• Sonuç bulunamadı

VE GÜÇ MESAFESİ KAVRAM

2.3. Toplum ve Güç Mesafes

Varoğlu, Basım ve Ercil (2000:427-428) GM düzeyinin, toplum düzleminde kurumsallaşma sürecine etkileri için şunları ifade etmektedir: “Gücün bir toplumun bireyleri arasında neden olduğu mesafe, o toplumun değerleri ve normları ölçüsünde gerçekleşmekte ve toplum tarafından benimsenen güç düzeyindeki farklılıklar, zaman içerisinde içselleştirilerek kurumsallaşmaktadır. Çeşitli ülkelerde, belirli yaşta olmanın, belirli ailelerden gelmenin ya da belirli öğrenim kurumlarında okumuş olmanın; çaba, yetenekler, teknik eğitim ve deneyime bakılmaksızın bireylere ayrıcalık getirdiği bilinmektedir. Gücün dağılımı konusunda toplumların veya kültürlerin ortaya koyduğu farklı ölçüler göze çarpmaktadır.” GM’nin düşük ve yüksek olduğu kültürler, insanlar arası eşitliğe verilen önem, bireylerin yaşam biçimleri ve gelir düzeyleri arasındaki farklılıklar, hiyerarşik yapıya yatkınlık,

değişkenler açısından ayırt edici özellikler taşır (Bozkurt, 2000; Akyürek, 2001:7). Hofstede’ye (1991:29-30) göre; gücün neden olduğu farklılıkları en aza indirgemeye çalışan toplumlar, düşük güç mesafesinin söz konusu olduğu kültürü; gücün benimsendiği ve kurumsallaştırıldığı toplumlar ise, yüksek güç mesafeli kültürü yansıtmaktadır. (Akyürek, 2001:8).

Bazı toplumlar ya da kültürlerdeki gücü az olan insanlar; gücün, eşit olmayan bir biçimde dağılımını ve buna bağlı olarak fırsat eşitsizliğindeki dağılımı kabullenmişlerdir. Bu tür toplumlarda hiyerarşik açıdan güçlü kişiler (patronlar, rütbeliler, üst makamlarda bulunanlar) haklı olmak için doğruyu bulmak zorunda değillerdir; çünkü haklılıkları, sahip oldukları güçten kaynaklanmaktadır. Hofstede’a (1980, 2001) göre GM’nin yüksek olduğu toplumların sahip olduğu temel özellikler şu şekilde sınıflandırılabilir (Korkmaz, 2009:33):

 Eşitsizlik düzeninin olduğu bir dünyada herkes hak ettiği yerdedir. Güçlüler ve güçsüzler bu düzende korunmaktadır.

 Çok az insan özgür ve insanların çoğu ise diğerlerine bağımlıdır. Hiyerarşi, varoluşsal eşitsizlik anlamındadır.

 Sosyal sınıfın alt katmanlarında olanlar ile üst katmanlarında olanlar birbirlerini farklı kategorilerde görürler.

 Güç, toplumun temel gerçeğidir ve iyi ve kötüden önce gelir. Gücün hukuksallığı tartışılmaz. Güç sahipleri ayrıcalıklı olmaya hak kazanırlar.  Güçlüler, olduklarından daha fazla güçlü görünmeye çalışırlar. Güçsüzler

kınanır.

 Sosyal bir sistemi değiştirmenin yolu güç sahiplerini değiştirmektir.

 Birilerinin gücü diğer insanlar için potansiyel bir tehdittir ve sıklıkla güven duyulmaz.

 Güçlü ve güçsüzler arasında gizli bir çatışma vardır. Güçsüzler arasındaki işbirliği insanların birbirlerine olan güveninin düşük olması nedeniyle zordur. Tablo 2.1.’de de güç mesafesinin topluluk düzeyinde oluşturduğu değerler ve eğilimler düşük ve yüksek güç mesafesi açısından açıklanmıştır.

Tablo 2.1. Güç Mesafesinin Topluluk Düzeyinde Oluşturduğu Başlıca Değerler ve Eğilimler

Düşük Güç Mesafesi Yüksek Güç Mesafesi

Toplumsal eşitsizlik düşük düzeydedir. Gücü elinde bulunduranların ayrıcalığı belirgindir.

İnsanlar birbirilerine eşit düzeyde bağımlıdır. Güçsüz insanlar güçlü insanlara bağımlıdır. Güç kullanımı yasaldır. Güçlü olan doğruyu ve yanlışı belirler. Güçlü ve güçsüz arasında uyum vardır. Güçlü ve güçsüzler arasında çatışma vardır. Güçsüzler arasında işbirliği vardır. Güçsüzler arasında düşük düzeyde işbirliği

vardır. Çocuklara, görüşleri önemli aile bireyleri olarak

davranılır.

Çocuklara itaat öğretilir.

Hiyerarşi sadece rollerin eşitsizliği anlamındadır. Hiyerarşi eşitsizlik anlamındadır.

Ayrıcalıklar ve statü sembolleri öne çıkmaz. Ayrıcalıklar ve statü sembolleri sürekli olarak vurgulanır.

Yaşlı insanlara karşı pozitif bir tutum vardır. Yaşlı insanlara karşı negatif bir tutum vardır. Orta yaş kırktan sonra başlar. Orta yaş kırktan önce başlar.

Özgürlük eşitlikten daha önemlidir. Eşitlik özgürlükten daha önemlidir.

Kaynak: Hofstede, 1989:60; Hofstede, 2001:96-98;akt: Akyürek, 2001:8.

GM’nin düşük olduğu toplumlarda; toplumdaki eşitsizlikler azaltılmış, hiyerarşi rollerin eşitsizliği anlamında, sosyal sınıfın alt katmanında olanlar ile üst katmanında olanlar birbirilerini insan olarak görmekte ve eşit haklara sahip olduklarını düşünmektedirler. Gücün kullanımı hukuki sosyal sistem içerisinde sorgulanabilmekte, bir sosyal sistemi değiştirmenin yolu gücü yeniden dağıtmaktan geçmekte, güçlü ve güçsüzler arasında gizli bir uyum söz konusu ve güçsüzler arasındaki işbirliği dayanışma temelinde oluşabilmektedir (Korkmaz, 2008:38). Bu bağlamda Tablo 2.2.’de de yüksek ve düşük mesafeli toplumlarda politika ve fikir bazındaki farklılaşmalara yer verilmiştir.

Tablo 2.2. Yüksek ve Düşük Güç Mesafeli Toplumlarda Politika ve Fikir Bazındaki Farklılaşmalar

Düşük Güç Mesafesi Yüksek Güç Mesafesi

Gücün kullanımı meşru olmalıdır. Güç haklar üzerinde hâkimiyet sahibidir. Gücü elinde bulunduran haklı ve iyi olandır. Beceri, zenginlik, güç ve statünün birlikte

olması gerekmez.

Beceri, zenginlik, güç ve statünün birlikte olması beklenir.

Orta sınıf büyüktür. Orta sınıf küçüktür.

Herkes eşit haklara sahip olmalıdır. Güçlü olanlar ayrıcalıklara sahiptir. Güçlü insanlar olduklarından daha az güçlü

görünmeye çalışırlar.

Güçlü olanlar mümkün olduğunca etkileyici görünmeye çalışırlar.

Güç, resmi pozisyon, uzmanlık ve beceri bazında belirlenir.

Güç, aile, arkadaşlar, karizma ve gücü kullanma kabiliyeti temelinde elde bulundurulur.

Politik sistemi değiştirme yöntemi, kuralları değiştirmektir.

Politik sistemi değiştirme yöntemi, tepedeki insanları değiştirmektir.

İç politikada şiddet kullanımı nadir görülür. İç politik uyuşmazlıklar şiddete sebep olur. Çoğulcu yönetimler çoğunluğun oyları

temelinde oluşturulur.

Yönetimler otokratik ve oligarşik temellidir. Politik yelpaze, kuvvetli bir merkez ile daha

zayıf bir sağ ve sol kanata sahiptir.

Politik yelpaze, zayıf merkez kuvvetli kanatlar özelliği gösterir.

Gelir dağılımındaki farklılaşma azdır. Farklılaşma vergi sistemi ile azaltılır.

Gelir dağılımı farklılaşması fazladır. Farklılaşma vergi sistemi ile daha çok büyütülür.

Yaygın olan dinler ve felsefi sistem eşitliği vurgular.

Yaygın olan dinler ve felsefi sistem hiyerarşiyi ve sosyal tabakalaşmayı vurgular. Geçerli olan politik ideolojiler, gücün

paylaşımını vurgular ve uygulamaya koyar.

Geçerli olan politik ideolojiler, gücün mücadelesini vurgular ve uygulamaya koyar. Yönetim teorileri çalışanların rollerine

odaklanır.

Yönetim teorileri yöneticilerin rollerine odaklanır.

Kaynak: Hofstede, 1991:43, akt: Korkmaz, 2008:38.