Hz Muhammed’in Vahye Hazırlanma Süreci

Ahmed Cevdet Paşa, Hz. Muhammed’in vahye hazırlamasının bir süreç olduğunu belirtmiştir. Hz. Muhammed’in yirmi yaşına geldiğinde gözüne bazen melekler görünmeğe başladığını,şöyle ki ona işaret edip: “İşte bütün âlemi hidayet eriştirecek budur. Fakat henüz davet gününe erişmedi.” dediklerini söylemiştir.

Cevdet Paşa, Hz. Peygamber’in meleklerin görünmeye başlaması gibi yaşadığı olağanüstü durumu Ebû Tâlib’e söylediğini, Ebû Tâlib’in de bir hastalık eseri olmasın diye Hz. Muhammed’i Arap kâhinlerinden birine gösterdiğini, ilâç ve çaresini sorduğunu söylemiştir. Kâhinin Hz. Muhammed’i dikkatli bir şekilde muayene ettiğini, Ebû Tâlib’e endişe etmemesi gerektiğini, onun kutsal vücudunun her türlü hastalıklardan uzak olduğunu, gözüne görünen şeylerin ise melekler olması gerektiğini, onun son zaman peygamberi olma ihtimali olduğunu söylediğini belirtmiştir.193

Cevdet Paşa, Hz. Muhammed’in otuz yedi yaşına geldiğinde gaipten kendisine: “Yâ Muhammed” diye nidâ çıkmaya ve bazı taraflarda nur (melek) görünmeğe başladığını ve bu esrarı yalnız Hz. Hatice’ye anlattığını söylemiştir.

Cevdet Paşa, bir peygamberin geleceğinin daha önceden belli olduğunu ve bir peygamber geleceğini bazılarının söylediğini ifade etmiştir. Cevdet Paşa, Hâtemü’l- Enbiya’nın geleceğini daha önce haber vermiş olanlardan birisinin Iyâd Kabilesi’nin büyüğü olan “Kus b. Sâide” olduğunu, bu kişinin pek çok şeyler görmüş, düzgün

192 _{Son dönem İslam tarihçilerinden İbrahim Sarıçam da Cevdet Paşa ile aynı görüşü paylaşarak,}

Kâbe’ye hırsız girdiğini ve bu sebepten dolayı Kâbe’nin tamir edildiğini söylemiştir. Bkz. Hz.

Muhammed ve Evrensel Mesajı.

kişiliğiyle şöhret bulmuş birisi olduğunu ifade etmiştir. Hatta hayattayken Sûku Ukâz’da bir kızıl deve üzerinde ve Arap beliğlerinin orada hazır bulunduğu zaman bir hutbe okuduğunu söylemiştir.

Cevdet Paşa, o zamanlarda Hz. Peygamber’in de Sûku Ukâz’da bulunup Kus b. Sâide’nin bu hutbesini dinlediğini belirtmiştir. Fakat Hz. Peygamber’in bu sırada henüz insanları davete başlamadığını, Kus b. Sâide’nin o hutbesinin Arapların beyninde çok fazla şöhret bulduğunu ve dillere destan olduğunu söyleyerek bu konuşmanın bir kısmını bizimle paylaşmıştır. Kus b. Sâide’nin: “Ey nâs! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız. Yaşayan ölür, ölen fena bulur, olacak olur… Yemin ederim, Allah’ın indinde bir din vardır ki, şimdi bulunduğunuz dinden daha sevgilidir ve Allah’ın bir gelecek peygamberi vardır ki, gelmesi pek yakın oldu. Gölgesi başınız üstüne geldi. Ne mutlu o kimseye ki, ona iman edip de o dahi ona ve hidayet eyleye. Vay o bedbahta ki, ona isyan ve muhalefet eyleye! Yazıklar olsun ömürleri gaflet ile geçen ümmetlere!... Sakın onlar gibi gaflet etmeyin, onların yoluna gitmeyin. Her şey fânidir. Bâki ancak Cenab-ı Hak’tır. Tapılacak ancak Odur. Doğmamış ve doğurmamıştır.”diyerek bir peygamberin geleceğini haber verdiğini söylemiştir.

Cevdet Paşa, Kus b. Sâide’nin son peygamberin yakın zamanda geleceğini Sûku Ukâz’da böyle bütün insanlar ortasında belirtirken, biçare ondan bir habersiz olan son peygamber Hz. Muhammed’in de orada hazır bulunduğunu söylemiştir. Aradan çok da zaman geçmeden Hatemü’l-Enbiya hazretlerine nübüvvet ve risâletin geldiğini, fakat Kus b. Sâide vefat ettiğinden dolayı Hz. Peygamber’in onunla görüşmediğini belirtmiştir.194 _{Hz. Peygamber’in: “Ümit ederim ki, Cenab-ı Hak,}

kıyamette Kus b. Sâide’yi ayrıca bir ümmet olarak ba’s195 _{etsin”diye buyurduğunu}

belirtmiştir.

Cevdet Paşa, Hz. Peygamber’in risâletinden altı ay önce sadık rüyalar gördüğünü ve rüyasında her görürse aynılarının çıktığını belirtmiştir.196

194 _{Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârih-i Hulefâ, I/61-62.}

195 _{Ba’s: Kıyametin kopmasından sonra Allah tarafından ölülerin diriltilmesi hadisesidir. Bkz. Yavuz,}

Yusuf Şevki, “Ba’s”, DİA, İstanbul, 1992, V/98.

Bu konuda Mevlânâ Şiblî ise hiç ayrıntıya girmeden Hz. Muhammed’in sırlarla dolu rüyaların olduğunu ve onun rüyada gördüğü her şeyin aynen ortaya çıktığını söylemiştir.197

Hz. Muhammed’in hayatına dair bilgileri aktarmada genel olarak Mevlânâ Şiblî, Ahmed Cevdet Paşa’ya göre daha ayrıntılı bilgiler vermiştir. Ancak bu konuda durum değişmiş, Cevdet Paşa konuyu Şiblî’ye göre çok daha detaylı bir şekilde anlatmıştır. Müelliflerimiz Hz. Muhammed’in risâletten önce sadık rüyalar gördüğünden bahsetmişlerdir. Bu konuda müelliflerimiz arasındaki farklılıklar ise şunlarıdır: Cevdet Paşa, Hz. Muhammed’in sık sık melekleri görmesi, bu durumu Ebû Talib’in duyması sonucu Hz. Muhammed’i kâhine götürmesi, kâhinin ilaç vermeye gerek duymayarak Hz. Muhammed’in son peygamber olma ihtimalinin olduğunu söylemesi ve Kus b. Sâide’nin son peygamberin geleceğini belirten konuşması ile ilgili bilgileri vermiştir. Şiblî ise bu bilgilere yer vermemiştir.

197_{Şiblî, Büyük İslam Tarihi: Asr-ı Saadet, I/151; Son dönem İslam tarihçilerinden İbrahim Sarıçam da}

Şiblî ve Cevdet Paşa ile aynı görüşte olup, Hz. Muhammed’in peygamberlikten önce ne rüya gördüyse rüyalarının aynen çıktığı bilgisini vermiştir. Bkz. Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, s.82.

İKİNCİ BÖLÜM

RİSÂLETİN MEKKE DÖNEMİ