• Sonuç bulunamadı

ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.3. Ters yüz sınıf modeli

Geçmişten bugüne kadar eğitimle ilgili tartışmalar, eleştiriler ve öneriler hep var olmuştur ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Çünkü insanoğlu hiçbir zaman var olanla yani elindekiyle yetinmemektedir. Bu da sürekli daha iyisine ulaşma isteğini beraberinde getirmektedir. Bugün de eğitimle ilgili eleştiriler, tartışmalar devam etmekte ve bu eleştirilerin ve tartışmaların odağını da geleneksel eğitim anlayışlarının yetersizliği oluşturmaktadır. Çevikbaş ve Argün (2017, s.194) bu durumda yapılması gerekeni, öğretim ve öğrenme süreçlerinin sıfırdan yeni bir yapılanma süreci içine almak olarak belirlemişlerdir. Yani daha modern, bireyin ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek eğitim süreçlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Eğitimde geçmişten bugüne kadar devam eden değişim, bilgi teknolojileri ve iletişim araçlarının hızla gelişimiyle birlikte gelişen teknolojiyi de eğitim sistemine dâhil etme noktasına odaklanmıştır. Bu süreçte eğitimcilerin, teknolojinin eğitimle uyumlu bir şekilde bütünleşmesini hızlandırmak ve teknolojinin avantajlarından daha verimli bir şekilde faydalanmak adına, farklı yönelimlere girdikleri ve yeni yaklaşımlar ortaya koydukları söylenebilir (Kara, 2016, s.18). İşte tam bu noktada gelişen teknolojinin, eğitime yönelik bakış açısını değiştirdiğini, öğrenme sürecinde kullanılan strateji, model ve yöntemlerinde sorgulanmasına neden olduğunu hatta bunların yeniden yapılanmasını sağladığını söylemek gerekmektedir.

Eğitim programları incelendiğinde, eğitimde yaşanan paradigma değişimi ile birlikte öğrenciyi merkeze alan öğretim yaklaşımlarının ve aktif öğrenmenin daha ön plana çıktığı görülmektedir. Alanda bu konu üzerinde yapılmış çalışmalar incelendiğinde, aktif öğrenme ortamlarının öğrencilerin öğrenmesine geleneksel öğrenme ortamlarına göre çok daha fazla katkı sunduğu görülmektedir (Fulton, 2012, s.22). Öğrenci merkezli öğretim ve aktif öğrenme, öğrencinin üst düzey düşünme becerilerini geliştirdiği gibi eğitim sürecinin içinde faal olarak yer almasını sağlamaktadır (Touchton, 2015, s.32). Teknolojik gelişmeler, öğrencilerin ders içeriklerine bireysel olarak istedikleri zamanda ulaşabilmelerini, istedikleri yerlerde müdahale edebilmelerini ve eğitsel içerikleri kendi kişisel öğrenme kapasitelerine göre istedikleri hızda ayarlayarak takip edebilmelerini mümkün kılmıştır (Karadeniz, 2015, s.322).

33

Öğrenci merkezli öğretimde ise son yıllarda daha fazla bireysel öğrenme ön plana çıkarılarak çeşitli ve farklı öğrenme biçimleri uygulanmaya başlanmıştır. Diğer taraftan da gelişen teknolojiyle birlikte yüz yüze bir eğitim sürecinden teknolojik araçların etkin rol aldığı eğitimin uygulanması amacıyla bilgisayar destekli eğitime geçilmesi tartışılır hale gelmiştir. Ancak eğitimle ilgili literatür incelendiğinde, yüz yüze eğitimin tamamen ortadan kaldırıldığı bir sistemin tek başına yeterli olmayacağı ve mutlaka yüz yüze eğitimlerin desteklenmesi gerektiği fikri ağırlık kazanmıştır. İşte tam bu noktada öğrenme sürecini hem yüz yüze hem de teknoloji destekli yürütme imkânı sunan harmanlanmış öğrenme yaklaşımının modellerinden biri olan ters yüz sınıf (TYS) modeli farklı bir öğrenme modeli olarak ön plana çıkmıştır (Ünsal, 2010, s.130). Ters yüz sınıf modeli de günümüzde çok sayıda alan uzmanı tarafından harmanlanmış öğrenme içinde alt ve yeni alanlardan biri olarak ele alınmaktadır.

Sözcük anlamı “tersine çevirmek” ya da “ters çevirmeye neden olmak” olan “flipped” kelimesi somut anlamda tam olarak “sınıfı ters çevirmek” anlamında kullanılmamaktadır. Soyut bir anlama sahip olan bu kavram aslında geleneksel sınıf içinde yapılan çalışmaların sınıf dışına, sınıf dışında daha çok evde gerçekleştirilen ödev, görev ve diğer etkinliklerin sınıf içine taşınması olarak ifade edilebilmektedir (Yavuz, 2016, s.32). Bu model sayesinde öğrenme hem sınıf ortamında yüz yüze ve grupla etkileşimli bir şekilde devam ederken, hem de kullanılan bilgisayar, tablet, telefon, televizyon, internet gibi teknolojik araçlarla çevrim içi ve çevrim dışı uzaktan sanal bir ortamda, herhangi bir zaman, mekân sınırlaması olmadan bireysel olarak gerçekleştirilebilmektedir (Debbağ, 2018).

Tersyüz sınıf (TYS) modeli son yıllarda realitesini oldukça artıran bir eğitim modeli haline gelmiş olsa da henüz kalıplaşmış evrensel bir tanımı bulunmamaktadır. Evrensel tanım eksikliği de bu konuda araştırma yapanları çoğunlukla kendi bireysel tanımlarını yapmaya zorlamıştır (Wolff ve Chan, 2016). Örneğin, Wolff ve Chan (2016) sınıf içi etkileşimi ve verimi artırmak maksadıyla sınıf içinde kullanılacak eğitim modülleri yerine sınıf dışında kullanılacak videolu eğitim modüllerine dayanan eğitim modelini TYS modeli olarak ifade etmişlerdir. Vignare (2007)’de TYS modelini; geleneksel öğrenci faaliyetlerinin ters yüz edildiği yeni bir eğitim yöntemi olarak belirtmiştir. Alvarez (2011) TYS modelini; derste kullanılan materyaller ile ev ödevlerinin karşılıklı olarak yerlerinin değiştirmesi sağlanıp, öğrencilerin derste işlenecek konulara sınıfa gelmeden önce evde çalışabilmesi olarak tanımlamıştır. Yani geleneksel eğitim anlayışının tersine TYS modeli, eğitimi hem sınıf içinde hem de sınıf dışında sürekli bir şekilde faal olarak sürdürme esasına dayanmaktadır.

34

Son yıllarda kullanımı oldukça artan TYS modeli, teoride dinleme, anlama ve hatırlama gibi birçok öğrenme faaliyetinin, ders öğretmeni tarafından hazırlanan videolar ve çeşitli materyaller aracılığıyla kolayca ulaşabilecekleri sınıf dışı alanlarda uygulanması; sınıf içindeki derslerin ise daha çok uygulama, analiz, sentez, değerlendirme ve ortaya yeni ürünler koyma gibi daha üst seviyede uygulamalar ile desteklenmesi mantığına dayanmaktadır (Mok, 2014, s.8). Bolat (2016) TYS modelinde, sınıf içinde daha çok etkileşimli grup ve birey tabanlı öğrenme faaliyetlerine ağırlık verilirken, sınıf dışındaysa öğrenciye öğrenmesi gereken konu video izleme ödevi verilerek, evde öğrenme fırsatı yaratıldığını ifade etmektedir. Yani alanda yapılan birçok araştırma TYS modelinin en önemli özelliklerinden birinin doğrudan öğretimin avantajlarıyla aktif öğrenmeyi birleştirmesi olduğunu ortaya koymaktadır.

Yukarıdaki tüm tanımlar ve açıklamalardan sonra TYS modeli Şekil 3’teki gibi ifade edilebilir.

+ =

Şekil 3. Ters yüz sınıf modeli

Şekil 3’ten de anlaşılacağı gibi; TYS modeli özetle, sınıf içi yapılan öğrenme faaliyetleri ile sınıf dışında uzaktan eğitim yoluyla yapılan öğrenme faaliyetlerinin toplamıdır.

Bergmann ve Sams (2012)’a göre TYS modelinin temel amacı, öğrenme sürecinin sınıf içinde öğretmen ve öğrencinin birlikte geçirdiği yüz yüze kısmını en etkili ve verimli hale getirmektir. Bu yöntem, özellikle sınıf içinde etkileşimli ve işbirlikçi daha verimli öğrenmeler sağlamayı hedeflemektedir. Aslında bu model evde eğlenceli öğren, okulda eğlenceli pekiştir şeklinde de ifade edilebilir (Çalıcı, 2019, s.32). TYS modelinde öğretmen ders anlatmayla geçireceği zamanı etkinliğe ayırabilmekte böylece çok sayıda farklı uygulama yaparak daha etkili, kalıcı ve üst düzey bir öğrenme gerçekleştirebilmektedir (Karaca, 2016). Ayrıca TYS modelinin, öğretmenlerin sınıflarında yeterince etkileşimli

Sınıf İçinde Yüz Yüze Yapılan

Etkinlik Tabanlı Öğrenme Faaliyetleri

Sınıf Dışında Uzaktan Öğrenme

Faaliyetleri Ters Yüz Sınıf Modeli

35

etkinlikler ve aktif öğrenme uygulamaları yapmalarını sınırlandıran zaman sorununa da çözüm sunabileceği düşünülmektedir (Özbilen, 2018, s.46).

Tanımlardan ve yukarıda ifade edilen açıklamalardan da anlaşılacağı üzere TYS modeli, bir yönüyle bireysel olarak uygulama yapmaya dayalı öğrenme modeli, diğer yönüyle de araştırma, sorgulama, pratik yapma, tekrar etme gibi argümanlar içermesi nedeniyle kapsayıcı bir model olarak değerlendirilmektedir. Modelde öğrenme sorumluluğu esnek bir biçimde öğrencilerin kendilerine yüklenmektedir. Öğrenciler bu modelin kullanımıyla öğrenciler öğretmenlerinin kendileri ile paylaştığı ders içeriklerini defalarca izleyip tekrar edebilmektedirler (Thoms, 2012, s.215). Böylece öğrenciler kendi hızlarında öğrenebilmekte, diledikleri zaman istedikleri kadar konu tekrarı yapabilmektedirler. Yukarıdaki yapılmış olan tanım ve açıklamalardan yola çıkarak TYS modelinin uygulama sürecini Şekil 4’teki gibi özetleyebilmek mümkündür.

Şekil 4. Ters yüz sınıf modeli uygulama süreci

Şekil 4’te görüldüğü gibi, bu modelin özünü sınıf dışı ortamlarda eğitim teknolojileri kullanılarak öğrenciye sunulan ders içerikleri ve sınıf içinde yüz yüze ortamda yapılan etkileşimli eğitsel etkinlikler oluşturmaktadır.

TYS modeline göre planlanan derslerde öğrenciler evlerinde; video, ses dosyaları, ekran görüntüleri, PowerPoint sunuları, destekleyici oyunlar, sınavlar, okuma notları gibi ders

Öğrencinin Evde Sınıf İçi Etkinlikler İçin Hazırlanması  Çevrimiçi Dersler

 Öğretmen Ders Videoları  Konuyla İlgili Film, Belgesel

vb.

 PDF, PPS, PPT vb. Sunular  Kavram Haritaları

 Dersle İlgili Oyunlar

 Çevrim İçi Testler ve Sınavlar  Bilgi Paylaşımı Duvarları  Tartışma Forumları

Sınıf İçinde Yüz Yüze Etkileşimli Etkinliklerin Yapılması

 Evde Yapılan Ders

Hazırlıklarıyla İlgili Kısa Bir Bilgi Alışverişi

 Anlaşılmayan Noktaların Açıklanması

 Evde Öğrenilenlerin Uygulanması

 Etkileşimli Bilgi Paylaşımı  Eksiklerin Tamamlanması  Pekiştirme

36

içerikleriyle bireysel olarak derse yüz yüze hazırlanmaktadır (Mason, Schuman ve Cook, 2013, s.432). Bu süreçte öğrenciler evlerinden canlı bağlantılı görüntülü, yazılı sohbet ve forumlar aracılığıyla birbirleri ve öğretmenleriyle fikir alışverişi ve tartışmalar yapabilmekte, çevrimiçi testler ve sınavlar aracılığıyla istedikleri zaman kendilerini değerlendirebilmektedirler. Ayrıca TYS modelinin okul dışı kısmında öğrenciler kolayca arkadaşlarından ya da ders öğretmeninden çevrimiçi olarak destek alabilmekte ve böylece eksiklerini daha kolay tamamlayabilmektedir (O’FLaherty ve Philips, 2015, s.85).

TYS modeli, uygulanış şekliyle geleneksel sınıf ortamının sağladığı yüz yüze etkileşimle, çevrimiçi uzaktan öğrenme ortamlarının sağladığı esnekliği ve erişilebilirliği aynı noktada birleştirmektedir. Dolayısıyla modelin sınıf içinde yapılan uygulamaları içeren bir sınıf içi bileşeni ve sınıf dışında yapılan uygulamaları içeren bir de çevrimiçi bileşeni ve bulunmaktadır (Ilgaz, 2018, s.28). Strayer (2007) TYS modelinin kavramsal çerçevesini Şekil 5’teki gibi ifade etmiştir.

Şekil 5. Ters yüz sınıf modelinin kavramsal çerçevesi

Şekil 5’te ifade edilen kavramsal çerçeveden de anlaşılacağı üzere, sınıf dışında öğrenciye sunulacak ders içeriğini hazırlamak için eğitim teknolojisinin kullanımı ve sınıf içerisinde

Ters Yüz Sınıf Modeli

Eğitim Teknolojileri Etkinlik Merkezli

Öğrenme

Öğrenme Ortamı

(Kişisel Gelişim Boyutları, İlişki Boyutları, Sistem Sürdürme ve Değişim)

kullanır fırsat sağlar

37

dersin işlenişi süresince öğrencinin merkezde yer aldığı aktif öğrenme, TYS modelinin iki ana odağını meydana getirmektedir. Bu odak noktalarının etkin bir şekilde kullanımı ise öğrencinin faydalandığı öğrenme ortamlarına derinden etki yapmaktadır (Strayer, 2007). Konuyla ilgili literatür tarandığında, TYS modelinin ortaya çıkışından bugüne kadar çok değişik adlarla ifade edildiği görülmektedir. Correa (2015)’ya göre TYS modelinin düşünsel kökleri 1990’lı yıllara dayanmaktadır. Prof. Dr. Eric Mazur 90’lı yılların başında “akran eğitimi” (peerinstruction) ismini verdiği yeni bir öğretim stratejisi tasarlamıştır. Tasarlanan bu stratejinin Harvard Üniversitesi’ndeki uygulamasında öğrenenler, kendilerine verilen ev ödevlerini sınıf içinde yaparken dersin içeriğiyle ilgili okumalarını ise evde yapmışlardır (Mazur, 1997). Yapılan bu çalışma aslında ilkel anlamdaki (eğitim teknolojileri olmadan) TYS modeli uygulamalarının da bilinen ilk örneklerini oluşturmaktadır (Aydın, 2016, s.39).

King (1993, s.35)’de sınıfta içinde bilginin doğrudan olduğu şekilde aktarılması yerine bilgi ve anlamın öğrenci tarafından yapılandırılabileceği aktif öğrenme stratejilerine ağırlık verilmesinin gerekli olduğunu ifade etmiştir. Bu ifadesiyle TYS modeli kavramına her ne kadar direkt olarak değinmemiş olsa da getirdiği bu bakış açısıyla modelin gelişimine katkı sunmuştur.

2000’li yılların başlarına doğru ekonomi profesörlerinden oluşan bir grup, çok çeşitli dijital içeriklerini öğrencileriyle paylaşmıştır. Öğrencilerden derse gelmeden önce konuyla ilgili okumalar yapmak yerine, hazırlanan bu dijital içerikleri izlemelerini istemişlerdir. Yaptıkları bu uygulamayı da dönüştürülmüş sınıf (invertedclassroom) olarak ifade etmişlerdir (Lage, Platt ve Treglia, 2000, s.30). Yine aynı senelerde Baker (2000)’de buna çok benzeyen yeni farklı bir sistem kullanmış ve kullandığı bu yeni sistemi ters yüz sınıf modeli (flippedclassroom) adıyla ifade etmiştir. Yapılan alan yazın araştırmaları 2000’li yılların başlarında yapılan bu çalışmaların, TYS modelinin bugünküne çok yakın şekilde uygulandığı ilk çalışmalar olarak literatürdeki yerlerini aldığını göstermektedir. Fakat ters yüz edilmiş sınıf uygulamalarının tam anlamıyla bugünkü haliyle ortaya çıkması, Jonathan Bergmann ve Aaron Sams tarafından 2007-2008 eğitim-öğretim yılında kullanılmasıyla gerçekleşmiştir (Erdoğan, 2018, s.52). Bergmann ve Sams uyguladıkları bu yeni modelde videoya çektikleri dersler, herhangi bir sebeple dersi kaçıran öğrencilerin bu dersle ilgili eksiklerini gidermeleri için paylaşılmıştır (Talbert, 2012, s.63). Ancak bu videolar zamanla dar kapsamlı kullanım alanlarının dışına çıkmaya ve daha çok öğrenciye hitap etmeye başlamıştır. Sadece dersi kaçıran öğrenciler değil, derste bulunan öğrencilerde dersi tekrar

38

etme, anlayamadıkları noktaları dinleyebilme, daha iyi öğrenebilme amaçlarıyla çevrimiçi olarak ulaşabildikleri bu materyallere ilgi göstermişlerdir (Talbert, 2012, s.64). Bu gelişme üzerine Bergmann ve Sams sınıf içinde geçirilen zamanın nasıl daha etkin değerlendirileceğini tekrar kurgulamaya başlamışlardır. Sonuçta ders konularını sınıf içinde yüz yüze anlatmak yerine bu konuların videosunu hazırlayıp öğrencileri ile bunları çevrimiçi platformlarda paylaşmışlar, böylece öğrencilerinin ders içeriği ile ilgili kavramsal bilgilere istedikleri zaman ulaşmalarını sağlamış ve sınıf içindeki zamanı da etkinlikli, etkileşimli, problem çözme süreçlerinin aktif olduğu, ders işlemeye ayırmışlardır. Bu uygulama TYS modelinin gerçek anlamda ortaya çıkışı olarak kabul görmektedir (Tucker, 2012, s.82).

Bergmann ve Sams tarafından uygulanan bu model zamanla dikkatleri üzerine çekerek daha çok kullanılmaya ve üzerinde çalışılmaya devam edilmiştir (Ceylaner, 2016, s.41). TYS modeli ile ilgili diğer bir çalışmayı da matematik öğretmeni Karl Fisch yapmıştır. Fisch, çok uzun süredir derslerinde kullandığı öğretim uygulamalarını farklılaştırmak amacıyla anlatacağı dersleri kamerayla çekip Youtube kanalı üzerinden öğrencilerinin kullanımına sunmuştur. Derslerinde ise konu anlatmak yerine etkinlik ağırlıklı ders işleyişini tercih etmiştir (Çevikbaş, 2018, s.61). Pink (2010) Karl Fisch’in bu uygulamasını “FischFlip” olarak ifade etmektedir.

Yapılan bu çalışmalara büyük katkı vererek TYS modelinin günümüzde beklide bu kadar popülariteye kavuşmasında en önemli katkıyı Khan Akademi’nin sahibi ve kurucusu Salman Khan sağlamıştır (Çevikbaş, 2018, s.61). Khan, 2006 yılında hazırladığı eğitsel içerikli özel ders videolarını bir araya toplayıp bunları sorumluluk projesi olarak ücretsiz bir şekilde tüm dünyayla paylaştığı Khan Akademi’yi kurmuştur. “Herkes için sonsuza kadar ücretsiz” sloganıyla yola koyulan akademinin kâr amacı olmaksızın ve eğitimde herkese fırsat eşitliği sağlamayı amaçlayan bir misyonu bulunmaktadır (Khanacademy, 2018). Khan Akademi, öğretmenlerin sınıf içinde kullanabilecekleri ya da sınıf dışında her öğrencinin bireysel öğrenme hızına göre yapabileceği alıştırmalar, etkinlikler, videolar, ses dosyaları ve çeşitli dokümanları herkesin kullanımına sunmakta ayrıca her öğrencinin kendi çalışmalarını yönetebileceği bir kontrol paneli hizmeti vermektedir. Khan Akademi’nin öğretim içerikleri, profesyonel bir uluslararası ekip tarafından hazırlanmakta ve hazırlanan bu milyonlarca video 36 farklı dilde ücret talep edilmeksizin, çok farklı dijital ortamlardan tüm dünya kullanıcılarının hizmetine sunulmaktadır. Salman Khan’ın yaptığı bu çalışmayı dijital ortamlarda yaptığı konuşmalarda

39

“flippingtheclassroom/flippedclassroom” olarak ifade etmesi, bunun milyonlarca kişi tarafından takip edilmesi, TYS modelinin uluslararası alanda tanınırlığını oldukça artırmıştır. TYS modelinin ortaya çıkması ve gelişmesinde etkili olan bu çalışmalar modelin günümüze ulaşmasındaki en temel noktaları oluşturmaktadır. Tabi ki bunların dışında da modele katkı sağlayan çalışmalar vardır ve halen günümüzde de bu tür çalışmalar yapılmaya devam edilmektedir.