• Sonuç bulunamadı

Temmu 1995’teki ve sonraki olaylar B. Esas

GÖZALTINDA ŞİDDET

HÜKÜM GEREKÇESİ I. Hükümetin ilk itirazlar

F. Sözleşme’nin 50. maddesinin uygulanması

II. Temmu 1995’teki ve sonraki olaylar B. Esas

1. Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlal edildiği iddiası

[128-136]: Başvurucunun tutulma koşullarıyla ilgili küçük ve hemen hemen yerin al- tında bir hücrede, kalabalık ve havasız bir ortamda tutulduğuna ilişkin şikâyetiyle ilgili koşulların, tam olarak ortaya çıkarılamamış olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme’ye göre bu tutma, 3. maddenin aradığı asgari ağırlıkta değildir. Bu gerekçeyle 3. madde ihlal edilmemiştir.

2. Sözleşme’nin 5(1). fıkrasının ihlali iddiası

[137-141]: Başvurucu, kendisine atılı bulunan suçlar hakkındaki soruşturmanın Eylül 1995’te tamamlanmış olmasına rağmen tutukluluğunun devam etmesinin masumiyet

karinesine aykırı bir tür cezaya dönüştüğünü ve Bulgaristan hukukuna göre küçüklerin ancak istisnai hallerde tutuklanabileceğini ileri sürmüştür. Komisyon, Ceza Muhakemesi Kanununda ilk soruşturma süresi için zaman sınırı bulunduğu halde tutukluluk süresi için bir sınır bulunmadığını; soruşturmanın uzaması halinde tutukluluğun devamının onaylan- ması gerektiğini, başvurucunun tutukluluğunun 19 Eylül 1995’te mahkeme tarafından ve daha sonra defalarca savcılık tarafından onaylandığını ve bu nedenle başvurucunun tutuk- luluğunun iç hukuka aykırı görünmediğini belirtmiştir. Mahkeme’ye göre, Sözleşme’nin 5(1). fıkrasındaki ‘hukuka uygun’ ve ‘hukukun öngördüğü usule uygun olarak’ ifadeleri ulusal hukuka gönderme yapmakta ve buradaki maddi hukuk ve usul hukuku kurallarına uygun davranma yükümlülüğüne işaret etmektedir; fakat bu ifadeler ayrıca, bir özgürlük- ten yoksun bırakma halinde, Sözleşme’nin 5. maddesinin kişilerin özgürlükten keyfi bir tarzda yoksun bırakılmalarını engelleme amacına uygun davranmayı gerektirmektedir.

Mevcut olayda başvurucunun tutukluluğunun, Bulgaristan hukuku bakımından hukuka aykırılığına dair bir delil yoktur. Ayrıca başvurucunun suç işlediğinden makul kuşku üze- rine tutuklandığı da açıktır.

3. Sözleşme’nin 5(3). fıkrasının ihlali iddiası

Mahkeme bu konudaki şikâyeti önce “yargıç veya hukuken yargılama yapma yetkisine sahip bir görevlinin önüne çıkarma” ve ikinci olarak başvurucunun “makul sürede salı- verilme hakkı” bakımından incelemeyi gerekli görmüştür.

(a) Yargıç veya yargılama yetkisine sahip “diğer bir görevli”

Komisyon ve başvurucuya göre, Bulgaristan hukukuna göre tutuklama kararı veren so- ruşturmacılar kurumsal olarak bağımsız olmakla birlikte, pratikte soruşturmanın yürütül- mesiyle ilgili her konuda ve tabii bir şüphelinin tutuklanması gerekip gerekmediği konu- sunda savcının denetimine tabidirler. Dolayısıyla Assenov’u tutuklayan soruşturmacının, savcıdan güçlü ve objektif olarak bağımsız olmadığı görünümü vardır.

“146. Mahkeme, idarenin kişi özgürlüğüne müdahalelerinin yargısal denetime tabi tutul- masının, Sözleşme’nin 5(3). fıkrasının temel bir özelliği olduğunu (Aksoy, §76) hatırlatır.

Bu ‘görevli’ bu fıkra bakımından ‘yargılama yetkisi’ne sahip olup olmamasından önce, tutulan kişinin keyfi veya haksız yere özgürlüğünden yoksun bırakılmasına karşı bir gü- vence olarak belirli şartları taşımalıdır (Schiesser, §31). Dolayısıyla ‘görevli,’ idareden ve taraflardan bağımsız olmalıdır. Bu noktada, tutuklama kararının verildiği tarihteki objek- tif görünüm önem taşır: bu tarihte ‘görevli’nin daha sonra ceza davasına iddia makamı adına katılabilecek olduğunun bilinmesi halinde, kendisinin bağımsızlık ve tarafsızlığı şüpheye açıktır (Huber, §43; ve Brincat, §21). Söz konusu ‘görevli,’ önüne şahsen getiri- len kimseyi dinlemeli ve hukuki kriterlere dayanarak tutulmasının haklı olup olmadığını incelemelidir. Eğer tutulması haklı değil ise, ‘görevli,’ tutulan kimsenin salıverilmesi için bağlayıcı karar verme yetkisine sahip olmalıdır (Schiesser, §31; ve İrlanda – Birleşik Krallık, §199).

147. Mahkeme, Assenov’un salıverilme talebinin, tutuklanmasının ardından ancak üç ay geçtikten sonra, 19 Eylül 1995’te yargıç tarafından incelendiğini kaydeder. Bu durum, Sözleşme’nin 5(3). fıkrası gerektirdiği ‘derhal’ (prompt) yapılmış olan bir inceleme de- ğildir (Brogan ve Diğerleri, §62); kaldı ki, bu usulün söz konusu fıkradaki şartları yete- rince yerine getirdiği de iddia edilmemiştir.

148. Mahkeme, Bay Assenov’un, 28 Temmuz 1995’te bir soruşturmacı önüne çıkarıldı- ğını, soruşturmacının kendisine suç isnat edip kendisini sorguladığını ve tutuklanmasına karar verdiğini hatırlatır. Mahkeme, Bulgaristan hukukunda soruşturmacıların bir şüphe- linin tutulmasına veya salıverilmesine ilişkin bağlayıcı kararlar vermediklerini kaydeder.

Bir soruşturmacı tarafından verilen bir karar, savcı tarafından kaldırılabilir ve ayrıca savcı

214

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE YASAĞI / Önemli Kararlar

soruşturmacının yaklaşımından memnun kalmazsa olayı soruşturmacının elinden alabilir.

Buna göre soruşturmacı, Sözleşme’nin 5(3). fıkrasındaki ‘yargılama yetkisine sahip bir görevli’ anlamında yeterince bağımsız değildir.

149. Bay Assenov, Savcı A. tarafından bizzat dinlenmiş değildir. Bu savcı, soruşturmacı- nın veya tutukluluğun devamına karar veren diğer savcıların kararlarını onaylamıştır. Her halükarda, bu savcılar, daha sonra ceza davasında başvurucuya karşı hareket edebilecek- lerinden, Sözleşme’nin 5(3). fıkrası bakımından yeterince bağımsız ve tarafsız olamazlar.

150. Mahkeme, başvurucunun yargılama yetkisine sahip bir görevli önüne çıkarılmamış olması nedeniyle Sözleşme’nin 5(3). fıkrasının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.”

(b) Makul sürede yargılanma veya yargılama sürerken salıverilme hakkı Mahkeme tutuklamayla ilgili genel ilkeleri hatırlattıktan sonra şöyle demiştir:

“155. Mahkeme, Assenov’un tutukluluğunun hukuka uygunluğunun bir mahkeme ta- rafından iki kez denetlendiğini, başvurucunun ağır suçlarla suçlandığı ve eylemlerinin yeniden suç işleme tehlikesi doğuracak şekilde sürekli olduğu belirtilerek, salıverilme talepleri reddedildiğini hatırlatır.

156. Mahkeme, Assenov’un 28 Temmuz 1995’te 16 ayrı hırsızlık ve soygun olayıyla suç- landığını ve soygunların şiddet içerdiğini kaydeder. Başvurucu ilkin Ocak 1995’teki bir dizi hırsızlık olay hakkında yapılan soruşturmayla bağlantılı olarak sorgulandığı halde, kendisinin suçlandığı bazı olaylar daha sonraki tarihlere ait olup, son soygun gözaltına alınmasından üç gün önce, yani 24 Temmuz olayında meydana gelmiştir. Bu durumda Mahkeme, başvurucunun salıverilecek olması halinde yeniden suç işleyeceğinden kaygı duymalarının makul olduğu kanaatindedir.

157. Ne var ki Mahkeme, başvurucunun küçük olduğunu ve Bulgaristan hukukuna göre sadece istisnai durumlarda tutuklanabileceğini hatırlatır. Dolayısıyla, yetkililerin başvu- rucunun makul bir süre içinde yargılamaları konusunda özel bir özen göstermeleri, her zamankinden daha önemlidir. Hükümet, dava açılabilmesi için iki yıl geçtiğini, çünkü olayın uzun bir soruşturma yapılmasını gerektiren çok karmaşık bir olay olduğunu savun- muştur. Ancak Mahkeme’nin elindeki mevcut bilgiye göre, Eylü 1995’ten Eylül 1996’ya kadar bir yıllık süre içinde, soruşturma ile ilgili fiilen hiçbir adım atılmamış; yeni bir delil toplanmamış, Assenov 21 Mart 1996’da sadece bir kez sorgulanmıştır. Dahası, kişi özgürlüğünün önemi ve örneğin her defasında orijinal dava dosyası yerine ilgili belge- lerin fotokopisinin ilgililere gönderilmesi imkânı bulunduğu dikkate alındığında, başvu- rucunun salıverilmek için her başvurusunun soruşturmayı durdurmamalı ve dolayısıyla yargılamayı geciktirmemeliydi (Toth, §27).

158. Bu durum karşısında Mahkeme, Assenov’a ‘tutuklunun makul sürede salıverilme hakkı’ tanınmadığını ve böylece Sözleme’nin 5(3). fıkrasının ihlal edildiği sonucuna var- maktadır.”

4. Sözleşme’nin 5(4). fıkrasının ihlali iddiası

“162. Mahkeme, gözaltına alınan veya tutulan bir kimsenin, Sözleşme’nin 5(4). fıkrası göre, özgürlüğünden yoksun bırakılmasının Sözleşme’nin 5(1). fıkrasındaki ‘hukukiliği’

bakımından esaslı maddi ve usul şartların denetlenmesi için bir mahkemeye başvurma hakkı bulunduğunu hatırlatır (Brogan ve Diğerleri, §65). Sözleşme’nin 5(4). fıkrasındaki usulün, hukuk veya ceza davaları bakımından mevcut Sözleşme’nin 6(1). fıkrasındaki güvenceleri içermesi her zaman gerekli olmamakla birlikte (Megyeri, §22), bu usulün yargısal nitelikte olması ve söz konusu özgürlükten yoksun bırakmanın türüne uygun güvenceler bulundurması gerekir. Bir kimsenin tutulması Sözleşme’nin 5(1)(c) bendi

kapsamına giriyorsa, duruşma gereklidir (Schiesser, §30-31; Sanchez-Reisse, §51; ve Kampanis, §47). Dahası, Sözleşme’nin 5(4). fıkrası tutuklanan bir kimse makul aralık- larla tutulmasının hukukiliğine karşı başvurabilmelidir (Bezicheri, §20-21). Sözleşme’ye göre bir tutulmanın kısa bir süre olması gerektiği kabul edildiğinden, periyodik denetim- ler de kısa aralıklarla yapılması gerekir (Bezicheri, §20-21)).

163. Mahkeme, Shoumen Bölge Mahkemesinin Assenov’un salıverilme başvurusu- nu, kendisini bizzat dinlemeden, dosya üzerinden (in camera) incelediğini hatırlatır.

Mahkeme, konuyla ilgili yasanın daha sonra böyle durumlarda duruşma yapılmasını sağ- layacak şekilde değiştirildiğini kaydetmekle birlikte, yapacağı değerlendirme başvurucu- nun olayı ile sınırlı olmalıdır (Findlay, §67).

164. Dahası Mahkeme Bulgaristan hukukuna göre, tutuklu bir kimsenin sadece bir kez tutulmasının hukukiliğine karşı bir mahkemeye başvurma hakkına sahip olduğunu kayde- der. Dolayısıyla başvurucunun ikinci başvurusu, bu sebeple Shoumen Bölge Mahkemesi tarafından 19 Eylül 1995’te reddedilmiştir.

165. Sonuç olarak Mahkeme, başvurucunun iki yıllık tutukluluğu boyunca, tutukluluğu- nun devamının hukukiliği hakkında bir mahkeme tarafından birden fazla karar verilme- sini isteme imkânına sahip olmaması ve mahkemenin de duruşma yapmaması nedeniyle, Sözleşme’nin 5(4). fıkrası ihlal edilmiştir.”

5. Sözleşme’nin (eski) 25(1). fıkrasının ihlali iddiası

Yetkililer tarafından başvurulardan Komisyon’a başvuru yapmadıklarına dair yeminli ifa- de alınmış olması nedeniyle Sözleşme’nin (eski) 25(1). fıkrasındaki bireysel başvuruları engellememe taahhüdü ihlal edilmiştir.

IV. Sözleşme’nin (eski) 50. maddesinin uygulanması

Mahkeme manevi tazminat olarak 6 milyon Leva, ücretler ve masraflar için 22,460 Sterlin ödenmesine hükmetmiştir.

BU GEREKÇELERLE MAHKEME, 1. Hükümetin ilk itirazlarının reddine;

2. Bire karşı sekiz oyla, bay Assenov’un poliste kötü muamele gördüğü iddiaları ba- kımından Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlal edilmediğine;

3. Oybirliğiyle, bay Assenov’un poliste kötü muamele gördüğü iddialarına ilişkin res- mi bir soruşturma yapılmamış olması nedeniyle Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlaline;

4. Sözleşme’nin 6(1). fıkrasının ihlal edilmediğine;

5. Oybirliğiyle, Sözleşme’nin 13. maddesinin ihlaline;

6. Bire karşı sekiz oyla, bay Assenov’un Temmuz 1995’ten itibaren tutulma koşulları bakımından Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlal edilmediğine;

7. Oybirliğiyle, Sözleşme’nin 5(1). fıkrasının ihlal edilmediğine;

8. Oybirliğiyle, bay Assenov’un derhal yargıç veya yargılama yetkisine sahip bir gö- revlinin önüne çıkarılmaması nedeniyle Sözleşme’nin 5(3). fıkrasının ihlaline;

9. Oybirliğiyle, bay Assenov’un makul bir sürede yargılanma veya yargılama sürer- ken salıverilmediği için Sözleşme’nin 5(3). fıkrasının ihlaline;

10. Oybirliğiyle, Sözleşme’nin 5(4). fıkrasının ihlaline;

11. Oybirliğiyle, her üç başvurucu bakımından Sözleşme’nin (eski) 25(1). fıkrasının ihlaline;

12. ... ödenmesine KARAR VERMİŞTİR.

216

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE YASAĞI / Önemli Kararlar