• Sonuç bulunamadı

İşman (2002) yaptığı çalışmada öğretmenlerin eğitim teknolojilerini öğrenme-öğretme faaliyetlerinde kullanıp kullanmadıklarını ve cinsiyete, yaşa, deneyime, görev yaptığı yere ve eğitim durumlarına göre farklılığın olup olmadığını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 137 öğretmen katılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre öğretmenlerin öğrenmeleri güdüleyen ve artıran eğitim teknolojilerini eğitim öğretim ortamlarında yeteri kadar kullanmadıkları, öğretmenlerin genel olarak klasik olan eğitim teknolojilerini etkin bir şekilde kullandıkları, internet ve bilgisayar teknolojileri gibi yeni gelişen eğitim teknolojilerinden haberdar olmadıkları ve bunları eğitim-öğretim ortamlarında etkin bir şekilde kullanamadıkları ortaya çıkmıştır.

116

Akpınar (2003) çalışmasında okul öncesi, ilk ve orta öğretim öğretmenlerinin okul etkinliklerinde teknolojik olanaklardan ne derece yararlandıklarını ve bu konuda aldıkları yükseköğretimin ne düzeyde etkili olduğunu belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 510 öğretmen katılmıştır. Çalışmada farklı fakültelerden mezun öğretmenlerin sınıftaki öğretim etkinlikleri dışında kalan eğitim amacıyla yapmakta olduğu işlerde bilgisayar kullanım dereceleri arasında; farklı fakültelerden mezun öğretmenlerin teknolojik olanakları doğrudan öğretim etkinliklerinde kullanım dereceleri arasında; mesleğe girişteki stajyer öğretmenlik dönemini mesleki gelişim açısından algılama düzeyi farklı öğretmenlerin teknolojik olanakları doğrudan öğretim etkinliklerinde kullanım dereceleri arasında ve yükseköğrenimini farklı yörede bitiren öğretmenlerin internet kaynaklarının sınıf içi ve sınıf dışı ders etkinlikleri için kullanımları arasında anlamlı bir fark olduğu; yükseköğrenimini farklı yörelerde tamamlayan öğretmenlerin teknolojik olanakları doğrudan öğretim etkinliklerinde kullanım dereceleri arasında ise anlamlı bir fark olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.

Karal ve Berigel (2006) çalışmasında öğretmen adaylarının eğitim sistemindeki değişikliklerde önemli bir rol oynayan teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilmeleri ve bu teknolojileri eğitim ortamlarında rahatça kullanabilmeleri için ihtiyaç duydukları becerileri kazanmalarında eğitim fakültelerinin etkisini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya Türkiye' nin 4 şehrinden seçilen 187 öğretmen katılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre öğretmenler eğitimde teknolojiyi kullanmakta ve yeni teknolojik gelişmeleri eğitime adapte etmede sorunlar yaşamakta ve yaşadıkları sorunların çözümünün eğitim fakültelerinde alacakları eğitimle aşılabileceğini belirtmişlerdir.

Yavuz ve Coşkun (2008) çalışmasında sınıf öğretmenliği öğrencilerinin öğretimde teknolojik araç gereç kullanımına karşı tutum ve fikirleri belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 30 üniversite 3. sınıf öğrencisi katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğrencilerin öğretimde teknolojik araç gereçleri kullanmalarının, öğrencilerin tutumlarını olumlu yönde etkilediği ve yapılan görüşmeler sonucunda öğrencilerin teknoloji kullanımı hakkındaki olumlu fikirleri olduğu belirtilmiştir.

117

Erdemir vd. (2009) çalışmasında öğretmen adaylarının öğretimde interneti, bilgisayarı ve öğretim amaçlı teknolojiyi faklı değişkenlere göre kullanabilme ve hazırlayabilme beceri düzeyleri hakkındaki görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya iki eğitim fakültesinde farklı bölümlerde öğrenim gören 325 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğretmen adayları, interneti ve bilgisayarı öğretim amaçlı kullanabilmede kendilerini yeterli hissetmezken; arama motorlarını kullanmada yeterli olduklarını, öğretim amaçlı basit materyalleri hazırlayabildiklerini fakat karmaşık ve çok amaçlı öğretim cihazlarını hazırlayamadıklarını belirtmişlerdir. Çalışmada ayrıca öğretim amaçlı teknolojiyi kullanabilme özgüveninde kadın öğretmen adayları erkek öğretmen adaylarından daha iyi seviyede oldukları sonucuna da ulaşılmıştır.

Öksüz ve Ak (2009) çalışmasında sınıf öğretmenliği programındaki öğretmen adaylarının ilköğretim matematik öğretiminde teknoloji kullanımına ilişkin algılarını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 108’i üçüncü sınıf, 184’ü dördüncü sınıf öğrencisi olmak üzere 292 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğretmen adaylarının ilköğretim matematik öğretiminde teknoloji kullanımının gerekliliğine ve avantajlarına ilişkin algılarının olumlu yönde, dezavantajlarına ilişkin algılarının olumsuz yönde olduğu; ölçeğin geneli dikkate alındığında ise öğretmen adaylarının ilköğretim matematik öğretiminde teknoloji kullanımına yönelik algılarının olumlu yönde olduğu görülmüştür. Çalışmada ayrıca öğretmen adaylarının okudukları sınıfa göre algılarının gereklilik ve dezavantaj boyutları açısından fark gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Adıgüzel (2010) çalışmasında ilköğretim okullarının öğretim teknolojileri açısından donanım durumlarını, sınıf öğretmenlerinin bu teknolojileri kullanma düzeyleri ve okulda mevcut öğretim teknolojilerini kullanmayı engelleyen faktörleri sınıf öğretmenlerinin görüşlerine dayalı olarak belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmada 140 öğretmene anket ve 14 öğretmene de görüşme yoluyla ulaşılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin ilköğretim okullarının öğretim teknolojileri yönünden yetersiz olduğu ve öğretmenlerinin okullarda en çok yazılı ve basılı gereçleri, en az ise görsel-işitsel araçları kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca okullardaki mevcut öğretim teknolojilerinin öğretmenler tarafından kullanılma düzeyinin de yetersiz olduğu sonucuna da ulaşılmıştır.

118

Ulaş ve Ozan (2010) çalışmasında sınıf öğretmenlerinin eğitim teknolojilerini kullanımlarına göre yeterliliklerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 407 sınıf öğretmeni katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre sınıf öğretmenlerinin eğitim-öğretim faaliyetlerinde eğitim teknolojilerini kullanımlarında cinsiyete, yaşa, mesleki kıdeme, eğitim durumlarına, görev yaptıkları kurumun türüne ve sınıflarındaki öğrenci sayılarına göre aralarında önemli farklar bulunmuştur.

Bozkurt ve Cilvadaroğlu (2011) çalışmasında matematik ve sınıf öğretmenlerinin teknolojiyi kullanma amaçları ve derslerine teknoloji entegre ederken göz önünde bulundurdukları hususlar ile ilgili algılarını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya toplam 132 matematik ve sınıf öğretmeni katılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre öğretmenler, internet üzerinden bilgi ve materyal paylaşımına sıcak bakmadıklarını; kelime işlemci ve elektronik tablo programlarını ders materyali hazırlarken ve öğrencilerin başarı seviyelerini ölçerken yeterli olmasa bile kullandıklarını; birçok öğretmenin de cebir ve geometri yazılımlarını ise hemen hemen hiç kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Çalışmada ayrıca öğretmenlerin kısmen de olsa ders öncesinde ve ders esnasında hangi teknolojiyi, hangi amaçla, neleri göz önünde bulundurarak kullanmaları gerektiğine dikkat etmeye çalıştıkları; öğrencilerden gelen eleştiri ve süreçte yaşanan zorluklar ışığında da sonraki derslerini planladıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Katrancı ve Uygun (2013) çalışmasında sınıf öğretmenlerinin Türkçe derslerinde teknolojik araçların kullanımına yönelik görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 30 sınıf öğretmeni katılmıştır. Çalışmanın sonucunda öğretmenlerin yaklaşık dörtte üçü Türkçe derslerinde teknolojik araçların kullanılması gerektiğini, yaklaşık dörtte biri ise Türkçe derslerinde teknolojik araç kullanımının gereksiz olduğunu belirtmiştir. Çalışmada ayrıca sınıf öğretmenlerinin teknolojik araçları en çok görsel okuma ve görsel sunu ile dinleme öğrenme alanlarında; en az ise konuşma öğrenme alanında kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Özen (2013) yaptığı çalışmada öğretmen adaylarının eğitim fakültelerindeki öğrenimleri sırasındaki teknoloji kullanımına ilişkin görüşlerinin incelenmeyi amaçlamıştır. Çalışmaya

119

159 tane dördüncü sınıf öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğretmen adayları sırası ile eğitimleri sırasında öncelikle bilgisayarın kullandığını, öğretim elemanlarının derslerinde teknolojiyi kullandıklarını, teknoloji kullanımında kendilerini yeterli bulduklarını, teknoloji kullanımı ile ilgili olarak bir öğretim programına katılmadıklarını, eğitim teknolojilerinin derslerde kullanımı sırasında çeşitli güçlüklerle karşılaştıklarını, derslerde teknoloji kullanımının mesleki yeterliliklerini arttırarak öğrencilerin öğrenmelerinin daha kalıcı olmasını sağlayacağını belirtmişlerdir.

Samancıoğlu ve Summak (2014) çalışmasında öğretmenlerin kişisel bilgisayar kullanımları ve öğretim yaklaşımlarının, onların öğretim sürecinde teknoloji kullanmalarına etkisini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 232 öğretmen katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin kişisel bilgisayar kullanımları ve öğretim yaklaşımları onların derslerinde teknoloji kullanımlarını etkilemektedir. Çalışmada ayrıca öğretmenlerin bilgisayar kullanma becerileri arttıkça ve yapılandırmacı bir öğretim yaklaşımı benimsedikleri takdirde derslerinde daha fazla teknoloji kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Özerbaş ve Güneş (2015) çalışmasında sınıf öğretmenlerinin ilkokuma yazma öğretimi sürecinde eğitim teknolojilerini kullanmaya yönelik görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 212 sınıf öğretmeni katılmıştır. Çalışmada sınıf öğretmenlerinin ilkokuma yazma öğretimi sürecinde eğitim teknolojilerini “ara sıra” düzeyde kullandığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca sınıf öğretmenlerinin ilkokuma yazma öğretimi sürecinde eğitim teknolojilerini kullanmaya yönelik görüşlerinin cinsiyet değişkeni açısından farklılaşmadığı, mesleki kıdem, eğitim durumu ve seminer alıp almama durumuna göre ise farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yılmaz ve Ayaydın (2015) çalışmasında sosyal bilgiler öğretmenlerinin öğretim teknolojilerine ilişkin alt yapılarını ve öğretim teknolojilerini kullanma konusundaki yeterlilik algılarını incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 10 öğretmen katılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin çoğunun lisans döneminde öğretim teknolojileriyle ilgili aldıkları derslerin verimli geçmediğini, derslerde bilgi aktarıldığını, derslerin çoğunlukla anlatım yöntemi ile işlendiğini, öğretmenin aktif, öğrencilerin pasif olduğunu, derslerde bazen uygulama

120

yapıldığını, bu şekilde işlenen derslerin etkili olmadığını ve öğretim teknolojilerini kullanma becerilerini geliştirmediği sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca öğretmenlerin yarıdan fazlasının kendilerini öğretim teknolojilerini kullanma konusunda yeterli gördüklerini, bazı öğretmenlerin ise tam olarak yeterli görmediklerini sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada son olarak cinsiyet değişkeninin öğretmenlerin yeterlilik algılarında kısmen etkili olduğu; kadın öğretmenlerin öğretim teknolojileri konusunda kendilerini daha yeterli gördükleri sonuçlarına ulaşılmıştır.

Cabı ve Ergün (2016) çalışmasında öğretmen adaylarının eğitim teknolojilerinin kullanımına yönelik kaygılarını incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya lisans eğitimi alan 68 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre görev yeri merkezli ve teknoloji dezavantaj-kısıtlılık merkezli alt faktörlerinin ön test ve son test ortalama puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuş, diğer alt faktörlerde herhangi bir farklılık bulunmamıştır.