• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.6 Uluslararası Portföy Yatırımları

1.6.1 Uluslararası Portföy Kavramı ve Kapsamı

Portföy sözlük anlamı olarak cüzdan olarak ifade edilmektedir. Ulusal yatırım portföyü, ülke içerisinde kullanılabilecek finansal yatırım enstrümanlarının tasarruf sahipleri tarafından bir portföyün yani cüzdanın içerisinde değerlendirilmesi olarak tanımlanabilmektedir. Uluslararası yatırım portföyü ise, uluslararası finansal piyasalarda işlem görebilen finansal yatırım enstrümanlarının devlet, özel kuruluşlar veya kişiler tarafından bir portföyde değerlendirilmesi olarak ifade edilmektedir (Gürol ve Kılıçoğlu, 1994: 696).

Uluslararası portföy yatırımları, yatırımcıların uluslararası finansal piyasalarda uluslararası politik risk, döviz kuru dalgalanmalarından kaynaklanan risk, bilgi edinebilme riski gibi ek riskler üstlenerek sermaye kazancı sağlama ile faiz ve kar payı geliri gibi kazançlar elde edebilmek için hisse senedi, tahvil ve diğer uluslararası yatırım araçlarına yatırım yapmalarıdır. Yerli veya yabancı yatırımcıların uluslararası yatırım enstrümanlarını portföylerine eklemelerinde ki asıl amaç portföy çeşitlendirmesi sağlayarak riski minimize etme ve yatırımlarının beklenen getirisini düşürmeden yüksek getiriden faydalanmak amaçlarına bağlı olarak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde portföy yatırımı yapmaktadırlar (Ceylan, 2004: 423).

Yatırım amacı ile portföye eklenen eklenen menkul değerler (hisse senedi, tahvil vb.) yabancı ülkelerdeki özel şirketler veya devlet kuruluşları tarafından çıkırılmışlarsa bu durumda bir ülkeden diğerine uluslararası portföy yatırımları şeklinde transferi söz konusudur.

Portföy yatırımları da kendi içerisinde “piyasalar arası portföy yatırımları” ve “uluslararası portföy yatırımları olarak” ikiye ayrıştırılmaktadır. Bir şirketin veya devlet kuruluşunun çıkardığı, uluslararası yatırımcılar tarafından alınan hisse senedi, tahvil ve bunun gibi finansal yatırım araçlarının sadece çıkarılan ülke piyasalarında alınıp satılması uluslararası portföy yatırımları olarak ifade edilirken, aynı işlemin ülke dışındaki bir merkezde gerçekleştirilmesi piyasalar arası portföy yatırımı olarak ifade edilmektedir (Doğukanlı, 2005:219).

Uluslararası portföy yatırımları sık sık değişim gösteren yatırım aracı olmaları nedeniyle iyi düzenlenmiş olan organize finansal piyasalara ihtiyaç duymaktadırlar. Gelişmekte olan ülkelerin 1990’lı yıllardan itibaren liberalleşme çabaları ile birlikte uluslararası çeşitlendirme konusu diğer ülkelerinde ilgi odağı olmuştur. Küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, liberalizasyon, gelişmekte olan ülke piyasalarındaki ekonomik büyüme ile birlikte bilginin çok hızlı ve eş zamanlı olarak yayılabilmesi, işlenebilmesi ile birlikte piyasalar küresel bir yapıya bürünmüştür. Tıpkı dünyanın küresel bir köy haline gelmesi gibi piyasalarda böyle bir yapıya bürünmüştür.

Gelişmekte olan ülkelere portföy yatırımlarının artması sonucunda, yerel piyasaların likiditesi yükselmekte ve piyasaların etkinliklerinin arttığı görülmektedir. Piyasalarda meydana gelen likiditenin artması piyasa derinliğini beraberinde getirerek yatırımların çeşitlendirilmesini sağlamaktadır. Portföy yatırımları ülkenin ekonomik anlamda kalkınması ve ülke refahının artması açısından ülkelere olumlu yönde etki göstermektedir (Canikli, 2010: 37-39).

Uluslararası portföy yatırımları denildiğinde, çeşitlendirme, spekülasyon, manupülasyon ve arbitraj kavramları akla gelmektedir.

1.6.1.1 Çeşitlendirme

Genel olarak finans teorisinde çeşitlendirme, yatırımda kullanılacak olan paranın tamamını tek bir varlığa değil, birden çok varlığa yatırım yaparak riski azaltmak anlamına gelmektedir. Tek bir menkul kıymete yatırım yapmanın aksine portföyde birden fazla menkul kıymet olması daha üstün “bir risk-ortalama getiri bileşimini” sağlamaktadır. Günümüzde yapılan portföy çeşitlendirmelerinin temelinde Modern Portföy Teorisi yer almaktadır (Demirtaş ve Güngör, 2004: 104).

Modern portföy teorisine göre yatırımcı servetini, yatırım yapılacak menkul kıymetlerin beklenen getiri oranlarına ve menkul kıymetlerin getiri oranlarının arasındaki korelasyona göre dağıtılması sonucunda, belirli bir beklenen getiri düzeyinde portföy riski azaltılabilir veya belirli bir risk düzeyindeki beklenen getiri arttırılabilir (Markowitz, 1952: 89). Yatırımcının birden fazla menkul kıymete yatırım yapması ile tek bir menkul kıymetten oluşabilecek riskten kurtularak risk dağıtılmış olmaktadır. Bireysel getirilerde farklı yönlerde ve derecelerde oluşabilecek olası durumlar dengelenerek daha istikrarlı bir getiriye ulaşılmaktadır (Aydın, 2008: 24).

1.6.1.2 Spekülasyon

Spekülasyon, oluşabilecek fiyat dalgalanmalarından faydalanarak kazanç sağlama olarak tanımlanabilir. Ekonomilerde spekülasyon hareketlerinin çok sık bir şekilde meydana geldiği yerler borsalardır. Örnek olarak vadeli borsa işlemleri geniş bir çapta spekülasyon yapmaya imkan hazırlayan bir araç niteliğindedir (Aytekin, T.Y: 191).

Spekülasyon yapanlara spekülatör denilmektedir. Spekülatörler işlemlerinde risk alırlar. Bunun nedeni ilk olarak spekülatörler piyasadaki mevcut yapıyı değerlendirerek kendi beklentilerini oluştururlar ve bu duruma bağlı olarak alım

satım yapmaktadırlar. Dolayısıyla spekülatörler piyasada yaşanabilecek önemli olaylar gerçekleşmeden önceden tahminde bulunup harekete geçmektedirler. Spekülatörler piyasada yaşanabilecek olayları doğru tahmin edemezlerse kayıp yaşamaları kaçınılmazdır. Spekülatörler sahip oldukları finansal güce bağlı olarak piyasayı istedikleri yöne hareket ettirebilme yeteneğine sahiptirler. Piyasada büyük fonları ile büyük hisselerde alım satım yapmaktadırlar. Piyasa ile ilgili haberlere herkesten önce ulaşıp belli bir süre sonra açıklamaktadırlar. Bazı spekülatörler belli bir şirketin hisselerini satın alarak söz konusu şirketleri ele geçirebilmektedirler (Seymen ve Bilman, T.Y, 29-30).

1.6.1.3 Manipülasyon

Manipülasyon kişilerin veya kitlelerin fikirlerini, algılarını ve davranışlarını kişi ve kitlelere fark ettirmeden aldatma yoluyla ve bazı taktikler kullanarak değiştirmeyi amaç edinen sosyal bir etkidir (https://univerlist.com, E.T: 15.12.2018). Manipülasyon yapanlar, üzerinde oynadıkları varlığın fiyatını istedikleri kadar yükselterek veya düşürerek haksız kazanç sağlamalarının yanında üzerinde oynadıkları varlıktan aşırı miktarda alım satım yaparak söz konusu varlığın fiyatını etkilemektedirler. Manipülasyonlar, ekonomiler ve piyasalar açısından son derece zararlı olmalarının yanında yanlış yönlendirmelere sebebiyet vermektedirler. Manipülasyonların önlenmesi amacına bağlı olarak bütün ülkelerde manipülasyon önleyici kanunlar vardır. Ancak düzenlenen bu kanunlar hem manipülasyonların tespit edilmesinin zorluğu nedeniyle hemde çoğunlukla manipülasyonun yapılmasından sonra geç kalınmış olunması nedeniyle pek fazla uygulanamamaktadırlar (Çıtak, 2007: 20).

1.6.1.4 Arbitraj

Arbitraj, bir varlığın ucuz olan piyasadan alınıp fiyatının yüksek olan piyasaya satılması ve bu aradaki farktan kazanç sağlama işlemi olarak tanımlanabilir. Farklı piyasalarda oluşan fiyat farklılıklarından faydalanmak amacıyla yatırım

yapılan hisse senedi, kıymetli maden, döviz, ve evrak işleri arbitrajın kapsamına girmektedir (Bilgin, 2011: 9-10).