• Sonuç bulunamadı

C. Küresel Isınma, Sürdürülebilir Kalkınma ve Çevre Sorunlarının Türkiye

5. Türkiye’de Çevre Vergileri

Türkiye’de doğrudan çevresel vergiler sınıflandırması içinde yer alabilecek tek düzenleme Çevre Temizlik Vergisidir. Çevre Temizlik Vergisi 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na mükerrer 44. madde eklenmesini öngören 15 Temmuz 1993 tarih ve 3914 sayılı kanundur. Bu yasa Çevre Temizlik Vergisinin esaslarını düzenlemektedir.388 Bu maddeye göre belediyelerin katı atık toplama ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekilde yararlanan binalar, çevre temizlik vergisine tabi tutulmuştur. Belediye sınırları ve mücavir alanları içinde bulunan ve belediyelerin temizlik hizmetinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalardan, Yasa’da yer alan maktu tarifeye göre 1 Ocak 1994 tarihinden itibaren bu vergi alınmaya başlamıştır. Verginin mükellefi,

388

Yusuf Şahin, “ Türk Vergi Sisteminin Çevresel Vergiler Açısından Değerlendirilmesi ” , Vergi

binaları kullananlar, boş binalarda binaların sahipleri veya sahip gibi tasarruf edenler olarak belirlenmiştir. Ancak tüm kamu kuruluşları ile yabancı devlet temsilciliklerine ait binalar bu vergiden muaf tutulmuştur. Sözü edilen mükerrer 44. madde daha sonra, 5035 sayılı Yasa ile önemli bir değişikliğe uğramış ve yeni uygulama 1 Ocak 2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Buna göre, verginin mükellefleri binaları kullananlardır. Çevre temizlik vergisi mükellefiyeti, binanın kullanımı ile başlamaktadır. Yeni değişikliğe göre:389

- Konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyük şehirlerde 20 Yeni Kuruş, diğer yerlerde 16 Yeni Kuruş olarak hesaplanacaktır.

- İşyerleri ile diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi ise, yıllık olmak üzere, Yasa’ya bağlı maktu tarifeye göre alınacaktır. Yalnız tarife büyük

şehirlerde % 25 artırımlı olarak uygulanacaktır.

- Mükerrer 44. maddede yer alan maktu çevre vergileri, her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacaktır. Bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarının yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmayacaktır.

- Büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelerde uygulanacak olan çevre temizlik vergisi tarifesi ise, örneğin 1. grup binalar için 1900 Türk Lirası iken, 5. grup binalar için 780 Türk Lirasıdır. Kademeli olarak tutar düşmektedir. 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44 üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre, büyükşehir belediyelerinde çevre temizlik vergisi, diğer belediyelerde uygulanan çevre temizlik vergisi tutarları % 25 artırılarak hesaplanacaktır. Buna göre büyükşehir belediyelerinde uygulanacak olan çevre temizlik vergisi tarifesi ise; örneğin 1. derece binalar için 2375 Türk Lirası iken, 2. grup binalar için 1875 Türk Lirası ve 5. grup binalar için ise 975 Türk Lirasıdır.

Çevre temizlik vergisi Belediye Gelirleri Yasası içinde yer alan tipik bir yerel yönetim vergisidir. Ancak Maliye Bakanlığı, bu mükellefiyet ile ilgili olarak bildirim verdirmeye ve buna ilişkin usulleri belirlemeye İçişleri Bakanlığı’nın görüşünü de alarak bu verginin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmıştır. 390 389 Erişim: 12. 03. 2009, http://www.yasabul.com.tr/www/index.php?option=com_content&view=article&id=59:2009-yl-cevre- temizlik-vergisi-rakamlar-belediye-gelirleri-kanunu-genel-tebliiseri-no-35&catid=1:son- haberler&Itemid=50 390

Selahattin Tuncer, “ Türkiye’de Çevre ve Çevre Vergileri ”, Yaklaşım Dergisi, Sayı:173, Yıl: 2007,

Erişim: 12. 05. 2008, Erişim:

Çevre Temizlik Vergisinde Kanun metni içinde dikkati çeken bir fıkra bulunmaktadır. Sondan bir önceki fıkra “Bu madde uyarınca tahsil edilen vergiler çevre temizliği gayesi dışında kullanılmaz” hükmünü getirmiştir. Fıkranın dikkati çeken yönü, gayet açık bir şekilde bütçeleme ilkelerinden adem- i tahsis ilkesine bir istisna teşkil etmesidir. Toplanan gelirlerin sadece belli bir amaca yani çevre temizliği amacına tahsis edilebileceği hükmünün yer alması, bu verginin tamamen çevresel bir amaca yönelik olarak ihdas edilmiş olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Ancak bunun gerçekte böyle olup olmadığının anlaşılabilmesi için tek bir fıkraya dayanmak yerine daha detaylı bir inceleme yapılması gerekli gözükmektedir.391

Uygulanan çevre temizlik vergisine eleştirilerde getirilmektedir. Bunları şu

şekilde sıralamak mümkündür:

- Bu vergilerin artış oranının enflasyon oranlarının altında seyrediyor olması, verginin “gelir getirici” bir politika aracı olma özelliğini azaltmaktadır. Hatta %50’lik artışın bile çoğu kere siyasal kaygılarla uygulanmadığı yönünde eleştriler vardır.

- Bunun bir sonucu olarak, verginin kentsel katı atıklarla ilgili bölümünün, katı atıkların yönetimi için kullanılmasında gerekli olan maliyetleri karşılaması olasılığını azaltmaktadır. Çevre Temizlik Vergisi’nin tahminen katı atıkların toplanması ve imhası için öngörülen maliyetleri karşılayamamakta; ortalama vergi ise, maliyetlerin sadece % 25’ini karşılamaktadır. Bu da Çevre Temizlik Vergisini katı atıkların toplanması ve bertaraf edilmesi amacından çok, belediyelere gelir sağlama amacına hizmet ettiği yönündeki eleştirileri haklı çıkartmaktadır.

- Çevre temizlik vergisi, tüketicileri daha az çöp ve daha az su kullanımını teşvik etmekten uzaktır.

- Atık su için alınan Çevre Temizlik Vergisi, “vergi” den daha çok “harca” benzemektedir. Ödenecek verginin miktarı tüketilen suya bağlı olma özelliği, az su tüketme yönünde bir teşvik unsuru olmasını engellemektedir.392

Türk vergi sistemine bakacak olursak, çevre kalitesinin iyileştirilmesini amaç edinmiş olmamasına rağmen, bazı tür vergilerin çevre açısından, dolaylı olarak etkilerinden söz edebiliriz. Bunların bir listesi aşağıya çıkarılmıştır.

- 25.10.1984 tarih ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu (KDV) , - 06. 06. 2002 tarih ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu (ÖTV), - 18. 02.1963 tarih ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu, - 02. 07. 1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu.

391

Ali Değirmendereli, “ Türk Vergi Sisteminde Uygulanan Bazı Vergilerin Çevresel Vergi Kavramı Açısından Değerlendirilmesi ” , Vergi Sorunları, Sayı:174, Yıl: Mart- 2003, s. 124.

392

Örnek verecek olursak, Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi akaryakıt fiyatlarını yükseltmek suretiyle tüketimi kısıtladığı ve akaryakıt kullananları cezalandırdığı, Özel Tüketim Vergisinin motorlu taşıt fiyatlarını yükseltmek suretiyle araba alımlarını sınırladığı, Harçlar Yasası içinde bazı tür harçların çevre ve doğayı dolaylı olarak koruduğu söylenebilirse de bunlar şimdiki hali ile yetersiz kalmaktadır. Özetle diyebiliriz ki, Türk vergi sisteminde üretim ve tüketim faaliyetlerinde tercihlerin, çevreden yana olmasını sağlayan, çevre kirlenmesinin önlenmesine hizmet eden mali bir mekanizma mevcut değildir.

6. Karbon Vergilerinin Türkiye’ de Uygulanması: Bir Çözüm mü? Genel