfo/jnw015

belirtilmemesine rağmen, Komisyon uzlaşma prosedürünün uygulandığı kararlara karşı temyize başvurma olasılığının ve başarısının düşük olmasını beklemektedir.293

2.1.1.5.1. Temyiz Sayısı ve Oranına İlişkin İlk Tanımlayıcı Kanıt

Uzlaşma prosedürünün temyiz başvurusunda bulunma olasılığı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, zaman içinde kartel davaları için kanıt niteliğinde bilgi ve belgelerin temyiz sürecinde ne oranda etkili olduğu önem taşımaktadır. Örneğin, uzlaşma prosedürünün uygulanmasından sonra teşebbüslerin temyize başvurma sayısında veya temyiz oranlarında belirgin bir azalma tespit edilemezse, bu sistemin işletilmeyeceği düşünülmektedir.294 Bu nedenle, aşağıdaki Şekil 2, 2000 yılından 2015 yılına295 kadar olan gözlemin Komisyon için kartel kararlarına karşı temyiz sayısını ve oranını göstermektedir. Yukarıdaki Şekil 1’in aksine, (Komisyonun kaç yılda kaç tane karar verdiği gösterilmektedir.) Şekil 2, firmalar296 seviyesindeki sayıyı ve oranı ya da temyizi

293 Hellwig, M., Hüschelrath, K., Laitenberger, U., Op. cit. , s.64 294 Hellwig, M., Hüschelrath, K., Laitenberger, U., Op. cit., s. 65.

295 Temyiz değerlerinin, kartelle ilgili olarak orijinal Komisyon kararının alındığı yıla karşılık geldiği

unutulmamalıdır; yani, Avrupa Komisyonu tarafından 2001 yılında karara bağlanan ve nihayet 2004 yılında Avrupa temyiz mahkemesi tarafından karara bağlanan bir dava 2001 yılında temyiz olarak sayılmaktadır.

göstermektedir (Her durumda olduğu gibi, daha sonra birbirlerinden bağımsız olarak temyiz başvurusunda bulunup bulunmamaya karar veren teşebbüsler bulunmaktadır.).297

Şekil 3: EC kartel kararlarına karşı temyiz sayısı ve oranı (2000-2015 yılları arasında). Kaynak: ZEW kartel veri tabanına dayanan grafik298

Şekil 2’de görüldüğü gibi, gözlem süresinin ilk on bir yılında, temyiz sayısı büyük ölçüde değişmektedir: 39 temyiz (2001) ve 14 temyiz (2003) değişkeni belirlenmiştir. Bununla birlikte, uzlaşma prosedürünün uyuşmazlıklara daha fazla uygulanması sağlanarak, son zamanlarda temyiz sayısında önemli bir düşüş yaşanmıştır: 2000–2010 döneminde ortalama temyiz sayısı 25 iken, 2011–2015 dönemine karşılık gelen ortalama sadece 8 temyize düşürülmüştür. (Yaklaşık% 68'lik bir azalma sağlanmıştır ve bu büyük bir başarıdır.)299

297 Ibid., s. 65. 298 Ibid., s. 65.

2.1.1.6. 1/2003 sayılı Tüzük’te Uzlaşma Kararlarına İlişkin Olarak Düzenlenen Usul

Yukarıda da belirtildiği gibi, standart yasal dayanağı 1/2003 sayılı Tüzük m. 7 ve 23’e dayanan kartel uzlaşma kararları, Avrupa Birliğinin İşleyişine İlişkin Antlaşma300 (ABİDA)’nın 101’inci maddesinin ihlal edilmesine karşı ihlali sona erdiren kararlardır. Uzlaşma kararları bir ihlalin varlığını tespit etmektedir, değişkenlerini tanımlamaktadır ve teşebbüslere para cezası verilerek ihlalin sona ermesini sağlamaktadır. Uzlaşma kararları, Komisyon tarafından standart usulde kabul edilmektedir. Doğal olarak, standart prosedürdeki kararlarla aynı yasal inceleme aşamalarından geçmektedir.

Kartel uzlaşma kararları bazen antitröst davalarında uygulanan taahhüt kararları301 ile karıştırılmaktadır. Ancak 1/2003 sayılı Yönetmeliğin 9’uncu maddesine dayanan taahhüt kararları uzlaşma kararlarından farklıdır. Taahhüt kararları bir ihlal bulgusu içermez ve para cezası uygulanmaz, ancak uzlaşmada uzlaşan teşebbüsler ihlale ilişkin sorumluluklarını kabul etmekte ve para cezası almaktadırlar. Taahhüt kararları, sonraki ihlaller için tazminat oluşturulması için emsal teşkil etmemektedir. Taahhüt kararları kartel davaları için uygun görülmemektedir, oysa uzlaşma müessesi sadece kartel davaları için oluşturulmuştur.302

Uzlaşma müessesi kartel vakalarının çözümünde standart uygulama prosedürünün yerini alabilecek bir uygulama olduğu düşünülmektedir. Bir kartel ihlali tespitinin varlığında daha hızlı ve daha odaklanılmış bir şekilde, yargılamada ve davalarda çok fazla zaman ve kaynak harcamadan çözüme ulaşılmasını sağlayan alternatif bir yoldur.

300 “Treaty on the Functioning of the European Union” yerine kullanılmıştır.

301 Daha ayrıntılı bilgi için bknz. İkinci Bölüm Uzlaştırma Prosedürü İle Diğer “Müzakere” Yöntemleri

Arasındaki Farklar.

302 Örneğin, kartelleri piyasadaki rekabet davranışlarını koordine etmeyi ve / veya satın alımın düzeltilmesi

gibi uygulamalarla ilgili rekabet parametrelerini etkilemeyi amaçlayan iki veya daha fazla rakip arasındaki anlaşmaları ve/veya uyumlu uygulamaları tanımlayan Uzlaşma Bildiriminin 1. Bölümü veya satış fiyatları veya diğer alım satım koşulları, üretim veya satış kotalarının tahsisi, teklif arzı dahil pazarların paylaşılması, ithalat veya ihracatın kısıtlanması ve / veya diğer rakiplere karşı rekabete aykırı eylemler de dahil olmak üzere. Bu tür uygulamalar ABA’nın 81’inci maddesinin en ciddi ihlalleri arasındadır.

2.2. Özel Durumlar: Hibrit Kararlar ve Uzlaşmanın Durdurulması