• Sonuç bulunamadı

6. Ahmed Cevdet Paşa’nın Hayatına Kısa Bir Bakış

1.4. Gençlik ve Yetişkinlik Dönemi

1.4.2. Ticarî Faaliyetleri

Mevlânâ Şiblî, genellikle Arapların, özellikle de Kureyş ve İsmailoğulları’nın binlerce seneden itibaren ticaretle meşgul olduklarını, Hz. Peygamber’in dedelerinin Arap kabileleriyle ticarî antlaşmalar yaparak bu mesleklerini icrâ ettiklerini belirterek konuya giriş yapmıştır.

Şiblî, Hz. Peygamber’in amcası Ebû Tâlib’in de bir tüccar olduğunu, Hz. Peygamber’in, geçimini temin için bir meslek aradığı zaman en uygun işin ticaret

174 Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârih-i Hulefâ, I/58. 175 Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârih-i Hulefâ, I/60.

olduğunu görmesinin çok doğal olduğunu ifade etmiştir. Hz. Peygamber’in amcası Ebû Tâlib ile seyahat ederek bu meslekte ki tecrübesini arttırdığını, onun uygulamalarında göze çarpan doğruluğun her tarafta şöhret bulduğunu belirtmiştir. Hz. Peygamber’in bu işlerde gösterdiği namus ve doğruluğun onun ortakları tarafından yapılan şahitliklerle sabit olduğunu, tarih ve hadis kitaplarının bu şahitlikle dolu ifade etmiştir.

Şiblî, Hz. Peygamber’in güvenilir birisi olduğu konusunda Hz. Muhammed’in risâletinden önce eminlik ile meşhur olduğunu, onun bu faziletin bir timsali sayıldığını söylemiştir. Abdullah b. Ebî’l-Hamsâ’nın: “Risâletinden önce Hz. Muhammed ile birlikte bir iş görmüştük. Ben işin ikmâlinden önce gitmeye mecbur kalmıştım. Muayyen bir günde dönüp işi tamamlamaya söz verdim. Fakat sözümü unutarak ancak üç gün sonra sözümü hatırlamış ve hemen buluşma yerine koşmuştum. Hz. Muhammed, beni görünce ne kaşlarını çattı ne de beni kınadı. Yalnız bana, çok merak ettim ve son üç günü burada geçirdim!” dediğini belirterek Hz. Peygamber’in ne kadar güvenirlir bir insan olduğunu açıklamaya çalışmıştır.

Şiblî, Hz. Peygamber’in ticarî işlerinde doğruluk ve emniyetin güzel bir örneği olduğunu, Hz. Peygamber ile risâletinden önce tanışık olanların onun bu hâline şahitlik ettiklerini söylemiştir. Ashâb’dan Kays b. Sâbit Mahzûmî’nin Hz. Peygamber’in ticaret arkadaşı olduğunu, onunda buna benzer şahitlikte bulunduğunu, Hz. Peygamber’in ticaret için Yemen, Busrâ ve Suriye’ye birçok seyahatler yaptığını belirtmiştir.176

Şiblî, Hz. Peygamber’in Hz. Hatice ile olan ticaretinden dolayı seyahatler yaptığını, Hz. Muhammed’in, Arapların en meşhur panayırlarından Hubâşine’yi ziyaret ettiğini söylemiştir.177 Hz. Muhammed’in Hatice’nin arzusu ile Yemen’deki

Ceraş’e kadar gittiğini, Hz. Hatice’in her seyahati tamamladıktan sonra Hz. Muhammed’e bir deve verdiğini belirtmiştir.178

176 Şiblî, Büyük İslam Tarihi: Asr-ı Saadet, I/137.

177 Ahmet Turan Yüksel, bazı rivayetlere göre peygamberlikten önce Hz. Hatice’nin Hz. Muhammed’i

bir başkası ile birlikte Tihâme’deki Hubâşe panayırına gönderdiğini ifade etmiştir. Buraya Tihâme kumaşını satın almak amacıyla gönderdiğini belirtmiştir. Bkz. Yüksel, “Bir Tacir Olarak Hz. Peygamber”, s.140.

Şiblî, risâletinden sonra Hz. Muhammed’i Arabistan’ın her tarafından gelen heyetlerin ziyaret ettiğini, Bahreyn’den gelen Abdülkays’ın heyetine Hz. Peygamber’in Bahreyn’e dair gayet dakik sorular sorduğunu ifade etmiştir. Heyetin Hz. Peygamber’in bu kadar dakik bilgileri karşısında hayret ederek: “Sen bizim memleketimizi bizden iyi biliyorsun!” dedikleri zaman Hz. Peygamber’in: “Ben sizin memleketinizde enine, boyuna seyahatlerde bulundum!” ifadelerden de anlaşılacağı üzere Hz. Peygamber’in farklı yerlere seyahatlere gittiğini belirtmiştir.

Şiblî, gaybı bilmeyi inkâr eden ve Hz. Peygamber’in ne biliyorsa hep seyahatlerinden öğrendiğini ispata çalışan Avrupa tarihçilerinin bu seyahatlerin dairesini genişletmeye çalıştıklarını ve bunu kendi tahminlerine ve hayallerine istinat ettiklerini belirtmiştir. Avrupalı tarihçilerden birisinin: “Hz. Muhammed denizde seyahat etmiştir, çünkü Kur’an’da gemilerden, gemilerin süratinden, fırtınalardan dikkatle bahsolunmakta ve bunların şahsî tecrübe mahsulü olduğu anlaşılmaktadır.” dediğini, bu tarihçinin daha sonra Hz. Muhammed’in Mısır’a ve Bahreyn’e gittiğini de iddia ettiğini söylemiştir. Şiblî, bunların hepsinin hayal mahsulünden başka bir şey olmadığını ifade ederek Avrupalı bu tarihçilerin sözlerinin doğru olmadığını söylemiştir.179Anlaşıldığı üzere Hz. Peygamber’in ticaretle uğraşmasından dolayı

farklı yerlere seyahatleri olmuştur. Fakat Avrupalı tarihçilerin buna Hz. Peygamberin deniz yolculuğu yaptı gibi uydurma rivayetler ekleyerek Hz. Peygamber’in mucizelerini ortadan kaldırmaya çalışmışlardır.

Ahmed Cevdet Paşa, Hz. Peygamber’in on yedi yaşındayken amcası Zübeyr b. Abdülmuttalib ile birlikte Yemen’e gidip geldiğini, bu seferinde de kendisine olağanüstü haller görüldüğünü söylemiştir. Hz. Peygamber’in Mekke’ye döndüğünde dostlarına bu haberi aktarınca Kureyş içinde: “Bu zat’ın şânı çok büyük olacak.”diye söylendiğini ifade etmiştir. Ayrıca Hz. Hatice’nin kervanın Meysere ile birlikte Şam’a götürmek için yola çıktığını ancak Busrâ’dan aliverişlerini yaparak geri döndüklerini belirterek Hz. Peygamber’in ticaret hayatından bahsetmiştir.180

Her iki müellifimiz de Hz. Peygamber’in yaptığı seyahatlerden bahsetmişlerdir. Müelliflerimiz Hz. Peygamber’in güvenilir bir insan olmasından

179 Şiblî, Büyük İslam Tarihi: Asr-ı Saadet, I/139-140. 180 Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârih-i Hulefâ, I/58-59

dolayı dürüst bir ticaret insanı olduğundan bahsetmişlerdir. Şiblî, Hz. Peygamber’in ticaretle uğraşmasını, yaptığı seyahatleri Cevdet Paşa’ya göre daha ayrıntılı anlatmıştır. Şiblî, konuyu anlatırken Avrupalı yazarların Hz. Peygamber’in seyehatleri ile ilgili görüşlerine de yer vermiş, ancak bu yazarların gerçeklikten uzak yorumlarını kesin bir dille reddetmiştir. Şiblî, Hz. Peygamber’in Yemen, Busrâ ve Suriye, Cereş, Bahreyn’e ticarî seyahatlerde bulunduğunu söylemiştir. Cevdet Paşa ise, konuyu farklı rivayetlere ya da farklı görüşlere yer vermeden, kısa bir biçimde anlatmayı tercih ederek Hz. Peygamber’in amcası Zübeyr ile yaptığı Yemen seyahatini anlatmıştır. Ayrıca Cevdet Paşa, Hz. Peygamber’in küçüklüğünde Ebû Tâlib ile beraberken ve Hz. Hatice’nin gönderdiği kervanla Busrâ’ya seyahat ettiğine dair bilgiler vermiştir. 181