• Sonuç bulunamadı

2.4. Teknoloji Yönetimi Kapsamı

2.4.2. Teknoloji Transferi Ve Gelişmekte Olan Ülkeler

Bilgi teknolojilerinin üretim ve servet birikiminin en önemli kaynağı haline gelmesi, bu alanda yatırım ve Ar-Ge çalışmalarına verilen önemi artmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojisindeki hızlı gelişmeler, küresel ürün tasarımında ve üretiminde temel rolü oynamaktadır. Teknoloji alanında yaşanan gelişme, aynı zamanda işgücünde niteliğin önemini bir kat daha arttırmış, uygulanan yeni teknolojinin,

rakiplere göre işletmeye sağlayacağı göreli avantajlar ve rekabet üstünlükleri, teknoloji transferi arzularını güçlendirmiştir (Tutar, 2000: 29).

Teknoloji anlayışında fikrin küresel transferi en önemli geliştirme süreçlerinden biridir. Son yıllarda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında teknoloji ayrımı olarak düşünülen kavran artmaktadır (Goldin ve Reinert, 2007: 256).

Teknoloji transferi sanayileşmiş ülkelerden, sanayileşmekte olan ülkelere doğrudur. Bir teknoloji transferinde öncelikle alternatif teknoloji araştırılmalı teknoloji transfer edilecek teknoloji ile karşılaştırma yapılarak kıyaslanmalıdır (Özdiler, 2002: 27).

Gelişme ekonomisi açısından “Bağımlılık Kuramı” açısından teknoloji bir bağımlılık unsurudur. Gelişme (merkez) ülkelerde yapılan teknolojiler transfer ederek sanayileşmeye çalışan gelişmekte olan (uydu) ülkeleri merkeze bağımlı hale getirmektedir. Genellikle teknolojiyi geliştiren monopol konuma sahip olan çok uluslu şirketlerden teknoloji satın almanın maliyeti astronomik düzeylere çıkabileceğinden, gelişmekte olan ülkelerin mali güçlerini önemli ölçüde zayıflatabilmektedir (Ansal, 2004: 31). Bu yüzden ülke firmaların uygun teknoloji seçmeleri, özellikle kendi genel imkânlarına uyarlayabilecekleri bir teknolojiyi transfer etmeleridir. Gelişme teknolojileri bir bütün olarak almak yerine kendi özel imkânlarıyla ikame edecekleri özel imkânlarıyla ikame edecekleri teknolojileri kendi kaynaklarından sağlama yoluna gitmeleri bu ülkeler açısından daha rasyonel bir davranış olacaktır (Tutar, 2000: 46).

Gelişmiş ülkeler üstünlüklerini koruyabilmek ve geliştirmek amacıyla emek ve kura dayalı politikalar yerine, teknolojik üstünlük ve yenilik geliştirme yeteneklerine dayalı ekonomiler büyüme politikaları üzerinde yoğunlaşırlar (Karagöz ve Albeni, 2003: 27).

Gelişmekte olan ülkeler kalkınma hızlarının ve dış ticaret hacimlerinin artırılmasında çok önemli bir role sahip olan yeni teknolojilere, ancak teknoloji transferi yoluyla ulaşabilmektedirler. Teknoloji transferi, yeni bir üretim biriminin kurulması ve işletilmesi için gerekli ve gelişmekte olan ülkelerde kıt olan veya hiç olmayan teknik bilgilerin transferi olarak tanımlanır (www.canaktan.com, 2009).

Teknoloji transferi, teknolojinin yalnızca bir ülkeden diğerine aktarımı değil, bir süreçtir. Bu süreç, teknolojinin edinilmesi ile başlayıp özümsenmesi, iyileştirme- geliştirme ve yayma-yaratmayı kapsar. Teknoloji transferi yalnızca bilginin alınması biçiminde düşünülmemelidir. Önemli olan alınacak teknolojinin çevreye uyması ya da uyum sağlaması ve özümsenmesidir. Ayrıca alınan teknolojinin üretim sürecinde kullanılacak makine, araç-gereç ve kişiler tarafında kabulü ve mümkün olan en kısa sürede özümsenmesi esastır. Eğitim ve bilim politikalarının bu özümleme yete- neğinin gelişmesini etkileyeceği açıktır. (www.canaktan.com, 2009)

Teknoloji, somut bir alet değildir. Bir işin nasıl yapılacağını gösteren teknik bilgi beceri ve know-how’lardan oluşan bir değerdir. Teknolojinin bu anlamda uluslararası ticaretin konusu olması, onun yabancı bir firma ile lisans anlaşması yapmak, patent satın almak yoluyla transfer edilmesiyle olur. O halde, bir firmanın yenilik getirici bir teknolojiye ulaşmasının iki yolu vardır; bunlardan biri yenilikleri doğrudan o firmanın kendisinin icat etmesi, diğeri de başkaları tarafından üretilen teknolojinin transfer edilmesi ya da taklit edilmesidir. (Tutar, 2000: 29).

İşletmelerin teknoloji transferinde engelleyen, yavaşlatan veya karşılaştıkları bazı sorunlar vardır. Bunlar (Akın, 2002: 303).;

• Sermaye yetersizliği Yeni teknoloji hakkında yeterli bilgiye sahip olmama • Pazar koşulları hakkında yeterli bilgeye sahip olmama

• Ar-Ge faaliyetlerinde yetersizlik • Mevcut teknolojiye sahip olmama

Teknoloji transferi konusunda şurası asla göz ardı edilmemelidir ki teknoloji transferi hiçbir zaman teknolojinin gelişme anlamına gelmemektedir. Teknoloji transferi, ekonomide gelişmelere neden olursa teknolojik gelişme olur (Tutar, 2000: 30).

Gelişmekte olan ülkelerdeki işletmeler bazı nedenlerde dolayı teknoloji geliştirme konusunda çekimser davranarak teknoloji transferine yönelmeleri onları kısa vadede kalkınmalarına yarar sağlayacaklarını aslında belli bir sıkıntıya ve maliyete katlanarak teknolojiyi geliştirmeleri uzun vadede daha fazla geliri ve başarıyı elde etmelerini sağlayacaktır.

Teknolojiyi transfer etmekle birlikte, Ar-Ge faaliyetlerine önem veren bir işletme, pazarlıkta daha güçlü olmakta ve böylece daha kolay ve ucuz teknoloji transfer edebilmektedir. Teknolojiyi geliştirebilme, yayma ve hatta bu teknoloji üzerinde yeni bazı buluşlar yaparak, dışarıya yeni bir teknoloji olarak satabilme yeteneği, işletmenin kendi örgüt yapısı içerisinde sürdüreceği Ar-Ge çalışmalarına doğrudan bağlıdır (Ömürbek, 2003: 241).

Teknoloji öğrenilmesi gereken karmaşık bir teknikler topluluğudur. Toplumların bu yenileşmeye ve yenilikleri kabul etmeye elverişli bir ortamda olmaları gerekir. Yerli üretim faktörlerinin etkin bir şekilde işletemeyeceği kadar karmaşık bir teknolojiyi lisanslamak veya böyle bir sermaye malını ithal etmek, kaynak israfıdır ve öğrenme sürecine faydası yoktur. ithal edilen teknolojinin ülkenin öğrenme sürecine katkıda bulunması esas alınmalıdır (www.canaktan.com, 2009).

Eğer ithal edilen teknoloji onu satın alan ülkede güçlü ve güvenilir bir bilimsel ve teknik altyapı oluşmasına katkıda bulunmuş, ülkenin teknoloji düzeyini yükseltmiş ise, yapılan teknoloji transferi işlemi gerçekten başarıya ulaşmış sayılır (www.canaktan.com, 2009)