• Sonuç bulunamadı

Uyulması Gereken Diğer Kurallar

F. KONULU TEFSİR METODUNUN UYGULANIŞI VE BU

9. Uyulması Gereken Diğer Kurallar

Araştırmacı konuyu ortaya koyarken garip bir kelimeyi açıklamak veya bir kıraati yorumlamak veya belâgî bir nükteyi ortaya çıkarmak ihtiyacı hissettiğinde, bunu, dipnottaki bir açıklama şeklinde yapmalıdır. Çünkü

410 Lügat ve semantik alan çalışmaları ile ilgili geniş bilgi için bkz. Toshihiko İzutsu, Kur’ân’da Allah ve İnsan, (trcm. Süleyman Ateş) Ankara ts. ve Kur’ân’da Dinî ve Ahlakî Kavramlar, (trcm. Selâhattin Ayaz), İstanbul ts.

411 Mustafa Müslim, Mebâhis fi’t-Tefsiri’l-Mevdûî, s. 49.

412 Ömer Dumlu, agt., s. 166-172.

413 Ahmed Cemal el-Ömerî, Dirâsât fi’t-Tefsiri’l-Mevdûî, s. 74.

bu açıklamaları metin içinde vermek, düşüncelerin tabiî akışını, birbirine mantıkî bağ lılığını, ifadenin düzgünlüğünü ve parlaklığını zedeler.414

Araştırmacı, önyargılardan uzak durmalı, araştırmayı hede finden sap-tıracak ve okuyucusunun dikkatini başka tarafa çeke cek ayrıntılara dalma-malıdır. Şayet bu tür ayrıntılar, araştırma nın hedefine destek sağlayacaksa dipnotlarda bu ayrıntılara yer verebilir. Zira tahlilî tefsir metodunda bazı müfessirler, âyetin tefsirinde çok değişik konulara değindikleri ve arada âyet ve tefsirini unuttukları için ayıplanmışlardır. Nitekim er-Razî ve Tantâvî’nin tefsirleri için şöyle denilmiştir: “Bunlarda tefsirden başka her şey var!”.415

Yine bu metoda göre, Kur’ân’la ilgili bir konuyu ilmî bir şe kilde ortaya koymaya çalışan müfessir, yaptığı bu çalışmanın doyurucu, eksik-siz ve mükemmel olabilmesi için ele aldığı ko nunun mütehassısları ile de işbirliği yapmalıdır. Çünkü bir mütehassıs olarak onların konu ile ilgili âyetleri değerlendirme leri daha verimli olacaktır. Bu işbirliğinin bizzat mütehassıslarla görüşülerek yapılması en iyisidir. Bunun mümkün olma-dığı durumlarda, en azından saha ile ilgili ilim adamlarının eserle rine başvurulmalıdır.

İşte bu sebeple meselâ, insanın ana rahmindeki gelişmele rinden söz eden âyetler inceleniyorsa, tıpta bu sahanın uzma nına, eğer astronomi ile ilgili âyetler ele alınmışsa, yine bir ast ronomi âlimine, Kur’ân’ın iktisadî nizâmı ortaya konulmaya çalışılıyorsa bir ekonomi mütehassısına başvur-mak gerekir.416

Toplu olarak âyetlerin anlamlarını kavradıktan sonra araş tırmacı, Kur’ânî yaklaşımlar vasıtasıyla konunun temel unsurla rını belirlemeye çalışmalıdır. Araştırmacı, incelemenin tabiatının öyle gerektirdiğinden veya düşüncelerin mantıksal akışından hareketle bazı temel unsurları öne alıp bazılarını geriye alabilir. Bütün şartları yerine getirilmiş, parçaları tamamlanmış, uygun bir şekil, münasip bir çerçeve ve ahenkli bir bütün olacak şe kilde konunun oluşturulması gerekir.417

414 Mustafa Müslim, age., s. 39.

415 Abdussettar Fethullah Said, el-Medhal İle’t-Tefsiri’l-Mevdûî, s. 73.

416 Mevlüt Güngör, Kur’ân Araştırmaları, s. 20-24.

417 Seyyid Mursî, Dirâsât, s. 43-44.

Bütün bu imkânların ilmî ve sistemli bir şekilde değerlendi rilmesi sonucunda, Kur’ân’ın ele alınan konu ile ilgili içyapısı, prensip ve tâlimatları, o sahanın mütehassıslarını bile tatmin edip iknâ edecek, hattâ onlara yeni ufuklar açacak bir şekilde ve pratiğe yönelik tavsiye ve öneri-lerle birlikte, bütün yönleri ve berraklığı içinde ortaya konulacak, böylece, bütün insanlığa ve öncelikle İslâm toplumuna ve ferdine yararlı bir çalışma sunul muş olacaktır.418

Araştırmacı bütün bunları yaparken konunun, insanların ya şadığı realite ve problemlerle bağlantısını kurup, onları Kur’ân’ın ışığı altın-da çözmeye çalışmalıdır. Araştırmacının ga yesi, tespit ettiği meseleye Kur’ân-ı Kerim’in nasıl baktığını or taya çıkarmak ve âyetlerden ilham alarak çıkarabileceği düşünce ve yaklaşımı tespit etmektir. Yani bu metotta Kur’ân, gerçeklerle ve yaşanan hayatla iç içedir. Çünkü Konulu Tefsir metodunda müfessir, vâkıadan başlayan hareketinin sonunda Kur’ân’a varmaktadır.419

Araştırmacı, tefsir çalışmasında belli bir siyaset takip etmeli dir. O da;

araştırdığı konu hakkında Kur’ân’ın ne dediğini, Kur’ân’ın güzelliklerini, Kur’ân’ın emir ve yasaklarında fert ve cemiyeti gözettiğini vb. gibi konu-ları hedef almalıdır. Bunun için de kafasındaki eski görüşlerini bir kenara bırakmalıdır. Yani mezhebî kanaat veya önceden benimsemiş olduğu görüşleri bir tarafa bırakıp, tespit ettiği konuda Kur’ân’ın ne dediğini ortaya çıkarmalıdır. O, Kur’ân’ın görüşüne tâbi olmalıdır, yoksa Kur’ân’ı kendi mezhebinin görüşlerine, hevâ ve kanaatlerine uydurmamalı ve ona göre yönlendirmemelidir.420 Bununla araş tırmacının hedefi şunlar olma-lıdır:

Kur’ânî gerçekleri ortaya çıkarmak ve onları, dikkati çekecek bir şekilde sunmak, ayrıca İslâmî teşrîin esprisini, estetikliğini, insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olduğunu, sağdu yuya uygunluğunu ve insandaki olumlu ve aktif potansiyelleri ortaya çıkarıp geliştirdiğini dile getirmelidir.

418 Mevlüt Güngör, Kur’ân Araştırmaları, s. 20-24.

419 ed-Degâmîn, age., s. 43; Muhammed Bâkır es-Sadr, el-Medresetü’l-Kur’âniyye, s. 19 vd.

420 el-Ömerî, age., s. 74; ed-Değâmîn, age., s. 44.

Sözü edilen gerçekler birbirine bağlı bir zincir şeklinde, ko pukluk olmadan, okuyucunun belleğini açıcı ve düşüncesini geliştirici ve olası sorularına doyurucu cevap veren bir şekil ve tatlı bir üslûpla ortaya kon-malıdır. Böyle bir üslûp ise çağdaş insanların anladığı açıklama üslûbu ile olur. Bunun için terke dilmiş garip kelimelerden ve zorlama üslûplarından kaçınmak gerekir.

Târihî hâdiseler ele alınırken hâdisenin geçtiği zaman dilimi çok iyi tespit edilmelidir. Meselâ, bir peygamberin hayatı araştı rılıyorsa, O’nun yaşadığı devrin özellikleri çok iyi tespit edilmeli dir. Zira Hz. Âdem ile Hz. Nûh’un veya Hz. Mûsâ’nın yaşadığı dönemin özellikleri bir değildir.

Dolayısıyla Konulu Tefsir çalış ması yapan araştırmacı –bir bakıma Mekkî-Medenî sûre ve âyetlerde olduğu gibi– özellikle târihî hadiseleri ele aldı-ğında araştırdığı dönemin özelliklerini çok iyi bilmelidir.421

Konuyu işlerken Kur’ân’da zikredilen kıssa, târihî hâdise ve darb-ı mesellerden istifade edilmelidir. İmkân nispetinde işlenen konuya uygun misâller bulunmaya çalışılmalı ve istişhad için öncelikle Kur’ân’dan isti-fade edilmelidir. Meselâ; Allah’ın ni metlerine karşı nankörlük konusu işleniyorsa; Sebe’ halkı, Kâ rûn, Kehf Sûresi’nde anlatılan bahçe sahibi vs. misal olarak ve rilebilir. İdareyle ilgili konulardan şûrâ/istişârenin önemi işleni yorsa; Belkîs ve Firavun’un yanındaki kimselerle istişâresi zikre dilebilir. İçtimaî hastalıklardan bahsederken; İsrailoğulları’nın durumu anlatılabilir.422

Konulu Tefsir çalışması yapan bir kimse: “Benim yaptığım bir gay-retten ibarettir. Yani Kur’ân’ın bu konuya bakış açısını imkânım ve ilmî gücüm nispetinde ortaya koymaya çalıştım.” demelidir. Yoksa Kur’ân bu konuda kesin kes böyle diyor de mek doğru değildir.

Bu tür çalışmaları, belli bir ilmî seviyeye gelmiş kimseler yapmalıdır.

Yoksa yanlış kanaate varıp, başkalarını da yanıltma söz konusu olur.

Bu çeşit çalışma yapanlar: “Şimdiye kadar yapılan çalışma lara iltifat etmiyorum, çünkü onlara başka görüşler karışmış olabilir, onun için ben

421 ed-Değâmîn, age., s. 41.

422 Tevfîk el-Âmir, Medhal ilâ İlmi’t-Tefsir, Beyrut 1993, s. 146-147.

sadece Kur’ân’dan istifade ediyorum.” şeklinde bir iddia taşımamalıdırlar.

Çünkü o, başkasını tenkit ettiği gibi, arkadan gelenler de kendisini tenkit ederler.

G. BİR SÛREYİ KONULU TEFSİRE GÖRE