• Sonuç bulunamadı

Kur’an Yolu tefsiri için Hayri Kırbaşoğlu tarafından ‘’Kur’an Yolu Müslümanları Tarihe Gömmek İçin mi yazıldı?’’44 isimli uzun bir eleştirel yazı kaleme

alınmıştır. ‘’Kur’an Yolunda Kalem oynatanlar’’ ismiyle Ahmet Tekin Kur’an Yolu ile beraber, Süleyman Ateşin kaleme aldığı tefsirine, Muhammet Esed’in kaleme aldığı “Kur’ân Mesajı” ve Yaşar Nuri Öztürk’ün kaleme aldığı “Kur’ân-ı Kerîm Meali” ne ait

41 Kur’an Yolu, 1/51, Onay, ags, s:30.

42 M. Hayri Kırbaşoğlu, İslam’ın Kurucu Metni Kur’an Araştırmaları, Ankara, Otto yayınları, s: 211-214.

43 Yaklaşık 378 yerde Buhârî’ye atıf yapılırken 266 yerde Müslim’e atıf yapılmaktadır. 44 Kırbaşoğlu, A.g.e, s: 201-302.

eleştirel bir kitap yazmıştır. Ahmet Tekin bu eserinde Hayri Kırbaşoğlunun eserinden etkilenmiştir.45 Bundan dolayı yapılan tenkitler genel olarak ‘’Kur’an Yolu

Müslümanları Tarihe Gömmek İçin mi yazıldı?’’ isimli yazı temel alınmak suretiyle devam edilecektir.

Kur’an Yolu müelliflerinin içinde bir tefsircinin bulunmaması tenkitlerin başında gelmektedir. Müelliflerden her ne kadar Sadrettin Gümüş tefsir bölümünde öğretim üyesi olsa da onun ilk zamanlarda Arapça alanında bulunup sonradan tefsir alanına geçtiği ifade edilmektedir.46

Faiz konusu dışında tefsirde günümüz problemleriyle alakalı konular bulmak bir hayli zordur. Kur’ân’ın bu günümüze neler söylediği göz ardı edilmiş ve Kur’ân çağımıza göre konuşturulamamıştır. Öncelikli olarak toplumun ihtiyaçlarının neler olunduğuna dair bir çalışma yapılmadığından ‘’geçmişte söylenenleri yeni bir makyajla sunmanın ötesine’’ geçilemediği öne sürülmektedir. Klasik ve çağdaş tefsirlerden yoğun biçimde yapılan aktarmalar suretiyle tefsirin dirayet tefsirinden çok rivayet tefsiri olarak algılanabileceği yönünde eleştiriler yapılmaktadır.47

Sahih hadislerin kullanıldığının söylenmesine48 rağmen, surelerin faziletleri ve

sebebi nüzul konuları başta olmak üzere rivayet edilen hadislerin bazılarının sahih olmadığı söylenmektedir. Hadislerin ana kaynaklar yerine yan kaynaklardan rivayet edilmeleri de eleştirilmektedir. Bazı hadislerin kaynaklarının tefsirler olarak verilmiş olması hadislerle ilgili bir diğer eleştiriyi oluşturmaktadır. 49

Ele alınan konular hakkında güncel olarak yapılmış olan çalışmalara yer verilmeyişi büyük bir eksiklik olarak görülmektedir.50 Bunun bir sonucu olarak da klasik

tefsirlerin gerisinde kalmaktan kurtulamadıkları kanaati hâsıl olmaktadır.51

45 Ahmet Tekin, Kur’an Yolu’nda Kalem Oynatanlar, Kelam Yayınları, 2006, Ankara, s:48. 46Kırbaşoğlu, İslam’ın Kurucu Metni, s:202-203.

47 A.e, s:205-210.

48 Kur’an Yolu, 1/51, Onay, ae, s:30.

49 Kırbaşoğlu, İslam’ın Kurucu Metni, s:211-217. 50 A.e, s:212.

Müelliflerimiz âyetlerin meallerini verirlerken hatalar yaptıkları ifade edilerek seküler bir dil kullanmakla itham edilmektedirler.52 Daha önce hazırladıkları mealin

seviyesini geçmek şöyle dursun yakalamaktan bile uzak oldukları iddia edilmektedir.53

Tefsirde, âyetlerde zikredilen kavram ve kelimeleri açıklamak için İslam Ansiklopedisinin sıklıkla kullanılması eleştirilerden bir diğeridir.54 Bunun nedeninin

tefsirin aceleyle yazılmasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Genel olarak defaatle tefsirin aceleye getirilerek yazıldığı vurgusu yapılmaktadır.

Bir tefsirden Kur’ân ve tefsirle ilgili konulara yer verilmesini beklemekten doğal bir şey yoktur. Kur’an Yolunda asıl meselelere yer verilmemekle birlikte Kur’ân ve tefsirle ilgisi olmayan meseleler ve konulara yer verilmiştir. 55

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kur’an Yolu tefsirin yazdırılması ve basılmasıyla birlikte "Herhangi bir tefsirin Diyanet İşleri Başkanlığı'nca neşredilmiş olması, o tefsire resmi bir hüviyet kazandırmaz’’ denilmiş olsa da ‘’resmi tefsir’’ geleneğinin canlanmasına neden olabileceği görüşü ileri sürülmüştür.56

Müelliflerimiz âyetlerde geçen konuları açıklarlarken o konu ile ilgili görüşleri zikretmektedirler. Zikrettikleri görüşler hakkında bazen bir tercihte bulunmayarak okuyucuları görüşlerle baş başa bırakmaktadırlar. Görüşler arasında Tercih yapılması okuyuculara bırakılmaktadır. Bu durum müelliflerimizin zikretmiş oldukları “...deyim yerindeyse hem aramızda hem de kitaplarla müzakere yaptık, eski tefsir birikimini özetleyerek verdik, “sonunda bize ikna edici görünen ve temel amaca uygun düşen anlayış ve yorumu tercih ettik”, oluşturduk” 57 görüşlerine ters düşmektedir.58 Tefsirin

hedef kitlesinin İslami ilimlerde uzmanlaşmış kişiler olmaması, okurların tercihte bulunmasını daha da zorlaştıracağı bir gerçektir.

Tefsirde Tevrat, Zebur ve İncil’den verilen ek bilgiler ve alıntılar adeta mezkûr kitapları okumaya teşvik olarak da algılanmaktadır.

52 A.e, s:219. 53 A.e, s:234. 54 A.e, s:217, 300.

55 Kırbaşoğlu, age, s:238-239.

56 Mustafa Öztürk, Çağdaşlık ve Çağdaş Dönem Kur'an Yorumlarına Genel Bir Bakış, islamiyat 7 (2004), sy: 4, s:94.

57 Kur’an Yolu, 1/48.

58 Yûsuf Ağkuş, “Kur’an Yolu” Adlı Tefsirin Tefsir İlmi Açısından Değerlendirilmesi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Konya, 2008, s:26.

Çalışmamız Kur’an Yolu’nun 3. baskısı göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Yaptığımız araştırmalarda Kur’an Yolu Tefsirinin 1. baskısında bulunan bazı görüşlerden dolayı yapılan tenkitler dikkate alınarak diğer baskılarda tefsirden çıkartılmıştır. Bunlardan biri Yahudi, Hristiyan ve Sabiiler’in de cennete girecekleri görüşlerinin ileri sürülmesidir.59 Bu konuda Süleyman Ateşin görüşünden etkilendikleri

de görülmektedir.60

Tefsirden çıkartılarak diğer baskılarda olmayan bir diğer konu ise mut’a nikâhı hakkındaki görüşleridir. Müelliflerimizin; Arapların cahiliyeden kalma adetlerinden birisi olan ve Peygamber (s.a.s.) tarafından yasaklanan muta nikâhını caiz gören görüşleri eleştiri oklarının üzerlerine çekilmesinin bir diğer nedeni olmuştur. Müelliflerimize göre, Peygamberimiz zamanında değil de Hz. Ömer halifeliğinin son zamanında muta nikâhı yasaklanmaktadır.61

“Hadislerdeki yasaklama süresini geciktirmeyi gerektiren zaruretler bulunduğunda bu nikâh caizdir. Normal süresiz nikâhlarda şart koşulan mehir, şahit, veli gibi hususlar bunda da şarttır. Süre bitince evlilik ilişkisi de sona erer. Mut’a devam ederken taraflardan biri ölürse arada miras hukuku doğmaz, nikâh süresi bitince kadın bir hayız görecek kadar bekler (iddet tutar) çocukların nesebi babalarına ait olur.’’62

Yapmış oldukları bu yorumlarından mutanın Caiz olduğu hükmüne varılmıştır. Muta nikâhı Ehli Sünnet âlimleri tarafından da hiçbir surette caiz olarak görülmemiştir.63

Tenkitler bulunsa da eser faydadan halî değildir. Müelliflerimizin tefsirin giriş kısmında da belirttikleri gibi çok fazla ayrıntıya girerek okuyucuları sıkmamaya özen göstermişlerdir. Bununla birlikte âyetlerin günümüzde nasıl anlaşılabileceğini açıklamaya çalışmışlardır. Günümüzle ilgili konular olan medya duyarlılığı, resmi ve

59 Yunus Özdamar,Hasan Basri Çantay’ın “Kur’an-ı Hakim ve Meal-i Kerim” Adlı Meal-i _ile “Kur’an Yolu” Tefsirinde Sosyal Meselelere Yaklaşımlar’, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Ankara, 2006, s:42-46.

60 Bakara 2/ 62. Bu görüşleri tefsirin birinci baskısında geçmektedir. Diğer baskılarda bu görüşlere yer verilmemiştir. Bununla beraber 1. Baskı toplatılmamıştır.

61 Kur’an Yolu, 2/34. Birinci baskıda geçmektedir. 62 A.e, 2/34. Birinci baskıda geçmektedir.

63 Muhammed b. Cerir Taberî, Câmiu’l-Beyân an Te’vîli Âyi’l-Kur’ân (nşr. Mahmud Muhammed Şakir ve Ahmed Muhammed Şakir), Kahire 1955-1969, 1/389.

dini nikah64, kadınlarla ilgili durumlar, avukat ve hakimler,65 terör66, estetik ameliyatı,67

doğum kontrolü ve kürtaj68 gibi konular hakkında bilgilere tefsirimizde yer verilmiştir.

Kur’ân günümüz insanı için ne ifade etmektedir. Onlardan ne istemektedir. Bunlar anlatılmak için Kur’ân Yolu tefsiri kaleme alınmıştır. Müelliflerimizin konuları uzmanlık alanlarına göre paylaşmaları tefsirin ortaya çıkış süresini kısaltmıştır.

Müelliflerimiz Kur’ân âyetlerinden evrensel mesajlar çıkartmaya önem vermişlerdir. Tefsirde klasik yorumlarla beraber modern yorumlara da yer verilerek daha geniş bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır. Ayetlerden çıkartılacak hükümlerin gayelerinin neler olduğunun ortaya çıkarılmasına özen gösterilmiştir. Müelliflerimizin hazırlanmasında katkılarının bulunduğu DİA günümüzde yapılan en kapsamlı ve güncel konuları ihtiva eden çalışmalardan biridir. Tefsirde bu eserden fazlaca yararlanılması doğaldır.

Din ile ilgili işlerin toplum nezdinde yürütülmesini sağlamak için kurulan Diyanet İşleri Başkanlığının Müslümanların problemlerine çözümler üretebilmek için tefsir yazdırması/ yazması doğaldır. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı dini konularda toplumu aydınlatmayla da görevlidir ve toplumda birleştirici bir rol üstlenmektedir.

64 Kuran yolu, 1/368. 65 Ae., 2/138. 66 Ae., 2/209. 67 Ae., 2/116. 68 Ae. 2/383.

İKİNCİ BÖLÜM

MÜŞKİLU’L-KUR’ÂN İLMİ

2.1.Müşkil Kavramının Etimolojik Tahlili