• Sonuç bulunamadı

TURİZM SEKTÖRÜNDE MEVSİMLİK İSTİHDAMIN KONAKLAMA İLETMELERİ ÇALIANLARININ ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLARINA ETKİSİ: İZMİR İLİ ÖRNEĞİ

3.4 ARATIRMA KONUSUNA İLİKİN GEÇMİ ÇALIMALARDAN ELDE EDİLEN BULGULAR

Örgütsel bağlılık konusu literatürde genel olarak sıkça incelenmiş olmasına rağmen, turizm sektörü açısından konunun az sayıda çalışmada ele alındığı görülmektedir. Turizm sektöründe örgütsel bağlılığın çoğunlukla iş doyumu, işgücü devir hızı ve çalışanların işten ayrılma niyetleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bazı araştırmalarda ise örgütsel bağlılık düzeyleri ve çalışanların demografik özellikleri incelenmiştir. Bu araştırmalardan elde edilen sonuçlardan bazıları örgütsel bağlılık literatürüne ters düşmekte ve bu durum turizm sektörünün diğer sektörlerden farklı bir yapıya sahip olmasıyla açıklanmaktadır.

Yalçın ve İplik’in (2005: 407) yürüttüğü bir çalışmada 5 yıldızlı konaklama işletmeleri çalışanlarının demografik özellikleri ile örgütsel bağlılık düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu araştırmaya göre, işletme çalışanlarının örgütsel bağlılık düzeyleri; çalışanların cinsiyetleri, medeni durumları, bulundukları pozisyondaki toplam çalışma sürelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir.

Diğer bir deyişle araştırmaya katılan çalışanların örgütsel bağlılık düzeyleri, belirtilen demografik özelliklere bağlı olarak değişmemektedir.

Aynı araştırmada çalışanların yaşları, eğitim ve gelir düzeyleri ile örgütsel bağlılıkları arasında ise anlamlı bir farklılık görülmektedir. Ancak elde edilen sonuçlara göre, konaklama işletmesi çalışanlarının yaşları arttıkça örgütsel bağlılık düzeyleri azalmaktadır. Bu sonuç, literatürde öne sürülen görüşün tam tersini yansıtmaktadır. Yazarlar bu durumu, konaklama işletmesi çalışanlarının fiziksel olarak fazlaca yorulmalarına bağlamaktadır. Ancak bu çalışanlar belirli bir yaştan sonra başka bir işletme ya da sektöre geçişin zor olduğunu düşündüklerinden mevcut işlerine bağlı olmasalar da devam etmektedirler.

Diğer yandan araştırmada incelenen bir diğer konu, çalışanların eğitim düzeyleri ile örgütsel bağlılıkları arasındaki ilişkidir. Çalışanların örgütsel bağlılıkları ile eğitim düzeyleri arasında negatif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Buna göre, çalışanların eğitim düzeyleri arttıkça örgütsel bağlılıkları azalmaktadır. Bu sonuç daha önce yapılan araştırmalarla benzerlik göstermektedir.

Yapılan araştırmanın diğer bir ilginç sonucu ise çalışanların örgütsel bağlılıkları ile bulundukları işletmedeki toplam çalışma süreleri arasında gözlenmektedir. Konaklama işletmelerinde elde edilen sonuç, diğer sektörlerden farklıdır. Buna göre, konaklama işletmelerinde çalışanların örgütsel bağlılıkları ile toplam çalışma süreleri arasında negatif yönlü bir ilişki söz konusudur. Oysa bu konudaki literatür çalışmaları işletmedeki toplam çalışma süresinin artmasıyla, çalışanların örgütlerine daha fazla bağlandıklarını savunmaktadır. Yazarlar bu sonucu; konaklama işletmesi çalışanlarının bulundukları işletmede uzun yıllar çalışmaları sonucunda verdikleri hizmetin karşılığını alamadıklarına inanmalarına bağlamaktadır.

Namasivayam ve Zhao‘nun (2007: 1215) konaklama işletmesi çalışanlarının örgütsel bağlılıkları üzerine yürüttüğü bir çalışmada ise çalışanların duygusal, devam ve normatif bağlılık düzeyleri incelenmiştir. Bu araştırmaya göre; konaklama işletmeleri çalışanlarından yüksek iş doyumuna sahip olanların duygusal bağlılığı diğerlerine oranla oldukça yüksektir. Devam bağlılığı açısından elde edilen sonuçlar da hem diğer sektörlerde yapılan araştırmalara hem de genel literatüre benzer

çıkmıştır. Normatif bağlılıkta ise çalışanların sahip olduğu değerler, içinde bulundukları toplumsal yapı ve inançlar bazı farklılıklar yaratmaktadır. Örneğin, Doğu ve Batı toplumlarında benzer işletmelerde çalışanların normatif bağlılık düzeyleri arasında farklar gözlenmiştir. Doğu ve Batı kültürlerinin farklı etkileri normatif bağlılık düzeylerinde de kendini göstermektedir. Bu kültürler arasında göze çarpan farklılıklardan biri dini inançların iş etiğine etkileridir. Güçlü iş etiği inancına sahip bir çalışanın normatif bağlılığı, daha zayıf bir inanca sahip olana oranla oldukça yüksektir.

Maxwell ve Steele’nin (2003: 366-367) yaptığı araştırma ise konaklama işletmesi yöneticilerinin örgütsel bağlılıklarını incelemektedir. Araştırma sonuçlarına göre yönetici düzeyinde çalışanların örgütsel bağlılık düzeylerini etkileyen faktörlerden biri gelir düzeyidir. Kazandıkları gelir miktarından memnun olan yöneticilerin örgütsel bağlılık düzeyleri, gelirlerinden memnun olmayanlara oranla daha yüksektir. Diğer yandan, yöneticinin çalıştığı örgütün güvenilirliği hakkında olumlu düşüncelere sahip olup olmaması da örgütsel bağlılık düzeyini etkilemektedir. Bunun yanı sıra, eğer yönetici işletmenin başarısında kendinin önemli bir payı olduğunu düşünüyorsa daha yüksek örgütsel bağlılığa sahip olmaktadır.

Son olarak; turizm sektörünün önemli bir parçası olan havayolu işletmelerinde çalışanların örgütsel bağlılıkları ile iş doyumları ve işten ayrılma niyetleri arasındaki ilişkiyi inceleyen bir araştırma Chen (2006: 276) tarafından yürütülmüştür. Araştırma sonuçları havayolu işletmeleri çalışanlarının gelir düzeyleri, medeni durumları, iş doyumları, normatif bağlılık düzeyleri ve devam bağlılığı düzeylerinin işten ayrılma niyetini etkileyen en önemli faktörler olduğunu göstermektedir. Elde edilen bu sonuç, havayolu çalışanlarının iş doyumları ve örgütsel bağlılıkları arttırıldığında, işten ayrılma niyetlerinin de azalacağını vurgulamaktadır. Araştırmada ayrıca havayolu çalışanları arasında bekar ve düşük gelir düzeyine sahip olanların işten ayrılma niyetinin diğerlerine oranla daha yüksek olduğu da belirtilmektedir.

Görüldüğü gibi turizm sektörü çalışanları açısından örgütsel bağlılık çok fazla araştırılmış bir alan değildir. Geçmiş çalışmalara ek olarak bu çalışmanın temel konusu olan turizm sektörünün mevsimlik yapısına bağlı olarak gelişen mevsimlik

istihdam ve bu türde istihdam edilenlerin örgütsel bağlılık düzeyleri de incelenmelidir. Çünkü sürekli istihdam ile geçici istihdam birbirinden farklı özellikler ve sonuçlar içermektedir. Konu henüz mevsimlik istihdam açısından ele alınmamıştır.