• Sonuç bulunamadı

ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.16. Sosyal bilgilerde ters yüz sınıf modeli

Sosyal bilgilerin kısa, öz ve herkes tarafından kabul edilen net, kesin bir tanımını yapmak oldukça zordur. Bunun temel sebebi, sosyal bilgilerin sosyal bilimlerin içinde bulunan kendi içinde farklı tanımlara sahip çok sayıda disiplinin birleşiminden oluşmasından

79

kaynaklanmaktadır. Öztürk ve Otluoğlu (2003)’na göre sosyal bilgiler, kişinin sosyal ve kültürel yaşantılar deneyimlemesine katkı sağlayan bir derstir. Sosyal bilgiler dersi disiplinler arası bütünsel bir yaklaşımla kişinin toplum içinde kendine yer edinmesini ve onların düşünme becerilerinin gelişimini desteklemektedir (Karaman, 2018, s.22). Öyleyse kişinin yaşamını kolaylaştırabilmesi, hayata ve geleceğe hazırlanması için gerekli olan bir takım bilgi ve becerilerin kazandırması için sosyal bilgiler dersi gereklidir. Sosyal bilgiler dersinin temel amaçlarından biri etkili bir vatandaş yetiştirmektir. Turgut (2015) ise etkili vatandaşlar yetiştirebilmenin yolunun öncelikle aktif öğrenciler yetiştirmekten geçmekte olduğunu ifade etmektedir. Bunun için de sosyal bilgiler derslerinde kullanılacak eğitim modellerinin yeniden gözden geçirilmesi, bu modellere uygun sınıf içi ve dışı öğrenme-öğretme ortamlarının düzenlenmesi ve öğrencinin aktif olarak bu sürecin içine dâhil edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu sadece sosyal bilgiler dersi için değil, tüm dersler için geçerli olan bir durum olarak dikkati çekmekte ve Türkiye’de eğitim programları da bu yöne doğru güncellenip, değişmektedir.

Günümüz Türk Eğitim Sisteminin temel dayanak noktalarından biri olan yapılandırmacı yaklaşıma göre öğrenciler hem sınıf içinde ve hem de sınıf dışında geleneksel eğitim sistemlerine oranla daha aktif yer alabilmektedir. Hatta eğitim sistemiyle ilgili yapılan ilgili literatür taramaları göstermektedir ki, Türk Eğitim Sisteminde programlar her geçen gün yapılandırmacılığında bir adım ötesine geçerek, yansıtıcı bir boyuta doğru ilerlemektedir. Bu değişen eğitim sistemiyle bilgiye ulaşmak için hiçbir çaba göstermeyen, bilgiyi hazır olarak bulan, pasif öğrenci rolünden, bilgiye ulaşmak için çaba gösteren, sürece aktif olarak dâhil olan, elde ettiği bilgiyi sorgulayıp dönüştürebilen ve gerektiğinde yeniden üretip kullanabilen öğrenci rolüne geçiş hedeflenmektedir (Özgan ve Turan, 2010, s.725). Bu sebeple kişinin yaşamında hayati bir önemi bulunan sosyal bilgiler dersinde, öğrencilerin çok daha aktif olabilmesi ve iletişimlerinin artması için derslerin yeniden kurgulanıp planlanması, sınıf içini ve dışını kapsayacak farklı etkinliklerin bu planlarda yer alması çok önemli görülmektedir (Karaman, 2018, s.22).

Türk Eğitim Sistemi incelendiğinde görülmektedir ki; bugünün öğrencilerinden beklenen hazır bilgiyi olduğu gibi alan değil, bilgiye ulaşma yollarını bilen, ulaştığı bilgiyi kullanan, bu bilgilerden hareketle yeni bilgiler üreten, yaşadığı çevreye duyarlı, görev ve sorumluluklarının bilincinde olan, karşılaştığı olaylara ve sorunlara daha eleştirel ve sorgulayıcı bakış açısıyla yaklaşabilen ve bunlara farklı çözüm yolları üretebilen bireyler olmalarıdır. Bakioğlu ve Göçmen (2013), öğrencilerin içinde toplumun, hatta bununda

80

ötesinde içinde yaşadığı küresel dünyanın ihtiyaç ve beklentileri ile yaşadığı çağın koşullarına ayak uydurması gerektiğini ifade etmektedirler. Öyleyse öğrencilere verilecek olan sosyal bilgiler eğitiminin bu noktada öğrencilere destek olması gerekmektedir. O halde eğitimi ve özellikle de sosyal bilgiler öğretimini bu teknolojik değişim ve gelişime ayak uydurabilecek şekilde güncellemek ya da yeniden tasarlamak gerekmektedir. Bu sebeple öğrencilerin daha verimli öğrenmelerine katkı sağlayabilmek amacıyla teknoloji destekli eğitim modelleri ve yeni öğretim stilleri kullanmak önemlidir (Naimie, Sıraj, Ahmet Abuzaid ve Shagholi, 2010). Teknoloji sayesinde bugün sınıf olgusu okul içinde yer alan dört duvarı bulunan odaları nitelendirmekten çıkmış, herhangi bir yerde ulaşılabilen bilgisayar, tablet, telefon vb. araçlar sınıf ortamı haline dönüşebilmiş ve eğitimden tüm toplumun yararlanma imkânı da artmıştır (Yılmaz ve Horzum, 2005, s.103). Böylece öğrenciler eğitimde kullanılabilecek teknolojik araçlar sayesinde görsel ve işitsel tüm eğitim materyallerine istedikleri zamanda ve yerde ulaşabilmektedir. O halde bu teknolojiyi sosyal bilgiler dersinin işlenişine dâhil edebilecek, öğrencilerin kendi öğrenmelerinin sonuçlarını üslenebileceği TYS modeli gibi modellerin kullanılması da kaçınılmaz bir hal almaktadır. Çünkü öğrencilerin kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu üstlenmesine destek olduğu gibi ayrıca çok sayıda duyu organına hitap ederek daha yüksek anlamlı öğrenmeyi sağlayabilmektedir (Odabaşı, 1998). Sosyal bilgiler dersinde de gelişen eğitim teknolojilerini dersin içinde aktif olarak dâhil eden, eğitim modellerinin kullanılmasıyla birlikte öğrencilerin birden çok duyusuna hitap edilecek, böylece geleneksel öğrenme modellerine oranla anlatılan konunun akılda kalıcılığının artması sağlanacak ve böylece sosyal bilgiler dersi çok daha keyifli hale gelecektir (Karaman, 2018, s.22). Ayrıca öğrencilerin kendi bireysel öğrenme hızlarına uygun öğrenmelerine de olanak sağlanacaktır (Yeşiltaş, Yılmazer ve Yaman, 2015, s.223).

Yukarıda sayılan özelliklere sahip ve o beklentileri karşılayabilecek eğitim modellerinden bir tanesi TYS modeli olduğu düşünülmektedir. Çünkü TYS modeli, öğrencilerin sınıf içi etkinliklerde ve sınıf dışı ortamlarda daha aktif bir şekilde yer almasını sağlayabilen, öğrenme ortamını sınıfla sınırlandırmayan çok daha esnek, öğrencilerin gelişen eğitim teknolojilerinden üst düzeyde faydalandıkları bir harmanlanmış öğrenme modelidir (Hayırsever ve Orhan, 2018, s.577).

TYS modeli sayesinde; sosyal bilgiler dersinde konunun çok yoğun olmasından dolayı sınıf içi etkinliklere yeterince zaman kalmaması, öğretmenin konuyu yetiştirmekte zorlanması, sınıf içinde öğrenci öğretmen iletişim ve etkileşiminin yeterince

81

sağlanamaması, öğrencilerin sürekli yoğun bir şekilde konu anlatılan dersi sevmemesi ve motivasyon kaybı yaşamaları, sürekli verilen sıkıcı ev ödevleri, öğrencinin öğretmenine istediği zaman ulaşamaması, konuların yeterince pekiştirilememesi, üst düzey öğrenmelerin gerçekleştirilememesi gibi birçok dezavantajı ortadan kaldırabileceği düşünülmektedir. Erdoğan ve Akbaba (2018) TYS modelinin sosyal bilgiler dersinde kullanımıyla birlikte zaman gibi pek çok problemin çözebildiğini ifade etmektedir. TYS modeli sosyal bilgiler ve tarih derslerinde zamanı çok daha ekonomik kullanarak, öğrencileri başarıya ulaştırabilmek için teknolojik araç gereçlerden yararlanmaktadır (Sharos, 2017). İlgili alan yazın incelendiğinde geleneksel yöntemlerin öğrenme ortamının sınıf ile sınırlı olduğu, öğrencilerin sınıf içinde pasif bir dinleyici durumda bulunduğu görülmektedir. Oysaki daha üst düzeyde, kalıcı ve hızlı bir öğrenme oluşabilmesi için her şeyden önce öğrencilerin tüm öğretim sürecinde aktif olması gerekmektedir (Özgan ve Turan, 2010, s.727). Bu aktiflik çok rahat olarak TYS modelinin etkin bir şekilde kullanımıyla sağlanabilmektedir. O halde amacı bireyi hayata hazırlamak olan sosyal bilgiler dersinde de öğrencilerin aktif olmasını, gerçek hayatla dersi ilişkilendirebilmesini, problem çözebilmesini ve yeni çözüm önerileri geliştirebilmesini olanaklı kılacak bir sürecin hazırlanması gerekmektedir (Yurdakul, 2005, s.49).

Bilgi teknolojilerini ve iletişim araçlarını sürekli aktif olarak kullanan günümüz genç nesline, geleneksel yöntemler ile ders anlatıp onların ilgisini çekmek, motivasyon ve öğrenme isteklerini canlı tutmak bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. İşte TYS modeli bu soruna da çözüm sunabilecek özelliklere sahip bir eğitim modelidir. Özellikle öğrencinin ders dışı ortamlarda zaten aktif olarak kullandıkları teknolojiden yararlanabilmekte ve hem de sınıf içinde yapılacak farklı etkinliklerle derse daha aktif katılmakta, böylece derse karşı ilgi ve motivasyonları da artabilmektedir. Karaman (2018, s.22)’a göre, TYS modelini sosyal bilgiler derslerinde kullanmak, öğrencilerin beklentilerini, motivasyonu ve dikkatini arttırmakta, öğrencilere ilgi çekici farklı bir öğretim yöntemi sunmaktadır.

Bu model sayesinde öğrencilerin derse daha aktif katıldığı, kendi bireysel öğrenmelerinin sorumluğunu üstlendiği, kısıtlanmalardan uzak öğrenme daha esnek bir yapıya kavuştuğu bir ders süreci hazırlamak ve uygulamak çok daha rahat olabilmektedir (Turan ve Göktaş, 2015, s.159). Ayrıca model sosyal bilgiler öğretimini öğrenciler için daha anlamlı, kalıcı ve verimli bir hale getirmede bir pratik ipucu da sağlamaktadır. Ayrıca Bergmann ve Sams (2014), TYS modelinin sosyal bilgiler ve tarih derslerinde kullanımının, öğrencilerin birer

82

küçük tarihçi olmalarına katkı sağladığını belirtmiştir. Dolayısıyla tüm bu anlatılanlardan da anlaşılabileceği üzere, TYS modelinin sosyal bilgiler dersinde kullanımı, zaman açısından, öğrencilerin derslere etkin ve daha motive katılımı açısından, derslerde sağlanan verimin artması açısından, dersin çağın gereklerini uygun verilebilmesi açısından olumlu katkılar sağladığı görülmektedir.