• Sonuç bulunamadı

3.3. Uygulama

3.3.3. Araştırma Bulgularının Değerlendirilmesi

3.3.3.4. Araştırmaya Katılan İşletmelere Dair Oluşturulan Hipotezlerin

Araştırmaya katılan işletmelere dair oluşturulan hipotezler çapraz tablo yöntemi kullanılarak incelenmiştir.

Hipotez 1: Hitap edilen pazarlarla ilgili rekabet stratejilerinden maliyet liderliği ile rekabet unsurlarından fiyatın ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.48: Hitap edilen pazarlarla ilgili rekabet stratejisi/maliyet liderliği ile rekabet unsurları /Fiyat

Rekabet Stratejisi Rekabet unsurları önem derecesi /Fiyat için Toplam Maliyet Liderliği Orta Derede Önemli Önemli En Önemli

Yurtiçi Pazarlar N 1 4 5 10 % 10,0 40,0 50,0 100,0 Yurtdışı Pazarlar N 1 0 1 2 % 50,0 ,0 50,0 100,0 Toplam N 2 4 6 12

Tablo 3.48’de yurtiçi pazarlarda rekabet stratejilerinden maliyet liderliği ile rekabet unsurlarından fiyat % 50’si için en önemli unsurken, %40’ı için önemli, %10’u için ise orta derecede önemlidir. Yurtdışı pazarlarda ise rekabet stratejilerinden maliyet liderliği ile rekabet unsurlarından fiyat % 50’si için en önemli unsurken, diğer %50si için ise orta derecede önemlidir. Buna göre işletmeler yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda maliyet liderliği ile rekabet ederken fiyatı önemseme eğilimindedirler.

Hipotez 2: Hitap edilen pazarlarla ilgili rekabet stratejilerinden /ürün hizmet farklılaştırması ile rekabet unsurlarından yenilik/teknoloji ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.49: Hitap edilen pazarlarla ilgili rekabet stratejisi/maliyet liderliği ile rekabet unsurları / Yenilik/Teknoloji

Pazarın Rekabet

stratejisi Rekabet unsurları önem derecesi/yenilik Teknolojisi için Toplam Maliyet Liderliği Orta Derede Önemli Önemli En Önemli Orta Derede Önemli Yurtiçi Pazarlar

N 1 6 5 12

% 8,3 50,0 41,7 100,0 Toplam N 1 6 5 12

Tablo 3.49’da yurtiçi pazarlarda rekabet stratejilerinden ürün ve hizmet farklılaştırması ile rekabet unsurlarından yenilik/teknoloji işletmelerin % 41,7’si için en önemli unsurken, %50’si için önemli, %8,3’ü için ise orta derecede önemlidir. Hitap edilen pazarlarla ilgili rekabet stratejilerinden /ürün hizmet farklılaştırması ile rekabet unsurlarından yenilik/teknoloji ilişkisi yurtiçi pazarlarda daha çok önem eğilimindedir.

Hipotez 3: Teknoloji geliştirme durumu ile teknoloji için bilgi kaynaklarından Ar- Ge faaliyetleri ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.50: Teknoloji Geliştirme Durumu İle Teknoloji İçin Bilgi Kaynakları Ar-Ge Faaliyetleri

Teknoloji Geliştirme Durumu Teknoloji için bilgi kaynakları: ARGE faaliyetleri Toplam

Yok Var

Sadece Teknoloji üretimi N 1 0 1

%

100,0 0,0 100,0 Sadece teknoloji transferi N 3 4 7 % 42,9 57,1 100,0 Her ikisi de N 0 4 4 0,0 100,0 100,0 Toplam N 4 8 12

Tablo 3.50’de işletmelerin teknoloji geliştirme durumları ve teknoloji için kullandıkları bilgi kaynaklarından Ar-Ge faaliyetleri ilişkisi incelendiğinde, sadece teknoloji üretimi yapan işletmeler için Ar-Ge faaliyetleri önem taşımazken, sadece teknoloji transferi yapan işletmeler için Ar-Ge faaliyetleri % 57,1 oranında önem taşımaktadır. Hem teknoloji üretimi hem de teknoloji transferi yapan işletmeler için ise Ar-Ge faaliyetleri %100 oranında önem taşımaktadır. Teknoloji geliştirme durumu ile teknoloji için bilgi kaynaklarından Ar-Ge faaliyetleri ilişkisi incelendiğinde, sadece teknoloji transferi yapan işletmeler ve her ikisini yapan işletmeler Ar-Ge faaliyetleri eğimlindedirler.

Hipotez 4: Teknoloji geliştirme durumu ile teknoloji için bilgi kaynaklarından üniversitelerin ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.51: Teknoloji Geliştirme Durumu İle Teknoloji İçin Bilgi Kaynakları Üniversiteler

Teknoloji Geliştirme Durumu Teknoloji için Bilgi Kaynaklar: Üniversiteler Toplam

Yok Var

Sadece Teknoloji üretimi N 1 0 1 % 100,0 0,0 100,0 Sadece teknoloji transferi N 5 2 7 % 71,4 28,6 100,0 Her ikisi de N 2 2 4 % 50,0 50,0 100,0 Toplam N 8 4 12

Tablo 3.51’de işletmelerin teknoloji geliştirme durumları ve teknoloji için kullandıkları bilgi kaynaklarından üniversitelerin ilişkisi incelendiğinde, sadece teknoloji üretimi yapan işletmeler için üniversiteler önem taşımazken, sadece teknoloji transferi yapan işletmeler için üniversiteler % 28,6 oranında önem taşırken, %71,4 oranında ise önemsizdir. Hem teknoloji üretimi hem de teknoloji transferi yapan işletmeler için ise üniversiteler %50 oranında önem taşımaktadır. Teknoloji geliştirme durumu ile teknoloji için bilgi kaynaklarından üniversitelerin ilişkisi incelendiğinde, işletmelerin büyük çoğunluğunun üniversitelerle ilişki içerisinde olmadığı görülmektedir.

Hipotez 5: İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden müşterilerin istek ve beklentilerini karşılama ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden temel araştırmaların ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.52: Ar-Ge Birimi Oluşturmanızın Temel Nedenleri/Müşterilerin İstek ve Beklentilerini Karşılama İle Ar-Ge Biriminde Yapılan Faaliyetler/Temel Araştırmalar

Ar-Ge Oluşturma Nedeni Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetler/temel araştırmalar Toplam Müşteri İstek ve Beklentileri Karşılama Çok Önemsiz Orta Derede Önemli Önemli Çok Önemli Çok Önemsiz N 7 1 0 0 8 % 87,5 12,5 ,0 ,0 100,0 Orta Derede Önemli N 0 0 1 0 1 % ,0 ,0 100,0 ,0 100,0 Önemli N 1 1 0 0 2 % 50,0 50,0 ,0 ,0 100,0 Çok Önemli N 0 0 0 1 1 % ,0 ,0 ,0 100,0 100,0 Toplam N 8 2 1 1 12

Tablo 3.52’de işletmelerin Ar-Ge birimi oluşturma temel nedenlerinden müşteri istek ve beklentilerini karşılamak için Ar-Ge biriminde yapılan temel araştırmanın önemi incelendiğinde, orta derecede müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı önemseyen işletmeler için temel araştırma %87,5 oranında çok önemsiz, %12,5 oranında orta derecede önemli iken, müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı önemli olarak düşünen işletmeler için temel araştırma %100’ü oranında önemli iken, müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı çok önemli olarak düşünen işletmeler için temel araştırma %100’ü oranında çok önem taşımaktadır. İşletmelerin

Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden müşterilerin istek ve beklentilerini karşılama ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden temel araştırmaların ilişkisi incelendiğinde, işletmeler için temel araştırma önem eğilimindedir.

Hipotez 6: İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden müşterilerin istek ve beklentilerini karşılama ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden uygulamalı araştırmaların ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.53: Arge Birimi Oluşturmanızın Temel Nedenleri/Müşterilerin İstek ve Beklentilerini Karşılama İle Arge Biriminde Yapılan Faaliyetler/Uygulamalı Araştırmalar

Ar-Ge Birimi oluşturma

Nedeni arge biriminde yapılan faaliyetler/uygulamalı araştırmalar Toplam Müşteri İstek ve

Beklentileri Karşılama Önemsiz Çok Önemsiz Orta Derede Önemli Önemli Çok Çok Önemsiz

N

5 0 3 0 8

% 62,5 ,0 37,5 ,0 100,0 Orta Derede Önemli N 0 0 0 1 1 % ,0 ,0 ,0 100,0 100,0 Önemli N 1 1 0 0 2 % 50,0 50,0 ,0 ,0 100,0 Çok Önemli N 0 0 0 1 1 % ,0 ,0 ,0 100,0 100,0 Toplam N 6 1 3 2 12

Tablo 3.53’de işletmelerin Ar-Ge birimi oluşturma temel nedenlerinden müşteri istek ve beklentilerini karşılamak için Ar-Ge biriminde yapılan uygulamalı araştırmanın önemi incelendiğinde, çok önemsiz derecede müşteri istek ve

beklentilerini karşılamayı önemseyen işletmeler için uygulamalı araştırma %62,5 oranında çok önemsiz, %37,5 oranında orta derecede önemli iken, müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı önemli olarak düşünen işletmeler için uygulamalı araştırma %100’ü oranında çok önemli iken, müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı önemli olarak düşünen işletmeler için uygulamalı araştırma %50 oranında çok önemsiz, %50 oranında çok önemsiz olduğunu düşünmekte iken, müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı çok önemli olarak düşünen işletmeler için uygulamalı araştırma %100’ü oranında çok önem taşımaktadır. İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden müşterilerin istek ve beklentilerini karşılama ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden uygulamalı araştırmaların ilişkisi incelendiğinde işletmelerin büyük çoğunluğu için önemsiz eğilimindedir.

Hipotez 7: İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden müşterilerin istek ve beklentilerini karşılama ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden geliştirmenin ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.54: Ar-Ge Birimi Oluşturmanızın Temel Nedenleri/Müşterilerin İstek ve Beklentilerini Karşılama İle Ar-Ge Biriminde Yapılan Faaliyetler/Geliştirme

Ar-Ge Birimi oluşturma

Nedeni Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetler/geliştirme Toplam Müşteri İstek ve

Beklentileri Karşılama Önemsiz Çok Önemsiz Orta Derede Önemli Önemli Çok Çok Önemsiz N 6 1 1 0 8 % 75,0 12,5 12,5 ,0 100,0 Orta Derede Önemli N 0 0 0 1 1 % ,0 ,0 ,0 100,0 100,0 Önemli N 2 0 0 0 2 % 100,0 ,0 ,0 ,0 100,0 Çok Önemli N 0 0 0 1 1 % ,0 ,0 ,0 100,0 100,0 Toplam N 8 1 1 2 12

Tablo 3.54’de işletmelerin Ar-Ge birimi oluşturma temel nedenlerinden müşteri istek ve beklentilerini karşılamak için Ar-Ge biriminde yapılan geliştirmenin önemi incelendiğinde, çok önemsiz derecede müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı önemseyen işletmeler için geliştirme %75 oranında çok önemsiz, %12,5 oranında önemsiz, %12,5 oranında orta derecede önemli iken, müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı orta derecede önemli olarak düşünen işletmeler için %100’ü oranında çok önemli iken, müşteri istek ve beklentilerini karşılamayı önemli olarak düşünen işletmeler için geliştirme %100 oranında çok önemsiz, iken, müşteri

istek ve beklentilerini karşılamayı çok önemli olarak düşünen işletmeler için geliştirme %100’ü oranında çok önem taşımaktadır. İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden müşterilerin istek ve beklentilerini karşılama ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden geliştirmenin ilişkisi incelendiğinde işletmelerin büyük çoğunluğu için önemsiz eğilimindedir.

Hipotez 8: İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden temel araştırma ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.55: Ar-Ge Birimi Oluşturmanızın Temel Nedenleri/Rakiplerin Tutum ve Davranışları İle Ar-Ge Biriminde Yapılan Faaliyetler/Temel Araştırmalar

Ar-Ge Birimi oluşturma

Nedeni Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetler/temel araştırmalar Toplam Rakiplerin Tutum ve

Davranışı Önemsiz Çok Orta Derede Önemli Önemli Önemli Çok Çok Önemsiz N 7 2 0 0 9 % 77,8 22,2 ,0 ,0 100,0 Önemsiz N 1 0 0 0 1 % 100,0 ,0 ,0 ,0 100,0 Orta Derede Önemli N 0 0 1 1 2

% ,0 ,0 50,0 50,0 100,0 Toplam N 8 2 1 1 12

Tablo 3.55’de işletmelerin Ar-Ge birimi oluşturma temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan temel araştırmanın önemi incelendiğinde, çok önemsiz derecede rakiplerin tutum ve davranışlarını önemseyen işletmeler için temel araştırma %77,8 oranında çok önemsiz, %22,2 oranında orta derecede önemli iken, rakiplerin tutum ve davranışlarını önemsiz olarak düşünen işletmeler için temel araştırma %100’ü oranında çok önemsiz iken, rakiplerin tutum ve davranışlarını orta derecede önemli olarak düşünen işletmeler için temel araştırma %50 oranında önemli %50 oranında çok önem taşımaktadır. İşletmelerin Ar-Ge

birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar- Ge biriminde yapılan faaliyetlerden temel araştırma ilişkisi incelendiğinde işletmeler için önemsiz eğilimindedir.

Hipotez 9: İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden uygulamalı araştırma ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.56: Ar-Ge Birimi Oluşturmanızın Temel Nedenleri/Rakiplerin Tutum ve Davranışları İle Ar-Ge Biriminde Yapılan Faaliyetler/Uygulamalı Araştırmalar

Ar-Ge Birimi oluşturma

Nedeni Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetler/uygulamalı araştırmalar Toplam Rakiplerin Tutum ve

Davranışı Önemsiz Çok Önemsiz Orta Derede Önemli Önemli Çok Çok Önemsiz N 6 1 2 0 9 % 66,7 11,1 22,2 ,0 100,0 Önemsiz N 0 0 1 0 1 % ,0 ,0 100,0 ,0 100,0 Orta Derede Önemli N 0 0 0 2 2

% ,0 ,0 ,0 100,0 100,0 Toplam N 6 1 3 2 12

Tablo 3.56’da işletmelerin Ar-Ge birimi oluşturma temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan uygulamalı araştırmanın önemi incelendiğinde, çok önemsiz derecede rakiplerin tutum ve davranışlarını önemseyen işletmeler için uygulamalı araştırma %66,7 oranında çok önemsiz, %11,1 oranında orta derecede önemli, %22,2 oranında orta derecede önemli iken, rakiplerin tutum ve davranışlarını önemsiz olarak düşünen işletmeler için uygulamalı araştırma %100’ü oranında orta derecede önemli iken, rakiplerin tutum ve davranışlarını orta derecede önemli olarak düşünen işletmeler için uygulamalı %100 oranında çok önem taşımaktadır. İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden

rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden uygulamalı araştırma ilişkisi incelendiğinde işletmelerin büyük çoğunluğu için önemsiz eğilimindedir.

Hipotez 10: İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden geliştirmenin ilişkisi önem eğilimindedir.

Tablo-3.57: Ar-Ge Birimi Oluşturmanızın Temel Nedenleri/Rakiplerin Tutum ve Davranışları İle Ar-Ge Biriminde Yapılan Faaliyetler/Geliştirme

Ar-Ge Birimi oluşturma

Nedeni Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetler/geliştirme Toplam Rakiplerin Tutum ve

Davranışı Önemsiz Çok Önemsiz Orta Derede Önemli Önemli Çok Önemsiz Çok Çok Önemsiz N 8 0 1 0 9 % 88,9 ,0 11,1 ,0 100,0 Önemsiz N 0 1 0 0 1 % ,0 100,0 ,0 ,0 100,0 Orta Derede Önemli N 0 0 0 2 2

% ,0 ,0 ,0 100,0 100,0 Toplam N 8 1 1 2 12

Tablo 3.57’de işletmelerin Ar-Ge birimi oluşturma temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan geliştirmenin önemi incelendiğinde, çok önemsiz derecede rakiplerin tutum ve davranışlarını önemseyen işletmeler için geliştirme %88,9 oranında çok önemsiz, %11,1 oranında orta derecede önemli iken, rakiplerin tutum ve davranışlarını önemsiz olarak düşünen işletmeler için geliştirme %100’ü oranında önemsiz iken, rakiplerin tutum ve davranışlarını orta derecede önemli olarak düşünen işletmeler için uygulamalı %100 oranında çok önem taşımaktadır. İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturmalarının temel nedenlerinden rakiplerin tutum ve davranışları ile Ar-Ge biriminde yapılan faaliyetlerden

geliştirmenin ilişkisi incelendiğinde işletmelerin büyük çoğunluğu için önemsiz eğilimindedir.

Yapılan analiz sonucuna göre Türkiye’deki Şeker Fabrikalarının durumuna bakılırsa; işletmeler genel olarak köklü işletmelerdir ve ülke istihdamına katkıda bulunarak büyük bir yüzdesinin mülkiyet durumlarının kamu kuruluşlarıdır. Bu sektörde özelleştirmelerin yapılması gelecek yıllarda daha fazla özel mülkiyete sahip fabrikaların oluşacağının sinyalini vermektedir.

Ankette yer alan Şeker fabrikalarının büyük bir çoğunluğu yurtiçi pazarlarda faaliyet gösterme yüzdesinin daha fazla çıkması küresel rekabet ortamında yurtdışı pazarlara açılmadığı daha çok ülke içerisinde rekabette bulunduğunu göstermekte iken %33 kısmının heriki pazara hitap etmesi küresel rekabette de yer aldığını göstermektedir. Bir ülke için ciddi bir değer kaynağı olan bu işletmelerin yurtdışı pazarlara açılma konusunun üzerinde daha ciddi düşünmeleri gerekmektedir.

İşletmeler hitap ettikleri pazarlarda daha çok yurtiçi pazarlarda farklılaşmaya odaklanmayı ve daha sonra maliyete odaklanan rekabet stratejilerini izleyen politikalar izlemektedirler. Bu sonuca göre işletmeler rekabette ayakta kalabilmenin, farklılaşarak olabileceği üzerinde durmaktadırlar.

İşletmeler küresel rekabet ortamında rekabet ederken ilk olarak kalite olgusuna önem vermekte daha sonra teknoloji/yenilik yaparak rekabet etmektedirler. Buna göre işletmelerin küresel rekabette tutunmak için ilk olarak kaliteli mallar üretmeleri gerektiğini ama bununda teknolojiye önem vererek olabileceğinin farkında olduklarını göstermektedir.

Ankette yer alan işletmelerin daha çok geleneksel rekabet stratejisi izledikleri görülmektedir. Buda işletmelerin ürünlerin daha az değişiklik yaptığı ve piyasadan gelen taleplere göre hareket ettiğini gösterirken diğer bir taraftan işletmelerin savunmacı ve saldırgan strateji izleme oranlarının da önemli değerlerde olması

işletmelerin rekabette teknolojiye ve yeni ürünler geliştirmeye önem verdiklerini göstermektedir.

İşletmelerin %41,7 gibi büyük bir kısmının Ar-Ge birimlerinin olmaması Ar- Ge’ye yeterince önem verilmediğini göstermektedir. İşletmelerin Ar-Ge birimi oluşturma nedenleri ise rakiplerin tutum ve davranışları eğiliminden dolayı olduğu gözükmektedir. Ar-Ge’ye sahip işletmelerin stratejik işbirliği yaptığı kuruluşlar arasında kamu kuruluşları ve diğer firmaların Ar-Ge bölümleri eşit pay alması bilgi paylaşımını yapıldığını göstermektedir. İşletmeler Ar-Ge projelerinde daha çok ürün odaklı olmaları işletmelerin üretimde kaliteli mal veya hizmet üretimini önemsediğini göstermektedir. Son 5 yıl içerisinde işletmelerdeki Ar-Ge birimlerinin varlığı işletmelere hız, yeni pazarlara girme, rekabet gücü, israfları önleme gibi avantajlar sağladığı görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere işletmelerin Ar-Ge birimine sahip olması onların rekabette daha sağlam ayakta kalmalarını sağlamaktadır.

Anketteki Şeker Fabrikalarının çiftçiye pancar bedeli ödemelerinin genel olarak kantar kriteri üzerinden olması fabrikaların işletmelerin mal alım esnasında gerekli bir Ar-Ge çalışması sonucu kalite kriterlerine göre analiz yapılamadığını göstermektedir. Buda pancarın veriminin arttırma teşviki vermemektedir. Verimlilik, eldeki kaynaklardan ne derece yararlanıldığını gösterir ve verimliliğin arttırılması için kaynakların daha etkin olarak kullanılmaları gerekir. Üretim, bir sistemde ne kadar fayda oluşturduğunu verimlilik ise, üretim faktörlerinin ne kadar iyi kullanıldığını belirtir ( İleri, 1996: 76). Rekabet ortamında kaynakları etkin kullanan firmalar kârlarını ve pazar paylarını da arttırabilecektir (Özcan, 2006: 84).

SONUÇ

Dünya genelinde artan küreselleşme eğilimi ve buna bağlı olarak gelişen rekabet ortamında göz ardı edilmeyecek en önemli faktör kuşkusuz teknoloji ve Ar- Ge faaliyetleri olacaktır. Bilimsel çalışmaların yöntemler üzerinde büyük etkisi görülmüştür. Yüksek teknolojinin hızla gelişmesi ve artan uluslararası rekabet, teknolojik gelimse ve Ar-Ge faaliyetlerine neden olmakta, geliştirilen yeni teknolojiler yeni fırsatlar doğurmakta ve piyasalar değişen talebi karşılayabilmek için yeni mamuller üretmektedirler. Yani, genel olarak ekonomide yaşanan değişim ve dönüşümler büyük ölçüde teknolojik ilerlemeye bağlıdır.

Dünyadaki ekonomik ve sosyal yöndeki değişmeler, işletmelerarası yoğun rekabet ortamı oluşturmuştur. İşletmeler artık yurtiçindeki işletmelerle değil, yurtdışındaki uluslararası işletmelerle de rekabet durumundadır. Bu durum işletmeleri sürekli yenilik arama çabası içine sokmakta, yeni ürünlerin geliştirilmesi çabaları için daha ön planda olmaktadır.

Günümüz yoğun rekabet ortamında işletmeler karlarını, büyümelerini ve varlıklarını sürdürebilmeleri için teknolojiyi ve Ar-Ge’yi iyi yönetmeleri gerekir. Bu nedenle küçük yada büyük işletmeler yeni ürün yada üretim süreci ortaya koymak, mevcut ürünleri geliştirmek, kalite ve verimlilik artışları ile kaynakların etkin kullanımını sağlamak amacıyla Ar-Ge ve teknoloji faaliyetlerine büyük önem vermesi gerekmektedir. işletmenin bu amaçlarına ulaşabilmesi için doğru zaman ve yerde doğru kararlar alması gereklidir.

Küreselleşme ile birlikte içinde bulunduğumuz teknoloji çağında çok hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Bu hızlı değişim işletmelerin geleceğini belirlemede önemli bir etken olmaktadır.

Pek çok alanda kendisini hissettiren küreselleşme olgusu, işletmeleri de farklı boyutlarda etkilemektedir. İşletmelerin yapıları, yönetim anlayışları ve üretim biçimleri gibi pek çok değişik konu ya hızlı bir gelişim süreci içine girmekte veya

tamamen yenilenmektedir. İşletmelerin küreselleşme ile birlikte yapıları daha fazla etkilenmekte ve değişikliğe uğramaktadır.

Küreselleşmeyle birlikte artık rekabet baskısı altında olan ülkeler değil işletmelerdir. İşletmeler her geçen gün kürsel rekabette etkinliğini arttırmak zorundadır. Ülke koşulları, firmaların uluslararası rekabetçi üstünlükler elde edebileceği uygun bir ortam oluşturmak açısından oldukça önemlidir ancak bu fırsatları değerlendirebilecek güçlü işletmelerin varlığı gerekmektedir.

Yeni ekonomiyle birlikte teknolojik gelişmelerde ve Ar-Ge alanında yaşanan hızlı değişim, iktisadi gelişmenin en önemli itici gücü haline gelmiştir. Bu nedenle teknolojik yenilikler ekonominin gelişmesini, toplumsal refah düzeyinin yükselmesini ve yaygınlaşmasını doğrudan etkilemekte ve ulusların rekabet üstünlüğünün tek anahtarı haline gelmektedir.

Ar-Ge, yeniliklerin yapılması, teknolojinin izlenmesi ve geliştirilmesi, mevcut ürünlerin geliştirilmesi, yeni ürünlerin ortaya çıkarılması, rekabetin gerçekleştirilmesi gibi işletme için birincil öneme sahip olan amaçları gerçekleştirmek için işletmelerin bünyelerinde bulunması gereken önemli bir husustur. Rekabetin çok sert yaşandığı günümüzde Gelişime ve değişime ayak uyduramayan işletmeler hayatta kalabilme sansı bulamayacaklardır İşletmeler iyi bir Ar-Ge ve Teknoloji yönetimleri ile rekabet ortamında ayakta kalmayı başardıkları gibi rakiplerine karşı üstünlükler sağladığı gözlenmektedir. Teknolojiyi üreterek, üretilen teknolojiyi rekabet üstünlüğü sağlayacak ürünlere dönüştürmek temel rekabet stratejisi olacaktır.

Günümüzde işletme yönetimi adeta değişimi yönetmekle eş anlamlı bir hale gelmiştir. Değişen iş ortamı beraberinde yeni problemler ve fırsatlar getirmiştir. Ve bu yeni problemlerin çözümü ve fırsatların değerlendirilebilmesi için yeni düşünce şekilleri kullanılmalıdır. İşletmelerin bu yeni çözümlere ulaşabilmeleri için yaratıcılık ve yeni fikirlerin denenebilmesi için risk alma yeteneği gereklidir.

İşletmelerin küresel rekabet ortamında Ar-Ge ve teknoloji faaliyetlerine önem vermeleri gerekmektedir. Yapılan araştırma sonucuna göre işletmelerin yeterince bu faaliyetler üzerinde durmadığı gözükmektedir. Buda işletmelerin rekabetçi ortamda sadece ayakta kalabilecek faaliyetlerde bulunmasını rekabetüstü konuma geçememesini göstermektedir. Ülkelerin rekabetinin artık işletmelerin rekabetiyle doğru orantı içerisinde olmasından dolayı ülke içerisinde işletmeler nekadar rekabetçi olursa ülkelerde okadar rekabetçi olacaklardır. Bu yüzden işletmeler gelişebilmek ve rekabet edebilmek için Ar-Ge ve teknolojiye önem vermeleri ve