• Sonuç bulunamadı

Çok uluslu şirketler, iki veya daha fazla ülkede mülkiyeti kısmen veya tamamen kendisine ait olarak üretim ve pazarlama faaliyetlerini yürüten, kendisine ait işletme stratejileri olan ve bu stratejileri tüm bağlı kuruluşları veya şubelerinde

69 Başkaya (2004 ) , a. g. e. , s. 222- 223. 70 Steger, a. g. e. , s. 78. 71 Güran ve Aktürk, a. g. e. , s. 92- 93. 72

Ahmet Şahinöz, “ Dünya Ticaret Örgütü’nün Dönüşümü “ , Erişim: 12. 04. 2007, http://www.zmo.org.tr/etkinlikler/ktts02/20.pdf.

uygulayan işletmelere denir.73 ÇUŞ’ler yeryüzünde değişik ülkelerde yavru şirketler veya bayilikler aracılığı ile faaliyet gösterirler ve toplam satışları, varlıkları veya iş

gücünün % 20‘si ana ülke dışında yer almaktadır.

18. yüzyıl sonu yaşanmaya başlanan endüstri devrimi sonrasında yaşanan gelişmeler sistemde çok önemli rol oynayacak bu ÇUŞ’lerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Endüstri devrimi ile ilk kez İngiltere ‘ de kurulan Doğu Hindistan Şirketi bunlardan en bilinenidir.74 Bugünkü anlamda ilk modern ÇUŞ’ler 19. yüzyılda Avrupa merkezli olmak üzere Almanya’da Bayer (1863), İsviçre’de Nestle (1967), Fransa’da Michelin (1967) ve İngiltere‘de Lever (1890)’dir.75 Bunlardan Lever Brothers 1950 yılında Alman Uni firması ile İngiliz Lever Brothers firmaları ‘Unilever’ adı altında birleşmiştir. Bugün hala bu çok uluslu şirket 60 farklı ülkede faaliyet göstermektedir ve 500 bayisi ile dünyanın en büyük işletmelerinden birisidir.76

ÇUŞ.’ in merkezi, faaliyette bulunduğu ve kendisine hammadde, işgücü veya bilgi sağlayan ülkeleri belirtmek için kullanılan bazı kavramlar vardır, bunlardan;77

- Köken (ana) ülke: ÇUŞ’in menşeinin bulunduğu yerdir. Örneğin Sony’nin ana ülkesi Japonya’dır.

- Ev sahibi (kabul eden) ülke: ÇUŞ’in yatırım yaptığı ülkeyi tanımlamak için kullanılır. Örneğin Toyota firmasının ülkemize yaptığı ortak girişimde Türkiye ev sahibi ülkedir.

- Üçüncü ülke: Köken ülke ve ev sahibi ülke dışında kalan ve ÇUŞ

faaliyetlerine üretim faktörlerinden herhangi birinin tedariki ya da bilgi transferleri

şeklinde çeşitli şekillerde katılan ülkelerdir.

- Ana şirket: Yatırım yapan asıl şirkete denir. Ana şirketler hem yavru

şirketlerin mülkiyetini, hem de yönetimini ellerinde bulundurur.

- Yavru şirket: Yabancı ülkede sahip oluna şirkete denir. Bunlar için yabancı sermaye şirketi ya da şube kavramı kullanılır. Yavru şirketler, genellikle ana şirketin elinde bulunan teknoloji, ticari sırlar, yönetim bilgileri, ticaret unvanı vb. gibi imkanlardan yararlanırken, karşılığında elde ettikleri karların tamamı veya bir kısmını ana şirkete transfer ederler.

73

Gülşen Sarı Gerşil, “ Küreselleşme ve Çok Uluslu İşletmelerin Çalışma İlişkilerine Etkileri “ , Dokuz

Eylül Üniversitesi SBE Dergisi, Cilt: 6, Say: 1, Yıl: 2004, s. 148.

74

Leo Huberman, Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla, Çeviren: Murat Belge, Dost Kitabevi Yayınları, 3. Baskı, Ankara, 1982, s. 99.

75

Sevil Ertuğrul, “ Çok Uluslu Şirketlerin Altın Yılları “, Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, Yıl: 2002, s. 115.

76

Deniz Ülke Arıboğan, Globalleşme Senaryosunun Aktörleri, Der Yayınları, İstanbul, 1999, s. 169.

77

Fethi Gürün, “ Globalleşme ve Çok Uluslu Şirketlerin İnsan Kaynakları Yönetimine Etkileri “ ,

Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2000, s. 21- 22.

ÇUŞ‘lerin ortaya çıkmasının temel nedeni küresel iletişim ile üretim ve dağılımda, rekabette avantaj elde etmektir. ÇUŞ‘lerin üretim faaliyetlerini yabancı ülkelere yönlendirmesinin nedenleri ise;78

- Üretim yerindeki pazarların yetersiz olması, mal veya hizmete olan talebin doymuşluğu.

- Büyük ölçekte üretim kapasitesine sahip olmak ve bunu uluslararası alanda gerçekleştirebilmek için rekabette avantajlı olabileceği yerlerde üretimde bulunarak pazarı büyütmek ve diğer pazarlara girişte üstünlük sağlamak.

- Kendi ülkesindeki vergi, ücret, sosyal haklar gibi maliyet arttırıcı faktörlerin rekabette dezavantaj oluşturması.

- Ülkedeki ekonomik, siyasal alanlarda baskı olması veya üretim faaliyetlerinin rasyonel bakımdan gerçekleştirilebilmesi için uygun ortamın olmamasıdır.

Son tahminlere göre dünyada 64000 çok uluslu ana şirket ve bu şirketlere bağlı 870000 şube bulunmaktadır; oysa 1960’ların sonlarında 7000 çok uluslu ana

şirket bulunmaktaydı. Yaklaşık 30 yılda ana firma sayısı 9 kattan fazla artış

göstermiştir.79 ÇUŞ‘lerin ne kadar güçlü olduğunu anlamak için global ticaret, yatırım, üretim ve katma değerden aldıkları paya bakmak yeterli olacaktır. ÇUŞ‘lerin, 2003 yılında, global dolaysız yabancı yatırım stoku (8. 24 trilyon Dolar) içindeki payı yaklaşık % 85’dir. Çokuluslu şirketlerle ilgili ayrıntılı analizler içeren BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) (2002) raporu incelendiğinde bu şirketlerin global ekonomide oynadıkları rolün büyüklüğü daha kolay bir şekilde anlaşılabilir. 2001 yılında global ihracat 7. 4 trilyon Dolar iken ÇUŞ‘lerin toplam satışları 18. 5 trilyon Dolar ve bu şirketlerce üretilen toplam katma değer 3. 5 trilyon Dolardır. 1990 yılında yabancı bağlı şirketlerin global gayrisafi yurtiçi hasılaya katkısı % 7 iken bu katkı 2001’de % 11’e ulaşmıştır. Yine aynı yıl yabancı bağlı şirketlerin 54 milyon kişiyi istihdam ettiği tahmin edilmektedir.80 Sarah Anderson ve John Cavanagh tarafından 2000 yılında hazırlanan “En Yüksek Cirolu 200 ÇUŞ (Top 200: The Rise of Corporate Global Power)“ adlı raporda şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır: 81

78

Ayhan Gençler, “ Çok Uluslu Şirketler ve Sendikalar “ , Erişim: 30. 06. 2007, http://www.isgucdergi.org/index.php?arc=arc_view.php&cilt=1&ex=144&inc=arc&sayi=1&year=2003.

79

Harun Kaya, “ Küreselleşme ve Çok Uluslu Şirketler: Bir Değerlendirme “, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 271, Yıl: 2004, s. 180.

80

Coşkun Can Aktan, İstiklal Yaşar Vural, “ Çok Uluslu Şirketlerin Global Ekonomideki Yeri “ s. 7, Erişim: 05. 06. 2007, http://www.canaktan.org/ekonomi/cok-uluslu/aktan-makale.pdf.

81

Ömer Özpınar, Ergün Şimşek, “ Küreselleşmenin Getirdiği Sorunlar ve Bu Sorunlara Çözüm Önerileri “ , Uludağ Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: 22, Sayı: 2, Yıl: 2002, s. 5.

- Ülke milli geliri ve şirket satışlarının karşılaştırılmasına dayanarak dünyanın en büyük 100 ekonomisinin 51’ini şirketler, 49 tanesini ise ülkeler oluşturmaktadır.

- En büyük 200 şirketin toplam satışı, yoksulluk içinde olan 1. 2 milyar insanın (dünya nüfusunun % 24’üne eşit) yıllık gelirinin 18 katıdır.

- En büyük 200 şirketin satışları, dünya ekonomik faaliyetinin % 27. 5’ine eşittir. Bu şirketler, dünya işgücünün yalnızca 0. 78’ini istihdam etmektedir.

- 1983- 1999 yılları arasında, en büyük 200 şirketin kazancı % 362. 4 artarken, istihdam ettikleri işgücü yalnızca % 14. 4 artmıştır.

Göz ardı edilmemesi gereken önemli bir noktada, bugün ÇUŞ‘lerin yıllık ciroları ile ülkelerin GSYİH‘ları boy ölçüşecek durumdadır. Tablo 2 bize bu durumu açıkça göstermektedir:

Tablo 2 :Çok Uluslu Şirketlerle Ülke GSYİH’larının Karşılaştırılması (2000 yılı verileri)

Ülke GSYIH (milyon Dolar)

Şirket Satışlar (milyon Dolar)

.

Danimarka 174.363 General Motors 176.558

Polonya 154.146 Wal-Mart 166.809

Güney Afrika 131.127 Exxon Mobil 163.881 İsrail 99.068 Royal Dutch/Shell 105.366

İrlanda 84.861 IBM 87.548

Malezya 74.634 Siemens 75.337

Şili 71.092 Hitachi 71.858,5

Pakistan 59.880 Sony 60.052,7

Yeni Zelanda 53.622 Honda Motor 54.773,5 Macaristan 48.355 Credit Suisse 49.362

Kaynak: Steger, a. g. e. , s. 74

Bu bağlamda General Motors’un yıllık cirosu Türkiye’nin dış ticaretinin 2- 3 katıdır.82 Aynı zaman da aynı şirketin yıllık cirosu Danimarka’nın GSYİH’sından fazla olduğu görülmektedir. Söz konusu şirketlerden en büyük ilk 15’inin yıllık ciroları 120

82

Deniz Özyakışır, “ Ulus Devletlerin Çuş’lerle İmtihanı “ , Yarın Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 47, Mart 2006, s. 22.

ülkenin milli gelirinden daha büyüktür.83 ÇUŞ’lerin ülkeler arasında dağılımında ise; en büyük 10 ÇUŞ arasında, % 80’i ABD, % 20’si Avrupa kökenlidir. En büyük 20 ÇUŞ arasında % 75’i ABD, % 20’si Avrupa ve % 5’i Japonya kökenlidir. En büyük 50 ÇUŞ arasında, % 60’ı ABD, % 32’si Avrupa, % 6’sı Japonya ve % 5’i diğer ülke kökenlidir. ABD gücünün en büyük yoğunlaşması en büyük ÇUŞ'ler arasında gerçekleşirken, daha alt sıralara doğru inildiğinde daha büyük rekabet gözlenmektedir. 84

Küreselleşme ile ulus devletlerle boy ölçüşecek, hatta onları geride bırakacak gelir elde eden ÇUŞ’ler; ulus devletlerin, hatta dünya ekonomisinin üzerinde ne denli etkin olduğu aşikardır. Sermayenin önündeki engellerin kaldırılması ve artan küreselleşme eğilimi bu şirketleri “dünyanın yeni efendileri” haline getirmiştir. Ülkeler ve bölgeler arası talep özelliklerinin benzeşmesi –yani tek düze tüketim kültürünün ortaya çıkması- çok uluslu şirketlerin yeryüzündeki mevcut

şube sayısını arttırmıştır. Örneğin bir Amerikan çok uluslu Mc Donalds’ın dünyanın her yerinde şubesi vardır. Ayrıca köken ülkedeki yüksek vergi oranları ve işgücü maliyetleri ile çevre mevzuatının yoğunluğu nedeniyle ÇUŞ’ler için, ücretlerin daha düşük olduğu, çevre mevzuatının kolayca aşılabildiği ve diğer girdi maliyetlerinin düşük olduğu az gelişmiş ülkeler birer rant yeri haline gelmiştir. 1960 ve 70’lerde birer Amerikan ÇUŞ’i olan General Electric, General Motors ve Nike gibi şirketler daha düşük işgücü avantajlarından istifade etmek için fabrikalarını Uzak Doğu’ya kaydırmışlardır. Kaldı ki teknolojik gelişme ile taşıma, depolama ve iletişim maliyetlerinin de azalması ÇUŞ’lerin manevra alanını geliştirmiştir.85 İşte tüm bu gelişmeler çok uluslu şirketleri global ekonominin yönlendirici etkenlerinden biri olmalarını sağlamıştır.

V. KÜRESELLEŞMENİN YOL AÇTIĞI SORUNLAR

Bu bölümde küreselleşmenin neden olduğu ekonomik ve sosyal bazı sorunlar tahlil edilecektir. Öncelik olarak sürecin ekonomi üzerindeki etkileri ele alınacak, daha sonra sosyal bazı sorunlar üzerindeki etkisi açıklanmaya çalışılacaktır.

83

Başkaya (2004), a. g. e. , s. 199.

84

James Petras, “ Emperyal Gücün Ekonomik Temeli “, Erişim: 12. 07. 2007, http://www.teori.org/index.php?option=com_content&task=view&id=21&Itemid=2.

85

Hasan Tağraf, “ Küreselleşme Süreci ve Çok Uluslu İşletmelerin Küreselleşme Sürecine Etkisi “ ,