• Sonuç bulunamadı

Martin ve Baldwin (1994) çalışmasında mesleğe yeni başlayan öğretmenlerle deneyimli öğretmenlerin sınıf yönetimi uygulamalarına ilişkin görüşleri arasındaki farkı araştırmıştır. Çalışmaya 238 öğretmen katılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre öğretmenler; müdahaleci olmayan öğretmen, etkileşimci öğretmen ve müdahaleci öğretmen olarak üç boyutta sınıflandırılmıştır. Çalışmada deneyimsiz öğretmenlerin daha müdahaleci davrandıkları, deneyimli öğretmenlerle mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin anlamlı olarak öğretim süreçleri ve disiplin boyutlarında farklılaştıkları fakat öğrencileri algılama şekillerinin deneyimlerinden etkilenmediği sonuçlarına ulaşılmıştır.

Martin vd. (2006) çalışmasında öğretmenlerin eğitim ve deneyimlerine göre sınıf yönetimi becerilerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 163 öğretmen katılmıştır. Çalışmada kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere göre, deneyimli öğretmenlerin daha az deneyimli öğretmenlere göre anlamlı olarak daha müdahaleci ve kontrolcü oldukları sonuçlarına ulaşılmıştır.

Shin ve Sook-Koh (2007) çalışmasında Amerika’da ve Kore’de şehir merkezindeki devlet okullarında çalışmakta olan öğretmenlerin sınıf yönetimi stratejileri hakkındaki inançlarını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya Amerika’ dan 67 Kore’ den de 79 öğretmen katılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre Amerika ve Kore’de çalışmakta olan öğretmenlerin sınıf yönetimi anlayışlarının, öğretim ve öğrenci boyutlarıyla ilgili anlayışlarında kültürel açıdan farklılıklar olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışma ayrıca Amerika’da görev yapan öğretmenler sınıflarında kontrolün tamamen öğretmen tarafından sağlanması gerektiğini düşünürken; Kore’de çalışan olan öğretmenlerin ise sınıf kontrolünde öğrencilerin de etkili olacaklarını belirtmişlerdir.

Melnick ve Meister (2008) çalışmasında deneyimli ve deneyimsiz öğretmenlerin sınıf yönetimi, zaman kullanımı, akademik hazırlık ve veli ilişkileri konularına olan ilgilerinin karşılaştırılmasını amaçlamıştır. Çalışmaya 193 deneyimli ve 301 deneyimsiz olmak üzere toplam 494 öğretmen katılmıştır. Çalışmada sınıf yönetimi ve veli ilişkileri boyutlarında farklılık olduğu; zaman kullanımı ve akademik hazırlık boyutlarında da farklılık olmadığı

113

sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca deneyimsiz öğretmenlerin kendilerini deneyimli öğretmenlere nazaran sınıf yönetimi noktasında yeterli görmedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Oyinloye (2010) çalışmasında ilkokul öğretmenlerinin sınıf yönetimi becerileri ile ilgili algılarını ve bu algıların yapılan etkinlikler üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 200 ilkokul öğretmeni katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin sınıf yönetimine ilişkin algıları ve sınıf yönetiminin öğretim süreçlerine etkisi arasında farklılık bulunmuştur. Çalışmada ayrıca öğretmenler iyi düzenlenmiş sınıf ortamlarında daha etkili olduklarını, sınıf yönetiminde etkili olabilmek için farklı öğretim teknikleri ve materyaller kullandıklarını, çocukların etkinliklere katılımını sağlamaya çalıştıklarını ve öğrenmeye karşı isteksiz olan çocukları motive etmeye çalıştıklarını belirtmişlerdir.

Alexander-Rami (2011) yapmış olduğu çalışmasında mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin öğretmenlik deneyimleri ve sınıf yönetimi uygulamalarına ilişkin algılarını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 38 öğretmen katılmıştır. Çalışmada, mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin sınıf yönetimi becerilerine ilişkin algılarında, öğretmenlik uygulamalarında ve fiziksel güvenliği sağlamaya yönelik becerilerinde, ikinci dönemde birinci döneme göre, bir ilerleme olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin farklı sınıf yönetimi becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimlere ihtiyaç duydukları sonucuna da ulaşılmıştır.

Carlson vd. (2011) çalışmasında sınıf yönetimine yönelik yapılan eğitimden sonra öğretmenlerin sınıf yönetim becerilerinin ne derecede etkilediğini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 24 okul öncesi öğretmeni katılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin aldıkları eğitimden sonra sınıf yönetimi stratejileri ve uygulamalarının olumlu şekilde etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır.

Djigic ve Stojiljkovic (2011) çalışmasında öğretmenlerin sınıf yönetim stilleri, sınıf iklimi ve öğrencilerin okul başarısı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışmaya 273 öğretmen katılmıştır. Çalışmada öğretmen ve öğrencilerin en çok sınıf ikliminden memnun oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca öğretmenin etkileşimci rol sergilediği zaman

114

öğrenci başarısının çok yüksek, müdahaleci bir rol sergiledikleri zaman da öğrenci başarısının en düşük seviyeye ulaştığı sonucuna varılmıştır.

Kerdikoshvili (2012) çalışmasında Gürcistan’ daki İngilizce öğretmenlerin sınıf yönetimi noktasındaki etkililiğini ve öğrenci merkezli ya da öğretmen merkezli yaklaşımlardan hangisini benimsediklerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 40 öğretmen katılmıştır. Çalışmanın sonucunda Gürcistan’ daki İngilizce öğretmenlerinin, İngilizce öğretiminde öğrenci merkezli bir yaklaşım uyguladıkları; bu yaklaşımın bu öğretmenler arasında oldukça popüler olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Rytivaara (2012) çalışmasında ikili öğretimle ders veren sınıflardaki sınıf öğretmenlerinin sınıf yönetimi becerilerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 20 öğrencinin yer aldığı birleştirilmiş bir sınıfta çalışmakta olan iki sınıf öğretmeni katılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre öğretmenler arasında iş yükünün paylaşılması, öğretmenlerden birinin sınıf içinde öğretim sürecine, diğerinin ise sınıf yönetimine öncülük etmesi sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca öğretmenlerin sınıf yönetimini ortak bir şekilde sağlama çalışmaları ve sınıf içindeki rollerini değiştirebilmeleri gibi yöntemlerin iki öğretmenli sınıflarda işbirlikçi bir sınıf yönetimi anlayışının oluşturulmasına etki edeceği sonucuna ulaşılmıştır.

Piwowar vd. (2013) çalışmasında sınıf yönetimine yönelik aldıkları eğitimin kıdemli öğretmenlerin sınıf yönetim becerilerini ne derecede etkilediğini araştırmıştır. Çalışmaya 38 öğretmen katılmıştır. Çalışmada, kıdemli öğretmenlerin sınıf yönetimine yönelik almış oldukları eğitimin sınıf yönetimi becerilerini olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.

Reynolds-Keefer (2013) yaptığı çalışmada öğretmen adaylarının okudukları programa göre sınıf yönetimi algı ve inançlarını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 85 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmanın sonucunda okul öncesi, ilkokul ve ortaokul programında okuyan öğretmen adaylarının sınıf yönetimine yönelik algı ve inançları noktasında farklılık bulunmuştur.

Moghtadaie ve Hoveida (2015) çalışmasında sınıf yönetimi biçimleri ve akademik iyimserlik arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya İsfahan’ da görev yapan

115

384 ilkokul öğretmeni katılmıştır. Çalışmada sınıf yönetim biçimleriyle (müdahaleci, etkileşimci ve müdahaleci olmayan) akademik iyimserlik arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca sınıf yönetimi biçimlerinin öğrenme ve öğrencinin akademik gelişimi üzerine önemli bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Stough vd. (2015) çalışmasında deneyimli öğretmenlerin sınıf yönetimi eğitimine olan ihtiyaçlarını incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 62 özel eğitim öğretmeni katılmıştır. Çalışmada öğretmenleri eğitmek için kullanılan sınıf yönetimi teorik yaklaşım türleri arasında anlamlı bir fark olmadığı ve öğretmenlerin çoğunun öğrenci davranışları konusunda eğitime ihtiyaç duydukları sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca öğretmenlerin özellikle sınıfın genel davranış yönetimi ve özel eğitime ihtiyaç duyulan öğrencilerin davranışlarının yönetimi konusunda da eğitime ihtiyaç duydukları sonucuna da ulaşılmıştır.

Sieberer-Nagler (2016) çalışmasında etkili sınıf yönetimi için önemli olan etmenleri bulmak ve öğretmenlerin öğrencileri nasıl motive edebileceklerini incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 13 ilkokul öğretmeni katılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin dönüt, övgü, öğrencilerin yanlışlarına yönelik tutumları konularında daha çok eğitime ihtiyaç duydukları sonucuna ulaşılmıştır.